Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Kişisel Gelişim Klubü > Alternatif Kişisel Gelişim > Osho

Uyarılar

Osho Osho ile ilgili paylaşımlar

HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın. Sorunlardan biri bu: İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor, onlar da yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki, hiçbir şey yapmıyorlar. Hareket edemiyorlar. Yanlış bir şey olabilir. O zaman bir kayaya dönüşüyorlar, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi

HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-03-2012, 01:42 AM   #21 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın. Sorunlardan biri bu: İnsanlara asla yanlış bir şey
yapmamaları öğretiliyor, onlar da yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki, hiçbir şey
yapmıyorlar. Hareket edemiyorlar. Yanlış bir şey olabilir. O zaman bir kayaya dönüşüyorlar, hareket
kabiliyetlerini yitiriyorlar.
Mümkün olduğunca çok sayıda hata yap ama bir şeyi unutma: Aynı hatayı tekrarlama. O zaman gelişirsin.
Yoldan sapabilmek özgürlüğünün bir parçasıdır. Tanrıya karşı çıkmak dahi gururunun bir parçasıdır. Ve
bazen Tanrı'ya bile karşı çıkmak güzeldir. Bu şekilde, bir omurgaya sahip olmaya başlarsın; yoksa
omurgasız milyonlarca insan var.
Sana söylenmiş olan her şeyi unut: " B u doğru ve bu yanlış!" Hayat o kadar kesin değil. Bugün doğru olan
bir şey, yarın yanlış olabilir; şu an yanlış olan bir şey, bir sonraki an doğru olabilir. Hayat o kadar kolay
istiflenemez, onu bu kadar kolay etiketleyemezsin: "Bu doğru ve bu yanlış." Hayat her şişenin etiketli
olduğu ve neyin ne olduğunu bildiğin bir eczane dükkanı değil. Hayat bir gizemdir: B i r an, bir şey
uygundur ve o yüzden doğrudur; bir sonraki an, köprünün altından o kadar çok su akmıştır k i , artık uymaz
olur ve yanlıştır.
Benim doğruluk tanımım ne mi? Varoluşla ahenk içinde olan doğrudur ve varoluşla ahenk içinde olmayan
yanlıştır. Her an tetikte olman gerekir, çünkü kararın o an verilmesi gerekir. Neyin doğru, neyin yanlış
olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenemezsin. Sadece aptal insanlar önceden hazırlanmış
cevaplara güvenir, çünkü o zaman zeki olmalarına gerek yoktur. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu zaten
bilirsin. Listeyi ezberlersin; liste o kadar uzun değil.
On Emir: Bu çok basit! Neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyorsun ama hayat sürekli değişiyor. Eğer
Musa tekrar dünyaya gelse aynı On Emir'i vereceğini sanmıyorum; veremez. Aradan geçen üç bin yıldan
sonra, aynı şeyleri nasıl söyleyebilir? Yeni bir şeyler icat etmek zorunda.
Benim anlayışıma göre, ne zaman bu tip emirler verilse, insanlara zorluk çıkartıyor, çünkü verildikleri
zaman bile geçmişte kalmış oluyorlar. Hayat çok h ı z l ı ilerler; dinamiktir, durağan değil. O bir havuz değil;
Ganj gibi sürekli akan bir nehirdir. İ k i anı asla birbiri ile aynı değildir. O yüzden bu anda doğru olan bir
şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-03-2012, 01:43 AM   #22 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

