![]() |
Işık'ca Her hangi bir konuda yazmak değil maksadım. Sadece içimden geldiği gibi yazmak. Bakalım ne söyleyecek kalemim. Anlatabilecek mi yüreğimden geçenleri!.. O0 |
Cevap: Işık'ca Bir ışık seliydi saçların, rüzgarda savrulan sağa sola. Seni anlatmak, hangi kalemin hüneri. Ne anlatır ki seni! Ne söylesem yeter, hangi kelime yaklaşır gözlerinde gördüğüm sıcaklığa, parlaklığa. Hangi aşk, bu kadar yakar? Olsun be sevgili, olduğu kadar! Bilirim anlatır gözlerim yüreğimden geçenleri. Gülüşünde ki sıcaklık, içime yayılır. Bir bahar tazeliği gibi, ferahlık verir gönlüme. Ellerinde bulduğum derin huzur... Ahh sevgili, bilmezsin içimde kopardığın fırtınayı bir bakışın, bir gülüşünle. Gözlerinde gördüğüm hüznün içimde nasıl savrulduğunu bilmezsin, ya da cömertliğine duyduğum hayranlığı. Yine gelsem dünyaya binlerce kere bil ki yine seni arayacak gözlerim ve eksik kalacağım yokluğunda. Seninle tamamlanırım çünkü, sensiz yarım kalır bir yanım. Ah, benim kar tanem, inci tanem, bir tanem! Seni nasıl, söyle nasıl anlatırım? Gökkuşağı gibisin gökyüzümde, rengarenk bir gök kuşağı. Işık seli gökyüzünden üzerime yağan. İyi ki varsın, iyi ki geldin. İyi ki buldun beni onca kalabalıkta. Hoş geldin sefalar getirdin hayatıma, gönlüme, ruhuma, hoş geldin! |
Cevap: Işık'ca Not: yazdıklarım sadece hayali, birine fısıldamam her zaman. İçimden geçtiği gibi yazarım. Sevgiliye mektuplar yazmalı. Söz büyüdür. Aşkı yaşamalı taaa en derinlerde, en azından izin kalsın birinin yüreğinde :) Ya da aşk çoğaltmalı, eksiltmemeli, artırmalı, yeni yeni başlangıçlar olmalı senin için. Duman- Beni yak kendini yak - YouTube Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk... |
Cevap: Işık'ca Bir papatyanın hissettirdikleri Bilmem fark eder mi insanlar seni, yapraklarını " seviyor, sevmiyor" diye koparırken. Fark ederler mi sende ki kalenderliği. Yer aramazsın sen açmak için. Güzelliğini sergilemek için, özel bir yer aramazsın. Bir avuç toprak yeter sana. Yol kenarında taşların arasından çıkarırsın başını ve o telaşın içinde bile çiçek açmayı başarırsın. Tramvay yolunda, o taşların içinden onlarca çiçekle uzatmıştın başını, hayret etmiştim. Nasıl oluyordu da bunca olumsuzlukla baş edebiliyordun? Bazen ormanlarda, tarlalarda, yol kenarlarında bazen bir çöplükte bile çiçek açıyordun sen. Bana sen, en olmayacak zamanlarda, en olmayacak şartlarda bile mutlu olmayı, faydalı olmayı, sevgiyi şartlara bağlamamayı öğretensin. Yine papatyalığından bir şey kaybetmezsin. Yine çiçeksin işte. Biraz kötü görünüyor olabilirsin, ama yine de açtın işte çiçeklerini, onlarca minik papatya ile yine de gülümsemeyi başardın. sana baktığımda derim kendi kendime " Bak işte, olumsuzluklar seni yıldırmasın, korkutmasın. Yine de gülümse hayata. Bir küçük çiçek sana bunu fısıldıyor duyuyor musun? Yine faydalı o, yine kalender.Tıpkı bir kadın gibi, anadolu kadını gibi. Dimdik ayakta, yine sevgi dolu, yine vefalı" Sevgili papatyam sen çok yaşa emi? Yine neşe saç hayata, yine gülümse inadına. |
Cevap: Işık'ca sizin biraz yazar tarafınızda var gibi |
Cevap: Işık'ca :) teşekkür ederim. Sevgiyle kabul ediyorum sözlerinizi |
Cevap: Işık'ca Yorgundum, yıllarca dolaşmaktan fırtınalı denizlerde. Pusulasızdı yüreğim, nereye gideceğini bilmeyen şaşkın, korkmuş, kimsesiz bir çocuk gibi. Bir o yana bir bu yana savrulan bir yelkenli gibi. Bir sığınak, bir korunak aradım, bir liman. Seni buldum sonra, sakin bir koy gibiydin. Şefkatle yaraları saran bir anne gibiydin. Yeniden başladım hayata, sevindim, heyecanlandım. İlk kez bu kadar güvende hissettim kendimi. Sonra ne mi oldu? Yokluğuna hapsettin beni, uzaklara gittin. Çok baktım ardından, çok bekledim. Yazdım sana, yazdım, yazdım.. Onlarca mektup yazdım. Maksadım sana olan aşkımı anlatmaktı, sana fısıldamaktı, sana duyurmaktı sesimi. Ne tuhaf, ben seni arıyorken, farklı bir şey oldu. Seni arıyorken, kendi içime doğru yola çıktığımı fark etmemiştim. Yazdıkça fark ettim. Yazdıkça buldum.Gizli kalmış yönlerimi, korkularımı, tereddütlerimi. Seninle bir şarkımız vardı. "Allahım acı ile aşk ile büyüyorum." Meğer gerçek olacakmış bu sözler. Meğer benim gerçeğim olacakmış bilmiyordum. Yüzdükçe yüzdüm yüreğimin kıyılarında. Bazen ağladım, bazen sevindim, bazen kayboldum. Bazen el yordamıyla yol buldum. Çok tuhaf, sensiz ölürüm derken. Kimse olmadan yaşayabileceğimi buldum. Sen benim yine de yaşama sevincimsin. Yine de sakin limanımsın. Fakat şimdi biliyorum ki varlığım senin varlığına bağlı değil. "Sensizde yaşarım ama seninle bir başka yaşarım" demiş ya şair. Onun gibi işte " seninle bir başka yaşarım" Varlığına bin şükür. |
Cevap: Işık'ca Hüzün, seni bana anlatan kelime! Ey sevgili, uzaklara bakıp daldığında, aradığında gözlerin seni seven birini. Bilmem aklına gelir miyim? Gözlerinden süzülen bir kaç damla gözyaşıyla süzülür müyüm yanaklarından? Esen rüzgar kokumu sana getirir mi? Ayrılık, bedeniyle sevenler içindir. Ruhumla severken seni, uzaklarıma hiç düşmezsin bilir misin? Özlerim seni, yine de yokluğunun farkında bile değilim. Sen dolmuşken içime, sen olmuşken ellerim, gözlerim senden uzaklar, uzak olmaz bana. Bazen bilemem senden ayrı olan ne var diye? Neyi severim sende dersin? Bil sevgili, ben senin en çok yüreğini severim. Ben senin en çok, yüreğini severim... |
Cevap: Işık'ca |
Cevap: Işık'ca |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:17 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.