Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Sözlük

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor?

Serbest Kürsü ve Sözlük HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * Medrese-i yusufiye talebesi. Seyfi Oktayın çıkardığı keyfi kararname nedeni ile 77 yıl yatması gerektiği söylenen (Aynı suçlardan ceza alan sol mahkumlardan hiç birisinin dosyaları ayrılmamış bilakis birleştirilmiştir) Bugün halen cezaevinde çile dolduran, 'beni 68 li abileriniz yagılasın' diyerek medyadaki ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-01-2009, 09:16 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor?

*



Medrese-i yusufiye talebesi.



Seyfi Oktayın çıkardığı keyfi kararname nedeni ile 77 yıl yatması gerektiği söylenen (Aynı suçlardan ceza alan sol mahkumlardan hiç birisinin dosyaları ayrılmamış bilakis birleştirilmiştir)



Bugün halen cezaevinde çile dolduran, 'beni 68 li abileriniz yagılasın' diyerek medyadaki dünkü devrimci bugünkü burjuvalara seslenen, iyisi kötüsüyle kendimden ve değer olarak gördüğüm kişi.



(Burda bir arkadaşın dediği gibi ukraynaya iltica etmemiştir kaçmıştır. kanunların keyfi uygulandığı yerde kanunu siz koyarsınız)







Haluk Kırcı, 1992de Hapishaneden, 1996da



Gözaltından Nasıl Serbest Bırakıldı? Ağarı



Nasıl Aklamaya Çalışıyor?







SAVCILAR HAKİMLER







Haluk Kırcının verdiği bu ifadeleri acaba ihbar kabul edip Korkut Eken, Mehmet Ağar hakkında firari bir suçluyu gözaltındayken serbest bıraktırmaktan, Sedat Bucak hakkında aranan suçluyu saklamaktan dava açmayı düsünmüyormusunuz.



Bağımsız yargınız bu konuda ne diyor.



Yoksa yüzlerce susurluk vakasında olduğu gibi bunlarıda görmezden mi geleceksiniz?







Bahçelievler katliamı nedeniyle Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından yargılanan Kırcıya 12 Nisan 1988de 7 ayrı idam cezası verildi. 7 idam cezası hapis cezasına çevrilen Haluk Kırcı, 91 şartlı tahliyesinden yararlandırılarak bir yıl sonra 1992de "yanlış bir hesap" sonucu salıverildi.







25 Ocak 1996da İstanbulda polisin Küçükçekmecede yaptığı genel kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındı ve götürüldüğü Gayrettepedeki Asayiş Şube Müdürlüğünden serbest bırakıldı. Susurluk kazasından sonra bu konu da sıkça tartışılmış ve Kırcının üzerinden MEHMET AĞAR İMZALI "Şahsın emniyet camiasına yardımcı olduğu ve herhangi bir olayda kendisine yardımcı olunması"nı isteyen bir belge çıktığı ifade edilmişti. Tabii Mehmet Ağar kendi imzasıyla verilmiş yeşil pasaport, silah taşıma ruhsatlarında olduğu gibi bunu da reddetmiş ve "Haluk Kırcıyı tanımadığını" söylemişti. Olay Haluk Kırcının "polisin bir anlık dalgınlığından yararlanarak kaçtığı" şeklinde geçiştirilmeye, üstü örtülmeye çalışılmıştı. Ancak daha sonra Mehmet Ağarın Kırcının nikah şahidi olduğunun belgeleriyle birlikte ortaya çıkmıştı. Haluk Kırcı bu son sorgusunda, söylendiğine göre bir çok soruya cevap vermezken nedense 96da nasıl serbest kaldığını anlatmış. Diyor ki "Şubedeyken avukatım Fatih Volkan beni ziyarete geldi. Onun telefonuyla Çatlıyı aradım, yardım istedim. Avukat ile Asayiş Şube Müdürü Sedat Demirin odasına çıktık. Burada otururken Korkut Eken, Sedat Demiri telefonla aradı ve durumumu sordu. Sonra Korkut Eken telefona beni istedi ve geçmiş olsun dileğinde bulundu ve benimle ilgilendiğini ima etti." (20 Ocak, Sabah)







