Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var?Serbest Kürsü ve Mutluluk ve Yaşama Sevinci Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hakan Mengüç' e teşekkürler
(resimdeki Ertan Doğan'ın kendisidir)
Merhaba arkadaşlar, bu hafta Türkiye'ye gerçekten büyük katkılar yapacağına inandığım Deniz Keller sayesinde Ertan Doğan'la tanıştım.
Kendisi doğuştan Cerebral Palsy (spastik) hastası, yürüyemiyor, kendi ihtiyaçlarını yerine getiremiyor ve bir başkasının yardımı olmadan ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Mutluluk ve Yaşama Sevinci telkin cd indir izle İstanbul Mutluluk ve Yaşama Sevinci nerededir kimdir Mutluluk ve Yaşama Sevinci çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Mutluluk ve Yaşama Sevinci hipnoz Mutluluk ve Yaşama Sevinci olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Mutluluk ve Yaşama Sevinci hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Mutluluk ve Yaşama Sevinci kuantum düşünce kitap haberi |
|
25-06-2009, 02:00 AM
|
#1 (permalink)
| Redflowers
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Hakan Mengüç' e teşekkürler
(resimdeki Ertan Doğan'ın kendisidir)
Merhaba arkadaşlar, bu hafta Türkiye'ye gerçekten büyük katkılar yapacağına inandığım Deniz Keller sayesinde Ertan Doğan'la tanıştım.
Kendisi doğuştan Cerebral Palsy (spastik) hastası, yürüyemiyor, kendi ihtiyaçlarını yerine getiremiyor ve bir başkasının yardımı olmadan yaşamına devam edemiyor'
Bu zorluğun durumunu bir düşünün. Hepimizin hayalleri ve gerçekleştirmek istedikleri var, bir de buna karşılık AMA'ları var, daha doğrusu bahaneleri...
Ertan Doğan iki tane roman yazmış, ilk romanı BEN DE VARIM, ikincisi ise ÖLÜME ÇALIM.
Şimdi gelelim bu romanları nasıl yazdığına, kendisi söylüyor, "Romanlarımı ve yazılarımı cep telefonumu sol elime sıkıştırdıktan sonra orta ve yüzük parmağımla tuşlara basarak mesaj şeklinde yazıyorum. Bu mesajları annemin telefonuna gönderiyorum ve annem de bilgisayara aktarıyor.", ve devam ediyor, "Ben insanlara;
...Biz de insanız, aranızda yanı başınızdayız, bizi fark edin. Engelli olmak, evlere hapsolmak bizim için kader olmasın diyorum. Bu yönde kendime bir misyon yükledim. Ve BEN DE VARIM diyorum."
Kendisine ulaşıp ondan bir yazısını istedim ve hemen bana ulaştırdı, şimdi o iki parmakla yazılmış yazıyı sizlerle paylaşıyorum, mutlaka okuyun.
Her zaman güçlü yaşayın,
Selam ve sevgiyle, Hakan.
(İşte yazı) DÜŞ BAHÇEM
Bazen; ‘rüyada mıyım, yoksa yaşadıklarım gerçek mi,’ dediğim anlar oluyor. Son rüyam da gerçekle düşü karıştırdığım anlardan biriydi ve sanırım ömrüm boyunca unutamayacağım.
Geçen gün öğle saatlerinde yatağımda televizyon izlerken içim geçmiş ve kendimi bir rüyanın içinde bulmuşum. Rüyamda; mavi yüzlü, insan görünümlü bir varlıkla birlikte göz alabildiğine uzanan yeşil ovayı ikiye bölen toprak yolda ilerliyorduk. Yolun her iki yanında rengarenk açmış güller, nazlı nazlı sallanan mor renkli laleler, yaseminler ve hanımelileri vardı. Çiçeklerin kokuları birbirine karışmıştı. Birkaç adım ilerleyince rengarenk hercailerin arasındaki turuncu renkli nergisler bize gülümsüyordu adeta. O an nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi bilmiyordum. Ürkek bir ses tonuyla; “neredeyim,” diyebildim yalnızca.
