Yaşlı horoz, kümese yeni gelen ve hemen icraata başlayan genç horozun yanına yaklaşıp şunu der:
-Biliyorum... Benim günlerim artık sayılı... Senden, ölmeden önce son bir istekte bulunabilir miyim?
Genç horoz, karşısında ezilip büzülen yaşlı horoza acıma ve küçümsemeyle bakar:
-Neymiş o isteğin bakayım?
Yaşlı horoz, kümesin dip taraflarındaki tavuklardan birini göstererek, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:
-Şu benim en çok sevdiğim tavuk... İzin ver de onunla son birkez sevişeyim.
-Hayır... Olmaz
-O zaman bana son bir şans ver.
-Neymiş o?
-Kümesin dışına çıkıp, şu ağaca kadar yarışalım. Kim kazanırsa tavuk onun olsun... Ama ben, senden iki adım önde başlayayım. Zira ben yaşlıyım.
Genç horoz bu teklifi kabul eder ve kümesten önce yaşlı horoz, ardından da genç horoz fırlar... Birden güümmm diye bir silah sesi duyulur. Genç horoz kanlar içinde can verirken silahı ateşleyen mal sahibi, yanındaki arkadaşına döner:
-Ulan, bu oğlancı çıkan onuncu horoz be!...