Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Orta Asya ve Kuzey Kavimlerinde Semavi Tanrılar İlkel kavimlerin dinlerinden çoktanrılı (polytheiste) denilen dinlere geçerken karşılaştığımız temel farklılık onların kendilerine has tarihinden ileri gelmektedir. Şüphesiz tarih, ilkel teofanileri (teophani) değiştirmiştir. İlkel kavimlerin semavi tanrılarından hiçbiri belirgin değildir. İster dış etkiler, ister açıklık ve basitlikleri sebebiyle olsun, insanların geleneğinde yaşamış olsalar bile değişikliğe uğramışlardır. Fakat, çok tanrılı dinlerde tarih, oldukça farklı bir yol takip etmiştir. Tarihin yaratıcısı bu kavimlerin maddi hayatlarında olduğu gibi, dini yaşayışları, düşünüş ve temayülleri de birçok etkilere maruz kalmıştır. Medeniyetler vasıtası ile elde edilmiş mefhumlar gibi, ilahi suretler de birçok ortak esaslardan meydana gelmiştir. Bereket versin ki, dini hayatın ilkel biçime doğru yönelmiş olması sebebiyle onların anlaşması kolaylaşmaktadır. Bir dini meydana getiren ve onda birliği sağlayan esaslar ne kadar çok olursa olsun (yani ilahi suretteki mit, rit, kült) onların ifadesi ilkel biçimin özüne kadar uzanır. Çoktanrılı dinlerin hakikatini kavrayabilmek için onların tarihini ve geçirdiği evreleri bilmek zorundayız; mademki, onların her biri kendi tarihi gelişmelerinin tersine orijinal şeklini yeniden bulmaya, ilkel durumuna yeniden gelmeye çalışmaktadır. Bununla birlikte, her ne kadar bizce basit görünseler de, bu durum, onların semavi ilahlarının basitliğini ifade etmez.
Daha önceki paragrafta belirtmeye çalıştığımız gibi figürlerin karşılaştırılmasında bu tanrılar hakkında edindiğimiz bilgi, onların mutlak bir güce sahip olduklarıdır. Teofani sadece meteoro]ojik ve afaki gerekçelerle uğraşmaz, onların gücü sadece kozmik yaratılışları ile de açıklanamaz. Onlar ilah olabilecekleri gibi, evrensel güç, hükümran bir varlık da olabilirler. Kısaca, çok tanrılı dinlerde daimi bir gök ilahından bahsedilmez. Daimi bir semavi ilahtan bahsedilmek için hükümranlık diyebileceğimiz gücü hesaba katmak zorundayız.
Biz, Orta ve Kuzey Asyadaki kavimlerle daha kuzeydeki halklar tarafından tapınılan semavi ilahlardan (Gök Tanrılardan) bahsedecek, onları açıklayacağız.
