11-08-2011, 04:46 AM
|
#26 (permalink)
|
Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 106
Tesekkür: 146
188 Mesajinıza toplam 669 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar Alıntı: neclaa Nickli Üyeden Alıntı
kimseyi yargılamak istemem ama evet sevmiyorum ve malesef onlarla olmak durumundayım. sormak istediğim şuki insan sevdiği kişiyle çok güzel anlaşır ama sevmediği kişiyle nasıl anlaşabilir? yani ben bu tutumumu nasıl değiştirmeliyim. benim değer yargılarım onlara uymuyor diye uzak kalıyorum bu sefer dışlanıyorum yakın oluyorum bu seferde benim değer yargılarımla akıllarınca alay edip basitleştiermelerine dayanamıyorum olaylar geriliyor. ben nasıl bir tutum izlemeliyimki kafam rahat içim huzurlu olsun en önemlisi tepki almaktan ve iticiymişim gibi her lafımın her hareketimin sadece ben yaptığım için batmasından kutulayım? teşekkür ederim şimdiden saygılarımla | Merhaba, onlarla olmak durumunda olduğuna göre onlar senin okul/iş arkadaşların. İnsan sosyal çevresini okul ve iş arkadaşlarıylı kısıtlamamalı. Mesela, tatile gittinde arkadaş edindiğin insanlarla tatilden döndükten sonra da arkadaşlığını devam ettire bilirsin, mümkünse komşularla arkadaşlık kura bilirsin. Kursa gidiyorsan oradakı insanlarla arkadaşlık kura bilirsin. En basiti kendi yaşıtın ve fikir olarak yakın bulduğun akrabalarınla arkadaşlık ede bilirsin. Bu zaman kendini sevmediyin insanların çevresinde olmaya mecbur hissetmezsin. Yani o kişilerle yalnızca okul ve ya iş arkadaşı olarak kalırsın. O zaman da onların söylediklerini ve davranışlarını ona göre önemsersin.
Sorularına gelecek olursak: evet insan sevdiği kişiyle çok güzel anlaşır, çünkü insan zaten karakter ve düşünce tarzı olarak kendine benzeyen insanları sever. Yani insan bilinçaltında kendini "iyi" olarak tabir eder ve bir şekilde kendini "iyi insan" olduğuna inandırır. Bir deyim var "Gökte bir siyah taş var kendine kötü diyen insanın kafasına düşecek" diye)) Böylece insan kimleri "iyi" insan olarak görür ve sever? Tabii ki, kendine benzeyen insanları. Yani kendi değer yargılarıyla aynı değer yargılarını paylaşan insanları. Kaba tabirle kafa dengini. Yani o insan salt olarak iyi ya da kötü olduğu için değil. Dolayısıyla insan anlaştığı insanları seviyor. Böylece insan sevdiği insanla anlaşıyor (muş gibi gözüküyor). Gelelim asıl soruya yani tutum nasıl olmalı. Bu konuda çok sevdiğim insan ilişkileri ile ilgili bir kitaptan bir başlığı özet olarak ve kendi ilavelerimle aktarmak istiyorum. Faydalı olacağını umuyorum: Diğer insanlar sizi kendi değerlendirmeleriyle kabul ederler
Nasıl kabul gördüğünüz konusunda herkesten daha çok siz sorumlusunuz. Pek çok kişi başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü konusunda kafa yorar. Ancak pek az insan, dünyanın bizim hakkımızdakı kanaatini, büyük ölçüde bizim (kendimizle ilgili) kendi kanaatimize bakarak oluşturduğunu fark eder. Bu da yerçekimi kanunu kadar kesin olan bir psikoloji kuralına dayanır.
Eğer istediğiniz biçimde kabul görmemişseniz, belki de suçu kendinizde aramalısınız. Bir hiçmiş gibi davranırsanız, dünya da sizi kendinize biçtiğiniz değerle algılayacaktır. Kişilik sahibi biri gibi davranırsanız, dünyanın (insanların) da size aynı şekilde davranmaktan başka seçeneği kalmaz.
Diğer taraftan kendisi hakkında gerçekten iyi izlenimleri olan insan, bir şahsiyet olduğunu kendisine kanıtlamak için işi saçma boyutlara vardırmaz. Havalara giren ve mühim adam rollerine giren insanlar, büyük oynama gereksinimi duyduğu için bunu yaparlar. Büyük oynama gereksinimine kendilerinin gerçekten küçük ve önemsiz olduklarını içten içe düşündükleri için ihtiyaç duyarlar. Gerçekten büyük insanlar doğal davranır. İnsanın bilinçaltı karşısındakının gerçekten doğal davrandığını, yoksa yapmacık "büyük" göründüğünü hemen anlar ve ona göre tutum alır.
Yukarıda anlattığımı pek çok insan bilir, yani neredeyse klişe bir fikir. "Sana nasıl davranılmasını istiyorsan o tutumu al"
Şimdi söyleyeceğimi pek çok insan fark etmiyor ama bu da işin püf noktalarından biri ve çok önemli:İnsanlar bizi sadece kendimize biçtiğimiz değerlere göre yargılamaz, bize ait ve ya bir şekilde bağlı olduğumuz diğer kişilere(aile fertlerine, akrabalara, arkadaşlara, eşimize/sevgilimize), işimize, inanç sistemimize ve bizimle bağdaşan diğer her şeye biçtiğimiz değerlere göre de yargılarlar.
Yani tutumun bu olmalı: kendine, kendinle bağdaşan diğer insanlara ve faktörlere biçtiğin değeri gözden geçir ve gerekiyorsa yeni bir tutum takın. Kendine ve ailene, arkadaşlarına, işine, okuluna, arabana, evine, sevgiline, inanç sistemine verdiğin değer yeterlimi? Eğer sen kendinle bağdaşan insanları ve diğer her şeyi bir şekilde kötü anlamda yargılıyorsan diğer insanlar da sana aynen bunu yapar. İNSANLARIN YANINDA İŞİNİ, AİLENİ, ARKADAŞLARINI SENİNLE İLGİLİ HER ŞEYİ (EĞER KARŞINDAKI İNSANIN BUNU DEĞİŞTİRMEKTE SANA FAYDASI OLMAYACAKSA yani LAF OLSUN DİYE) KESİNLİKLE ELEŞTİRME. VE son olarak: Unutma hiç kimse dünyaya bizi mutlu etmek gibi bir yükümlülükle gelmedi, kendimizden başka...
Teşekkürler. |
Offline
| |