| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Sözlük LAZLAR sizce ne demek, LAZLAR size neyi çağrıştırıyor? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * Arhaveli İsmail'in Hikayesi Ateşi ve ihaneti gördük. Düşman ordusu yine başladı yürümeğe. Akhisar, Karacabey, Bursa ve Bursa'nın doğusunda Aksu, çarpışarak çekildik... 920'nin 29 Ağustos'u: Uşak düştü. Yaralı ve dehşetli kızgın fakat toprağımızdan emin, Dumlupınar sırtlarındayız. Nazilli düştü. Ateşi ve ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Albay ![]() Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() * Arhaveli İsmail'in Hikayesi Ateşi ve ihaneti gördük. Düşman ordusu yine başladı yürümeğe. Akhisar, Karacabey, Bursa ve Bursa'nın doğusunda Aksu, çarpışarak çekildik... 920'nin 29 Ağustos'u: Uşak düştü. Yaralı ve dehşetli kızgın fakat toprağımızdan emin, Dumlupınar sırtlarındayız. Nazilli düştü. Ateşi ve ihaneti gördük. Dayandık dayanmaktayız. 1920 Şubat, Nisan, Mayıs, Bolu, Düzce, Geyve, Adapazarı: İçimizde Hilâfet Ordusu, Anzavur isyanları. Ve aynı sıradan, 3 Ekim Konya. Sabah. 500 asker kaçağı ve yeşil bayrağıyla Delibaş girdi şehre. Alaeddin tepesinde üç gün üç gece hüküm sürdüler. Ve Manavgat istikametlerinde kaçıp ölümlerine giderken terkilerinde kesilmiş kafalar götürdüler. Ve 29 Aralık Kütahya: 4 top ve 1800 atlı bir ihanet yani Çerkez Ethem, bir gece vakti kilim ve halı yüklü katırları, koyun ve sığır sürülerini önüne katıp düşmana geçti. Yürekleri karanlık, kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü, atları ve kendileri semizdiler... Ateşi ve ihaneti gördük. Ruhumuz fırtınalı, etimiz mütehammil. Sevgisiz ve ihtirassız çıplak devler değil, inanılmaz zaafları, korkunç kuvvetleriyle, silâhları ve beygirleriyle insanlardı dayanan. Beygirler çirkindiler, bakımsızdılar, hasta bir fundalıktan yüksek değillerdi. Fakat bozkırda kişneyip köpürmeden sabırlı ve doludizgin koşmasını biliyorlardı. İnsanlar uzun asker kaputluydu, yalnayaktı insanlar. İnsanların başında kalpak, yüreklerinde keder, yüreklerinde müthiş bir ümit vardı. İnsanlar devrilmişti, kedersiz ve ümitsizdiler. İnsanlar, etlerinde kurşun yaralarıyla köy odalarında unutulmuştular. Ve orda sargı, deri ve asker postalları halinde yan yana, sırtüstü yatıyorlardı. Koparılmış gibiydi parmakları saplandığı yerden eğrilip bükülmüştü ve avuçlarında toprak ve kan vardı. Ve asker kaçakları, korkuları, mavzerleri, çıplak, ölü ayaklarıyla karanlıkta köylerin içinden geçiyorlardı. Acıkmıştılar, merhametsizdiler, bedbahttılar. Şosenin ıssız beyazlığına inip nal sesleri ve yıldızlarla gelen atlıyı çeviriyor ve Bolu dağında ekmek bulamadıkları için deviriyorlardı uçurumlara: şayak, cıgara kâadı, tuz ve sabun yüklü yaylıları. Ve çok uzak, çok uzaklardaki İstanbul limanında, gecenin bu geç vakitlerinde, kaçak silâh ve asker ceketi yükleyen laz takaları: hürriyet ve ümit, su ve rüzgârdılar. Onlar, suda ve rüzgârda ilk deniz yolculuğundan beri vardılar. .......... ......... Nazım Hikmet Ran butun filozoflarin ve bilim adamlarinin yapilan arastirmalara gore IQ degerleri ortalama 15 ile 20 arasinda iken lazlar bu grubun disindadir. cunku herkesin cok farkli bildigi konu olan 'saat 12 'meselesi aslinda lazlarin zeka degerlerinin bu gruba gore yuzde 50 daha fazla calistigidir o adamın kitabını okuyup lazları araştırmanı tavsiye etmem çoğusu uydurma kaynaklardır bilesin cuma Artık onların kim olduğunu açıklamakda bize düşüyo herhalde, yoksa kendileri hiç araştırmayacaklar:Aşağıdaki yazı Niviskar ibrahim xalil şexmusoğlu'nun 28. Mart 2006 tarihli makalesinden alınmıştır. 