Samoyedler, yedinci gökte oturan Numa taparlar. Bu isim Gök anlamını ifade eder. Fakat bunu maddi gökle açıklamak doğru değildir. Bununla anlatılmak istenen bütün kainattır. Koryaklar semavi yüce Tanrı'yı Yüksekteki Bir Yüce Hakim, Gözetici, Mevcut Varlık, Güç, Kuvvet, Dünya diye zikrederler. Aynular onu Göğün ilahi şefi, Gök Tanrı, Dünyaların ilahi yaratıcısı, koruyucu olarak tanır, ona Kamui (gök) derler. Koryakların Tanrısı gökte (Village de Ciel) oturur. Merkezi Eskimolar da tanrıların gökte oturduğuna inanır ve onu Semavi Varlık diye anarlar. Şüphesiz bu isimler, tanrıya bu şekilde hitap etmeler, kuzeyli kavimlerin ilahi varlıklarının şahsiyetini yok etmez; ancak bu şekilde çoğu zaman kainatın biricik hakimi, güçlü bir tanrıyı ortaya çıkarır. Fakat onların teofanilerinin semavi konumu açık ve eskidir. İlkel kavimlerin inançlarında olduğu gibi yüce tanrı, daha alt seviyedeki tanrılarla kuzey kavimlerinin dini hayatlarını paylaşır. Bazen dua sadece ona, başarısızlığa uğranıldığı zaman da ruhlara yapılır. Bununla birlikte tanrıya, kurban edilen hayvanın başı ve uzun kemikleri, ruhlar ve cehennem ilahlarına ise sadece sıcak kanı sunulur.[1]
Moğolların yüce tanrılarının ismi Tengridir ve Gök anlamını ifade eder. Büryatlar Tengri, Volga Tatarlan Tengere, Beltirler Tingir, Yakutlar Tangara ve Çuvaşlar da Tura adını kullanmaktadırlar. Çeremisler semavi tanrıyı Jume yani Gök olarak çağırırlar. Ostyaklar ve Vogullar daha çok Num ture yüceltilmiş ve yüksekte oturan Türem diye adlandırırken daha güneydeki Irtiş Ostyaklarınca semavi ilahın adı, ışıklı, aydın, parlayan kelimelerinden türetilmiş olan SЃ¤nke (iyi sanke).[2]
Semavi tanrıların sıfat ve vasıfları, onların fonksiyon ve tabiatlarını tamamlar. Beltirler Kayra-kana yargılayıcı olan Hana dua ederler. Minusinsk Tatarları tanrıyı Toprağın Yaratıcısı (Gar Cajany) diye anarken Yakutlar Urün Ayı Toyun veya Ulgen yani Büyük veya Bay Ülgen Çok Büyük adını verirler. Yakarma ve dualarında da aynı biçimde Ak Ayas ve çok aydınlık han tabirini kullanırlar. Ostyaklar ve Vogullar Türem ismine sıfat olarak büyük, aydınlık, efendi, babamın efendisi kelimelerini getirirler. Dualarda ve edebi metinlerde semavi tanrı sık sık Baba diye anılır. Bu isimlerin basit sıralanışı bile, Ural Altay kavimlerinin inandıkları tanrıların semavi karakterini gözler önüne serer. Tanrı gökte, yedinci, dokuzuncu veya on altıncı katta oturur. Onun tahtı, göğün en üst katında veya kozmik bir dağın tepesinde bulunur. Abakan Tatarlar tanrının dağından bahsederler.
Buryatlar altın ve para ile parıltılı evden bahsederken, Altaylılar altın kapılı bir saray (örgö)dan bahsetmektedirler. Tanrı'nın oğulları ve kızları vardır. Çevresinde hizmetçiler ve haberciler bulunur. Şaman göğe yükselince onlarla karşılaşır, mesela: Bunlardan biri olan yayık yer yüzünde oturur, Bay Ülgenle insanlar arasında aracılık eder. Bu konuda tanrıya haber ulaştırır. Buryatlar tanrıya yakarırken ona anne ve baba derler. Böyle olmasına rağmen, Ural-Altay kavimlerinde hierogamiye rastlanmaz. Semavi yüce tanrı insanların ve yeryüzünün yaratıcısıdır. O her şeyin yapıcısı ve yaratıcısı olan babadır. Görünen ve görünmeyen her şeyi yaratan ağaçlara meyve verdirten de odur.
Vogullarca Numi-Tarem sadece yaratıcı değil aynı zamanda insanları uygarlaştırıcı bir tanrıdır. Zira, insanlara balık avlamayı öğretmiştir. Gök, evrensel düzenliliğin ilkel biçimi olarak kabul edilmekte olup, yaratmak fikri dar anlamda kozmik normlara bağlanmıştır Semavi tanrı bunca sürekliliğin ahenk ve dokunulmazlığının insanca niyetlerinin dengesinin kefilidir. O, Han, Şef, Efendidir Kısaca, o, kainatın tek hakimidir. 0 halde onun emirlerine itaat etmek, hürmet etmek gerekir.
