![]() |
VAKİT VARKEN sizce ne demek, VAKİT VARKEN size neyi çağrıştırıyor? * Düşünmeye vakit ayır Düşünce güç icin kaynaktır. Eglenceye vakit ayır Eglece gençligin sırrıdır. Okumaya vakit ayır Okuma bilginin pınarıdır. Duaya vakit ayır Dua, güç anlarda direnmenin destegidir Sevmeye vakit ayır Sevme yasamı tatlı kılan seydır. Anlasmaya vakit ayır. Gülmeye vakit ayır Gülme ruhun muzigidir. Vermeye vakit ayır Verme günün aydınlıgıdır. İsini yapmaya vakit ayır. Teşekküre vakit ayır Teşekkür, yasam pastasının kremasıdır kazandıklarının sana ne kaybetirdiğini düşün Geçti Kelepçeler Takıldı Prangalar Eşliğinde.... Mevlâna Rûmi Rahimehullah der ki: "Vakit keskin kılıç gibidir, ömrü kesiyor O seni kesmeden evvel sen onu kes! .. ' peki ya nasıl? benden vazgeç. sonra bırakmam seni. uyarmadı deme. VAKİT VARKEN Kapkara Bir kor kuyu Çıkıyorsa eğilme koynuna Her bir gölge bir anda sen olursun Karanlığında kaybolursun Kapkara, yarınlara Çıkıyorsa yenilme korkuna Kendi ayak Sesinden yorulursun Gecenden de kovulursun Alışmadan yalnızlığa Affetmeyi öğren, vakit varken Geç kalmadan kaybetmeli Zaferlere ödül yalnızlıktır,yalnızlık Söz: Mete Özgencil Müzik: Yusuf Bütünley vakit varken bi bardak su içeyim... vakit varken biraz göz yaşı dökeyim vakit varken yüzümü güneşe döneyim vakit varken ................. Daralan vakitler Cahit Zarifoğlu (1940 – 1987) Yanakları, saçları, gözleri yanmış, Zehirli gaz bombaları Yılan gibi sokmuş, yalamış gövdelerini Ağızları, küçücük dilleri yanmış Bütün Beyrut sapsarı kalmış Sanki ağlamak imkansız Başları Paletlerle ezilmiş babaları, Yahudi doğramış analarını, Binlerce çocuk topların, betonların altında. Beyrut'un gözyaşları şimdi, Kudüs'ün yanıbaşında, Müslümanlarsa uzakta, Sanki başka, Gelinmez bir dünyada. Acın, bir vadi, Zehirli çiçekler, bir ova gibi karşımda. Gözüm baksın sadece, Ayrıntıları, Kıvrılıp kırılmış bilekleri, Kemikten yakılmış etleri, Kuma serilmiş cesetleri, Büyük ajansların yaydığı resimleri, Bir seyirci gibi görsün dursun, Bir kadın gibi ağlasın.. Beyrut yengeç kıskacında, Çoğu Müslüman kafir yanında, Yaslanmış yastıklara sonunu beklerler filmin. Sen Filistin, hokkaları doldur kanla, Şairler eğer ahın varken Uzanırlarsa tomurcuklara güllere Herbiri kanlı bir ateş gibi korku Bir azar, bir şamar olsun. Filistin, sen işine bak, kar toprağını, Yoğur gazabını Yaradanın.. Bu ateş bulutu hangi kavmin üzerinde? Çam ormanlarının salınışında, Kuşların cıvıldayışında, Otların serin tenlerinde. Eğer varsan bakıp görmeye Şeffaf perdenin az ötesini, Bir ateş bulutu var en bildik yerde, En emin yerde. Ve bak, asıl ölen yaylalar, villalar, tok karınlar Hissiz dudaklar, gayretsiz kalpler, Asla değil kavruk çölde yatan kadavralar. Farzet körsün, olabilir, Elele tut, Taş al ve at, Kafiri bulur. Hani ceylanların, Hani cihat marşın? Bir yumruk harbinden nasıl kaçtın? En arka safta bile kalmadın, Cengi attın, dünyaya daldın, Tezeğe konan sinekler gibi. Dönüyor burgaç, Dünya üstten, yanlardan daralıyor. Ovalardan, Dar geçitlere sürülen sığırlar gibi, Bir gün ister istemez, Karşısında olacaksın kaçtıklarının. Dua et, O gün henüz mahşer olmasın... vakit varken...... ebedi hayatının hayır olması için bir şey yap! Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:40 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.