O zaman ne yapmalı? Yapılacak tek şey, insanlara bu değişen hayata nasıl tepki vereceklerine, ancak
kendilerinin karar vereceğini hatırlatmaktır.
B i r Zen hikâyesi:
Birbirine rakip i k i tapınak vardı. Bu tapınakların ustaları -onlar aslında sözde usta olmalılar, gerçek birer
rahip olmalılar- birbirine o kadar karşıydı k i , müritlerinden diğer tapınağa bakmamalarını istiyorlardı.
Bu i k i rahibin de birer çocuk hizmetçisi vardı. Onların bütün işlerini bu hizmetçiler yürütüyordu. İ l k
tapınağın rahibi, hizmetçisine "Diğerinin hizmetçisi ile asla konuşma, o insanlar tehlikeli." dedi.
Ama çocuklar, çocuktur. Yolda karşılaşmışlar ve i l k tapınağın hizmetçisi diğerine sormuş: "Nereye
gidiyorsun?"
Diğeri yanıtlamış: "Rüzgar beni nereye götürürse." Tapınakta söylenen büyük Zen hikayelerini dinlemiş
olmalı. "Rüzgar beni nereye götürürse." diyor. Harika bir cümle! Saf Tao.
Ancak i l k çocuk çok utanmış, bozulmuştu ve verecek bir yanıt bulamamıştı. Öfkelenmişti ve suçluluk
duygusu içindeydi. "Ustam, bu insanlarla konuşmamamı söylemişti. Bu insanlar gerçekten tehlikeli. Bu ne
biçim bir yanıt? Beni aşağıladı."
Ustasına gitmiş ve olanları anlatmış: "Onunla konuştuğum için çok özür dilerim. Haklıymışsınız, o insanlar
gerçekten çok garip. Bu ne biçim bir yanıt? Ona nereye gidiyorsun diye sordum. Basit, resmi bir soru.
Onun tıpkı benim gibi pazara gittiğini biliyordum. Ama o bana, 'rüzgar beni nereye götürürse' dedi."
Usta konuşmuş: "Seni uyarmıştım ama dinlemedin. Şimdi bak; yarın aynı yerde dur. O geldiği zaman,
'Nereye gidiyorsun?' diye sor. Sana, 'Rüzgar beni nereye götürürse.' diyecek. O zaman senin de biraz daha
felsefi olman gerekir. Yani, 'Ayakların yok mu?' dersin. Çünkü ruh bedensizdir ve rüzgar ruhu hiçbir yere
götüremez. Buna ne dersin?" demiş.
Çocuk tamamen hazır olmak istiyordu. Bütün gece mizanseni kafasında tekrarladı. Ertesi sabah erkenden
oraya gitti ve o noktada beklemeye başladı. Diğer çocuk tam vaktinde geldi. Çok mutluydu. Şimdi ona
gerçek felsefenin ne olduğunu gösterecekti: "Nereye gidiyorsun?" diye sordu ve bekledi.
Ancak diğer oğlan: "Pazardan taze sebze alacağım" dedi.
Şimdi öğrendiği o felsefeyi ne yapacaktı?
Hayat böyledir. Onun için hazırlık yapamazsın. Onu hazır bir şekilde bekleyemezsin: güzelliği bu, anlamı
bu. Seni her zaman şaşırtıyor ve sürprizlerle geliyor. Eğer gözlerin varsa, her anın sürprizle dolu olduğunu
ve hiçbir önceden hazırlanmış yanıtın uygulanabilir olmadığını görürsün.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-03-2012, 01:46 AM   #23 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

evet bunu okuyun sonra ZEKANIN YOLU var.... geri sar makinist geri sar geri sar....
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-04-2012, 04:51 AM   #24 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