'Niko Maar ile Zekeriya Tçiçinzade tanınan iki önemli Laz bilim adamıdır. Sizlere bu iki bilim adamının, Lazlarla ilgili araştırmalarından özet bir bilgi sunmak istiyorum. Bu yazımı okuduğunuzda, Kürtlerle Lazların ne kadar çok benzer yanlarının olduğunu ve ortak bir kaderi paylaştıklarını göreceksiniz. Yapılan bilimsel araştırmalara göre Lazların yazılı tarihi, 3 bin yıl geriye uzanıyor. Lazlar, M.Ö. 1. yüz yıl sonlarına kadar, yakın akrabaları olan Megrellerle beraber, Ordudan Abhazya ile Gürcistan sınırına kadar uzanan Kara Deniz kıyısında yaşadılar. O dönemde buraya Tçaneti ülkesi deniliyordu. Uzun yıllar bu ülkeyi Megrel beyleri yönettiler. M.Ö.1. yüz yıl sonlarına doğru, Romalılar bu ülkeyi istila ettiler. Ülke yönetimini Megrel beylerinden alıp, Laz beylerine teslim ettiler. Bu tarihten sonra ülkenin adı, Lazika (Lazların ülkesi) olarak değiştirildi. Romalılardan sonra Pers Şahı ikinci Yerdigerd, 446 yılında Lazikayı işgal etti. Bu iki sömürgeci imparatorluk, ülkenin egemenliğini elinde tutmak için, Megrel beyleriyle Laz beylerini bir birine karşı kışkırttılar. Böylece iki kardeş kavmi, bir birlerine düşman iki kampa bölündüler. Bu nifak yüzünden Lazlarla Megreller, asırlar boyunca bir birleriyle savaştılar, kardeş kanı döktüler. Bu düşmanlık yüzünden Pers yanlısı Lazlar, Hıristiyan dinini terk edip, Perslerin dinini kabul ettiler, Mazdaist oldular. 6. yüz yılı sonlarına doğru, bu sefer de Arap orduları Lazikayı istila ettiler. Bu işgalden sonra Lazlar içinde İslamiyet inancı yaygınlaşmaya başladı. Ülke daha sonra da Moğol istilasına uğradı. Lazika ülkesi, bu sömürgeci devletlerin dörtlü kıskacı içinde büyük acılar yaşadı. Ülke talan edildi, yakılıp yıkıldı. Parçalanarak bir birine düşman olan halk, özgüvenini ve iradesini yitirdi. Sömürgeci devletler, Lazikayı aralarında bölüştüler. Bu kaostan yararlanan Gürcü ve Abhazlar da, Lazikanın bazı yörelerine el koydular. Ve sonuçta Lazika Kırallığı, tarih sahnesinden silinmiş oldu. Lazika ülkesinin, batıda ordu, kuzeyde Çoruh vadisi ve güneyde Gümüşhane içinde kalan bölümününe Bizanslılar el koydu. Buraya atadıkları Laz beyleri aracılığıyla ülkeyi yönetmeye başladılar. Osmanlılar, 1453 yılında İstanbulu ele geçirip Bizans İmparatorluğunu yıktılar. Fatih Sultan Mehmet, 1461 yılında Lazikayı işgal etti. Laz kıralı Davit ile 8 oğlunu boğdu ve Lazika ülkesini Osmanlı İmparatorluğuna bağladı. Osmanlı devleti, 2. Selim (1512-1520) döneminde, Lazikada büyük bir katliam gerçekleştirdi. Kiliseler kapatıldı. Papazlar öldürüldü. Ülkenin her tarafına medrese ve camiler yapıldı. Buralara imamlar atandı. Gürcü alfabesi yasaklandı, Arap alfabesi zorunlu hale getirildi. Laz çocukları burada eğitime tabi tutuldu. Laz isimleri (kişi ve coğrafi anlamda) Türkçeleştirildi. Osmanlı devleti Lazları asimle etmek amacıyla, bazı Afşar, Ermeni ve Kürt aşiretlerini bu ülkede iskan ettiler. Lazları ise ülkelerinden uzaklaştırdılar. Laz halkını İslamlaştırmak ve Türkleştirmek için sistematik bir asimilasyon politikası izlediler. Osmanlı ordusu Lazikadan sonra, Abhazya ve Gürcüstana saldırmaya başladı. Ama karşılarına Rus ordusu çıktı. 