![]() |
Haydi Gül Nasıl güzel bir şeydir gülmek değil mi? Kahkahaların içinde geçen dakikalar, yaşam enerjisi depolamak. Yüzümüz ne kadar değişik bir hale gelse de, karşımızdaki o anı yakalamak adına bizimle birlikte gülümser, umursamaz ‘tipsiz’ simamızı. Aslında insanlar gülünce; gecenin o zifiri karanlığını ışıldatmaya nasıl ki ay yetiyorsa, işte öyle yetiyor karşısındakine umut olmaya, neşe olmaya. Kimi zaman tek bir kelime yeter insanın yüzünü bu güzelliğe dair germeye, kimi zaman da bir anının akla düşmesi yeter. Gülmek gerçekten neşe kaynağıdır, hele ki kahkaha insana 1 aylık yaşam enerjisi bile verebilecek güçtedir. Ağlamak bizim için ‘arınmak’ aslında, onu kullanmalıyız. Şimdi değinmek istediğim konu biraz da madalyonun öteki yüzü; ağlamak. Bana sorarsınız ağlamak da gülmek kadar gerekli ve kullanılmalı. Kesinlikle bazı ufak şeyler için bile gözyaşı dökmeyi seçmeliyiz. Ağlamak bizim için ‘arınmak’ aslında, onu kullanmalıyız. Her ağlamanın arkasından gülücüklerin ‘geleceğini’ unutmamalıyız. Onlar aslında birbirini kabul etmiş birer üvey kardeş gibiler ve bizim bünyemizi baba gibi görmektedirler. Yani ihtiyacımız oldukça biz onları, ihtiyaçları oldukça da onlar bizi çağırabilmeliler. Tabi bazı ayrımları ihmal etmemek gerek; güleceğiz diye kimseyi aşağılayıp rencide edip kendimize malzeme çıkarmamıza gerek yok. Ya da yaşanan acı kayıpların ardından dökülen gözyaşları tabi ki istisna olarak kayıtlara geçmeli. Benim bahsettiğim şey günlük yaşantımızda ağlamayı ve gülmeyi yeteri kadar kullanmamız. Hem ağlamak hem de gülmek bizim duygularımızı yeşerten en temel besin! Duyguları besinsiz bırakırsak zamanla körelir, çürür ve yok olur. Sonrasında yalvarsak da yakarsak da yerine gelmeyecek bir şeyi kaybetmiş oluruz. Hayatın gidişatını gülmek ve ağlamak belirlemez belki ama etkileyebilir. Uzun soluklu neşeler ve kederler bizim karakterimizi ciddi anlamda değiştirebilir. Biz izin verdiğimiz sürece, suratımız da şekilden şekle girebilir, hayatımız da. Yeter ki biz onu hangi yöne iteceğimizi doğru teşhis edelim. Hayatın içinde siyahlar da var beyazlar da, ama genel tanımlamada nasıl hepsi ‘renk’ adı altına sığınıyorsa, biz de bazı şeyleri ört bas etmeyi bilmeliyiz. Sebepleri ne olursa olsun, hayat enerjinizi düşürmeyin, moralinizi yüksek tutun. O zaman zaten üzüntü sizden uzak durmayı yeğler. Zor zamanların aşılması bazen güç olur ama önce kendinize inanırsanız, mükâfat bir gün elbet sizin olacaktır. Siz siz olun yüzünüzden gülücüğü eksik etmeyin. Yazar: Can TIGLI Kaynak: İndigo Dergisi |
Cevap: Haydi Gül Muhteşem yazı. :) Yakın bir zamanda duygusuzlaştığımı hissediyordum ya. Neyse ki o duygularımın varlığına odaklanamamak kaynaklanıyordu. Çünkü duygularıma bile vakit ayırmaya ara vermiştim. Yine de gülmekten vazgeçmemiştim. Çünkü gülmek insana gerçekten enerji depolatıyor. Sinirimiz bozulunca da gülmemiz belki de bu yüzden. Bazen gülmek bir çok şeyin üzerini örtüyor ama bazen de ilaç gibi geliyor silip atıyor insanın yüreğinin darlığını. Bütün duygularımın varlığını kabul ediyor onları seviyorum. Onların farkında olmayı seçiyorum. Olumsuz olanları gerektiği kadar yaşayıp daha çok hayatımda olumlu duygulara yer vermeyi seçiyorum. Evet ben bir iyimserim ve umut doluyum. Ama 7/24 böyle kalamadığım durumlar olduğunu biliyorum. Sadece o anlarda bekliyorum ve direnme daha doğrusu değiştirme gücümü toplamaya çalışıyorum. Hangi duygunun kucağına bırakacaksınız kendinizi karar verebilmek harika olmaz mıydı? Bu durumda duyguların kaynağını da bilmek iyi olur. Size bu duyguyu hissettiren ana neden nedir? Bunu sorgularsak ondan kurtulmak ve o duyguyu istediğimiz başka bir duyguya dönüştürmek daha kolay olur. Sevgiler. |
Cevap: Haydi Gül Alıntı:
Önceden gülerdim ama gülmek demeyelim buna gülümsemek daha doğru olur. Gülmekten çekiniyordum. Artık kahkahalarla gülüyorum. Çünkü tutamıyorum kendimi. khkh56 Geçenlerde yine gülmekten yarıldım. Arkadaş Saba Tümer gibi gülüyorsun dedi. Utandım yine biraz. khkh56 Herkes gülsün, gülmek bulaşıcıdır. Dipnot: Kızınca da iyi kızıyorum ama haaa. aa34 |
Cevap: Haydi Gül Kesinlikle ben de o sinirimiz bozulduğu anlarda gülmenin savunma mekanizması olduğunu düşünüyorum. Savunma mekanizmaları bilinçsiz devreye girer çünkü. Gülmekte utanılacak ne var? Doğalsın içinden geldiği gibi gülüyorsun. Bence Saba Tümer de öyle. İstediği zaman ciddi oluyor ama hoşuna giden bir şey olunca da kahkaha fırsatını kaçırmıyor. :) Biz de gülmenin değerini bildiğimiz için onu kullanıyoruz işte. :) Gülmek de müzik gibi ruha gıda. Gülelim, güldürelim, hepimizin ihtiyacı var buna. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:04 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.