Beynin Gizli Güçleri
Yasaklanmış Bilgiler Günışığına Çıkıyor
Amargi Hillier
SAFİR BASIM YAYIN DAĞITIM
Bu kitaptan öğreneceğiniz teknikler ve bilgiler sayesinde hayatınız sonsuza dek değişecek! Koşullarınızı ve Gerçekliğinizi değiştirecek gücün içinizde olduğu düşüncesi ulaşılmaz bir şey olmaktan çıkacaktır. Bazı insanlar bunu uzun zamandır kullanıyorlar. Peki ya siz daha önce bu teknikleri hiç duymadınız ya da öğrenmediniz mi? Artık sır olarak tutulan bilgilerin açıklanma zamanı!
Bu kitapta anlatılan teknikleri kolay bir şekilde aktarmak için eğlenceli bir konu seçtim. Teknikleri; Baştan Çıkartma ve Cezbetme konusu üzerinden anlattım fakat bu sizi yanıltmasın, okuduğunuzda farkedeceksiniz ki bütün teknikler istediğiniz her konu ve alan için değiştirilerek kullanılabilir. Önemli olan tekniklerin temelini, barındırdıkları güçleri ve içerdiği öğeleri kavramanızdır. Bunu yaptığınızda; Sağlık, İlişkiler, Para ve aklınıza gelen her konu için bu güçlü teknikleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bu kitap görünmez dünyayı nasıl ele geçireceğinizi ve nasıl kendi komutanıza alacağınızı gösterecektir. Bunu yapmaya başladığınızda hayatınızın akışı değişecektir.
Kendi kategorisinde kült olan bu kitap Dünya'da yankı uyandırmıştır. Dünya'nın bir çok ükesinde İnsanlar, kitapla ilgili çalışma grupları kurmuş ve yöntemleri uygulayarak elde ettikleri başarıları birbirleriyle paylaşmışlardır. Günlük yaşam içinde bu tarz konular yeterli ciddiyetle ele alınmamaktadır. Bu bilgiler sadece bir hayal ürünü ya da bir televizyon gösterisi zannedilmekte ve bu nedenle insan potansiyelinin o sonsuz yapısı keşfedilememektedir. Bu kitap potansiyelinizi aktive etmeniz için size muhteşem bir kaynak olacaktır.
----
GİRİŞ / Zihin Gücü Nedir?
Ne düşünüyorsanız, zihniniz o olur. Güç dayanıklılığın bir formudur. Bu kitaptan sonra düşünme yetiniz güçlenmiş olacaktır. Düşünme yetinizi güçlendirmeniz demek temel bir beceriyi başarıyla tamamlamış olmanız demektir; yani bilinçli olmayı. Gerçek benliğinizin, gerçek durumunuzun ve gerçek yaşamınızın tamamen bilincinde olmalısınız.
Etrafınızda zannettiğinizden çok daha fazla şey vardır ve bunun hep farkında olmanız iyi olur. Örnek: Televizyon seyredebilirsiniz ama televizyon anteninizden gelen frekans dalgalarını göremezsiniz. Hoparlörden gelen müziği duyabilirsiniz ama ses titreşimlerini gözlerinizle göremezsiniz. Fiziksel gözlerinizle bu gibi şeyleri göremezsiniz ama bir parçanız bu görünmez şeylerin bilincindedir. “Bir yanınız bu gibi şeylerin farkındadır” derken göremediğiniz şeylerin var olduğuna inanmak realitenizde vardır. Realiteniz bir şeyin detaylarını kurcalamadan da inanabilir ya da anlayabilir, o şeyleri göremeseniz bile onların var olmaya devam ettiklerini bilirsiniz. Bu gibi görünmeyen şeylerin işleyişini anlayamasanız da size garip bir kavram gibi gelmez. İnanç sisteminizde bunu kabul etmek vardır ve bu içinde yaşadığınız gerçekliğin bir parçası haline gelir. Bir kere realiteniz oldu mu, genellikle üzerinde bilinçli olarak düşünmezsiniz. Peki, neden birçok insan zihninizin görünmeyen titreşim ve frekansları yaydığını kabul etmekte zorlanır? Elektrik kaynaklarýndan tüm görünmez elektrik frekanslarına inanıyoruz da neden görünmez insan “sesinin” içimizden geçeceğini anlamakta zorlanıyoruz ya da bunu gözden kaçırıyoruz? Zihninizin etrafınızdaki dünya’yı ve olayları etkileyebilecek yeteneğe sahip olduğu bilgisi halen birçok insana garip görünüyor. Ama gariptir ki cep telefonlarının frekans yayıp çevreyi etkileyeceğine inanırlar.