1768 yılında meydana gelen Rus Osmanlı savaşında, Osmanlılar yenilip geri çekildi. Ruslar, Abhaz ve Gürcistanı işgal ederek Kara Deniz kıyılarına indi. Bu yıllardan sonra yapılan tüm Osmanlı Rus savaşlarında Lazlar, Osmanlı saflarında savaştılar. Osmanlı enkazı üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti döneminde de, Osmanlıların Lazlara yönelik yok etme politikası aynen devam etti. Lazika (Lazistan) tam 460 yıl, Osmanlı işgalinde kaldı. Bu süre zarfında, uygulanan asimilasyon, göç ve sürgün politikaları sonucunda, ülkenin demografik yapısı büyük ölçüde değiştirildi. Laz dili ve kültürü yok olmayla yüz yüze geldi. 1810 yılına ait istatistiklere göre Lazların dünyadaki genel nüfusu, 600 bindi. İstila, göç ve mecburi iskan dolayısiyle bu nüfusun 400 bini, ülke dışında yaşıyordu. 1873 yılında yapılan bir istatistiğe göre ise, Lazistanın Osmanlı egemenliği altındaki coğrafyada yaşayan Lazların toplam nüfusu, 55.350 idi. Türkiyede şu anda yaşayan Laz nüfusunu bilmiyoruz. Zira bu tür istatistiği çalışmalar yapmak yasaktır. Lazlar, bazılarının söylediği gibi, Gürcü, Rum (Pontus) veya Ermeni değil, bunlardan tamamen bağımsız bir halktır. Lazların, Megrellere yakın, Gürcülere ise uzak bir akrabalığı söz konusudur. Lazcayla Gürcüce, tıpkı Kürtçeyle Farsca gibi, bir birlerine akraba olan iki dildir. Lazlar, Gürcü alfabesini kullanmaktadırlar. Osmanlının yıkılan enkazı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyetinde, Lazlara yönelik yasak, baskı ve asimilasyon politikası, daha sistematik bir hale getirildi. Bu politika sonucunda, Lazların ulusal iradesi ve özgüveni tamamen yok oldu. Şu anda Türkiyede "Ben Lazım." Diyen insanlara rastlamak oldukça zordur. Uygulanan sömürgecilik politikaları sonucunda Lazlar, kimliğinden utanır hale gelmiş bulunuyor ve bu yüzden de, ulusal kimliğine sahip çıkmıyorlar. Sinoplu Samsunluya, Samsunlu Trabzonluya, Trabzonlu Rizeliye, Rizeli ise Hopalıya Laz diyor. Her il, topu başkasına atıyor. Lazlar öylesine asimle olup dilini unutmuş ki, Türkçenin yardımı olmadan, birbirleriyle konuşamıyorlar. Öylesine korkutulup sindirilmişler ki, dil ve kültürlerini koruyup yaşatmak için seslerini çıkarmıyor, hiçbir istekte bulunmuyorlar. Tüm yasaklara karşın, üç Laz şivesi, hala varlığını korumaya devam ediyor. Bunlar, Hopa, Arhavi ve Atina şiveleridir. Atina şivesi, Pontus egemenliği dolayısiyle içinde çok Yunanca kelime taşıyan bir şivedir. 1925 yılına kadar, Trabzondan Hopaya kadar olan doğu Kara Deniz sahiline Lazistan, buradan seçilen mebuslara da Lazistan mebusu deniliyordu. 1925 Kürt ulusal başkaldırısının ezilmesinden sonra, bu söz de Kemalistlerce yasak kapsamına alındı. 