”Düş Bahçesindeyiz, senin düş bahçende,” yanıtını verdi mavi yüzlü yaratık. ‘Böyle bir yeri anımsamıyorum ki,’ diye düşünürken; “burasını beyninle, yüreğinle sen yarattın,” dedi yaratık...
Böylesine güzel bir bahçeyi görünce eserimle gurur duydum.
Birden, gökyüzünden bir ışık indi ve bizi yukarıya çekti. Uzay filmlerindeki ufolara benzeyen bir aracın içine girdik. Şaşırmıştım ama korkmuyordum. Hatta içerdeki kocaman ekrandan dünyayı izlemek, ilgimi bile çekmişti. Koltukta oturan varlık; “Ertan, seni buraya niye getirdik biliyor musun,” diye sordu. Yanıt veremedim, anlamsız gözlerle ona baktım yalnızca.
”Bizim gezegende hiç engelli yok… Bu yüzden her yıl dünyayı ziyaret eder, yaşamı zor olan bir insanın geçmişte yaşadıklarını siler, yeni bir kader çizgisini devreye sokarız. Seçtiğimiz insanlar genelde engellilerdir,” dedi uzaylı.
“Peki, siz Tanrı mısınız?
“Sen hiç Tanrı’yı gördün mü? Tabi ki Tanrı değiliz. Biz, bu değişiklikleri teknoloji ile başarıyoruz. Senin yaşamını da değiştirelim ister misin?”
Bu öneri karşısında oldukça şaşırmıştım, ne diyeceğimi bilemiyordum.
”Düşüncelerini okuyorum, kim olsa şaşardı böyle bir teklife. İyi düşün, ikinci bir şansın yok!”
“Yürüyebilmeyi çok isterim… Hep hayal kurar, hayalimde yürütürdüm kendimi. Yürüyebilseydim eğer sabah erkenden kalkar, güneşin doğuşunu seyrederdim. Evimizin bahçesindeki ağaçlara su verir, güne merhaba derdim. Aldığım kiloları vermek için sabah koşusuna çıkardım. Dönüşte, istediğimde alabileceğimi bile bile komşumuzun bahçesinden erik çalardım. Öğlen güneşinin kavurucu sıcağında denize girerdim. Kumsaldaki insanların acıyan gözlerle bakışları ve bedenimde can simidi olmaksızın özgürce kulaç atıp, saatlerce yüzmek isterdim. Çok istediğim halde merdivenlerinden çıkamadığım kültür evindeki etkinliklere katılmak, topluma üreten bir insan daha kazandırmak için, üst kata çıkamayan engellileri sırtıma alarak çıkarmak isterdim. Akşam yemeğinde babamın mangalda pişirdiği güzelim balıkları anneme yük olmadan on parmağımla kendim yerdim. Doğum günümü kutlayan yakınlarıma dans ederek eşlik ederdim. Arkadaşlarımla halı sahada futbol maçı yapmaya giderdik. Maç yorgunluğunu atmak için de deniz kenarında bir kafeye oturur, Ege Denizini ve Midilli Adasındaki ışıkları izlerken ülkemizin sorunlarını tartışırdık. Kısacası, hayatı içime sindirerek yaşardım. Teklifiniz çok güzel ama bana vereceğiniz bu ikinci yaşamımda nasıl bir insan olacağım belli mi? Ya çok tehlikeli bir patlayıcı madde keşfeden ve onlarca insanın sakat kalmasına neden olacak biri olursam! Öldüğümde adıma verilecek barış ödülü beni masum kılar mı o zaman? Ya lüks aracımı, engelliler için ayrılmış oto parka çekersem? Engelli aileleri arkamdan; ‘arabası var ya sanki dünyanın tapusu onun zannediyor pis kıro,’ demezler mi? Ya potansiyel engelli olduğumu bile bile işyerime engellilerin kolayca ulaşmasını umursamaz, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yaparsam? Engellileri yok sayarsam! Şu ekranda dünyadan yansıyan görüntülerdeki insanları görüyor musunuz? Hepsi yürüyebiliyor, diledikleri gibi yaşıyorlar. Peki, yüzleri niye asık, hiç düşündünüz mü? Onlar; elindeki değerlerin, sahip oldukları güzelliklerin farkında değiller. Pastadan daha büyük bir pay alabilmek için bir yarış içindeler. Hep daha fazlasını istiyorlar. Dünyaya hiçbir katkıda bulunmadan, başkaları için hiçbir şey yapmadan; ‘hep bana,’ diyorlar. Engelli olmak bana çok şey öğretti. Nefes almanın, yaşamanın ne denli güzel olduğunu fark ettim. Eğrisiyle, doğrusuyla böyle olmaktan mutluyum. Beni anlayan, bana değer veren bir ailem var. Geçmişimle barışığım. Bende kötü izler bırakanlara bile kızgın değilim artık. Sonra; dünyadaki tek engelli ben değilim ki… Yalnızca benim yaşantımın değişmesi dünyadaki diğer engellilerin sorunlarını çözecek mi? Siz, benim yaşantımı değiştireceğinize, kendi çıkar kavgalarından başka bir şey düşünmeyen ve yardıma gereksinimi olan insanların sorunlarına gözlerini, kulaklarını kapatan insanların beyinlerini değiştirseniz bizler için bu dünya daha yaşanılası olmaz mı?”
