Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2007 Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 260
Tesekkür: 4,141
234 Mesajinıza toplam 1,863 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ruhu Arındırma "RA" Terapisi
alıntı
Bazen düşünürüm, ruhumuz bedenimiz içerisine hapsolmuş, bu hayatın sonuna dek orada yaşamaya mahkûm edilmiş, mutluluklara sevinmek yanında üzüntü ve sıkıntıları da göğüsleyerek, ölene dek içimizde kalan en yakın dostumuz.
Mutluluklarımız yanında mutsuzluklarımıza da tanık olur. Tüm bunların yanında zaman zaman yaşanılması tercih edilmeyen olaylar nedeniyle suçluluk hissi duyar.
Hissedilenler son derece normal olup, günlük hayatın karmaşası içerisinde ikili insan ilişkilerimizde bazen insanlar bizi kırar, bazen de biz insanları... İstemesek de tatsız olaylar yaşayabilir ve hatalar yapabiliriz.
Bazen olanların üzerinde durmaz, yaptığımızı veya bize yapılanı hata olarak görmezken, kimi zaman içimize kapanır, olayları olduğundan daha fazla büyütürüz.
Ruhumuz bazen öylesine zayıf düşer ki, kişilere ve olaylara duyulan suçluluk hissi gelip beklemediğimiz bir anda esir alabilir onu. Böylesi dönemler için, bulunduğu yerden çıkma imkanı olmayan bu sevgili dostumuz bazen kıvransa da elinden bir şey gelmez.
Peki, böyle zamanlarda onu biraz rahatlatıp moral vermeye ve bir süre de olsa özgür bırakıp suçluluk hissinden arınmasına yardımcı olmaya ne dersiniz?
RA Terapisini Uygulama Nedenleri
< Ruhumuzu huzursuzluklarından arındırmak ve bu sayede moralimizi yükseltmek: Unutmamamız gerekir ki, zihnimiz bir olaya kilitlenmişken, neşemiz olmaz, iyi olayları görme ve analiz etme yeteneğimiz kısıtlanır. Kötü olanlar ise sanki daha kötüymüş gibi gözümüzde büyür.
< Zihnimizi yıkıcı ve gereksiz olaylarla meşgul etmek yerine, olayın çözümüne yönelik çalışmalar yapmak: Bazen olayların kendisini, sadece kendisini düşündüğümüz için zihnimiz o kadar meşgul olur ki, çözüme yönelik bir çıkış yolu varsa bile biz bunu bloke olduğumuz için göremeyebiliriz.
< Hayalimizde bile olsa ruhumuza ufak bir rahatlatıcı tur yaptırmak.
Gördüğünüz gibi sebeplerimiz farklı ancak sonuç aynı, odağımız her zaman için ona huzur vermek.
RA Terapisi Hazırlık Aşaması
Kendimizi RA Terapisine hazırlamanın ön çalışmalarında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
< Uyandığımız andan itibaren sigara, çay, kahve gibi maddelerin tüketimini durduralım. Ben kendimi tutamam diyenlere önerim, bu ve benzeri maddelerin kullanımını en aza indirmeleridir.
< Kaygılandığımız, bizi rahatsız eden, çözüme kavuşturmamız gereken bir veya birkaç konu olabilir. İçerisinden bizim için en acil olan hangisi ise onu seçelim. Yapmamız gereken gün boyu bu fikirden uzak kalmaktır.
< O gün yediklerimize de ayrı bir özen göstermemiz gerekir. Önerim sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmesi, bunun yanında süt ve süt türevlerinin de kullanılmasıdır. Ön hazırlık aşamasında et ve özellikle kırmızı et tüketiminin vücudu hantallaştıracağı düşüncesi ile durdurulması gerekmektedir.
< Tüm gün boyunca aklımızı farkında ve açık tutmaya özen gösterelim. Konuşmalarımızda olumlu olup hiç kimse için kötü bir söz etmemeye veya herhangi kötü bir söylemde bulunmamaya çalışalım.
< 15 dakikalık bir süreyi kendimizle kalmaya ayırmalı, ancak bu süreyi hiçbir şey düşünmeden, sadece zihnimize gelen düşüncelerin akıp gitmesine izin vermek üzere kullanmalıyız. Bırakın kafanıza gelen düşünceler, geldikleri gibi gitsinler.
Bunu yaparken bir objeye bakmak ve bir mantra kullanmak isterseniz önerim, bir çiçeğe bakıp Tanrı’nın adını tekrar etmeniz olacaktır.
< Evin içini gezerek, terapinizi yapmaktan hoşnut kalacağınız, kendinizi huzurlu hissettiğiniz en uygun yeri bulmaya çalışın. Koyu renklerin olmadığı, koku, gürültü riski olmayan bir yer bulmamız en akıllıca seçim olacaktır. Terapi oturularak veya uzanır vaziyette de yapılabilir, dolayısıyla bu, salonunuzda bulunan bir koltuk veya yatak odanızdaki yatağınız da olabilir.
< Yer seçimini yaptıktan sonra dikkat etmeniz gereken, bulunduğunuz yerde ağırlıklı olarak pembe, mavi, sarı ve yeşil renklerin hakim olmasıdır. Kırmızı, kahverengi, siyah veya örneğin koyu mavi, çingene pembesi gibi ağır renklerden özellikle kaçınmamız gerekir. Açık ve pastel renkleri bulamıyorsak o zaman pastel tonlarda bir çarşaf kullanıp, oturacağımız veya uzanacağımız yere bunu serebiliriz.