Moğollar göğün her şeyi gördüğüne inanır ve yemin ederken, Ey gök! göresin diye söylerler. Gökteki işaretlerden beklenmedik haberleri ve ilahi emirleri okurlar. Her şeyi bilen ve gören Gök Tanrı, kanunların yaratıcısı ve bekçisidir. Bununla beraber o, her şeyi doğrudan doğruya düzenlemez, yeryüzünde vekilleri olan hanlarla durumu idare eder.
Mengü-Hanın Rubruk vasıtası ile Fransız Kralına gönderdiği mektupta, Moğol ırkının iman formülü açık bir şekilde görülmektedir: Ezeli ve ebedi tanrının emri budur. Gökte bir tanrı vardır, yeryüzünde de bir Hakan olacaktır (vardır). Cengiz Han tanrının oğludur. Cengiz Hanın mührü üzerinde ise Gökte bir tanrı, yeryüzünde bir Hakan, yeryüzü hanının yüzüğü ibaresi yazılıdır. Evrensel kral düşüncesi, oğullar ve semavi hükümdarlığının yeryüzü temsilcileri düşüncesine Çinliler ve bazı Polinezya kavimlerinde de rastlanır.
Eski Çin metinlerinde semavi tanrının iki ismi vardır. Tien (gök veya Gök Tanrı) ve Chang-Ti (prens, en yüce hakim). Dokuz semavi bölgenin tepesinde oturan yüce ilah Gök, kainatın düzenleyicisidir. Hanedanlık kenti, gök, önceden gören ve yargılayıcı bir kuvvettir. Ayni zamanda o, yeminlerin tanrısıdır. Günün ağarması, şafak ve fecr üzerine ant içilir. Yemin ederken gökyüzü, yukarıda parlayan gök, şahit tutulur.
İmparator göğün oğlu (Tien tseu), yeryüzünde ise tanrının vekilidir. Moğollardaki dzajagan Çinlilerin Tien-mingine tekabül etmektedir. Hükümdar, sadece cemiyetin iyi organize edilmesini garanti etmez; aynı zamanda kainatın düzeninin normal sürmesini, toprağın verimli olmasını da garantiler. Depremle veya başka sebeplerle bir felaket olduğu zaman, hükümdar günah itirafında bulunur.
Chi-Kingde kral tehlikeli bir kuraklık sırasında tanrıya Şimdi biz hangi suçtan suçluyuz, göğün ölüleri uyandırması veya büyük karışıklık çıkmasından mı? Bu ülkenin harabesi sadece benim üzerime yıkılır mı? diye şikayette bulunur. Zira, imparator tek adamdır, kainat düzeninin vekili ve kanunların koruyucusudur.
Yaratıcı gök, evrensel hükümdarlık, kainat düzeninin garantisi, yeryüzündeki hayatın devamı semavi ilahlara karşı olan ilgiyi azaltmıştır. Ancak, büyük politik organizasyonlarda semavi tanrının etkisi hükümdarlık miti ve imparatorluğun var olması ile güçlenmiştir. Fakat, tarih müdahale etmediği için Ural-Altay kavimlerindeki tanrı, tapıcıların vicdanlarından uzak ve pasif bir şekilde kalmıştır. Bazı Sibirya ve Orta Asya kavimleri için tanrı, insanların işleri ile ilgilenmemekte, onlardan çok uzaklarda bulunmaktadır. Mesela: Tunguzların tanrısı Buga her şeyi bilmesine rağmen, insanların işine karışmıyor ve kötüleri cezalandırmıyor. Yakutların tanrısı olup, göğün yedinci katında beyaz mermer bir taht üzerinde oturan Ürün Ayı Toyun veya Aybit Aga (Aga=Baba), aynı şekilde her şeyi idare ediyor, fakat kötüleri cezalandırmıyor. Turuchansk bölgesinde oturan Tunguzlar, inandıkları semavi tanrının kendilerine bazen şans, bazen şanssızlık getirdiğine inanıyorlar, bunların neye istinaden verildiğini bilmiyorlar.