ZEKÂNIN YOLU
Zekâ canlılıktır, kendiliğinden olur. Açıklıktır, incinebilirliktir. Taraf tutmamaktır, herhangi bir yargıya
varmadan yaşama cesaretidir. Ve neden ona cesaret diyorum? O bir cesarettir; çünkü bir yargıya göre
hareket ettiğin zaman, o yargı seni korur, sonuçlar sana güven duygusu verir. Onu çok i y i biliyorsun, nasıl
ulaşacağını biliyorsun, onda çok verimlisin. Yargısız hareket etmek, masumiyet içinde hareket etmektir.
Hiçbir güvence yoktur; yanlış noktaya ulaşabilir, hata yapabilirsin.Adına gerçek denen şeyi keşfe çıkmaya hazır olan kişi de birçok hata yapmaya, bu r i s k i almaya hazır
olmalıdır. Yanlış yola sapabilir, ama insan böyle doğruya ulaşır. Birçok kere yanlış yola sapınca, insan
yanlış yola sapmamayı öğrenir. Pek çok hata yaparak insan hatanın ne olduğunu öğrenir ve nasıl
yapmayacağını görür. Hatanın ne olduğunu bilerek insan gerçeğe daha fazla yaklaşır. Bu bireysel bir
keşiftir; başkalarının vardığı sonuçlara güvenemezsin.
S E N Z İ H İ N S İ Z O L A R A K DOĞDUN. Bunun kalbinin en derin noktasına kadar inmesine i z in ver; çünkü
bu sayede bir kapı açılır. Eğer zihinsiz doğduysan, o zaman zihin sadece toplumsal bir üründür. Doğal bir
şey değil; türetilmiştir. O senin üzerine monte edilmiştir. Kalbinin derinliklerinde hâlâ özgürsün; bundan
kurtulabilirsin. İnsan doğanın dışına çıkamaz; ama suni bir şeyden kararını verdiğin an kurtulursun.
Varoluş düşünceden önce gelir. O yüzden varoluş bir zihinsel durum değil, onun ötesinde bir şeydir.
Olmak, özde olanı kavramanın yoludur; düşünmek değil. B i l im düşünmek demektir, felsefe düşünmek
demektir, Dinbilimi düşünmek demektir. Dinsellik düşünmek demek değildir. Dinsel yaklaşım, düşünmeme
yaklaşımıdır. O daha içtendir; seni gerçekliğe daha yakın kılar. Bütün engelleri devirir, zincirleri kırar;
hayatın içine akmaya başlarsın. Kendinin dışardan bakan, ayrı bir şey olduğunu düşünmezsin. Kendini,
izleyen bir gözlemci gibi; mesafeli, soğuk düşünmezsin. Gerçekle tanışır, kaynaşır ve bütünleşirsin.
Ve bilmenin farklı bir türü var. Buna "bilgi" denilemez. O daha çok sevgi, daha az bilgi gibidir. O kadar
içtendir k i , "bilgi" sözcüğü onu anlatmaya yetmez. "Sevgi" sözcüğü daha tanımlayıcıdır, daha iyi ifade
eder.İnsan bilinci tarihinde evrimleşmiş olan i l k şey, büyüydü. Büyü, bilim ile dinin bir karışımıydı. Büyü hem
zihinden, hem de zihinsizlikten birer parça barındırıyordu. Sonra büyüden felsefe gelişti. Sonra, felsefenin
içinden ise bilim türedi. Büyü hem zihinsizlik, hem zihindi. Felsefe sadece zihindi. Sonra zihin artı
deneycilik bilim halini aldı. Dinsellik ise bir z i h i n s i z l ik durumudur.
Dinsellik ve bilim, gerçeği bulma yolunda i k i yaklaşımdır. B i l im ikincil yollar üzerinden ulaşmaya çalışır;
dinsellik ise doğrudan gider. B i l i m , dolaylı bir yaklaşım, dinsellik ise direkt bir yaklaşımdır. B i l i m ,
etrafında dönüp dururken, dinsellik gerçeğin kalbine ok gibi saplanmaya çalışır.
Birkaç şey daha var. Düşünce, ancak bilinen şeyleri düşünebilir; zaten çiğnenmiş olanı çiğner. Düşünce
asla özgün olamaz. Bilinmeyeni nasıl düşünebilirsin? Düşünmeyi başardığın her şey bilinene ait olacaktır.
Yalnızca bildiğin için düşünebilirsin. Düşünce en iyi ihtimalle yeni kombinasyonlar yaratabilir.
Gökyüzünde uçan, altından yapılmış bir at düşünebilirsin; ama yeni bir şey yok bunda. Gökyüzünde uçan
kuşları biliyorsun, altını biliyorsun, atı biliyorsun; üçünü bir araya getiriyorsun. Düşünce en fazla yeni
kombinasyonlar düşleyebilir, ama bilinmeyeni bilemez. Bilinmeyen onun ötesinde kalır. O yüzden düşünce
döngü içindedir; bilineni tekrar tekrar bilmeye devam eder. Çiğnenmiş olanı tekrar tekrar çiğner. Düşünce
asla özgün değildir.
Gerçekle orijinal olarak, kökten bir şekilde yüz yüze gelmek, gerçekle herhangi bir aracı olmadan
yüzleşmek, sanki varolan i l k insan gibi gerçeğe ulaşmak: İşte bu özgürleştirir . Onun bu tazeliği
özgürleştirir.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-04-2012, 04:52 AM   #25 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

