Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Kişisel Gelişim Klubü > Alternatif Kişisel Gelişim > Nlp

Uyarılar

Nlp nlp books, nlp, nlp techniques, nlp hypnosis, nlp modelling, nlp neuro, nlp practioner, nlp course, nlp courses, nlp trainers, nlp trainer, nlp richard, nlp encyclopedia, tad james nlp, nlp presuppositions, neuro linguistic programming nlp, nlp training, john grinder nlp, nlp language, nlp weekly, nlp nlp, günbegün nlp, nlp olumlamaları, uygulamalarla nlp, in nlp, nlp 7, nlp for, about nlp, international nlp

NLP'DEN IŞILTILI KARELER

Alternatif Kişisel Gelişim ve Nlp NLP'DEN IŞILTILI KARELER Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız NLP'DEN IŞILTILI KARELER (1) Bilindiği gibi, NLP (Neuro Linguistic Programming) en çağdaş psikoterapi yöntemlerinden biridir. Tam karşılığı, "Beyin ya da Sinir Dili Programlaması"dır. Onu "bir başarı sanatı" diye tarif edenler de vardır, "başarı teknolojisi" diyenler de… Her nasıl tanımlanırsa tanımlansın, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Nlp telkin cd indir izle İstanbul Nlp nerededir kimdir Nlp çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Nlp hipnoz Nlp olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Nlp hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Nlp kuantum düşünce kitap haberi

NLP'DEN IŞILTILI KARELER

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14-07-2010, 11:14 PM   #1 (permalink)
Yüzbaşı
 
RenaC - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,234
980 Mesajinıza toplam 4,011 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
RenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really nice
Standart NLP'DEN IŞILTILI KARELER

NLP'DEN IŞILTILI KARELER (1)


Bilindiği gibi, NLP (Neuro Linguistic Programming) en çağdaş psikoterapi yöntemlerinden biridir. Tam karşılığı, "Beyin ya da Sinir Dili Programlaması"dır. Onu "bir başarı sanatı" diye tarif edenler de vardır, "başarı teknolojisi" diyenler de… Her nasıl tanımlanırsa tanımlansın, sonuç olarak o, kendine özgü etkin ilkeleri ile insanın içindeki tüm gizilgüçleri açığa çıkararak kişinin ve toplumun mutluluğuna hizmetkar etmeyi amaçlayan ve bunu büyük oranda gerçekleştirebilen bir kişisel gelişim tekniği olarak öne çıkmaktadır. İşin doğrusu, bütün kişisel gelişim kuramlarının temelde insanın "farkındalık gereksinimi"ne hitap eden, insanlık onuru ve benlik algısına yönelik okşamaları içeren yapılar olduğudur. Beyin öylesine hassas bir yapıdadır ki, günlük yaşamın akışı içinde farkında bile olmadan onu binlerce kez programlarız. Örneğin, Pazartesi günü sınavınız vardır. Cuma akşamı ders çalışmaya oturduğunuz zaman beyninizi hiç farkında olmadan Pazartesi günkü sınava kadar öğrenmeye koşullandırırsınız. Dolayısıyla, öğrendiğiniz şeyler Pazartesi gününe dek belleğinize yerleşir; fakat yine yaptığınız program gereği sınavdan sonra uçup giderler. Dilerseniz, sözü fazla uzatmadan NLP ile ilgili bazı temel ilkeleri açımlamaya çalışalım.


1. Çevrenizde bulunan fiziksel engellerin hepsi küçüktür. Başarıya giden yolda en büyük engeller kendi içinizdedir. Kompleksler, korkular, kaygılar, önyargılar ve gelenekçi saplantılar önünüzdeki en büyük bariyerlerdir. Bunları aşabildiğiniz takdirde, dışsal engeller birer komediye dönüşecektir.


2. Aşkın gücüne inanmak gerekir. O, mucizevi bir şeydir. Eğer bir şeyi sever, ister ve başaracağınıza kuşkusuzca inanırsanız, aklınız kalbinizin hizmetine girerek size onu nasıl yapabileceğinizin yollarını göstermeye başlar. Tersine, bir şeyi sevmez ve yapamayacağınıza inanırsanız, bu kez aynı zihin size o işi neden yapamayacağınızın mazeretlerini üretmeye başlayacaktır.