Yaratık durdu, düşündü.
“Değişimi reddeden, böyle bir fırsatın üzerine atılmayan bir tek seni gördüm. Sözlerin çok mantıklı, bundan sonra önerilerini dikkate alacağız. Sen de insanların kafalarının değişmesi için çalış. Yazılarınla insanlara yaşamdaki zorlukları anlat ki onlar da nasıl katkıda bulunacaklarını düşünebilsinler. Unutma ki yazılarını ne kadar kişi okur ve yaşam felsefelerini olumlu yönde değiştirirlerse, düş bahçende o kadar çok çiçek açacak.”
Uzaylının konuşması bitince mavi yüzlü arkadaşımla beni aldıkları yere bıraktılar. Bıraktıkları yerde, toprak yolun solunda gökkuşağının bütün renklerini üzerinde taşıyan hoş kokulu yeni bir çiçek açmıştı. Ellediğimde dikeni elime battı ve elim kanadı. Büyük bir acıyla uyandığımdaysa elim gerçekten kanıyordu. Yere düşmemi engellemek için yatağımın kenarına konulan tekerlekli sandalyemin yan demirine çarpmıştım elimi. Gördüğüm rüyayı anımsayınca gülümsedim ve düş bahçeme yeni çiçekler ekeceğime dair kendime söz verdim.
ERTAN DOĞAN Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? | Offline
| |
25-06-2009, 03:10 AM
|
#2 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 403
Tesekkür: 2,543
423 Mesajinıza toplam 2,962 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Redflowers slm ,yazıyı okudum ve çok etkilendim...ve teşekkürü bizzat etmeden geçemedim...harika bir paylaşım ... teşekkürlerrsuper
__________________ | Offline
| |
25-06-2009, 08:08 PM
|
#3 (permalink)
| Guest | Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? GERÇEKTEN MUHTEŞEM ÇOOK T.Ş.KLER |
| |
25-06-2009, 08:25 PM
|
#4 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: May 2009
Mesajlar: 195
Tesekkür: 6,265
218 Mesajinıza toplam 1,269 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? tek kelimeyle mükkemmel kıymetini bilmediğimiz okadar çok şey varki tekrar tşkr
__________________ . Ben; bu bedenimle, bu dünyada, mutlulukla, sağlıkla, zenginlik, bolluk ve neşe ile cenneti yaşarım. Ve Evren bunun böyle olması için gereken her şeyi yapar. Seni Seviyorum
Lütfen Beni Affet
Özür Dilerim
Teşekkür Ederim | Offline
| |
26-06-2009, 10:22 AM
|
#5 (permalink)
| Moderator Sultan Oğuz
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 523
Tesekkür: 9,492
518 Mesajinıza toplam 4,080 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? böyle güzel bir yazıyı bizlerle paylaşmana vesile olduğu için bende öncelikle hakan beye teşekkür ederim... gönlüne,emeğine sağlık belgin'cim gerçekten okurken insanın olumsuz düşünce frekansını olumluya çeviren muhteşem bir yazı... hepimiz hayatı bu derece hızlı yaşarken ara sıra düş bahçelerimizde kendimizle baş başa kalıp rahatlamalı ve yaşamın keyfine varmayı denemeliyiz... sevgiler...
