Seçim Yasası
Çekim yasasını duymayan kaldı mı bilmiyorum ! Hani şu bizim “Etme bulma dünyası” ya da “Ne ekersen onu biçersin” atasözlerindeki anlamda yaşama biçimini insanlara kazandırmaya çalışan FELSEFE…Kuantum felsefesi…Kuantum Felsefenin özü “ADAM GİBİ YAŞAMAK” tır aslında…ADAM GİBİ ADAM OLMAKTIR…Özü sözü bir , yürekli ve sevgi dolu, pırıl pırıl bir akla sahip, inandığı kendince kutsal amaçları için yaşayan İNSAN OLMAKTIR…Kendini, hayatı, diğerlerini, herkesi sevebilen ama bunu zorlanmadan yüreğinde hissedebilen yapmacıksız İNSAN olmaktır…Kısacası İNSAN OLMAKTIR ama alelade değil adına ve yaratılışındaki kudretine yakışır bir İNSAN olmaktır…
Ne diyorduk; “Etme bulma dünyası” ya da “Ne ekersen onu biçersin”…Neydi bunlar, Atasözü…Yani Kadim sözler, kadim öğretiler…Ben araştırmadım ama , Türkçemize de girmeden evvel bu sözlerin farklı dillerde ve kültürlerde var olduğunu, hatta insanlık tarihi kadar eski ve KUTSAL sözler olduğunu hissedebiliyorum…Tıpkı bir kristal kadar eski ve bir o kadar değerli olduklarına adım gibi eminim…Bu sözler okul sıralarında öylesine bahsi geçip bir kenara atılacak sözler değil, bu sözler Yaratıcının bizlere bıraktığı Altın Anahtarlar…Işığa giden yolu bulmamızı sağlayacak ihtişamlı kılavuzlar…Bu sözler , evet bu sözler bana kalırsa HAYATIN ÖZÜ…
Gerçekten de öyle değil midir ? Ne kadar çok ve kaliteli iyilik yaparsak, o kadar çok mutlu, sevgi dolu ve huzurlu olmuyor muyuz…? Kaliteli iyilikten kastım şudur : bizim olan her ne varsa maddi ya da manevi bir değer olabilir, ihtiyacı olan insanlara bize verilen bu nimetlerden ne kadarını içimiz cız etmeden verebiliyoruz, verdiğimizin bize ait nimetlerin tümüne oranı ne kadar ? işte bizden diğerlerine giden şeyin bize ait tüm şeylere oranı ne kadar çoksa o kadar kaliteli bir iyilik yapmışızdır…İhtiyaçlarımızın dışında kalan her neyimiz varsa aslında ihtiyacı olana vermek çok yerinde ve uygun bir davranış olacaktır…Öyle de yapmak gerekir…Hatta gerçekten çok ihtiyacımız olan bir şeyi bir diğeriyle paylaşmanın ne kadar değerli olacağını sizler de tahmin edebilirsiniz…Her iyilik iyiliktir mutlak bir değer katar onu yapana ama her iyiliğinde kalitesi ve getirileri bir değildir, aynı değildir…Kaliteli iyilik budur efendim…Etrafınıza kazandırdığınız değerin kalitesi ne ise o kadar kaliteli bir yaşamı da hak ediyorsunuz demektir…Ki zaten bu tarz bir Felsefe edinmişseniz çoktan ZAFERİ KAZANMIŞSINIZDIR…Artık bu güzelliği elinizden almaya kimsenin gücü yetmez inanın…
Çekim yasası; insanlık tarihi kadar eski, kadim gelenekleriyle, öğretileriyle, hemen her kültürdeki özlü ve tılsımlı sözleriyle, binyıllardır hayatımızın tam da merkezinde yer almaktadır…Bunu hayatınızın erken dönemlerinde belki de ortalarında ya da biraz sonlarında bir yerlerinde elbet fark edersiniz…Ama mutlaka ve mutlaka bunu hissedersiniz…O gün geldiğinde , Hayatı tüm yönleriyle “Anlamlandırma” ve “Kutsama” ihtiyacınız alabildiğine depreştiğinde…Bu kaçınılmaz duygu sizi çepeçevre sarıverir…Bu engellenemez ve önlenemez KUTSAL bir HADİSEDİR…Çünkü öyle olması gerekmektedir…Bu yüce varlık, İNSAN, yaratılışındaki o müthiş amacı anlamaya yetecek kadar akıl ve duygu sahibidir…Önsezileri , eğer ki fiziksel – ruhsal- zihinsel yapısında ciddi bir problem yoksa , içindeki özü harekete geçirecek ve enerjisini yaratılışındaki amaca uygun bir titreşim boyutuna doğal olarak er ya da geç çekecektir…Farkındalık; inkar edilemeyecek derecede hücrelerimize, benliğimizin derinliklerine nüfuz etmiş vaziyette iken yanlış yollara sapmış olmanın ağırlına daha ne kadar direnebilirsiniz ki ? Bunakarşı koyamazsınız…İyi ve güzel olmak zorundasınız, Buna mecbursunuz çünkü siz iyi ve güzel olarak yaratıldınız, sizi yaratan da iyi ve güzel olduğu için öylesiniz…Size sunulan bu bedeni ve aklı ne amaçla kullanırsanız kullanın, İyi ve güzel olanın dışındaki tüm “SEÇİMLER” sizi sadece üzer, yıpratır ve onurunuzu zedeler…