1925 Kürt ulusal başkaldırısının bastırılmasından sonra, Mustafa Kemalin başkanlığında toplanan bakanlar kurulu bir dizi siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik kararlar aldı.Kürdistan ve Lazistan kelimeleri yasaklandı, Kürt ve Laz varlığı yok sayıldı ve yok etmek için projeler hazırlandı. Türkler, göçebe olarak bölgeye geldiklerinde, Anatoliyada Bizanslılar, Laziztanda Lazlar, Kürdistanda da Kürtler oturuyordu. Yani bu üç halk, yörenin en eski sakinleridir. Türkler, dağdan gelip bağdakilerini kovdular. Görüldüğü gibi, Kürtlerle Lazların kaderi bir birine tıpa tıp benziyor. Her iki halkın ülkesi aç gözlü sömürgeci devletler tarafından işgal edildi, ülkeleri yakılıp yıkıldı, talan edildi, coğrafi isimleri değiştirildi. İki halk, ülkelerinden başka yerlere sürüldü. İki halkın dili ve kültürü yasaklandı, varlığı yok sayıldı ve yok edilmeye çalışıldı. Kürt halkı 200 yılan beri, bu sömürgeci zulme baş kaldırıyor ve gerektiğinde savaşıyor. Ama ne yazık ki Lazlar, buna benzer bir irade ve direnç göstermiyorlar. Bu coğrafyanın en eski halklarından biri olan Lazlar, insani ve ulusal hakları için bir irade beyanında bulunmuyor ve mücadele etmiyorlar. Bu yüzden, Anadoluda yaşayan, insani ve ulusal hakları ayaklar altına alınan tüm halk ve etnik azınlıkların yükü, Kürt halkının sırtına binmiş bulunuyor. ' mübarek insanlar allah başınızdan eksik etmesin.. erdoğan gibi(laz değil ama olasılık yüksek asimilasyon geçirmiş olabılır büyük bir ihtımalle) [img]/images/smilies/smile.gif[/img]) muhteşem insanlar.... hele hele suratlarında ve kültürlerinde meymenet olmayan toplumları görünce, tanıyanlara 'çok şükür yarabbim' dedirten bir toplum.. ) zürtler ve kürtler üzerine alınmasın lütfen...muhahahhaaaa ma mteli nanaşkimişkala vibir zatti ) ben annemle hep oynuyorum zaten [img]/images/smilies/smile.gif[/img] kendilerine yandaş arayan bölücülerin uzak durması gereken halktır, dilimizide konuşuyoruz, kültürümüzüde yaşıyoruz ama en önemlisi katil değiliz, şerefsiz değiliz, hain değiliz, terörist değiliz, sizinle eşit hiç değiliz, eşit olmamız için bizimde katil olmamız lazımdı en azından... bizim türkçülük güttüğümüzü sananlarada söyliyelimki biz kürtçülük, türkçülük yada fransızcılık gütmüyoruz, yaptıklarınızı bir almanada yapsanız yine karşınızda olurduk siz katilsiniz o yüzden sizi sevmiyoruz! bu linki daha öncede vermiştim fakat içinden çıkamıyorum... sözlerini bilmeye gerek yok 'nana' anne demek bunu bilmek yeter sanırım.. keyifle dinleyin... 'ibiri nani nana' oyna benimle anne.... http://www.youtube.com/watch? v=qS5ezR6-wCs komik insanlar ya komikliklerini her ortamda gösterebiliyorlar böle [img]/images/smilies/smile.gif[/img]) Kaynak:Antropoloji
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Sözlük LAZLAR sizce ne demek, LAZLAR size neyi çağrıştırıyor? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * Arhaveli İsmail'in Hikayesi Ateşi ve ihaneti gördük. Düşman ordusu yine başladı yürümeğe. Akhisar, Karacabey, Bursa ve Bursa'nın doğusunda Aksu, çarpışarak çekildik... 920'nin 29 Ağustos'u: Uşak düştü. Yaralı ve dehşetli kızgın fakat toprağımızdan emin, Dumlupınar sırtlarındayız. Nazilli düştü. Ateşi ve ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi