02-11-2008, 03:48 PM
|
#878 (permalink)
|
Üyelik tarihi: Jun 2006 Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 6
Tesekkür: 100
7 Mesajinıza toplam 50 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: matrix'e hükmedin Kuantum fiziği ile yüzeysel bilgim olmasına rağmen, Fizikçi Fritjof Capra’nın “Fiziğin Tao’su” kitabında anlatılanlar teknik ile kuantum kuram arasındaki bağlantı burada biraz olsun açıklanmaktamıdır?
Tekniğin kullanılması ile "gözlemci" elektronların hareketini yönlendirmektemidir acaba?
"Bunu başka bir örnekle açıklarsak, mesela bir portakalı dünyamızın çapına büyüttüğümüzü kabul edersek bu portakalın atomları yaklaşık kiraz büyüklüğünde olacaktır. Bu bize atomlar ile atomların oluşturduğu madde arasındaki oranları gösterir. Eğer portakalın kiraz büyüklüğündeki atomunu da dünyanın en büyük kubbesi sayılan Roma’daki Senpiyer Katedralinin Kubbesi büyüklüğüne getirirsek, bu çaptaki bir atomun çekirdeği bir tuz tanesi kadar görünür. İşte bu tuz tanesi ile kubbenin çapı arasındaki % 99,9 boşluktan ibaret olan bu enerji paketinden bizler ve tüm evren oluşuyor. Neredeyse tümüyle boş bir uzaydan meydana geliyoruz.
Biz ve çevremizdeki her şey çoğunlukla boş uzaydan oluşuyorsak, peki o zaman niçin kapalı bir kapıdan veya duvardan geçemiyoruz ? sorusu akla geliyor. Yani maddeyi ve bizleri sert yapan nedir? İşte maddenin sert, yumuşak, katı ve sıvı olması gibi özelikleri tipik bir Kuantum etkisi neticesinde meydana gelmektedir.
Sözgelimi, uzayın küçük bir bölümüne sıkıştırılmış olan bir parçacık bu sıkıştırılmaya karşı, durmaksızın hareket etmekle cevap verir. Sıkıştırma bölgesi ne kadar dar ve küçükse, parçacıkta o kadar hızlı ve çabuk hareket eder.
Atom içindeki duruma gelince; burada iki tane karşıt kuvvet söz konusudur. Bir yandan elektronlar, elektriksel kuvvetler nedeniyle atom çekirdeğine bağlanmıştır. Elektron ve çekirdek arasında bir mesafe oluşmuştur. Öte yandan, söz konusu elektronlar atom içine hapis olmuş durumdadırlar. Bu sıkıştırmaya tepki olarak hareket haline geçerler ve hızlı bir şekilde çekirdek çevresinde dönmeye başlarlar. Elektronlar çekirdeğe ne kadar yakınsalar dönme hızları o kadar yüksek olur. Örneğin normal bir elektron, çekirdeğin çevresinde saniyede yaklaşık 1.100 km (600 mil) hızla dönmektedir. İşte bir atom, söz konusu bu yüksek hızlardan dolayı katı ve sert biçiminde algılanmaktadır. Nasıl yüksek hızla dönen bir uçak pervanesi , düz bir disk gibi görünmesine neden oluyorsa, elektronların atom içinde, çekirdek etrafında çok yüksek hızlarda dönmesi aynı etkiyi doğurur; dolayısıyla tamamına yakını boşluktan ibaret olan atom dolu gibi hissedilir. Yani ortada şaşırtıcı bir Kuantum aldatmacası vardır."
__________________ Visibilia ex Invisibilibus, |
Offline
| |