Bir şeyi sevmez ve öğrenme isteği duymazsanız, çok zor öğrenir ve çabucak unutursunuz. Bir şeyi öğrenmeyi aşkla istediğiniz zaman ise, zihinsel kapasiteniz en az üçe katlanır. Keşif ve öğrenme etkinlikleri, en büyük zevk kaynağınız oluverir. Yeni bir şeyler öğrenmekten, kuşlar gibi göklerde çabasızca süzülme hissini andıran bir hafiflik duyarsınız. Önünüzde, o güne dek hayalinizden bile geçmemiş olan esrarengiz bilgi kapıları açılır. Böylece çok kolay, çok hızlı öğrenirsiniz ve öğrendiklerinizi çok zor unutursunuz.


Başardığınız şey, başarmayı istediğiniz şeydir. Eğer başaramıyorsanız, yine istediğiniz bir şeyi yapmışsınız demektir: Başarmamayı…


3. Başarısızlık diye bir şey yoktur. Sadece sonuçlar vardır ve sonuçlar süreç içinde kendi sonuçlarını doğurarak zincirleme olarak sonsuzca uzayıp giderler. O yüzden, başarısızlık görünümündeki sonuçlara yalnızca planlarımızı revize ederek yeni bir adım atma konusunda ders çıkarılması gereken olaylar diye bakmak gerekir. Ağaçlar budandıkça gürleşirler.


4. Harita, sahanın kendisi değildir. Her ne kadar insan doğasının evrensel yasaları varsa da, ayrıntılarda her insan diğerlerinden çok farklıdır. Bireylerin kişilik haritasını keşfetmek için çaba harcamak ve farklılıklarına saygı duyarak iletişim kurmak gerekir.


5. "Modelleme" yoluyla hem bilinci hem de bilinçdışını şekillendirmeyi hedef edinen NLP uzmanları şöyle derler: "Eğer bir işi dünyada bir kişi başarmışsa, aşağı yukarı aynı yeteneğe sahip olmak, aynı zihinsel süreçlerden geçmek ve aynı bedelleri ödemeyi göze almak koşuluyla, o şeyi siz de başarabilirsiniz."


6. İçinde yaşadığımız çağın "bilgi çağı" olarak adlandırılıyor olması çok anlamlıdır. Çünkü enformasyon teknolojisinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bu dijital devrim sürecinde ayrıca ekonomilerin gittikçe özelleşerek küreselleşmesi olgusu dikkate alındığında, bilginin başlıca üretim aracı, dolayısıyla en büyük güç ve nitelik haline geldiği anlaşılabilir. Harcamaktan ziyade yatırım yapmak gerekir ve yapacağınız en büyük yatırım, bilgilenmeye para harcamaktır. Pek çok kimse, eğlenceye, giyim kuşama para harcamaktadır. Bilgilenmeye harcadığınız para, size çok daha büyük bir kazanç olarak geri dönecektir. Bilgi çağında dünyayı yönetecek olanlar, "bilgilenme yoluyla nitelik kazanmış olanlar" olacaktır (Eric Hoffer).


7. Eğer başarılı değilsek, gittiğimiz yolları, yani alışkanlık, davranış ve hatta koşullarımızı değiştirmeyi göze almalıyız. Her zaman daha iyi ve daha kestirme yollar vardır. Kişinin bu konudaki tutumunun göstergelerini çıplak gözle görmek olasıdır. İşe her gün aynı yoldan veya aynı araçla giden ya da yemeğe çıktığı zaman hep aynı lokantaya giden ve içeriye girince doğruca her gelişinde oturduğu masaya yönelen bir kişi, hayatta daha güzel veya daha kestirme olanı arama gereksinimi içinde olmadığını, bir bakıma "tutucu" bir yapıda olduğunu ortaya koymaktadır; oysa güzellik de izafidir ve her zaman her şeyin "daha iyisi" bulunabilir. İşte hayat yolunda yaşadığımız mutsuzlukların pek çoğu, gittiğimiz yolun dolambaçlı ve zahmetli olduğuna işaret etmektedir. Dolayısıyla, daha verimli, daha huzurlu ve daha kestirme bir yol aramamız gerektiğine dair uyarı göndermektedir.


