BEŞ SEVGİ DİLİDuygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı:
Bluepebbles Nickli Üyeden Alıntı
Benim bu konuda anlamadığım bir şey var. Anlayan birinin beni aydınlatmasını rica edeceğim. Eşlerimizin birincil dilini sevgiliyken çözebiliyoruz, ona hitap edebiliyor, onun ruhuna dokunabiliyoruz da, evlendikten sonra dil mi değiştiriyoruz??? Aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi | |
|
14-12-2010, 12:41 PM
|
#21 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Alıntı: Bluepebbles Nickli Üyeden Alıntı
Benim bu konuda anlamadığım bir şey var. Anlayan birinin beni aydınlatmasını rica edeceğim. Eşlerimizin birincil dilini sevgiliyken çözebiliyoruz, ona hitap edebiliyor, onun ruhuna dokunabiliyoruz da, evlendikten sonra dil mi değiştiriyoruz??? Aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade etmeye devam ediyoruz kendimizi??? Peki tıkanan ne? Ben bu sözlere alıştım artık yenilerini bu gibi bir gereksinim mi ortaya çıkıyor acaba?? Yoksa asıl sorun sevgiyi doğru ifade edebiliyorsak, yamacımı9zdakine alışıp bazı inceliklerden uzaklaşmamız mı??? Bilemedim şimdi??? | Evlilik yapmadığım için bu konuda söyleyebileceklerim ne kadar mantıklı olabilir bilemiyorum ancak anladığım kadarıyla bu aşk olarak tanımlanıyor. İnanç kalıplarımıza göre içinde bulunduğumuz frekanslar var. Bunları gözle göremesek de karşı karşıya geldiğimiz zaman bu frekanslar uyuşur. Bu da kendinizi bir elmanın iki yarısı gibi hissetmenizi sağlar. Ancak inanç kalıplarımız değişebilir zamanla. Belki tıkanıklık olarak algılanan durum bu frekanslardaki oynamalar olabilir.
İleride belki daha net anlaşılabilir ancak sevgiliyken dikkatlerimiz daha çok birbirimiz üzerinde ve birbirimizin mutluluğu üzerinde odaklanıyor. Yani aşık olduğumuz erkek ya da kadın için yapabileceğimiz her şeyi yapabiliriz. Değişik sürprizler, güzel sözler, nitelikli bir beraberlik, vs. Çünkü genellikle başlangıçta daha önceden yazdığım gibi beraber olduğumuz kişinin kusurlarına ya da hoşlanmayacağımız davranışlarına göz yumabiliyoruz, çok önemsiz ayrıntılar olarak görebiliyoruz. Birbirimize daha fazla zaman ayırıyoruz. Bu zamanı ne şekilde değerlendireceğinizi kendiniz planlarsınız ama her anlamda ilginiz o kişiye kayıyor.
Evlilik olduğu zaman daha farklı bir durum ortaya çıkıyor. Bir kere her gün aynı evdesiniz. Hep birliktesiniz. Birlikte ömür boyu mutlu bir hayat, iyi yaşam koşulları altında yaşamak için ilginiz daha farklı konulara da kaymaya başlıyor. Evinizin sorumlulukları, iş yaşantınız, günlük sorunlar daha fazla yer tutmaya başlıyor. Ancak sevgiliyken bunlar önemsiz ayrıntılarmış gibi görüyorum ben bekar bir bayan olarak... :)
Sevgiliyken devamlı buluşmak isteyen bir erkek evlendikten sonra işine yoğunlaştığında, eve gelip maç izlediğinde ya da birbirleriyle konuşurken yüzlerine bakmadıklarında, evin temiz olmasından tutun da bedensel temizliğinize, evde yemek pişip pişmemesine, birlikte bir takım sosyal aktiviteler yapıp yapmamanıza, eşinize ufak hediyeler alıp almamanıza ve cinsel birlikteliğinize kadar sorunlar çeşitlenebiliyor. Belki bir noktadan sonra birbirinize alışıyorsunuz ve artık sevginizden emin olduktan sonra gerek duyulmuyor tüm bunlara bilemiyorum. Hepsi mümkün. :))
Zaten tüm bu sorunlar birbirinizi sevmediğiniz anlamına gelmez hiçbir zaman. Bu anlamları yükleyenler bizleriz. Ancak frekans konusu da önemli bana göre ve değişkenlik gösterebilir.
Ben evlenince frekansı sabitlemeyi düşünüyorum.
Sevgilerimle. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
14-12-2010, 12:47 PM
|
#22 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 179
Tesekkür: 1,042
246 Mesajinıza toplam 1,189 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Alıntı: Bluepebbles Nickli Üyeden Alıntı
Benim bu konuda anlamadığım bir şey var. Anlayan birinin beni aydınlatmasını rica edeceğim. Eşlerimizin birincil dilini sevgiliyken çözebiliyoruz, ona hitap edebiliyor, onun ruhuna dokunabiliyoruz da, evlendikten sonra dil mi değiştiriyoruz??? Aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade etmeye devam ediyoruz kendimizi??? Peki tıkanan ne? Ben bu sözlere alıştım artık yenilerini bu gibi bir gereksinim mi ortaya çıkıyor acaba?? Yoksa asıl sorun sevgiyi doğru ifade edebiliyorsak, yamacımı9zdakine alışıp bazı inceliklerden uzaklaşmamız mı??? Bilemedim şimdi??? | sevgili bluepebbles eşimizin ve kendimizin sevgi dilini genellikle sevgiliyken çözemiyoruz.Çünkü coşkun bir şekilde aşıkken herşey gözümüze mükemmel görünür ve normal halimizden katbe kat fedakar oluruz.Genellikle evlendikten veya birlikte yaşamaya başladıktan 2 yıl sonra kadar o coşkun aşk yerini sevgiye bırakır ya da sorunlar yumağıyla boğuşulur.Sevgi dilinin doğru tahmin edilebilmesi için coşkun aşk faslının durulması gerekiyor.(kitapta böyle diyor).Böylece normal mantık çerçevesindan bakabilecek duruma geliniyor.Genellikle karşı taraf en çok neden şikayet ediyorsa ya da en çok hangi konuda bizden isteklerde bulunuyorsa sevgi dili o oluyor.Kitabın çift olarak okunması gerekiyor.Maalesef tek taraflı emek yetreli olmuyor.sevgiler.. | Offline
| |
14-12-2010, 01:36 PM
|
#23 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Konuşmayı Öğrenmek
Nitelikli sohbet yalnızca anlayarak dinlemeyi değil, aynı zamanda kendini açıklamayı da gerektirir. Bir kadın, "Keşke kocam konuşsaydı. Ne düşündüğünü ve ne hissettiğini hiç bilmiyorum" dediğinde, aslında yakınlık hissetmeyi istediğini söylüyordur. Kendini kocasına yakın hissetmek istiyordur. Fakat nasıl tanımadığı birine karşı yakınlık hissedebilir? Onun sevildiğini hissetmesi için, kocası kendini açmayı öğrenmelidir. Eğer bu kadının birincil sevgi dili nitelikli beraberlik ve diyalekti nitelikli sohbet ise, sevgi deposu kocası düşüncelerini ve duygularını anlatıncaya kadar dolmayacaktır. Eğer nitelikli sohbet
dilini öğrenmek istiyorsanız,
evden uzaktayken hissettiklerinizi
not etmekle işe başlayın.
Kendini açmak bazılarımıza zor gelir. Birçok yetişkin, düşünce ve duyguların ifade edilmesinin teşvik edilmediği, aksine kınandığı evlerde büyümüştür. Bir oyuncak istemek, ailenin acıklı maddi durumu üzerine bir konferansı başlatmak demektir. Çocuk, bir arzu duymuş olduğu için kendini suçlu hissederek uzaklaşır ve derhal arzularını ifade etmemeyi öğrenir. Kızgınlığını ifade ettiğinde, annesi ve babası sert ve kınayan sözlerle yanıt verir. Çocuğun babasıyla alışverişe gidemediği için duyduğu hayal kırıklığını ifade etmesi yüzünden kendini suçlu hissetmesi sağlanmışsa, hayal kırıklıklarını içinde tutmayı öğrenir. Çoğumuz yetişkin olduğumuzda duygularımızı reddetmeyi öğrenmiş oluruz. Artık duygusal yanımızla temas halinde değilizdir.
Bir kadın kocasına der ki: "Don'ın yaptığı sana ne hissettirdi?" Koca yanıt verir: "Hatalı olduğunu düşünüyorum... Bence yapmamalıydı." Adam aslında ona duygularını anlatmıyor. Düşüncelerini aktarıyor. Belki kendini kızgın, incinmiş veya hayal kırıklığına uğramış hissetmek için nedeni vardır. Fakat o, o kadar uzun süre düşünce dünyasında yaşamıştır ki, duygularını tanımaz. Nitelikli sohbet dilini öğrenmeye karar verdiğinde, bu bir yabancı dil öğrenmek gibi olacaktır. Atılacak ilk adım, duygularıyla temasa geçmek ve yaşamı boyunca duygusal yönünü inkar ettiği gerçeğine rağmen duygusal bir yaratık olduğunun farkına varmaya başlamaktır.
Eğer nitelikli sohbet dilini öğrenmek istiyorsanız, işe evden uzaktayken hissettiklerinizi not etmekle başlayın. Küçük bir bloknot edinin ve onu sürekli yanınızda taşıyın. Günde üç kez kendinize şunu sorun: "Son üç saat içinde neler hissettim? İşe gelirken arkamdaki sürücü arabasını tamponuma sürttüğünde ne hissettim? Benzin istasyonunda durduğumda otomatik pompa kapanmadığı ve arabamın yan tarafı benzinle kaplandığı zaman ne hissettim? Büroya geldiğimde sekreterimin o sabah için özel bir projede görevlendirilmiş olduğunu öğrendiğimde ne hissettim? Üzerinde çalıştığım proje için iki haftaya daha ihtiyacım olduğunu düşünürken şefim bana üç gün içinde bitmesi gerektiğini söylediğinde ne hissettim?"
Bloknota duygularınızı ve bu duyguyu yaşamanıza neden olan olayı anımsamanız için bir iki söz yazın. Listeniz şöyle olabilir: Olay / Duygu
Peşimdeki sürücü / Kızgın
Benzin istasyonu / Sinirli
Sekreterin gidişi / Hayal kırıklığına uğramış
Üç gün içinde bitecek proje / Engellenmiş ve kaygılı
Bu egzersizi günde üç kez yapın. Böylelikle duygusal doğanız konusunda bir farkındalık geliştireceksiniz. Bloknotunuzu kullanarak mümkün olduğunca sık aralıklarla eşinize olayları ve duygularınızı aktarın. Birkaç hafta içinde ona duygularınızı rahatlıkla ifade eder hale geleceksiniz. Sonuçta eşinize, çocuklarınıza ve evde olan olaylara karşı hissettiklerinizi tartışırken de kendinizi rahat hissedeceksiniz. Unutmayın ki, duygular ne iyidir, ne de kötüdür. Onlar yalnızca yaşamdaki olaylara karşı psikolojik tepkilerimizdir.
Sonuçta düşüncelerimize ve duygularımıza dayanarak kararlar veririz. Ana yolda sizi dibinizden takip ettiklerinde kızdınız. Belki aklınızdan şu düşünceler geçti: Keşke çekip gitse; keşke beni geçse; yakalanmayacağımı bilsem, gaza basıp onu şaşkın durumda bırakırdım; frene basıp sigorta şirketinin bana yeni bir araba almasını beklemeliydim; belki de kenara çekip, onun geçmesine izin vermeliydim.
Sonuçta siz bir karar verdiniz veya diğer sürücü geriledi, döndü veya sizi geçti ve güven içinde işe vardınız. Yaşamdaki her olayda bizim duygularımız, düşüncelerimiz, arzularımız ve sonuçta da eylemlerimiz vardır. Kendini açma dediğimiz şey bu sürecin ifadesidir. Eğer nitelikli sohbet sevgi dilini öğrenmeyi seçerseniz, izlemeniz gereken öğrenme yolu budur. | Offline
| |
14-12-2010, 03:08 PM
|
#24 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Bu durumda aklıma bir tek şey şey geliyor; "Özenli, düzgün giyinmiş, pırıl pırıl, mis gibi kokan birine aşık olmak kolaydır, peki sabah mahmuru, saç baş dağılmış, üzerine uykunun kokusu sinmiş halini gördüğünüzde de aynı hisle gözleriniz parlıyor mu???" Böyle bir cümleydi sanırım, tam olmasa bile içeriği buydu. Ben bu aşkı çok özledim:)))
__________________ "... I'm just a dreamer I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." | Offline
| |
14-12-2010, 03:15 PM
|
#25 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Alıntı: nazendem Nickli Üyeden Alıntı
sevgili bluepebbles eşimizin ve kendimizin sevgi dilini genellikle sevgiliyken çözemiyoruz.Çünkü coşkun bir şekilde aşıkken herşey gözümüze mükemmel görünür ve normal halimizden katbe kat fedakar oluruz.Genellikle evlendikten veya birlikte yaşamaya başladıktan 2 yıl sonra kadar o coşkun aşk yerini sevgiye bırakır ya da sorunlar yumağıyla boğuşulur.Sevgi dilinin doğru tahmin edilebilmesi için coşkun aşk faslının durulması gerekiyor.(kitapta böyle diyor).Böylece normal mantık çerçevesindan bakabilecek duruma geliniyor.Genellikle karşı taraf en çok neden şikayet ediyorsa ya da en çok hangi konuda bizden isteklerde bulunuyorsa sevgi dili o oluyor.Kitabın çift olarak okunması gerekiyor.Maalesef tek taraflı emek yetreli olmuyor.sevgiler.. | Böyle bir kitabı eşimin eline versem, döner de bir suratıma bakar, kendi elindekileri bitiremediğini söyler herhalde. :)) hahaha:)) Anladım ki olayın sevgi diliyle alakası yokmuş. En azından benim evliliğimde yok. Sevgi dilinde bir değişiklik yok, tek değişiklik göze inen perdelerin karşındaki kişiyi geri plana atıp, kalbini kırdıkça, giderek daha çok yıpranması ve sonunda tamamen kalkması. Eh bu noktadan sonra da tüm görmezden gelinen farklılıklar su yüzüne çıkıyor. Sonra da başkalaşım başlıyor. Yani aslında her şey incelikler yüzünden galiba:))
__________________ "... I'm just a dreamer I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." | Offline
| |
14-12-2010, 03:23 PM
|
#26 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Sevgiliyken devamlı buluşmak isteyen bir erkek evlendikten sonra işine yoğunlaştığında, eve gelip maç izlediğinde ya da birbirleriyle konuşurken yüzlerine bakmadıklarında, evin temiz olmasından tutun da bedensel temizliğinize, evde yemek pişip pişmemesine, birlikte bir takım sosyal aktiviteler yapıp yapmamanıza, eşinize ufak hediyeler alıp almamanıza ve cinsel birlikteliğinize kadar sorunlar çeşitlenebiliyor. Belki bir noktadan sonra birbirinize alışıyorsunuz ve artık sevginizden emin olduktan sonra gerek duyulmuyor tüm bunlara bilemiyorum. Hepsi mümkün. :)) Zaten tüm bu sorunlar birbirinizi sevmediğiniz anlamına gelmez hiçbir zaman. Bu anlamları yükleyenler bizleriz. Ancak frekans konusu da önemli bana göre ve değişkenlik gösterebilir. Ben evlenince frekansı sabitlemeyi düşünüyorum. Sevgilerimle. [/quote] Canım benimmmm:)) Alışkanlıklar kabulleniliyor. Bu zaten çok doğal. Olması da gerekiyor. Aynı evde yaşamak, birlikte hareket edebilmek, birlikte tatil yapabilmek, en önemlisi babanın yanında eşine "Aşkım", diye hitap edebilmek gerçekten harika bir rahatlık sağlıyor ve insanı çok mutlu ediyor. İnşallah sen hayallerindeki gibi bir evlilik yapıp, çoooooook ama çooooook mutlu olursun canım benim. Bu güzel yüreğin bunu fazlasıyla hakediyor. Frekansın sabitlenebileceğini bilseydim ben de yapardım wallahi. Bak bu hiç aklıma gelmemişti. Maalesef artık bambaşka frekanslardayız. Artık daha yüksek frekanslara bakmanın zamanı gelmiş:))
__________________ "... I'm just a dreamer I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." | Offline
| |
14-12-2010, 03:24 PM
|
#27 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Kişilik Tipleri
Hepimizin duygularımızı görmezden gelip örtbas ettiği söylenemez; fakat iş konuşmaya gelince, kişiliklerimiz ön plana çıkar. Ben şimdiye dek iki temel kişilik tipi gözlemledim. İlkini "Ölü Deniz" diye adlandırıyorum. Küçük İsrail ülkesinde Galile Denizi, Jordan Nehri yoluyla güneye, Ölü Deniz'e akar. Ölü Deniz hiçbir yere gitmez. Alır, fakat vermez. Bu kişilik tipi, gün boyunca birçok deneyim, duygu ve düşünce alır. Bu bilgileri depoladıkları büyük bir hazneleri vardır ve konuşmadan da son derece mutludurlar. Bir Ölü Deniz kişiliğine "Bir sorun mu var? Neden bu gece hiç konuşmuyorsun?" dediğinizde, yanıtı muhtemelen "Hiçbir sorun yok. Neden bir sorun olduğunu düşündün ki? olacaktır. Ve bu son derece dürüst bir yanıttır. O konuşmamaktan hoşnuttur. Tek bir kelime etmeden Chicago'dan Detroit'e kadar araba kullanıp, son derece de mutlu olabilir.
Diğer uçta ise "Çağlayan Dere" vardır. Bu kişilikte de, göze ve kulağa hitap eden ne varsa ağızdan dışarı çıkar ve ikisi arasında nadiren altmış saniye vardır. Her ne görürler ve duyarlarsa anlatırlar. Evde konuşacak kimse yoksa, birilerini ararlar. "Ne gördüm biliyor musun? Ne duydum biliyor musun?" Eğer telefonla birini bulamazlarsa kendi kendilerine konuşurlar; çünkü hiç hazneleri yoktur. Çoğu zaman bir Ölü Deniz'le bir Çağlayan Dere evlenir. Bu olur, çünkü flört dönemlerinde bu çok çekici bir birleşimdir. Yeni bir alışkanlık edinmenin bir yolu,
her gün başınıza gelen üç olay ve bunlarla
ilgili hissettiklerinizi konuşacağınız
bir paylaşım zamanı oluşturmaktır.
Eğer siz bir Ölü Deniz iseniz ve bir Çağlayan Dere ile çıkıyorsanız, harika bir akşam geçireceksiniz demektir. "Bu gece sohbeti nasıl başlatacağım? Sohbetin devamını nasıl sağlayacağım?" diye düşünmek zorunda değilsiniz. Bütün yapmanız gereken, başınızı sallayıp "ya, ya" demektir. O bütün akşamı doldurmayı başarır. Size de eve dönerken "ne harika bir insan" diye düşünmek kalır. Diğer taraftan, eğer siz bir Çağlayan Dere iseniz ve bir Ölü Deniz ile çıkıyorsanız, aynı derecede harika bir akşam geçireceksiniz demektir, çünkü Ölü Denizler dünyanın en iyi dinleyicileridir. Siz üç saat boyunca çağlarsınız, o sizi dikkatle dinler ve eve dönerken "ne harika bir insan" diye düşünürsünüz. Birbirinizi çekersiniz. Ne var ki, beş yıllık bir evlilikten sonra Çağlayan Dere bir sabah uyanır ve der ki: "Beş yıldır evliyiz ve ben onu tanımıyorum." Ölü Deniz der ki: "Onu fazla iyi tanıyorum. Keşke biraz ara verip bana bir nefes aldırsa." İyi haber şu ki, Ölü Denizler konuşmayı, Çağlayan Dereler de dinlemeyi öğrenebilir. Kişiliğimiz ön plandadır ama bizi tamamen kontrol altına almaz.
Yeni bir alışkanlık edinmenin bir yolu, her gün başınıza gelen üç olay ve bunlarla ilgili hissettiklerinizi konuşacağınız bir paylaşım zamanı oluşturmaktır. Ben bunu, "sağlıklı bir evlilik için günlük asgari gereksinim" diye adlandırıyorum. Eğer günlük asgari ile başlarsanız, birkaç hafta veya ay içinde, nitelikli sohbetin aranızda çok daha özgürce aktığını görebilirsiniz. | Offline
| |
14-12-2010, 03:35 PM
|
#28 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili | Offline
| |
14-12-2010, 04:05 PM
|
#29 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Beş Sevgi Dili Aman artık kendi frekansımı yükseltmeye bakacağım, o da kendisi düşünsün demek. Kişisel bakımı ya da nezaketiyle ilgili çok şükür hiçbir sorun yaşamadım bugüne kadar çok şükür. Kendisi çok beyefendidir. Bizimki tamamen frekans farkı, onun da bir noktada bağlanmasına bu saatten sonra imkan yok. Ama hala ya olursa diye oturmuş bekliyorum işte evceğizimde.
__________________ "... I'm just a dreamer I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." | Offline
| |
14-12-2010, 04:09 PM
|
#30 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Nitelikli Faaliyetler
Temel bir sevgi dili olan nitelikli beraberliğe veya tüm dikkatinizi eşinize vermenize ilave olarak, nitelikli faaliyetler diye adlandırılan başka bir diyalekt vardır. Geçenlerde verdiğim bir evlilik seminerinde çiftlerden şu cümleyi tamamlamalarını istedim: "Karım/kocam tarafından sevildiğimi en çok _________ zaman hissederim." İşte sekiz yıldır evli olan, yirmi dokuz yaşındaki bir erkeğin yanıtı: "Karım tarafından sevildiğimi en çok birlikte bir şeyler yaptığımız zaman hissederim; benim ve onun yapmaktan zevk aldığımız şeyler. O zaman daha fazla konuşuruz. Bana sanki yeniden flört ediyormuşuz gibi gelir." Bu, birincil sevgi dilleri nitelikli beraberlik olan bireylerin tipik yanıtıdır. Vurgu, birlikte olmak, birlikte bir şeyler yapmak, tüm dikkatlerini birbirlerine vermek üzerinedir.
Nitelikli faaliyetler, birinizin veya her ikinizin ilgi duyduğu her şeyi içerebilir. Vurgu ne yaptığınız üzerinde değil, neden yaptığınız üzerindedir. Amaç birlikte bir şey yaşamak ve bu yaşantıya "Bana değer veriyor. Benim hoşlandığım bir şeyi yapmayı arzuluyordu ve bunu olumlu bir yaklaşım içinde yaptı" diyerek tamamlamaktır. Bu sevgidir ve bazı insanlara göre sevginin en yüksek sesidir.
Tracie senfoniyle büyümüştü. Çocukluğu boyunca evi klasik müzikle dolup taşardı. En az yılda bir kez, annesi ve babasıyla senfoniye giderdi. Diğer taraftan, Larry kırsal kesimde ve kovboy müziğiyle büyüdü. Hiç konsere gitmemişti ama evdeki radyo daima bir kırsal kesim istasyonuna ayarlı olurdu. Senfoniye burjuva müziği derdi. Tracie'yle evlenmemiş olsaydı, bütün yaşamını senfoniye gitmeden geçirebilirdi. Evlenmeden önce, hala aşkın tutkulu durumundayken, ilk kez senfoniye gitti; fakat o coşkulu halde bile tutumu "Sen buna müzik mi diyorsun?" idi. Bu, evlendikten sonra tekrarlanacağını hiç ummadığı bir deneyimdi. Ne var ki, birkaç yıl sonra nitelikli beraberliğin Tracie'nin birincil sevgi dili olduğunu, nitelikli faaliyetler diyalektinden özellikle hoşlandığını ve senfoniye gitmenin de bu faaliyetlerden biri olduğunu keşfettiğinde, büyük bir hevesle gitmeyi seçti. Maksadı açıktı. Amaç senfoniyi değil, Tracie'yi sevmek ve onun dilini yüksek sesle konuşmaktı. Zamanla bu müziği takdir etmeye ve hatta ara sıra bir iki partisyondan hoşlanmaya başladı. Belki hiçbir zaman bir senfoni aşığı olmayacaktır; fakat artık Tracie'yi sevmek konusunda usta olmuştur. Nitelikli faaliyetlerin
iyi taraflarından biri,
ileriki yıllarda yararlanacağımız
bir hatıra bankası sunmalarıdır.
Nitelikli faaliyetler, bahçeyle uğraşmayı, bitpazarlarını gezmeyi, antika almayı, müzik dinlemeyi, piknik yapmayı, uzun yürüyüşlere çıkmayı veya sıcak bir yaz günü arabayı birlikte yıkamayı içerebilir. Aktiviteler yalnızca sizin ilginiz ve yeni şeyler deneyimleme arzunuzla sınırlıdır. Nitelikli bir faaliyetteki ana malzemeler şunlardır:
1- En azından biriniz bunu yapmayı istersiniz.
2- Eşiniz de bunu yapmayı arzu eder.
3- Her ikiniz de bunu neden yaptığınızı, yani birlikte olmakla sevgiyi ifade ettiğinizi bilirsiniz.
Nitelikli faaliyetlerin iyi taraflarından biri, ileriki yıllarda yararlanacağımız bir hatıra bankası sunmalarıdır. Sabah erken saatte sahilde yaptıkları bir gezintiyi, bahçeye çiçek diktikleri baharı, ormanda tavşan kovalarlarken zehirli sarmaşığa rastladıkları zamanı, birinci lig beyzbol oyununa birlikte gittikleri ilk geceyi, birlikte ilk ve tek kez kayak yapmaya gidişlerini ve onun ayağını kırışını, eğlence parklarını, konserleri, katedralleri ve evet, iki millik yürüyüşten sonra şelalenin altında durmanın verdiği sarhoşluğu anımsayan çiftler ne şanslıdır. Hatırladıklarında neredeyse o anı tekrar yaşarlar. Bunlar, özellikle birincil sevgi dili nitelikli beraberlik olan kişiler için, sevginin anılarıdır.
Peki, ikimiz de çalışıyorsak bu tür faaliyetler için zamanı nereden buluruz? Tıpkı öğle ve akşam yemeği için zaman ayırmamız gibi zaman yaratırız. Neden? Zira, nasıl yemekler sağlığımız için gerekli ise, bu da evliliğimizi için gereklidir. Bu zor mu? dikkatli bir planlama gerektirir mi? Evet. Bazı kişisel faaliyetlerden vazgeçmemiz gerektiği anlamına mı gelir? Belki. Özellikle hoşlanmadığımız bazı şeyleri yapmamız mı demektir? Kesinlikle. Buna değer mi? hiç şüphesiz. Ben ne kazanacağım? Sevildiğini hisseden bir eşle yaşamanın ve onun sevgi dilini akıcı bir şekilde konuşmayı öğrenmenin zevkini.
Bana bir numaralı sevgi dili olan onay sözlerinin ve iki numaralı sevgi dili olan nitelikli beraberliğin değerini öğreten Little Rock'taki Bill ve Betty Jo'ya içten teşekkürler. Şimdi doğru Chicago ve üç numaralı sevgi dili! | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | BEŞ SEVGİ DİLİDuygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı:
Bluepebbles Nickli Üyeden Alıntı
Benim bu konuda anlamadığım bir şey var. Anlayan birinin beni aydınlatmasını rica edeceğim. Eşlerimizin birincil dilini sevgiliyken çözebiliyoruz, ona hitap edebiliyor, onun ruhuna dokunabiliyoruz da, evlendikten sonra dil mi değiştiriyoruz??? Aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:52 AM.
|