GERÇEK, B İ R D E N E Y İ M D İ R , B İ R İNANÇ D E Ğ İ L . Gerçek, üzerinde araştırma yapılıp bulunacak bir
şey değildir; gerçekle karşılaşmak gerekir, gerçekle yüzleşmek gerekir. Sevgiyi ders gibi çalışıp öğrenmeye
çalışan bir k i ş i , tıpkı Himalayaları haritadan bakarak öğrenmeye çalışan biri gibidir. Harita dağ değildir!
Eğer haritaya inanmaya başlarsan, dağı ıskalamaya devam edeceksin. Eğer harita senin için bir saplantıya
dönüşürse, dağ gözünün önünde duruyor bile olsa onu göremeyeceksin.
Bu böyledir. Dağ senin karşında, ama gözlerin haritalarla dolu; dağın haritaları, aynı dağın, farklı kaşifler
tarafından çizilmiş haritaları. B i r i dağa kuzeyden tırmanmıştır, biri doğudan. Hepsi farklı haritalar
yapmıştır: Kuran, İncil, Gita; aynı gerçeğin farklı haritaları. Ama sen haritalarla o kadar dolusun k i , onların
ağırlığı sırtında o kadar ağır bir yük oluşturuyor k i , bir santim bile kımıldayamıyorsun. Tam önünde duran
dağı bile göremiyorsun: Sabah güneşinde, el değmemiş karlı zirvesi altın gibi parlıyor. Sende onu görecek
gözler yok.Önyargılı göz, kördür, varılmış sonuçlarla dolu kalp ölüdür. Çok fazla gerçekliği sorgulanamaz varsayımı
doğru kabul ettiğin zaman zekân keskinliğini
, güzelliğini, yoğunluğunu kaybetmeye başlar; donuklaşır.
Donuk zekâya akıl denir. Senin o sözde entelektüellerin aslında gerçekten zeki değil, sadece akıllı. A k ı l bir
cesettir. Onu süsleyebilirsin, harika inciler, elmaslar, zümrütlerle süsleyebilirsin; ama ceset hâlâ bir
cesettir.
Canlı olmak ise tamamen farklı bir şeydir.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-04-2012, 04:53 AM   #26 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

B İ L İ M K E S İ N O L M A K D E M E K T İ R , olgular konusunda kesinkes emin olmak anlamına gelir. Olgular
hakkında çok kesin olursan, o zaman gizemi hissedemezsin: Ne kadar kesin olursan, gizem o kadar
buharlaşıp yok olur. Gizemin bir miktar belirsizliğe ihtiyacı vardır; gizemin tanımlanmamış, sınırları
çizilmemiş bir şeye ihtiyacı var. B i l im olgusaldır. Gizem olgusal değil, varoluşsaldır.
B i r olgu, varoluşun sadece bir kısmı, çok küçük bir parçasıdır. Ve bilim parçalarla uğraşır, çünkü
parçalarla uğraşmak daha kolaydır. Daha küçük olduğu için analiz edebilirsin; onlar tarafından ele
geçirilmezsin; onları eline geçirebilirsin. Onları küçük parçalara ayırabilirsin, onları etiketleyebilir,
nitelikleri, nicelikleri ve olanakları konusunda kesinkes emin olabilirsin. Ancak bu süreç içinde gizem
katledilir. B i l i m , gizemin öldürülmesidir.
Eğer gizemi yaşamak istiyorsan başka bir kapıdan girmen gerekir, tamamen farklı bir boyuttan. Zihinin
boyutu, bilimin boyutudur. Meditasyon boyutu ise mucizevi olanın, gizemli olanın boyutudur.
Meditasyon her şeyi tanımsız kılar. Meditasyon seni bilinmeyenin içine, haritası çıkartılmamış yerlere
götürür. Meditasyon seni yavaş yavaş gözlemci ile gözlenenin eriyip tek olduğu noktaya götürür. Şimdi,
bilimde bu mümkün değildir. Gözlemci gözlemci olmak zorundadır ve gözlenen, gözlenen olmalıdır; ve
arada kesin tanımlanmış bir çizgi sürekli korunmalıdır. Tek bir an bile kendini unutmamalısın; tek bir an
bile araştırmakta olduğun nesneye ilgi duymamalı, tutkuyla, eriyerek, teslim olarak ve sevgiyle ona
yaklaşmamalısın. Ondan ayrı olmak zorundasın, çok soğuk olmak zorundasın; soğuk ve tamamen kayıtsız
kalmak zorundasın. Bu umrsamazlık gizemi öldürüyor.
Eğer sahiden gizemli olanı deneyimlemek istiyorsan, o zaman varlığında yeni bir kapı açmak zorunda
kalacaksın. Sana bilim adamlığını bırak demiyorum; sadece, bilim senin için çevresel bir etkinlik olarak
kalsın. Laboratuvarda bilim adamı ol, ama labarotuvardan çıkınca bilimle ilgili herşeyi unut. O zaman
kuşları dinle, ama bilimsel bir yöntemle değil! Çiçeklere bak; bilimsel anlamda değil. Çünkü bir güle
bilimsel anlamda bakarsan, aslında bambaşka bir şeye bakıyor olursun. O, şairin gördüğü gül ile aynı
değildir.
Deneyim nesneye bağlı değildir. Deneyim, onu yaşayana bağlıdır. Yaşananların niteliğine bağlıdır.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-04-2012, 04:53 AM   #27 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Deneyim nesneye bağlı değildir. Deneyim, onu yaşayana bağlıdır. Yaşananların niteliğine bağlıdır.
B i r çiçeğe bakarken, çiçek ol; çiçeğin etrafında dans et, şarkı söyle. Rüzgar serin ve taze esiyor, güneş
ısıtıyor ve çiçek olgunluğunun doruklarına ulaşmış. Çiçek rüzgarda dans ediyor, kutluyor, şarkı söylüyor,
ilahiler okuyor. Ona katıl. Kayıtsızlığı, nesnelliği, ayrı durmayı bırak. Bütün bilimsel yaklaşımlarını bırak.
Biraz daha akışkan, biraz daha erir hale gel, sınırlarını ortadan kaldır. Bırak çiçek kalbinle konuşsun, bırak
çiçek varlığına girsin. Onu davet et, o bir konuk. Ancak o zaman gizemin tadına bakmış olursun.
Gizeme giden i l k adım budur, ve nihai adımsa: Eğer bir an için katılımcı olursan, anahtarın ne olduğunu
öğrenmiş olur, sırrına erersin... Ondan sonra yaptığın her şeyi katılımcı olarak yap. Yürümek, bunu
mekanik olarak yapma, kendini gözlemleyerek yürüme; yürümek ol. Dans etmek, teknikle dans etme,
teknik konu dışıdır. Teknik olarak doğru olsan bile, bütün keyfini kaçırırsın. Kendini dansın içinde erit,
dansın kendisi ol, dansçıyı tamamen unut.
Hayatının pek çok alanında bu tip derin bütünleşmeler başına gelmeye başlayınca, çevrendeki her şey yok
olmaya başlaması gibi muhteşem deneyimlere sahip olmaya başladığında, egosuz, bir hiç olarak... çiçek
orada ve sen yoksun, gökkuşağı orada ve sen yoksun... içindeki ve dışındaki gökyüzünde bulutlar
dolaşıyor ve sen yoksun... senin yerine mutlak bir sessizlik olduğunda - içinde kimse yokken, mantık,
düşünce, duygu ve his tarafından bozulmamış, sadece saf bir sessizlik, bakir bir sükûnet varken -
meditasyon anına ulaşırsın. Z i h i n gitmiştir ve zihin gittiği zaman, gizem içeri girer.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-07-2012, 05:03 PM   #28 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