Bu bilgiler görünmez şyleri kendi gözünüzle nası görebileceğnizi öğetmeyecek. Ama görünmez dünya’yi asıl ele geçireceğinizi ve nasıl kendi komutanıza alacağınızı gösterecektir. Bunu yapmaya başladığınızda yeni farkındalığınız realiteniz ve genel deneyiminiz olacaktır. Artık “beyninizden gelen frekansların başkalarının beynine ulaştığı” düşüncesi size hiçte uzak gelmeyecek.
TEORİ
BİRİNCİ BÖLÜM / DÜŞÜNCELERİNİZ GÜÇTÜR
Zihin, dünyamızı şekillendiren milyonlarca düşünce ve fikri yaratır, anlar. Bu nedenle zihin, gücün bir formudur. Düşünce gücünüzü geliştirmek tek temel beceriye bağlıdır; BİLİNÇLİ OLMAK. Bu bölüm boyunca, konsantrasyon ve imgeleme güçlerinizi geliştireceksiniz. Bu beceriler zihin gücü kontrolünün temelidir.
Yaşamınızdaki olaylar ve etrafınızdaki deneyimler yaşamınıza sokmayı seçtiğiniz şeylerin sonucudur. Çoğu insan buna inanmak istemiyor çünkü bu, başlarına gelen olumsuz şeyi kendilerinin istemesi anlamına geliyor. Birçok insanın “istediğinizi alırsınız” düşüncesini kabullenmemelerinin sebebi vardır: farkında olmadan hayatlarındaki olayların düşüncelerden kaynaklandığını keşfetmek çok zordur. Örnek: Buzdolabında olmayan 1 elmayı düşünmeyi seçip sonra kalkıp buzdolabına baktığınızda bir elma elde edemezsiniz. Yine de kesinlikle zihniniz istediğiniz şeyi size getirecektir. Ama bunu daha çok olaylar ve çevrenizdeki enerjiler vasıtasıyla yapacaktır. Bir arkadaşınızın elinde bir elma ile çıkıp gelebilir. Ya da bir arkadaşınıza ziyarete gittiğinizde fazladan bir elmalarının olduğunu görebilirsiniz. Hedefleriniz GERÇEKLEŞECEKTİR. Ama neyi istediğinizi bilmeli ve sabırlı olmalısınız. Dilemek, ummak, arzu etmek ve zihninizin amaçlarını gerçekleştirmesi arasında bir fark vardır: Zihniniz korkunç derecede itaatkardır. Ondan ne isterseniz yerine getirecektir doğru bir şekilde istediğiniz takdirde tabii…!
Zihninizin yüksek boyut seviyelerinde daha etkili olmasının sebebi beyin dalgalarınızın ya da düşünce dalgalarınızın o seviyeyle çok daha eşit ya da uyumlu boyutta olmasındandır. Düşünceler ve yüksek boyutlar el ele giderler. Bu düşünce çok önemli ve bilinmelidir. Etrafınızdaki dünyada uygulanabilir teknikler bulabilirsiniz ama daha yüksek boyutları ya da farkındalığın daha yüksek seviyelerini içeren tekniklerin 3ncü boyut tekniklerinden daha hızlı ve daha güçlü etkisi vardır.
Hayatınızı ve yaşamınızdaki olayları lehinize çevirmek için düşüncelerinizi kullanmanın anahtarlarından biri İÇE BAKIŞINIZI KULLANARAK İÇİNİZDE ARAMAKTIR. Bu imgeleme kavramına girer. Hedefinizin gerçekten olduğunu zihninizde canlandırdığınızda bilinçaltınızı ya da farkında olmayan zihninizi kandırarak etkilemiş olursunuz. Zihninizin gözü kalıp tahtasına benzer. Her şey orada başlar. Zihninizin gözüyle görmeye devam edin. Aklınızda bir imge tutmak istek ve arzularınızı gerçekleştirmek için gerekli bir adımdır.