__________________ Şimdi tüm ihtiyaçlarımın karşılığını yerküre ve gökkürenin sonsuz bereketinden çekip alıyorum.Bütün kanallar serbest Bütün kapılar açık! | Offline
| |
26-06-2009, 11:50 AM
|
#6 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Alıntı: redflowers Nickli Üyeden Alıntı
Hakan Mengüç' e teşekkürler | Alıntı: redflowers Nickli Üyeden Alıntı
(resimdeki Ertan Doğan'ın kendisidir) Merhaba arkadaşlar, bu hafta Türkiye'ye gerçekten büyük katkılar yapacağına inandığım Deniz Keller sayesinde Ertan Doğan'la tanıştım. Kendisi doğuştan Cerebral Palsy (spastik) hastası, yürüyemiyor, kendi ihtiyaçlarını yerine getiremiyor ve bir başkasının yardımı olmadan yaşamına devam edemiyor' Bu zorluğun durumunu bir düşünün. Hepimizin hayalleri ve gerçekleştirmek istedikleri var, bir de buna karşılık AMA'ları var, daha doğrusu bahaneleri... Ertan Doğan iki tane roman yazmış, ilk romanı BEN DE VARIM, ikincisi ise ÖLÜME ÇALIM. Şimdi gelelim bu romanları nasıl yazdığına, kendisi söylüyor, "Romanlarımı ve yazılarımı cep telefonumu sol elime sıkıştırdıktan sonra orta ve yüzük parmağımla tuşlara basarak mesaj şeklinde yazıyorum. Bu mesajları annemin telefonuna gönderiyorum ve annem de bilgisayara aktarıyor.", ve devam ediyor, "Ben insanlara; ...Biz de insanız, aranızda yanı başınızdayız, bizi fark edin. Engelli olmak, evlere hapsolmak bizim için kader olmasın diyorum. Bu yönde kendime bir misyon yükledim. Ve BEN DE VARIM diyorum." Kendisine ulaşıp ondan bir yazısını istedim ve hemen bana ulaştırdı, şimdi o iki parmakla yazılmış yazıyı sizlerle paylaşıyorum, mutlaka okuyun. Her zaman güçlü yaşayın, Selam ve sevgiyle, Hakan. (İşte yazı) DÜŞ BAHÇEM Bazen; ‘rüyada mıyım, yoksa yaşadıklarım gerçek mi,’ dediğim anlar oluyor. Son rüyam da gerçekle düşü karıştırdığım anlardan biriydi ve sanırım ömrüm boyunca unutamayacağım. Geçen gün öğle saatlerinde yatağımda televizyon izlerken içim geçmiş ve kendimi bir rüyanın içinde bulmuşum. Rüyamda; mavi yüzlü, insan görünümlü bir varlıkla birlikte göz alabildiğine uzanan yeşil ovayı ikiye bölen toprak yolda ilerliyorduk. Yolun her iki yanında rengarenk açmış güller, nazlı nazlı sallanan mor renkli laleler, yaseminler ve hanımelileri vardı. Çiçeklerin kokuları birbirine karışmıştı. Birkaç adım ilerleyince rengarenk hercailerin arasındaki turuncu renkli nergisler bize gülümsüyordu adeta. O an nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi bilmiyordum. Ürkek bir ses tonuyla; “neredeyim,” diyebildim yalnızca. ”Düş Bahçesindeyiz, senin düş bahçende,” yanıtını verdi mavi yüzlü yaratık. ‘Böyle bir yeri anımsamıyorum ki,’ diye düşünürken; “burasını beyninle, yüreğinle sen yarattın,” dedi yaratık... Böylesine güzel bir bahçeyi görünce eserimle gurur duydum. Birden, gökyüzünden bir ışık indi ve bizi yukarıya çekti. Uzay filmlerindeki ufolara benzeyen bir aracın içine girdik. Şaşırmıştım ama korkmuyordum. Hatta içerdeki kocaman ekrandan dünyayı izlemek, ilgimi bile çekmişti. Koltukta oturan varlık; “Ertan, seni buraya niye getirdik biliyor musun,” diye sordu. Yanıt veremedim, anlamsız gözlerle ona baktım yalnızca. ”Bizim gezegende hiç engelli yok… Bu yüzden her yıl dünyayı ziyaret eder, yaşamı zor olan bir insanın geçmişte yaşadıklarını siler, yeni bir kader