Genel olarak denilebilir ki, Ural-Altay kavimlerinin semavi ilahları diğer ırklarınkine göre daha iyi muhafaza edilmiştir. Tanrı fırtına ve gök gürültüsüne dönüşmediği gibi, onların inançlarında hierogami de yoktur. Kuzey Amerika kavimlerinin mitolojilerinde olduğu gibi, Ural-Altay kavimlerinin inançlarında da gök gürültüsü bir kuş şeklinde canlandırılmakla beraber, ona kurbanlar sunulmamaktadır. Hayallerle süslenmemiş de olsa, ona beyaz ren geyikleri ve köpekler de kurban edilse, yine de saf bir kültten bahsetmek mümkün değildir.
Kısaca, bütün dini yaşayış ve inançlar semavi bir tanrıya yönelmiş bile olsa, biz, rit, inanç ve bidatlardan çoğunu bilmemekteyiz.
Bkz. E. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi [Kayseri], 1984, Sayı 1: 283-287.
Mircea Eliade: Traite d Histoire des Religions. Payot, Paris 1974: 62-66.
[1] Jurak-Samoyedler, semavi tanrı Num onuruna yüksek dağlarda beyaz ren geyiği kurban ettikleri gibi, Tunguzlar da Göğün Ruhu Buga şerefine aynı şeyi yaparlar. Çukçalar ve Eskimoların semavi ilahlarla ilgili kültünde totemizm ve animizmin izleri ile anaerkil izler bulunmaktadır.
Tanrı (Tengri) kelimesi, Asya kıtasının en doğu ucundan başlayarak, Orta Avrupa içerisine kadar yerleşmiş olan Musevi Hıristiyan, Müslüman ve diğer dinlere mensup Türk ve Moğol kavimlerince kullanılmaktadır,
Muhtelif Türk lehçelerinde kullanılan Tengri kelimesi her lehçenin fonetik özelliklerine göre çeşitli şekillerde söylenilmektedir. Mesela: Musevi Türkler (Karailer) Allah karşılığı olarak Tenri kelimesini kullanırken (Bkz. Tadeuzs Kowalski: Karaimische texte im Dialekt von Troki, Krakowie 1928), Yakutlar Allah karşılığı olarak Tanara veya Tangara kelimesini kullanmaktadırlar (Bkz. Saha Tılın Evangeliete, Kazan 1898). Gagauzlar ise Tanrı kelimesi yerine Allah kelimesini kullanmaktadırlar, Onların sözlüklerinde Tanrı kelimesi yoktur (bkz. Mihail Ciachir. Dictionar Gagauzo (Tiurco)- Roman, Chişinau 1935 ve G. A. Gaydarcı, E. K. Koltsa, L. A. Pokrovskaya, B. P. Tukan: Gagauzsko-Russko-Moldavskii Slovar, Moskva 1973).
(Çeviren): İslam öncesi Türkler tarafından Tanrı ve Gök anlamını ifade eden Tengri kelimesi, Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinden sonra Allah karşılığında kullanılmış ve kullanılmaktadır (Bkz. Prof. Dr. Hikmet Tanyu: İslamlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı. Ankara 1980)
[2] Kal Donner, Num kelimesini Sogodca Nam (Kanun) kelimesi ile açıklamaya çalıştı. Zira bu kelime Orta Asya kavimleri tarafından en kuzey bölgelere kadar taşınmıştı. Bu iddianın doğruluğunu kabul etsek bile bu,sadece o kelimenin ödünç alındığını kanıtlar. Yüce bir Gök Tanrı inancı bütün Kuzey Asya kavimleri ile kuzeyli kavimlerin hepsinde vardır.
Mircea Eliade Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |