![]() |
tanrılar okulu TANRILAR OKULU “ Milyonlarca kişi gibi sen de bütün yaşantını , içinde yaşam olmayan kuruluşların katmanları arasında saklanarak geçirdin” dedi. ”Özgürlüğünü bir avuç uydurma gerçeklikle takas ettin. İpnotik uykudan ayılmanın , vahim yaşam görüşünü bırakmanın artık zamanıdır!” (Sayfa 8) "Yoksulluk, kişinin kendi sınırlarını görememesi demektir."diye açıkladı."Yoksul olmak,kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılığında kendi yaratıcılık hakkından vazgeçmesidir." (Sayfa 9) "Tüm insanlara, ilk yıllarından başlayarak,varlıklarının en ıssız alanlarında yaşamaları öğretildi.İnsanlar,çok büyük bir fikirle veya hayal güçlerini zorlayan herhangi bir şeyle karşılaştıklarında genellikle karşı çıkar ve onu küçük parçalara ayırmaya uğraşarak bilinçlerinin küçük kabına sığdırmaya çalışırlar." (Sayfa 12) "En sarsılmaz inancın, en zararlı inanışın, kendin dışında bir dünyanın varlığına; bağımlı olduğun bir şeye veya birisine; sana bir şeyler veren veya senden alan, seni seçen veya suçlayan bir şeye veya birisine inanmandır. Bir savaşçı, bir anlığına bile dıştan gelecek bir yardıma inansın, derhal yıkılmazlığını yitirir. Kendi dışımızda bir dünya yoktur, her neyle karşılaşır,görür ve dokunursak 'bizi' yansıtmaktadır. İnsanın yaşantısındaki diğer kişiler, olaylar ve koşullar, onun koşullarını meydana serer. Dünyayı suçlamak; şikayet etmek, kendini haklı göstermek ve saklanmak, düşmüş bir insanlığın göstergeleri, 'gerçek' bir iradenin yokluğu kadar, bağımlı olmanın da kesin semptomlarıdır. Hep aynı olaylarla karşılaşıyorsun, çünkü sende hiçbir şey değişmiyor! Her şey benzerini kendine çeker. Cennet parçacığı cennete doğru, cehennem parçacığı cehenneme doğru yol alır" Lupelius'a göre yeryüzü, insanların sıralar halindeki idam mahkumları gibi yaşadıkları kozmik bir hapishane, dünya boyutunda bir zindandır. Bu vizyonun son ve kesin bir yenilgi oluşturduğu yargısına varmak yerine, göz kamaştıran çılgınlığıyla cesurca bir plan tasarlar. İnsan için, onu olanaklının sınırlarının ötesine geçirecek bir serüven düşler; kaçınılmaz görünen ölümcül yazgısından kaçış ve dünya yasalarından kurtuluş. İster bilinçli, ister bilinçsiz verilmiş olsun, kişinin başına kendi rızası olmadan hiçbir dış olay gelemez.Öncelikle psikolojisinden geçmeden, hiçbir şeyle karşılaşamaz. Düşünce bu yüzden çok güçlüdür. Düşünüş Yazgıdır.Varoluş bizim buluşumuzdur ve bu yüzden sadece bize bağlıdır. Bu dünyadaki yaşantı, bir Tanrılar Okuludur." Size ‘öğretilen ve anlatılan dünyanın’, anlatıldığı gibi olduğunu söyleyenler sadece anlatanlardır. Korkmanız, çekinmeniz, endişe etmeniz gerektiği söylenen her şey, bu betimlemenin pençesindeki insanların fikirleridir. Oysa bunlar olumsuz duygulardır ve hiçbiri dünyaya geldiği haliyle insanın mayasında olan hisler değillerdir. İnsan korkusuz doğar. Korku, zorla ‘öğretilir’. Hastalıklar ‘öğretilir’. Ne hastalıklar, ne ilaçlar, ne de tedaviler gerçektir. Hastalıklar, benlikteki olumsuz yöndeki değişimlere karşılık gelen semptomlardır. Onlar bizi ancak kendimizi kanalize etmemiz gereken düşünce şekli için uyarma amaçlı ortaya çıkabilirler. Bizi fiziken zor durumda bırakmak için değil. Hayatınızda önünüze çıkan herkesin özel bir görev ile karşınıza geldiğine emin olun. Ve ona varlığı için teşekkür edin. Özellikle düşmanınızsa. Herkes sizi gösterir. Çünkü herkesi siz yarattınız. Bu dünyayı siz yarattınız. Bu sizin dünyanız. Sizi arayan arkadaşınız sizsiniz. Çalışanlarınız, üstleriniz, aileniz, hepsi sizsiniz. Yay da, ok da, hedef tahtası da; hepsi sizsiniz. Önünüzde gelecek varken, geçmişle uğraşmayın. Ama geleceği de yeni bir ‘eski geçmiş’ yaratmak için yaşamayın. Onu şekillendirin; bu kez şekillendirin; geçmişinizin tekrarlarından kurtulun. Mea Culpa’ felsefesini inkar ederek yaşamaktan vazgeçin. Başınıza gelmiş ve gelecek her şeyin tek sorumlusunun kendiniz olduğu gerçeğiyle barışmayı reddettiğiniz her gün tedavi süreciniz gecikecek, ‘yeni bir eski geçmiş’ için her seferinde yeni bir adım attığınızla kalacaksınız. Başınıza gelmiş ve gelecek her şey, düşünsel faaliyet kalitenizin, olaylar dünyasına uyarlanmış halidir. Düşlemezseniz, yaratamazsınız. Gerçek, düş artı zamandır. İnanmak için görmeyi beklemeyin. İnanın ki, görebilin. Beden olmadan düşleyemezsiniz. Düşleyen bedendir. Ona çok iyi bakın. Gereğinin ötesinde yiyecek, içecek, gereğinin ötesinde uyku, gereğinin ötesinde seks, hiçbir şeyin çözümü olmadığı gibi, çözümün üstünü örten uyuşturuculardır. Uyuşturucu almayın. Beyninizi örtmeyin. Orada geleceğiniz şekilleniyor. Dünyadaki en büyük ekonomik gerçek ‘mutluluk’tur. Ekonominin tanımı Mutluluk’tan başka hiçbir şey değildir. Her zaman iyi bir ekonomist olun. Düşleyin, düşleyin, düşleyin. Düş, var olan en gerçek şeydir. "Tanrılar Okulu" Stefano Elio D'Anna Alteo Yayıncılık Türkçe'ye Çeviren : Şükrü Zafer Serinken |
Ynt: tanrılar okulu yazarla aynı görüşte olmadığımı özellikle belirtiyorum, yeryüzü bir okul değildir, bizler de tanrı değiliz... yazar bir balığın, kedilerin neden yüzemediğini sorgulaması gibi sorguluyor hayatı. oysa gün gelecek o balığı da pelikan kapacaktır...yazarın göremediği fakat sürekli tepesinde dönüp duran tehlike ise pelikandır... yazık, tanrının bir pelikan tarafından yok edilmesi biraz trajik bir son olacak... çeviri konusuna gelince kitabın çevirmeni Şükrü Zafer Serinken'in yeterince Türkçe bilmediğini düşünüyorum... önce bir Türkçe öğrensin... |
Ynt: tanrılar okulu teomancığım herkes gibi,seninde, düşüncelerine ve görüşlerine saygımız sonsuz...fakat neden öfke ve protesto ile ifade ettiğini anlayamıyorum .mesajlarında kelimelerini biraz daha dikkatli seçersen..polemik yaratacak ortamlar oluşmaz..senin karşı olduğun, bir düşünceyi benimsemiş olan bir başka arkadaşımız aynı uslupla cevap verirse kırgınlık olur..buda burada kurduğumuz ahenge zarar verir ablam...saygılı sevgiler... |
Ynt: tanrılar okulu benim bu konuyla ilgili yazdıklarıma, tanrılar okulunun yazarı Stefano Elio Dana ve kitabın çevirmeni Şükrü Zafer Serinken dışında kimsenin kırılacağını sanmıyorum çünkü ne yazarın hayranlarını eleştirmek ne de onunla aynı fikirde olanları protesto etmek gibi bir niyetim var. eleştirilerdeki hedefimin hayatimdegisti.com sakinlerinin olmadığının altını, özellikle çiziyorum... benim yazdıklarımdan alınan arkadaşlarım varsa alınmasınlar, çünkü sözüm meclisten dışarı... |
Ynt: tanrılar okulu Alıntı:
teoman her okudugun yazıya katılman gerekmiyor kendi inanışların dogrultusunda bilgileri degerlendirip eleme sana kalmış ben bu yazıyı göndermeyle bu fikirdeyim demek degildir içinden eleme yaparak bildiklerim inanışım dogrultusunda hareket ederim burada allah isimlerinin insanda tecelli etmesini anlamak daha dogru ben bunu anladım ve yazıyı aktardım sevgiyle kal Alıntı:
mesajına cevap yazarken sende cevap yazmışsın kırılma alınma olmaz arkadaşlar arasında merak etme smiliyface |
Ynt: tanrılar okulu Kitap benim daha önce okudğum kitaplardan çok farklıydı. İnsanın nasıl kendini dünyaya hapsettiği nasıl kendini kandırdığı nasıl herşeye bağımlı olup mutluluğu ve özgürlüğü başkalarında aramanın peşine düştüğünü anlatıyor. Kitap sanki benimle konuşuyordu her falsömü her hareketimin altında yatanı görebiliyordum. Burada aslında nasıl özgür ve tam insan olunuru anlatmış ve bizi bundan alı koyan düşünce alışkanlıklarımızın üzerine gidip bunları değiştirmemiz için yapmamız gerekenleri de anlatmış. Kitabı baştan sona 2 defa okudum. En sık vurguladığı "Dünya senin düşlediğin gibidir. Dışarıda değiştitlecek birşey yoktur. Dünyayı değiştirmek mi istiyorsun kendini değiştir. Düş varolan en gerçek şeydir. Düşle düşle durmadan düşle..." sözleriydi. "İnsan yapacağı işi kendi seçer. Seçilmez. Seçilmesi ona karşı büyük bir saygısızlıktır. " Burada kendi durumumu gördüm. İşimi sevmiyordum. Sadece maddi açıdan güvende olmak için çalışıyordum. İşten ayrıldım. Şimdi işsizim. Şimdi bakıyorumda hayatımın en güzel kararlarından birini vermişim. :)) Çünkü yaşam çok değerli boşa geçen ve ıztırap içinde geçen 1 saat bile geriye gelmeyecek. |
Ynt: tanrılar okulu Alıntı:
bak şimdi çok merak ettim bu kitabı... |
Ynt: tanrılar okulu ben bu kitabı aylar önce almıştım... neseli56 belki okumak için bana bir işaret gelmesi gerekiyordu çünkü aldığımdan beri duruyor.. üstelik çok değerli bir kitap olduğunu da biliyorum... ama elim bir türlü gitmedi... ::) işte şimdi ne olduğunu anladım... bu aralar simyacıyı okuyorum ve evrenin işaretlerini düşünüyorum.... simyacı bugün öğlende bitecek... sonrasında ne okuyım diye düşünürken... bu başlığı gördüm.... ve bir işaret olduğunu düşünüyorum... çünkü bu başlığı gördükten sonra dün gece rüyamda Tanrılar Okulu'nu okuduğumu gördüğümü hatırladım.... coffe2 hayat ne güzel blissy blissy blissy |
Ynt: tanrılar okulu okuduğunuz kitabın adını ve yazarını tekrar yazabilirmisiniz |
Ynt: tanrılar okulu Tanrılar Okulu" Stefano Elio D'Anna Alteo Yayıncılık Türkçe'ye Çeviren : Şükrü Zafer Serinken |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:16 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.