çizgisini devreye sokarız. Seçtiğimiz insanlar genelde engellilerdir,” dedi uzaylı. “Peki, siz Tanrı mısınız? “Sen hiç Tanrı’yı gördün mü? Tabi ki Tanrı değiliz. Biz, bu değişiklikleri teknoloji ile başarıyoruz. Senin yaşamını da değiştirelim ister misin?” Bu öneri karşısında oldukça şaşırmıştım, ne diyeceğimi bilemiyordum. ”Düşüncelerini okuyorum, kim olsa şaşardı böyle bir teklife. İyi düşün, ikinci bir şansın yok!” “Yürüyebilmeyi çok isterim… Hep hayal kurar, hayalimde yürütürdüm kendimi. Yürüyebilseydim eğer sabah erkenden kalkar, güneşin doğuşunu seyrederdim. Evimizin bahçesindeki ağaçlara su verir, güne merhaba derdim. Aldığım kiloları vermek için sabah koşusuna çıkardım. Dönüşte, istediğimde alabileceğimi bile bile komşumuzun bahçesinden erik çalardım. Öğlen güneşinin kavurucu sıcağında denize girerdim. Kumsaldaki insanların acıyan gözlerle bakışları ve bedenimde can simidi olmaksızın özgürce kulaç atıp, saatlerce yüzmek isterdim. Çok istediğim halde merdivenlerinden çıkamadığım kültür evindeki etkinliklere katılmak, topluma üreten bir insan daha kazandırmak için, üst kata çıkamayan engellileri sırtıma alarak çıkarmak isterdim. Akşam yemeğinde babamın mangalda pişirdiği güzelim balıkları anneme yük olmadan on parmağımla kendim yerdim. Doğum günümü kutlayan yakınlarıma dans ederek eşlik ederdim. Arkadaşlarımla halı sahada futbol maçı yapmaya giderdik. Maç yorgunluğunu atmak için de deniz kenarında bir kafeye oturur, Ege Denizini ve Midilli Adasındaki ışıkları izlerken ülkemizin sorunlarını tartışırdık. Kısacası, hayatı içime sindirerek yaşardım. Teklifiniz çok güzel ama bana vereceğiniz bu ikinci yaşamımda nasıl bir insan olacağım belli mi? Ya çok tehlikeli bir patlayıcı madde keşfeden ve onlarca insanın sakat kalmasına neden olacak biri olursam! Öldüğümde adıma verilecek barış ödülü beni masum kılar mı o zaman? Ya lüks aracımı, engelliler için ayrılmış oto parka çekersem? Engelli aileleri arkamdan; ‘arabası var ya sanki dünyanın tapusu onun zannediyor pis kıro,’ demezler mi? Ya potansiyel engelli olduğumu bile bile işyerime engellilerin kolayca ulaşmasını umursamaz, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yaparsam? Engellileri yok sayarsam! Şu ekranda dünyadan yansıyan görüntülerdeki insanları görüyor musunuz? Hepsi yürüyebiliyor, diledikleri gibi yaşıyorlar. Peki, yüzleri niye asık, hiç düşündünüz mü? Onlar; elindeki değerlerin, sahip oldukları güzelliklerin farkında değiller. Pastadan daha büyük bir pay alabilmek için bir yarış içindeler. Hep daha fazlasını istiyorlar. Dünyaya hiçbir katkıda bulunmadan, başkaları için hiçbir şey yapmadan; ‘hep bana,’ diyorlar. Engelli olmak bana çok şey öğretti. Nefes almanın, yaşamanın ne denli güzel olduğunu fark ettim. Eğrisiyle, doğrusuyla böyle olmaktan mutluyum. Beni anlayan, bana değer veren bir ailem var. Geçmişimle barışığım. Bende kötü izler bırakanlara bile kızgın değilim artık. Sonra; dünyadaki tek engelli ben değilim ki… Yalnızca benim yaşantımın değişmesi dünyadaki diğer engellilerin sorunlarını çözecek mi? Siz, benim yaşantımı değiştireceğinize, kendi çıkar kavgalarından başka bir şey düşünmeyen ve yardıma gereksinimi olan insanların sorunlarına gözlerini, kulaklarını kapatan insanların beyinlerini değiştirseniz bizler