8. Herkesin bir zihinsel programı vardır. Zihinsel programımızı değiştirdiğimiz zaman, tüm yaşamımızın seyri değişmektedir. Zihnimiz genellikle kullanmakta olduğumuz dilin ana kodlarına göre programlandığı için, kullandığımız dili değiştirdiğimiz zaman beynimizi de yeniden formatlamış oluruz. Örneğin, bir bayana "Bayan Marianna" diye hitap ettiğiniz andaki hislerinizle, "Sevgili Marianna", "Güzel Marianna" veya "Canım Marianna'm" diye hitap ettiğiniz durumlardaki hisleriniz zorunlu bir kademe içinde farklılaşacaktır. Bazen beynimiz dilimizi belirler; ancak çoğunlukla kullandığımız dilin duygusal ve düşünsel akışımızı belirlediğini söyleyebiliriz. Demek ki, gerek diksiyon biçimi, gerekse sözcük dağarcığı seçiminde seçkin bir versiyona ulaşabilirsek (ki bu kısa süreli bir egzersizle elde edilebilir), zihnimizi de yeniden yapılandırmış olacağız. Unutmayın ki, bu basit bir girişim değil, tüm hayatınızı etkileyecek kadar önemli bir devrim niteliğindedir.


9. Diğer canlıların tersine, insan alt kümesi olmayan çok özel ve elit bir varlıktır. Buna bağlı olarak, aynı zamanda "onurlu" bir varlıktır. "Onur" insan için o denli değerlidir ki, bazen sırf onu zedeletmemek için ölümü tercih eder. Hatta yaşlılık veya hastalık nedenleri dışında en yaygın ölüm nedeni, "insani onurunu koruma" doğrultusunda girişilmiş veya göze alınmış risklerin sonucudur denilebilir. Bağlam açısından, karşınızdaki kişinin insanlık onurunu koruyan bir eleştiri kültürünü öğrenmek size inanılmaz yararlar sağlar. Biri bir hata yaptığında, "Sen aşağılık birisin!", "Sen aptalın tekisin!" vb. ifadelerle doğrudan kişiliğini hedef alan suçlamalar yaptığınız vakit, artık onu değiştiremeyeceğinizden emin olabilirsiniz. Tam olarak aynı sebepten dolayı, hiçbir tartışmanın galibi yoktur. İnsanlarla tartışmadan, insanlık onurlarını kırıp dökmeden eleştirme olanağınız her zaman vardır. Bunun için, öncelikle aceleci ve tepkisel olmaktan kurtulmalısınız. Büyük şair, düşünür ve Allah dostu Yunus Emre'nin dokunaklı sözleri içinde, "Dövene elsiz/Sövene dilsiz ve gönülsüz gerek" sözünü ilke edinebilmek kolay değildir; ama insanları değiştirmek için onlarla tartışmaktan daha etkili bir yol olduğu kesindir. İnsanlarla görüş ayrılığı yaşamak çok doğal ve de olması gereken bir şeydir. Ünlü sözü anımsayalım: "Eğer iki ortaktan ikisi de aynı fikirdeyse, ikisinden biri fazlalıktır." Çünkü yeni bir düşünce, yeni bir açılım olmayacak, dolayısıyla oldukları yerde patinaj yapmaya devam edeceklerdir. Fikir ayrılığı bir sorun değildir. Sorun, insanların birbirlerine karşı farklılıkları konusunda nasıl bir tutum izledikleridir. Dediğimiz gibi, doğrudan doğruya kişiliği hedef almadan düşüncelere odaklanmak gerekmektedir. Konuşurken, "Bunun doğru olduğu kanısında değilim", "Görüşlerine katılmıyorum", "Bu benim düşüncem; yanılıyor olabilirim" gibi ifadelere sıkça başvurmak, muhatabınızın onurunun incinmesini ve refleks olarak beynini düşüncelerinize kapatarak savunma pozisyonu almasını engelleyerek sizin fikirlerinize önyargısızca açık durmasını sağlayacaktır. Kısacası, kişilerin kendilerini değil, görüşlerini eleştirmeyi öğrenmek zorundayız.