Vücut ve ruh temizliğini beraber yapmamız gerektiğinden, akşam olduğunda saçlarımız da dahil olmak üzere güzel bir banyo alalım. Bu arada, ağır kokulu parfüm veya sabunlar kullanmaktan kaçınalım.
RA Terapisi Başlıyor!
Vücut temizliğimizi tamamladıktan sonra bu kez duşun altına girerek, suyun üzerimizden akmasına izin verelim. Akan her damlanın su değil beyaz ve parlak bir ışık yağmuru olduğunu, bu ışığın tüm vücudumuzu kapladığını... Kapladıkça da bizi rahatlattığını, içimize bir ferahlık verdiğini düşünelim.
İçinizin yavaş yavaş rahatladığını ve kendinizi daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz. Kendinizi tam olarak rahatlamış hissedene kadar bu işlemi sürdürün. Su derecesinin nasıl ayarlanacağı tamamen size kalmış.
Gün boyu terapi hazırlığımızı yaptık. Banyodaki ışık yağmuru seansı ile ise terapimizin birinci kısmını tamamladık.
Şimdi kendimiz için seçtiğimiz yere giderek terapinin ikinci kısmına başlamak üzere hazırız.
< Oturalım veya uzanalım; ancak her iki eylemi de uyumamıza engel olacak şekilde yapalım.
< Gözlerimizi kapatalım, ruhumuzun farkına varalım.
< Önümüzde beyaz bir ışıkla donatılmış çakıl taşlı bir yol olduğunu düşünelim.
< Ruhumuzun dışarı çıkıp bu yolda yürümeye başladığını hissedelim, hatta bu arada çakıl taşlarını bile duyumsamayı ihmal etmeyelim.
< Yolun sonunda bir pınar var. Amacımız o pınara varmak, ama uçuyor gibi bir hisle gideceğimiz yere odaklandığımızdan yol bize pek uzun gelmiyor.
< İçinden huzur ve mutluluk akan bu pınara vardığımızda, kana kana içelim, yüzümüzü ve kendimizi bu su ile yıkayalım. Özellikle başımızı bu su ile yıkamayı unutmayalım; çünkü fikirler hep kafamıza toplanıp düğümlenir.
Bunu kendimizi tam olarak rahat hissedene kadar yapalım. Rahatladığımızı anladığımız an ise vücudumuza geri gelmek üzere dönüş yoluna geçelim. Tanrı’ya şükranlarımızı sunarak, ruhumuzun yeniden vücudumuza girdiğini hayal edelim.
Sorun Analizi
Bu işlem de tamamlanınca bir sonraki aşamaya geçmeye hazırız demektir. Sorunumuz her ne ise açık bir zihinle enine boyuna düşünelim.
Her ne kadar bu aşamada herkesin kendi yolunu kendisinin bulması gerekiyorsa da, başlangıcı kolaylaştırmak adına bir dizi soru örneği vermeyi gerekli görüyorum. Öncelikle irdelememiz gerekenler şunlar:
< Kafamıza takılan şey gerçekte bir sorun mudur?
< Sorun kimden kaynaklanmaktadır? Benden mi, yoksa benim dışımda ikinci bir şahıstan mı?
< Çözüm için neler yapabilirim?
< Sorun sadece benden kaynaklanmıyorsa çözüm için karşımdaki insandan neler talep edebilirim?
< Olaya müdahale mi etmeliyim, zamana mı bırakmalıyım?
< Olaya müdahale edersem bundan zarar görebilecek sevdiklerim var mıdır?
Bırakın Zihniniz Sizin İçin Çalışsın
Bu soruların cevapları sakin bir zihin ile cevaplamak daha kolay olacaktır. Acele etmeden konuyu masaya yatırıp enine boyuna irdeleyelim. Bir karar alamıyorsak da yine acele etmeden bu kez kendimizi huzurlu bir uykunun kollarına bırakalım.
Ruhumuzu o kadar güzel besledik ki, şimdi sıra onda. Biz uyurken de görevini yerine getirmeye çalışacak ve bizim için çözüm üretecek.
Sabah uyandığınız da konuyla ilgili sorularınızın cevapları birer birer kafanızın içerisine akacak. Bunlar net çözümler olarak görünmese bile ilk anda aklınıza gelenleri mutlaka bir yere yazmanızı öneririm.
O anda değilse bile üzerinden biraz zaman geçip tekrar baktığınızda en azından takip edeceğiniz bir yol bulacağınıza emin olabilirsiniz. Elbette, kimi zaman kendimize tüm bu soruları sakin olduğumuz bir zamanda sorabilir ve beklediğimiz cevapları da alabiliriz.
Her durumda sağlıklı kararlar alabilmek için öncelikle rahatlamış bir ruh ve bedene sahip olmamız gerekir ki sorunlarımızı canımızı acıtmadan çözebilelim.
Çözüme yönelik terapilerimizden biri daha burada son buldu. Herkese kolay gelsin.
Sevgiyle kalın. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ İçinde yaşadığınız durumun,içinizde yaşaması gerekmez. |