için bu dünya daha yaşanılası olmaz mı?” Yaratık durdu, düşündü. “Değişimi reddeden, böyle bir fırsatın üzerine atılmayan bir tek seni gördüm. Sözlerin çok mantıklı, bundan sonra önerilerini dikkate alacağız. Sen de insanların kafalarının değişmesi için çalış. Yazılarınla insanlara yaşamdaki zorlukları anlat ki onlar da nasıl katkıda bulunacaklarını düşünebilsinler. Unutma ki yazılarını ne kadar kişi okur ve yaşam felsefelerini olumlu yönde değiştirirlerse, düş bahçende o kadar çok çiçek açacak.” Uzaylının konuşması bitince mavi yüzlü arkadaşımla beni aldıkları yere bıraktılar. Bıraktıkları yerde, toprak yolun solunda gökkuşağının bütün renklerini üzerinde taşıyan hoş kokulu yeni bir çiçek açmıştı. Ellediğimde dikeni elime battı ve elim kanadı. Büyük bir acıyla uyandığımdaysa elim gerçekten kanıyordu. Yere düşmemi engellemek için yatağımın kenarına konulan tekerlekli sandalyemin yan demirine çarpmıştım elimi. Gördüğüm rüyayı anımsayınca gülümsedim ve düş bahçeme yeni çiçekler ekeceğime dair kendime söz verdim. ERTAN DOĞAN | harika bir paylaşım tüm insanlık tüm evren nelere sahip olduğumuzu farkedelim teşekkürler redflowers
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
26-06-2009, 12:00 PM
|
#7 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: May 2009
Mesajlar: 1,186
Tesekkür: 9,872
1,280 Mesajinıza toplam 11,607 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? çok güzel bir paylaşım Redflowers teşekkürler,bugün ikinci okuyuşum..çok etkilendim... | Offline
| |
28-06-2009, 10:55 PM
|
#8 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: May 2009 Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 27
Tesekkür: 93
27 Mesajinıza toplam 194 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Çok güzel bir hikaye. Ertan Bey'in yüreğine sağlık.
Birşeylere çok üzüldüğüm zamanlar hep bu tarz hikayeler çıkar karşıma.
Ya da yolda yürürken bir fiziksel engelliyle karşılaşırım. Ve hemen kendime gelirim. Halime şükrederim.
Yeryüzündeki tüm canlıların sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşayacağı bir dünya için çalışalım. Barış için uğraş verelim. Çocuklarımıza güzel bir dünya bırakalım.
Sevgiyle kalın... | Offline
| | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var?Serbest Kürsü ve Mutluluk ve Yaşama Sevinci Sizin Düş Bahçenizde Hangi Çiçekler Var? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hakan Mengüç' e teşekkürler
(resimdeki Ertan Doğan'ın kendisidir)
Merhaba arkadaşlar, bu hafta Türkiye'ye gerçekten büyük katkılar yapacağına inandığım Deniz Keller sayesinde Ertan Doğan'la tanıştım.
Kendisi doğuştan Cerebral Palsy (spastik) hastası, yürüyemiyor, kendi ihtiyaçlarını yerine getiremiyor ve bir başkasının yardımı olmadan ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Mutluluk ve Yaşama Sevinci telkin cd indir izle İstanbul Mutluluk ve Yaşama Sevinci nerededir kimdir Mutluluk ve Yaşama Sevinci çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Mutluluk ve Yaşama Sevinci hipnoz Mutluluk ve Yaşama Sevinci olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Mutluluk ve Yaşama Sevinci hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Mutluluk ve Yaşama Sevinci kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:15 PM.
|