10. Zalimlerde eksik olan şey, güçlü bir ruhtur. Sevecenlik ise, ruhsal açıdan güçlü kişiliklerin işidir. Ruhsal ve beyinsel olarak güçlü olanlar, diğerlerini şiddete başvurmadan ikna edebilir, ortaya çıkan sorunları diğerlerini incitmeden de çözebilirler; oysa dediğimiz gibi zalimlerin böyle soylu becerileri yoktur. Olmadığı için de, şiddeti bir tarz olarak seçmektedirler. Jean Paul Sartre'ın ifadesiyle, "çevremizdeki diğer insanların cehennemi" değil, dinginlik ve huzur bağışlayan cenneti olabilmek için, kalbimizi ve beynimizi geliştirmek için çaba harcamak yaşamsal bir önem taşımaktadır.


NLP'DEN IŞILTILI KARELER (2)


1. Hiç kimse yeteneksiz olmadığı gibi, tek yetenekli de değildir. Başka bir deyişle, doğuştan herkes en az birkaç alanda üstün başarı gösterebilecek yeteneklerle donatılmıştır. Mevcut tüm yeteneklerimizi keşfedip geliştirmeye çalışarak, kendimizin en büyüleyici versiyonu olmalıyız.


2. NLP'nin temelini, uyum ve esneklik becerileri oluşturur. Bütün sistemlerde hangi birey veya öğe daha esnekse, sistemi o kontrol eder. Keskin ve katı fikirlerden uzak durmamız ve çeşitli alıştırmalar yaparak da olsa diplomasi yeteneğimizi geliştirmemiz mümkün ve yararlıdır. Ben, diplomasi yeteneğini geliştirmek isteyenlere politikacıların olaylar ve gelişmeler üzerine yaptıkları günlük yorumları dikkatle izlemelerini şiddetle öneririm. Politikacıları sözle köşeye sıkıştırmak çok zordur. Zor sorularla ne kadar baskı altına girerlerse girsinler, o köşeden ustalıkla çıkmayı başarırlar. Toplumun bütün kesimlerini memnun edecek türden cevaplar geliştirmede çok mahirdirler. Daima keskin hükümler vermekten kaçınır ve kamuoyu nezdinde içinden çıkamayacakları bir çukura düşmemek için sürekli manevra yaparlar. Herkesin öfkeden patlayacak hale geldiği yerde politikacı insanı sinirlendirecek kadar soğukkanlıdır. Çünkü siyaset diplomasidir.
Diplomasi, sadece politikacıların meziyeti olmamalıdır. Günlük hayatta her zaman esnek ve alternatifli düşünmek, kesin hükümler vermeden sabır göstermek, uzlaşmacı olmak ve serinkanlılığını muhafaza etmek, yaşam boyu başarılı olmanın en pratik anahtarlarından biridir.


3. Anlattığımız şey, karşımızdakinin anladığı kadardır. O halde, bireysel olarak anlatım becerilerimizi geliştirmek için çaba göstermemiz gerekir. Pek çok şey gibi, konuşma becerisi de çalışma ile geliştirilebilir. Ünlü hitabet ustası Çiçero, doğuştan gelen fiziksel bir kusurdan dolayı pelte konuşan biri olmasına rağmen, sonradan hitabet sanatına merak sarmıştı. Her gün deniz kıyısında sakin bir yere gidiyor, dilinin altına olasılıkla mevcut fiziksel kusurun yol açtığı konuşma zorluğunu azaltıp daha düzgün konuşmasına olanak sağlayan bir taş yerleştiriyor ve hayali bir topluluğa hitaben durmadan söylevler veriyordu. Zaman içinde hem diksiyonu düzelmiş, hem de hitabet sanatında gösterdiği başarılarla ün salmıştı.


4. Her insan, dünyanın merkezidir. Öyleyse, insanların sevgi deposunu doldurmaya çalışmak gerekmektedir. Kişi açısından konuşmakta olduğu konu çok önemli, hatta bazen dünyanın en önemli olayıdır. Bu nedenle, herkesçe dikkatle dinlenmek ister. Çok konuşan biriyseniz, çok fazla dostunuz olmaz. Çok iyi bir dinleyiciyseniz, aynı zamanda iyi bir konuşmacı olarak algılanırsınız. Dostunuz çok olur. İnsanlar çok konuşanlara yaptıkları gibi sizi görünce yolunu değiştirmez; tersine sizinle oturup uzun uzun sohbet edebilmek için can atarlar. Bunun basit bir nedeni vardır: Etkin bir dinleyici, insan olarak karşısındaki kişinin en önemli psikolojik gereksinimi olan "değerli olma tutkusu"na hitap ederek ona önemli ve saygıdeğer bir varlık olduğunu duyumsatmaktadır. Onun bilinçaltına, "Seni seviyorum ve sana saygı duyuyorum. Çünkü sen önemli birisin" yönünde güçlü sinyaller göndermektedir. İyi bir dinleyici olduğunuzdan eminseniz, insanların sizi sevmesi için yeterli ortam oluşmuş demektir.


İnsanlar zorbalara değil, kendilerini seven ve o sıcak sevgiyi hissettiren kimselere inanırlar. Kendilerinden hoşlananlardan hoşlanır, onlara güvenip inanırlar. Çıkar veya korkuyla değil, sevgiye dayanan bir saygı ile bağlandıkları kimselerin peşi sıra giderler. Üstelik çoğu zaman yürüdükleri yolun nereye varacağını bile sorgulamazlar.


5. Genellikle kuramsal olan, nicelik ve nitelik olarak pratik duruma yetişemez. Bir insanın hayatında mevcut olan davranışlarla olması gereken ideal davranışlar arasında her zaman belirli bir boşluk vardır. Bu boşluk ne kadar büyükse, maskeler de o kadar kalındır. Bu nedenle, insanları asla kuramsal mükemmeliyete göre yargılamamalıyız. Onları oldukları gibi kabullenmeye çalışmak, olumlu ilişkiler geliştirmek açısından kesinlikle daha güvenli bir yoldur. Büyük bir bilgenin sözleriyle, insan yüzlerce giriş kapısı olan muhteşem bir saray gibidir. Bütün kapıları kapalı, fakat yalnızca bir kapısı açık olsa, hiç kimse oraya girilemeyeceğini söyleyemez. Bir insanın bir tek güzel huyu veya davranışı varsa, o kapıdan girilerek onunla dost olunabilir.


6. İnsanların davranışlarını yönlendiren iki temel güdü vardır: Acılardan kaçmak ve hazlara doğru koşmak. Zalim diktatörlerin kitlelerin mutsuzluğuna yol açan bütün kötülüklerinin ve hayatlarını yoksul ve ihtiyaç sahibi kimselerin mutluluğuna adamış olan kimselerin tüm iyiliklerinin temelinde bu güdü yatmaktadır. Zalim olan da, iyiliksever olan da bu olanca zıt yaşam biçimleri içinde varsaydıkları belirli acılardan kurtulmaya ve birtakım zevklere ulaşmaya çabalamaktadır. Burada ihtiyacımız olan şey, acıların ve zevklerin dünya hayatı ile sınırlı olmadığına inanmaktır. Eğer yaptığımız işlerden ötürü maruz kalacağımız cezaların ve elde edeceğimiz zevklerin ölümden sonraki büyük uzantılarına (cennet ve cehennem) inanıyorsak, bu güdü asli rotasına oturur ve böylece "alma"yı değil daha çok "verme"yi alışkanlık haline getirebiliriz. Başkalarını mutlu etmek için kendinizden verdiğimiz maddi ya da manevi her şeyin ikinci yaşamda muhteşem nimetlere, örneğin köşklere, villalara, lüks arabalara, serin nehirlere, bağ ve bahçelere dönüşeceğini bilmek harika bir motivasyondur. Cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğiniz, önemli ölçüde dünyayı çevrenizdeki kimseler için neye çevirdiğinize bağlıdır. Cehennem dünyada başkalarının cehennemi olmuş benciller için, cennet ise burada başkalarının cenneti olmuş fedakar ve iyiliksever kimseler içindir. Bugüne kadar başkalarının nesi olduğunuzu hiç düşündünüz mü?

alıntı

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

RenaC isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


NLP'DEN IŞILTILI KARELER

Alternatif Kişisel Gelişim ve Nlp NLP'DEN IŞILTILI KARELER Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız NLP'DEN IŞILTILI KARELER (1) Bilindiği gibi, NLP (Neuro Linguistic Programming) en çağdaş psikoterapi yöntemlerinden biridir. Tam karşılığı, "Beyin ya da Sinir Dili Programlaması"dır. Onu "bir başarı sanatı" diye tarif edenler de vardır, "başarı teknolojisi" diyenler de… Her nasıl tanımlanırsa tanımlansın, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Nlp telkin cd indir izle İstanbul Nlp nerededir kimdir Nlp çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Nlp hipnoz Nlp olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Nlp hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Nlp kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:41 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.