GÜVENİN YOLU
GÜVEN EN BÜYÜK ZEKÂDIR.. İnsanlar neden güvenmiyor? Çünkü kendi zekâlarına güvenmiyorlar.
Korkuyorlar, aldatılmaktan korkuyorlar. Korkuyorlar; o yüzden kuşku duyuyorlar. Kuşku korkudan
kaynaklanır. Kuşku, kendi zekândaki bir çeşit güvensizlikten kaynaklanıyor. Güvenebileceğinden emin
olmadığından güvene kucak açamıyorsun. Güvenin, büyük zekâya, cesarete ve bütünlüğe ihtiyacı vardır.
Onun derinine inmek için büyük bir kalbe gerek var. Eğer yeterince zeki değilsen, kuşku duyarak kendini
korursun.
Eğer zekân varsa, bilinmeyene adım atmaya hazırsın; çünkü, eğer bütün bilinen dünya yok olsa ve
bilinmeyenin ortasında yalnız kalsan bile, orada yaşayabileceğini biliyorsun. Bilinmeyenin içinde kendine
bir yuva kurabilirsin. Zekâna güveniyorsun. Kuşku savunmadadır; zekâ kendine her kapıyı açık tutar,
çünkü o, "Ne olursa olsun, o mücadeleyi kabul ediyorum, uygun şekilde tepki verebileceğimi biliyorum."
diyebilir. Sıradan zihnin böyle bir güveni yoktur. Bilgisi sıradandır.
Bilmeme durumunda olmak zekâdır, farkındalıktır ve bu biriktirilemez. Yaşanan her an kaybolur,
arkasında hiç bir iz bırakmaz, hiçbir varoluş izi bırakmadan yok olur. İnsan onun içinden bir kez daha saf,
bir kez daha masum, bir kez daha bir çocukmuş gibi çıkar.
Hayatı anlamaya çalışma. Onu yaşa. Sevgiyi anlamaya çalışma. Sevgiye doğru hareket et. O zaman
bilirsin; ve o bilgi, senin yaşadıklarından ortaya çıkar. Bu bilgi gizemi asla yok etmez: Ne kadar bilirsen bil,
çok daha fazlasının bilinmek üzere beklediğini bilirsin.
Hayat bir problem değildir. Onu bir problem olarak ele almak yola yanlış adımla başlamaktır. O,
yaşanacak, sevilecek, deneyimlenecek bir gizemdir.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-07-2012, 05:04 PM   #29 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Aslında sürekli açıklama peşindeki bir zihin, korkmuş bir zihindir. O büyük korku yüzünden her şeyin
açıklanmasını istiyor. Kendisine açıklanmadan hiçbir şeye adım atamaz. Açıklamalar sayesinde, artık o
alan tanıdık gelir; artık coğrafyasını biliyordur, artık elindeki haritaya, kılavuza ve takvime göre hareket
edebilir. Hiçbir zaman haritasız, rehbersiz, bilinmeyen bir bölgeye adım atmaya hazır değildir. Ama hayat
böyledir ve sürekli değiştiği için, bir haritasını çıkarmak mümkün değildir. Her an, şimdiki zamandır.
Güneş altında eskiden kalma hiçbir şey yoktur, sana diyorum ki, her şey yenidir. İstisnasız hareket halinde
olan, inanılmaz bir dinamizmdir. Sadece değişim kalıcıdır, sadece değişim asla değişmez.
Her şey değişmeye devam eder, o yüzden bir haritan olamaz; harita tamamlandığı an, çoktan geçerliliğini
yitirmiştir. Harita eline geçtiği zaman, artık bir işe yaramaz, çünkü hayat yolunu değiştirmiştir. Hayat yeni
bir oyuna başlamıştır. Haritalarla hayatın üstesinden gelemezsin, çünkü hayat ölçülebilir değildir. Kılavuz
kitaplara danışarak hayatın üstesinden gelemezsin; çünkü bu kitaplar, ancak her şey durağan olduğu
zaman geçerlidir. Hayat durağan değildir, o bir dinamizmdir, bir süreçtir. Onun bir haritasına sahip
olamazsın. O, ölçülemez. O ölçülemeyen bir gizemdir. Bir açıklama bekleme.
Ben buna zihnin olgunluğu diyorum: İnsanın hayata hiçbir soru sormadan baktığı ve cesaretle, korku
duymadan içine atladığı zamandır.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-07-2012, 05:06 PM   #30 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

BÜTÜN DÜNYA SAHTE DİNDARLARLA DOLUDUR: Kiliseler, tapınaklar, Gurudwara'lar, camiler,
dindar insanlarla doludur. Peki dünyanın tamamen dinsiz olduğunu göremiyor musun? Bu kadar çok
dindar insan varken, dünya bu kadar dinsellikten yoksun; böyle bir mucize nasıl olabiliyor? Herkes dindar,
ama toplamı dinsellikten yoksunluk. Din sahtedir. İnsanlar "yapay" güvene sahipler. Güven bir deneyim
değil, inanç olmuştur. Onlara inanmaları öğretilmiştir, onlara bilmeleri öğretilmemiştir; insanlığın kaybettiği
nokta da budur.
Asla inanma. Eğer güvenmiyorsan, kuşku duymak daha iyidir, çünkü kuşku sayesinde; bir gün güven
olasılığı ortaya çıkacaktır. Sonsuza dek kuşkuyla yaşayamazsın. Kuşku bir hastalıktır; o bir rahatsızlıktır.
Kuşku duyarken asla doyuma ulaşamadığını hissedersin; kuşku duyarken her zaman titrersin, kuşku
duyarken her zaman sıkıntı içinde, bölünmüş ve kararsız kalırsın. Kuşku duyarken sürekli bir kabus
yaşarsın. O yüzden bir gün bunu nasıl aşacağının arayışına girersin. Bu nedenle inançlı olmaktansa, sahte
inanca sahip olmaktansa, ateist olmak daha iyidir diyorum.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın. Sorunlardan biri bu: İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor, onlar da yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki, hiçbir şey yapmıyorlar. Hareket edemiyorlar. Yanlış bir şey olabilir. O zaman bir kayaya dönüşüyorlar, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:44 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.