Etrafınızdaki her şey önce birinin düşüncesinde başlamıştır. Bir eve bakın, tüm gerçekçiliği ile önünüzde ona dokunabilir koklayabilir hatta ön kapının tadına bile bakabilirsiniz. Evi 3 boyutlu gerçek fiziksel bir nesne olarak algılarsınız. Orada gerçekleşmiştir. O evin yapıldığı anın en başına giderseniz, neticede evin var oluşunun birinin düşüncesine dayandığını görürsünüz. BUNU KAVRAMANIZ ÇOK ÖNEMLİ. Mutlaka birileri evin planının nasıl olması gerektiğini önce zihninde tasarlamıştır. Düşünceler kağıda dökülerek 3 boyutlu dünyanın temel taşları gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki aşama üretim ve inşaat aşamasıdır. Her aşama birinin düşüncesiyle oluşur. Etrafınızdaki her şey böyle oluşmuştur. Sadece hayatınızda yarattığınız şeylere bakın. Düşüncenin somutlaşmasının mistik bir kavram olduğunu düşünüyorsanız o zaman dünya tümüyle mistik bir yerdir. Evren her şeyi kopyalar, detaylandırır, üretir ve sonuç olarak hayaliniz gerçekleşir.
İnsanda telepatik yeteneklerin ortaya çıktığı 3 mod vardır: Bir tanesine İçgüdüsel telepati denir. Birinin eterik bedeninin çarpışması sonucunda ortaya ortaya çıkan telepati türüdür. Telepatik “mesaj” bu eterik özle taşınır ve kişiye en iyi şekilde bedenin güneş sinir ağı (solar pleksus) alanından ulaşır. Bu nokta, bir başka görünmez bedene giden doğrudan bir bağlantıdır. Genelde astral beden olarak adlandırılır. Tanımı ise duygusal ya da hisseden bedendir. Prana, yaşam gücü veren ve her yerde olan enerjidir. Bir çok ismi vardır: Orgone enerjisi, Ki, Yaşam Gücü, Light Spiral ve daha bir sürü.
Dalağınız güneş sinir ağı merkezinin yakınındadır. Prana normalde buraya girer ve buradan yayılır. Sonrasında kişinin bilincine ulaşmaktadır. Telepatik düşünceler diyafram vasıtasıyla ortaya konulur. Günümüzde bu büyük ölçüde yok olmuştur.
Telepatinin bir sonraki modu zihinsel telepatidir. Zihinsel telepati genellikle boğaz bölgesinden ve biraz kalpten, çok az da polar pleksustan doğar. Zihinsel güç çalışmalarında daha yetenekli hale geldiğinizde doğrudan kişiyi boğazdan vuracaktır. Teknikleri kullanırken düşüncelerin nereden vuracağını bilmek pek işe yaramasa da bu küçük bilgiyi kullanmak isterseniz harika olur. Ama yine de çok gerekli değildir çünkü otomatikman gerçekleşir. Zihin gücü tekniklerinin nasıl işlediğini anladığınızda kendinize daha çok güvenecek, realiteniz artacak en önemlisi bir temel oluşturacak ve böylelikle bu kitabı aşabilme ihtimaliniz artacak.
Çok ileri seviyeye ulaştığınızda telepatik modunuz sezgisel telepatiye dönüşecektir. Bu da alıcı olmanız ve daha yüksektekilerle ve daha yüksek amaçlar için iletişim kurabileceğiniz anlamına gelir. Bu tür zihin işlevi kaşlarınızın arasından fiziksel olmayan iletişimleri alıp boğaz bölgenizden geri vermenize neden olur.
Telepatik yeteneklerinizi engellemenin en güçlü iki yolu aşırı derecede başarılı olma isteği ve başarısızlık korkusudur. İleri derecede zihin gücünüzü kullanırken UMURUMDA DEĞİL tavrını takınmalı ve saplantılı olmamalısınız. Kendinizden % 100 emin ve güvenli tavrınızla teknikleri uygulayın ve sonra dikkatinizi başka bir şeye çevirin. BIRAKIN UÇUP GİTSİN çünkü tekniklerinizin ve becerilerinizin DAİMA işe yaradığını bilirsiniz ve er ya da geç istediğinizi elde edersiniz. Bilgiye sahipseniz başarılı OLACAKSINIZ.
SAKLI FREKANSLAR
Etrafınızda fark ettiğinizden çok daha fazlasının olduğunu anlamanız önemlidir.
Örnek: Televizyonun önüne geçtiğinizde anteninize gelen radyo dalgalarını göremezsiniz. Hoparlörlerden gelen müzik sesini duyabilir ama ses titreşimlerini göremezsiniz. Ama bilinciniz bu gibi şeylerin farkındadır. Bu etrafınızı saran görünmez dünya zihin gücü tekniklerini çalışırken sizin gerçekliğiniz olacaktır. Disiplinle, kullanılmayan güçlerin üzerinde egemenlik kurabilir ve sonuçlarına odaklanabilirsiniz.
