tebesir
 

* karatahtaya yazı yazmaya yarayan, böyle konsantre un gibi, bulaşıcı bir şey.



* tozunun çok yutulmasıyla bilgi dünyasının gelişeceğine inanılan ilkel bir yazım aracı



* türkiye'de, öğretmenlerin 1990lı yılların sonuna kadar arka sırada konuşan öğrencilere fırlattığı ilkel yazma ve disiplin aracıdır. çeşitli renkleri mevcuttur. çok renkli olanları genel olarak liselerdedir. tebeşir kalmayan sınıflarda yan sınıftan çalınan rengarenk tebeşirler kullanılır. kimi çakallar tozunu yutarak hastalık icad ederler ve sevk alıp okuldan uzarlar. her daim yararlı bir cisimdir. ali ata bakı biz ondan öğrendik...



* ezildikten sonra suya katılması ve suyun karıştırılmasından sonra içilmesi halinde ateş çıkartan madde.



* genelde sınıflarda öğrenciler için, birbirlerine fırlatma aracı olarak kullanılır. bu nedenle sınıfta çoğu zaman bulunmaz. atılırken yakalanan öğrenciye 1 kutu alınması söylenir. eğer yakalanmadıysa ders başlamadan nöbetçi öğrenci memurdan almaya gönderilir.



* artık pek kalmasa da bazı okullarda hala kullanılan kara tahtaya yazı yazma aracı. ayrıca bazı öğrenciler



* tebeşiri yiyerek ateşlerini çıkarır ve müdürün yanına gider, müdür de vah vah yaniyorsun yavrum sen der ve onu eve gönderir. *



* mikrop barındırmadığı,herhangi bir zararı olmadığı için istediği kadar bulaşşsın umurda olmayan,kara tahtaya



* yazı yazmaya yarayan,eğitim öğretim materyallerinin vazgeçilmezi.



* http://www.tebesir.com



* onunla tanışmamız ilkokulda olur ki daha yazmayı okumayı bilmez bir insan olarak cahilliğimizden bilgiçliğimize giden yolda bir neferdir. ilokulda çoğunlukla öğretmenlerimiz kullanır ki biz uzaktan melül melül bakarız "acaba birgün bizde kullanabilecemiyiz","ellerimize birgün bulaşacak mı tozu" düşünceleriyle.



ortaokul'a kadar onunla beraberliğimiz pek bir yakınlık içinde geçmez, azınlıkla ona dokunuruz ve kokusunu hissederiz. ancak tenefüslerde inceleriz,bu nasıl birşey diye.çok zaman ise mahalle de kızlar ile sek sek oynayabimek için bir iki tanesini aşırırız ki eksikliği hissedildiğinde "işte geldim burdayım" tadında "bende var" diyebilmek için.







orta okul'a geldiğimizde ise nöbetçi kavramıyla tanışırız. tahtayı temizlemek adına bir nöbetçi belirlenir ve tozlarına karşı en korunmasız olduğumuz dönemdir. boyumuz kısaysa tozları altında kalır ,her tarafımız bembeyaz olur.gün boyu nöbetçiliğin verdiği görevi yerine getirmek demenin sadece bir kez tozlara maruz almak olmadığını ilk seferi ikinci kez olmak üzere ve devamında çok iyi anlarız.







orta okul sürecinde okuldan kaçmamıza vesile olabileceği ihtimalini duyduğumuz tozlarını hain emellerimiz için kullanmayı öğreniriz.bir çay bardağına az tozunu katıp içtiğimizde ouldan kaçmamızı sağlayacak bünyesel ateşimiz tavan yapar ve görevini burada da yerine getirir tıpkı cahillikten bilgiçliğe giden yolda neferimiz olduğu gibi







liseye geldiğimizde kendisini aldatan yeni bir yöntemle tanıştırılmak zorunda kalırız. beyaz tahta ve hain düşman beyaz tahte kalemi. onun en büyük düşmanlarıdır bu ve bu yöntemi tercih eden oullar yüzünden kendisini lise hayatı boyunca aldatacağızdır.







Üniversite hayatında artık tek aşkımız beyaz tahte kalemidir.







o asildir, bize yoldaş olur eğitim sürecimiz boyunca, aldatsakta bize kızmaz.



* bir çok öğrencinin adam olmasında yardımcı olmuş,eski bir emektar.her ne kadar yerini keçeli kaleme bıraksalarda tebeşirin yeri her zaman farklı kalıcaktır.



* bir çeşit öğretmen silahı. derste konuşmaya görün tebeşiri kafanıza yersiniz.



* bir gün trafik polisi tarafından cevrilmeniz durumunda aracınızda bulunmaması halinde ceza yiyebileceğiniz hede.



*



* Derin deniz canlıları olan tek hücreli Globugerina



* ların birikimi sonucu oluşur. Saf, yumuşak, kolay dağılabilen bir kalkerdir. Gözenekli olduğu için suyu kolay geçirir.