Görüyor musunuz? Adam şüpheli olarak gözaltına alınıyor. Gözaltındayken (mafyacılar, çeteler dışında başkalarına uygulanmayan bir şekilde) avukatıyla görüşüyor. Üstelik onun telefonundan Çatlıyı arayıp yakalandığını haber veriyor. Eğer polis gözaltında aldığı birinin bunları yapmasına izin veriyorsa onu zaten nasıl tutabilir? Ama bunlar da senaryodur. Ağarı aklama senaryosudur. Güya şubeyi arayan Korkut Ekenmiş. Hadi buna inandık diyelim peki ama Korkut Eken de o dönemde Ağarın danışmanlığını yapıyor. Korkut Eken, Çatlı ve Kırcı ile ilişkilerini Ağardan gizli mi yürütüyordu?







İfadenin gerisi de zaten daha önce açıklananlara uygun biçimde düzenlenmiş. Güya Kırcı şubede polislerle birlikte iftar yaparlarken yüzünü yıkamak istediğini söylüyor ve polislerin dalgınlığından yararlanıp elini kolunu sallayarak şubeden çıkıp gidiyor. Yani serbest bırakılmamış, kaçmış oluyor. Böylece Ağar da, Korkut Eken de aklanıyor! ?







Haluk Kırcı verdiği düzmece ifadelerinde ayrıca Mehmet Ağarın 1992de nasıl nikah şahidi olduğunu, kendisiyle nasıl tanıştığına da açıklık getirerek Ağarı aklama operasyonunu sürdürüyor. Güya MHP Erzurum İl başkanı kendisini dönemin Erzurum Valisi olan Ağarla "tahliye olmuş eski bir ülkücü" diye tanıştırmış. Tabii öyle olunca Ağarın nikah şahidi olmasında da bir mahsur kalmıyor. 1995teki erken genel seçimlerde Elazığa giderek DYPden milletvekili adayı olan Mehmet Ağar için çalışmasını da bunu arkadaşı Muammer Cıngıllı istediği için yaptığını ve 2-3 gün Elazığda kaldığını söyleyerek bundan Ağarın haberi yoktu demeye getiriyor. Ağar da basına yaptığı açıklamalarda bu ifadeleri teyit ediyor... Gördünüz mü, böylece "ortada ne suç kaldı, ne suçlu! ? "







Arandığı sırada Sedat Bucakın evinde bir hafta saklandığını söylemesinde de öyle bir mahsur yok aslında. Sedat Bucak zaten Susurluk kazasından sonra televizyonlarda yaptığı açıklamalarda Çatlıyı çok sevdiğini, onunla iyi dost olduklarını kendi ağzıyla söylemişti. Susurluk kazasında beraberler, arabadan dünyanın silahı vs. çıkmış. Bunların yanında bir hafta Kırcıyı evinde misafir etmiş ne olacak? Zaten bu da daha önce bilinmeyen şeyler değildi. Kırcının Bucak aşiretinin imparatorluğu haline gelmiş olan Siverekte olduğu zaman zaman günlük basında bile yer alıyordu.







HALUK KIRCININ



BAHÇELİEVLER KATLİAMI İTİRAFLARI







Abdullah Çatlının organize ettiği Bahçelievlerde Türkiye İşçi Partili 7 öğrencinin katledilmesi olayını nasıl gerçekleştirdiklerini Haluk Kırcı 12 Eylülden sonra yakalanınca tüm ayrıntılarına kadar itiraf etti. Bugün de kabul ettiği bu itiraflarından bir bölümü şöyle:







"(...) Çatlı arabayı terkettirdi ve Eskişehir yoluna çıktık. Araba süratle gidiyordu. O iki kişiyi indirdim. Tümseğe yüzü koyun yatırdım. Her birinin kafasına üçer mermi sıktım. Tekrar eve geldik. Kalan beş kişinin baygın vaziyette yattığını gördük. Mahmut, Kürşat ve Ercümente boğarak öldürmenin daha doğru olacağını söyledim. Telden yapılmış bir askıyı aldım ve birini onunla boğmaya çalıştım. Ancak boğamadım. (...) Diğerlerini bu şekilde öldürmenin zor olacağını, onlara gitmelerini, baygın olanları ayıltıp hepsinin kafasına kurşun sıkarak öldürebileceğimi söyledim. Tabancadaki mermilerin hepsini boşalttıktan sonra da dışarı çıkıp kaçmaya başladım. Dört yolda Abdullahın bulunduğu eve gittim. Silahı ona verdim."







BIRAK BENİ EŞKİYA BELLESİNLER Beni hep kavgalarımdan bildiler...



Yarım bıraktığım okul,



Bir bir tembihleyen anam,



Sevdiğim kız, sevdiğimi bilmeyen kız.







Beni hep kavgalarımdan bildiler...



Ulusta bir kasım akşamıydı



Işığımı çaldı, kızıla çalan karanlık.



Ak alnına, al kan damladı yiğidimin,



Kahpece vurup, kahpece kaçtı parkalılar.



İşte o akşam sıktım yumruklarımı.



Eridi avuçlarımda,



Anamdan miras merhamet.



Şehit evi yüreğimde çelikleşen sevdama,



Çifte su diye kan verdi Alperenler.



Tabanca tutuşturup elime,



Çıktı içimden tabutlarla masum düşler.



Aynalara minnetsiz geçirdiğim gençliği



Meğer nice gömülenler hiç ölmemişler.



Bir hoyrat diyemedim aşka dair,



Kurşunların söylediği türküyü bildim anca



Yalnız, çaresiz, belimde tabanca.



Sevdiğimden, sevdiğim için kaçtım.



Anlaşılmak değildi derdim



Kitapların önünden hep mahcup geçtim.



Gül dalında bulunsun isterdim, parmak izim.



Bağışlayın beni!



Babasına doymayan kızım.



Kanıma kan, canıma can aldım,



Acımadım, vurdum, gözümü kırpmadım,



Her kavgamın gecesi rüyamda,



Geleceğimin büyük ülkesinde,



Kavga etmeyen çocuklar gördüm.



Rabbim bilir ki dinim, devletim,



Bayrağım, ülküm için geçti ömrüm.



Yine bir kasım günüydü...



Bir hurda yığınında buldular beni,



Senelerdir horozlanan tetikler,



Öldükten sonra vurdular beni.



Reisini dinlersen, yarım kalmamalı,



Hayallerimizin gerçeğe hicreti.



Koy düşmanlar ellerini zillesinler,



Anlatmaktan ötesi düşer sana



Bırak beni eşkıya bellesinler.







Haluk KIRCI







inandığı ülkü uğruna gençliğini rakı masalarında bar taburelerinde sevgili yanında değil kara zindanlarda geçirmiş iki çoçuk babası sekiz kadar kitap yazmış adam oğlu adam.







Bahçelievler katliamının faili.Ya sev ya terket diye haykırırken birden bire Ukrayna ya iltica etti demek ki sevmiyormuş.O şimdi mülteci [img]/images/smilies/smile.gif[/img])







haluk kırcı tam bir halk kahramanıdır.o gencliğini bu vatana adamıştır.onu bir türk gururla söylemeli söylemeli ki sadakadsız kalmasın







Haluk Kirci abimiz hic bir zaman Vatanini seven insanlara silah cekmemistir. Saygiy deger bir insandir bozucu degil onlar herzaman YAPICI olarak yasamistir. Sunlarin itidir demek vatanini seven bir insanin sözleri olamaz.







Dönemin Adalet Komisyonu üyesi Orhan Bıçakçıoğlu anlatıyor: "Biz, ülkücüleri de serbest bırakan önergemizi vermiş ve Bülent Arınçın odasına gitmiştik. Bahçeli bizi arıyordu. Sonunda bizi buldular ve "Bahçeli çağırıyor" dediler. İçeri girer girmez, bana azarlar tonda, "Derhal bu önergeyi geri çek" dedi. Ben, durumu izah etmeye çalışınca, aynı tonda, "3-5 kişi var diye hükümeti mi bozalım? " diye hitap etti.

Devamı

----------



Eski Trabzon milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu, af kanunu görüşmeleri sırasında MHPnin tutumu ile ilgili tartışmaları şöyle anlattı: 57nci hükümet döneminde Adalet Bakanı Hikmet Sami Türkün eşinin, Aylanur adlı bir çocuğun Trabzon cezaevinde annesi ile birlikte bulunmasını dramatize ederek Rahşan Ecevite yansıtması,







Rahşan Hanımın da o masum çocuğun arkasına sığınıp, birtakım suçluları serbest bırakmak istemesi sonucu, Adalet Komisyonuna af tasarısı geldi.







Biz, tasarının Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu görerek itirazda bulunduk.

MAĞDURİYETLERİ GİDERMEK İÇİN ÖNERGE VERDİK



İtirazımız iki yöndeydi. Birincisi, tahliye edilenlerin boynunda bir infaz halkası asılıyordu. İnfaz halkası, demoklesin kılıcı gibi 10-15 yıl, tahliye edilmiş kişinin başında tutuluyordu. Kendimden örnek vereyim. Ben tahliye olduktan sonra, bir işyeri açmak istedim, devlet müsaade etmedi, bir arkadaşımın üzerine açmak zorunda kaldım. Yine bir sivil toplum kuruluşunda yönetime aday olmak istedim, bunun için memnu hakların iadesi hükmünü beklemek durumunda kaldım... Dolayısıyla, biz komisyondaki MHPli milletvekilleri olarak, Sadık Yakut, Mehmet Gül ve Edip Özbaşın da gayretleriyle bu türde mağduriyetleri giderecek hükümleri tasarıya koyduk. O gün, basın bu maddelere veryansın etti! Biz, Gümüşhane Şiranda 8 askeri şehit eden TİKKO militanının bu afla tahliye edileceğini, ancak 2 Eylül öncesi olaylardan mahkum edilen ülkücü arkadaşlarımızın tahliye olamayacağını gördüğümüz için, ne yapabiliriz de arkadaşlarımızı kurtarabiliriz diye formül üretiyor ve gerekli maddeleri yasaya ilave ediyorduk. Basın ise sadece Haluk Kırcıyı gündeme getiriyordu. Yasa Meclisten geçtikten sonra, oluşturulan kamuoyunun etkisinde kalan dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, yasayı veto etti.

ÖNGERGEMİZDE ISRAR ETTİK







Daha önce "Bu af benim affım" diyen Rahşan Hanım, bu defa, "Bu af benim affım değil, ucube bir af" dedi. Tek maksadı, Haluk Kırcıyı öne çıkararak, ülkücülerin tahliye edilmemesini sağlamaktı. Tasarı, TBMMde yeniden gündeme geldiği zaman, gerek içerde bulunan gerekse yurt dışında kaçak olarak yaşayan 70 ülküdaşımız adına, bir grup ülkücü bize geldi. Mecliste kendileri ile görüştük. Bu görüşmeler sonrasında Adalet Komisyonu üyesi olarak ben ve Mehmet Gül, birlikte bir önerge verdik ve veto edilmeden önce tasarıya koyduğumuz, ikinci tasarıda hükümetçe çıkarılan maddelerin yeniden metne konulmasını istedik. Bu sırada Adalet Bakanı ve basın bize karşı bir harekete başladı.. Bu yüzden, komisyon çalışmalarına ara verildi. Bu arada herkes bizi arıyordu. Biz Mehmet Gül ile birlikte şimdi Meclis Başkanı olan, dönemin Fazilet Partisi Grupbaşkanvekili Bülent Arınçın odasına giderek beklemeye başladık. Adeta saklandık. Çünkü, kendi partimizden arandığımızı, önergemizin geri çekilmesinin isteneceğini duymuştuk. Sonunda bizi buldular ve Devlet Beyin çağırdığını söylediler. Odada Devlet Beyden başka Mehmet Şandır ve İsmail Köse de vardı.

BAHÇELİ AZARLIYOR







İçeri girer girmez, bana azarlar tonda, "Derhal bu önergeyi geri çek" dedi. Ben, durumu izah etmeye çalışınca, aynı tonda, "3-5 kişi var diye hükümeti mi bozalım? " diye hitap etti... Aslında, Bahçeli, DSP ve ANAP ile anlaşmamız halinde bir mesele bulunmadığını söylüyor ama onlarla anlaşmamız için bize yetki vermiyor, görüşme yapmamızı dahi istemiyordu. Mehmet Güle, "Efendim anlaştınız da engel mi olduk? " di ye azarlar tonda konuştuğu da doğrudur. ÖNERGEYİ PARÇALADIM! Bu psikoloji ile komisyona geri dönerek, hazırladığımız önergeyi geri çektik. Hatta, öfkemden belgeleri yırtıp, masanın üzerine bıraktım ve çıkıp gittim. Mehmet Gül de çıktı gitti. Devletin bölünmez bütünlüğünü hedef alan bölücü teröristler tahliye edildi, fakat biz kendi arkadaşlarımızı tahliye ettiremedik. Af meselesi 1.5-2 yıl kadar Türkiyenin gündeminde kaldı. Şimdi de çeşitli af kanunları çıkarılıyor. Komisyondaki bir konuşmamda Adalet Bakanına, Bahçelievler davası dolayısıyla verilen kararın gerekçesinde MHPlileri terörist, Ülkü Ocaklarını terör örgütü olarak gösteren hakimlerin görüşünü hatırlatarak, "Ben de terörist miyim? " diye sormuştum... Bu şartlar altında, MHP kendi varlığını ortaya koyamamış, güncel deyimle laytlaştırılmıştır...







KAHREDİYORUM



Son 9 aydır Anadoluyu dolaşıyorum ve 12 Eylülün mağdur ettiği, yıllarını hapishanelerde geçirmiş ülküdaşlarımızın infaz girdabından hâlâ kurtulamadığına şahit oluyorum... Onların durumunu görünce, komisyonda ve Bahçelinin odasında yaşadıklarımızı hatırlıyor ve kahrediyorum. Onlar için "Hepsinden Allah razı olsun" demekten, ellerini öpmekten başka şu an için elimden bir şey gelmiyor...

TAYYİP ERDOĞANI DA BİZ KURTARDIK!







Af konusu gündeme taşındığı günlerde, ikinci af tasarısının çıktığı sırada yaşanan bir olay daha var ki bunun vebalinden sorumluluk makamında olanların her iki dünyada da kurtulacaklarını zannetmiyorum. O da cezaların ertelenmesine dair kanundur. Eşber Yağmurderelinin tahliyesini sağlayan kanunla, biz yine vatan ve millet düşmanı insanların cezasını ertelemiş olduk. Tayyip Erdoğan da bu kanunla siyasi haklarını elde etti. Cumhurbaşkanı da bunu bir defada onayladı...







AFFIN ANASI BABASI







Bir gün, "Bu affın anası belli, babasını gelin birlikte arayalım" diye konuşmuştum. 2 Mayıs 2002deki Milliyet gazetesi, sekiz sütuna manşet olarak ailemi de rencide edecek şekilde "affın babası" diye beni hedef gösterdi. Bunları unutabilir miyim?

Kaynak:Yeniçağ gazetesi







Kaynak:Antropoloji

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor?

Serbest Kürsü ve Sözlük HALUK KIRCI sizce ne demek, HALUK KIRCI size neyi çağrıştırıyor? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * Medrese-i yusufiye talebesi. Seyfi Oktayın çıkardığı keyfi kararname nedeni ile 77 yıl yatması gerektiği söylenen (Aynı suçlardan ceza alan sol mahkumlardan hiç birisinin dosyaları ayrılmamış bilakis birleştirilmiştir) Bugün halen cezaevinde çile dolduran, 'beni 68 li abileriniz yagılasın' diyerek medyadaki ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:56 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.