Bu kitabın amacı tek kelime söylemeden ya da tek bir harekette bulunmadan başkalarını nasıl etkileyebileceğinizi keşfetmenizi sağlamaktır. Başkalarıyla telepati kurarak iletişim kurma gücüne her zaman sahip olduğunuzu bilin. Unutulmamalıdır ki tüm bunlar ÇALIŞMANIZA bağlıdır.
Bir süre, zihinsel ayartma tekniklerini keşfediyor olacaksınız. Başkalarının kendi düşünceleriymiş gibi size çekilmelerini sağlayacak güçlü düşünceleri onların zihnine nasıl sokacağınızı öğreneceksiniz. Etkili mi?…Güçlü mü? Kesinlikle. Elinizde güçlü bir silah var, güçlerinizi bilgece kullanın.
HER YANIMIZI ÇEVRELEYEN ENERJİ
Yaşam enerjisi düşüncelerimizle şekillenir ve gerçekliğimizi bununla şekillendirir. Yaşamınızdaki olaylar kendi seçimlerinizin sonucudur. Düşüncelerinizle yaşamınızı bilinçli bir şekilde öğrendiğinizde, bunun nasıl olduğunu göreceksiniz. Garajınıza kırmızı bir ferrari’nin park edildiğini hayal edip dışarı bakarsanız arabayı göremezsiniz. Zihniniz daima size istediğiniz şeyi verecektir ama olaylar ve etrafınızdaki gizli enerjiler vasıtasıyla. Hedefleniz gerçekleşir ama sabırlı ve neyi istediğinizi bilmek zorundasınız. Enerji bir sonuç için şekillendirilir. Düşüncelerimizle realiteler yaratırız çünkü düşüncelerimiz saklı enerjiler arasında dolaşır ve düşünceler somut formlara dönüşür. Olumlu düşünme olumlu enerjileri ve çoğu zaman olumlu sonuçları kontrol altına alır. Bu, enerjinin en kolay kullanımıdır. Ama çaba gerektirir, olumlu düşünme gerçek psişik ya da zihinsel kontrol kadar etkili ve yoğun değildir. Dayanılmaz güce sahip olan için saklı enerji dalgalarının kontrolünü ele almanın üstün bir tekniği vardır.
İMGELEME
Düşüncelerinizin yaşamınızı ve çevrenizi ustalıkla idare etmesi için iç görünüzü kullanarak bunun içinizde olduğunu görmelisiniz. Bu kavrama imgelem denir. Ve zihin gücünüzü geliştirme çalışmanızın temelidir. Zihin gözüyle görmeyi öğrenmek zorundasınız. Daha ileride ne imgelerseniz onu hissedebilmeli, dokunabilmeli ve koklayabilmelisiniz. Zihninizde bir hedefinizin gerçekten oluyormuş gibi gördüğünüzde, etkili bir şekilde zihninizi kandırırsınız. Zihin gözünüz zincirleme etki oluşturur. her şeyin başladığı nokta burasıdır. İmgelemeniz işi başlatır ve sonra zihninizin bir parçası olayları etkiler.
İKİNCİ BÖLÜM / BEYİN FREKANLARI VE BEYİN BAŞLATICILARI
Beyniniz bir radyo gibidir… elektrik dalgalarını alır ve yayar. Frekanslar, elektrik faaliyetlerinin ölçüldüğü ve grafiğinin çıkarıldığı aralıklardır. Her şey bir ölçüde frekans yaydığı için frekanslar etrafınızı sarar ve bedeninize bile nüfuz eder. Yeryüzünün ise kendine özgü frekansları vardır.
Bedeniniz hareket ettiğinde, bu hareketler etrafınıza iletilir. İyonosfer katmanı (buna iyonosferik kovuk da denir) yaklaşık 9.5 cps’lik(saniyedeki devirler, 7.5 civarındaydı ama şimdi çok hızlı şekilde artıyor) frekansa sahiptir. Bedeniniz 6.8 ve 9.5 Hz arasında titreşiyor. İskeletiniz ve iç organlarınızın birbiriyle uyumlu hareketleri yaklaşık 8 ile 9 cps hızındadır. Bu da şu anlama gelir: bedeniniz ve iyonosferik kovuk toplamda eş zamanlı hareket eder.
Gezegenle birlikte yankılanırsınız ve birbirinizle enerji alışverişinde bulunursunuz. Ne kadar uzaklıktan enerjinizi yeryüzünün elektromanyetik kovuğuyla paylaşabilir ve enerjinizi yayabilirsiniz? Yaklaşık 40.000 km. ya da gezegenin yaklaşık tüm çevre uzunluğu kadar. Başka bir deyişle, zihninizden ve bedeninizden gelen sinyaller bu iyonosfer kovuğu vasıtasıyla tüm gezegene yaklaşık saniyenin yetmişte biri kadar hızda yayılır. İnsan bedenleri ve çevre arasındaki frekans bağı nedeniyle güneş/ay/fırtına/gökgürültüsü ve insan davranışlarındaki değişiklikler (mesela: dolunay deliliği) arasında bir ilişki vardır. Hatta benzer ilişki güneş ışınları ile hisse senedi fiyatları arasında da buna benzer bir ilişki vardır. Sadece biz çevremizi etkilemiyoruz, çevremiz de bizi etkiliyor. Çünkü her ikimiz de aynı frekansta (7-9.5 cps) titreşiyoruz. Ya da daha iyi bir ifadeyle biz ve gezegen aynı şekilde frekans değiştiriyoruz.
Zihin gücü tekniklerini uygulamaya başladığınızda düşünceleriniz “bulanık geçici arzular” peşinde olmadığında isteğiniz somut ve gerçek olur. Zihnin frekanslarını anladığınızda başkalarının düşünce dalgalarının da kolaylıkla sizinkiyle uyumlu olduğunu göreceksiniz. Gezegensel frekans arttıkça sizin kişisel frekansınız da artacak. Bu nedenle, gerçekleştirme gücünüzü daha kolay ve daha hızlı kullanabileceksiniz. Bu noktadaki şunu bilmelisiniz ki içinde bulunduğumuz gezegenin modern zamanı zihin gücünüzü geliştirmek için en iyi zamandır.
İnsan beyninin yaptığı zihinsel aktiviteye göre belli frekansları vardır.
BETA: 14-30 cps – zihin fiziksel bir aktivite ile meşgulse ya da tetikteyse
ALFA: 7-13 cps – hayal kurduğunuzda ya da düşüncelere daldığınızda
TETA: 3.5-7 cps – uyuya kaldığınız an
DELTA: 0.5-3.5 cps – en derin uykuya daldığınız an
Frekansları Teta’dan Alfa’ya be Beta’ya değişmesine dikkat edin. Nasıl arttığını fark ettiniz mi? Gezegenin frekansı artıyor…bu gezegeninde uyandığı anlamına gelir mi?…içinde bulunduğumuz zamanlara bakarsak ilginç bir düşünce! Tüm bu farklı durumlara 24 saatlik zaman diliminde girebilirsiniz (uykusuzluk hastalığınız yoksa). Yüksek ölçüde gelişmiş bir zihniniz varsa, bu frekanslara istediğiniz an bilinçli olarak girebilirsiniz. Bu kitabı uygulamaya soktuğunuz an sizin de bunu başarabileceğini umuyorum. Böylelikle her türlü beyin durumuna göre yükseltilebilir ya da alçalabilirsiniz. Beyin dalgalarınız 7 cps ise, bu düşük alfa ya da çok yüksek teta olarak düşünülebilir. Beyniniz bu farklı durumlara girdiğinde olayları farklı bir şekilde deneyimlersiniz.Düşüncelerinizin sizin ve çevreniz üzerinde farklı etkileri olur.
Alfa ve Teta durumu özellikle en yararlı olanlarıdır ve bu iki beyin durumuna daha çok başvurulur. Beyin durumu ne kadar düşerse kafanız o kadar rahattır.
Bu beyin durumlarına ulaşmak;
1. Beyin dalgalarınız iyonosferin doğal frekansına daha yakın olacaktır…yani çevrenizi lehinize kullanmak ve etkilemek daha kolay olacaktır. Çevre derken bulutlardan, yerden, ağaçlardan bahsetmiyoruz…yaşadığınız alanı kapsayan mekanı,enerjiyi,zamanı kastediyoruz.
2. Zihninizi kullanmak için farkındalığınız ve yeteneğiniz daha kolay ve daha güçlü hale gelecektir. Bu tüm zihin gücü çalışmanızı etkileyecektir. Farkındalığın çeşitli hallerine ve bilincin çeşitli aşamalarına ulaşabileceksiniz.
3. Kalp atışınız yavaşlayacak ve bedensel fonksiyonlarınız rahat konuma gelecektir. Unutmayın giriş bölümünde içsel bedensel fonksiyonlarınızla bilinçaltınız nasıl ilgileniyordu? Zihninizin uğraşacağı bir sürü işi var, hücre bölünmesinden tutun, kan pompalamaya, sinir uyaranlarını analiz etmekten anı depolamaya kadar bir sürü şey. Zihniniz kesinlikle meşguldür ve tüm bunlar olurken sizde başka şeylerle uğraşıyorsunuzdur. Bunları düşünmenize bile gerek yoktur. Temel olarak, beyin dalgalarınız yavaşladıkça ve zihniniz daha da rahatladıkça bedeninizde rahatlar. O zaman zihniniz bedeninizle daha az uğraşır. Farkında olmayan zihniniz teknikleriniz üzerinde daha çok vakte sahip olur. Beden rahatladığında beyninize daha fazla kan pompalanır ve beyin daha fazla beslenir. Bunun tam tersi beden rahatlamayıncaya kadar bu teknikleri uygulayamayacağınız anlamına gelmez. Enerji seviyeniz açısından bazı şeyleri kolaylaştırmak için teknikleri boş mideyle deneyin (aç değil, boş) farkı hissedeceksiniz.
4. Beyin dalgalarınız yavaşladıkça daha iyi odaklanırsınız.
5. Siz beyninizin farklı bölümlerine ve fonksiyonlarına ulaşırken bu konuda eğitimsiz olanlara fark atarsınız.
Bazılarınız bu beyin durumlarına ulaşmanın oldukça zor olduğunu düşünebilir. “Beyin dalgası senkronizasyon sağlayıcılar” ses bantlarıdır, hipnozdan, bilinçaltı çalışmalarına ve yeni çağ müziğine kadar çeşitlenirler. Hiçbiri gerekli değildir ama kendinizi rahat hissediyorsanız kullanabilirsiniz. Meditasyon yapmanın binlerce yolu olduğu gibi “aşağıya inmenin” de binlerce yolu vardı sır şudur: kendi yolunuzu bulmaktır…kendi yolunuz doğru yol olacaktır. Zihin güzünüzü kullanma biçiminiz parmak izleriniz kadar eşsiz olacaktır! Bu kitap size harika teknikler verecektir ama siz kendi varyasyonunuzu bulacaksınız. Ben kesinlikle size bunu tavsiye ediyorum, kendi tarzınızı bulamazsanız yaratıcılığınızı kısıtlıyorsunuz demektir.
Yalnızken beyin dalgalarını yavaşlatma sanatını geliştirmek için daha fazla vaktiniz olur. Kalabalıkta iken, kolaylıkla derin durumlara geçemezsiniz çünkü çok fazla uyaran vardır. Bu engeli aşmak için beyninizi önceden programlayabileceğiniz bir teknik vardır. Bu teknikle kalabalıkta bile derinlere inebilirsiniz. Buna “çapalama” veya “anahtar” denir. Böyle bir şeyi yıllardır duymadığınız bir şarkıyı duyduğunuzda yaşamışsınızdır…bu şarkı geçmişteki bir anı tamamen hissetmenize ya da hatırlamanıza sebep olur. Müzik o zamana sizi çapalamıştır. Zihin gücü tekniklerini uygularken belli bir beyin hali için bir çapa kullanabilirsiniz. Böylelikle o beyin haline şarkı örneğindeki gibi çabucak ve kolayca girebilirsiniz.
Zihin gücü tekniklerini kullanacağınız en önemli beyin hali alfa mesafesi ve teta mesafesidir. Becerinizi önce alfa mesafesinde geliştireceksiniz. Beyniniz bu mesafeye geldiğinde rahatlamış olacaksınız, hayal kuruyormuş gibi. Bu ilk anahtardır. Bu halde iken düşünceleriniz zaman ve mekan engelini aşar. Düşüncelerinizi evrene gönderebilirsiniz. Düşünceleriniz vardığı yerde engelleri rahatlıkla aşabilir. Yani düşünceleriniz bir başkasının düşüncelerine rahatlıkla karışabilecek yeteneğe sahiptir. Bu halde kişiyi programlayabilirsiniz. Beyninizi alfa durumuna getirmek zihninizi lehinize kullanmanın ve etkilemenin ilk anahtarıdır.