![]() |
İBRAHİM ABDÜLKADİR MERİÇBOYU sizce ne demek, İBRAHİM ABDÜLKADİR MERİÇBOYU size neyi çağrıştırıyor? * lise bir deki afet biyoloji öğretmenimizi hatırlatıyor. adı abdülkadir di. olmaz olsun öylesi. insanlık yönüne diyeceği myok ama öğretmen olarak sıfır 00000000 KORU KENDİNİ Kaldırınca tabancasını Nişan almak için sarı saçlıya Parıldayıverdi gözleri Koru kendini Kırlangıçlar uçuştular Korkudan çığrışıp Kanat çırparak koru kendini. Hadi söyle bana müziği seversin sen Nasıl çalar insan hapishanede Ağrılardan, sızılardan sonra Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle. İşte nişan aldı tam Kemanının üstüne Iskalamaz iyi nişancıdır Koru kendini Ama teller gene şakıdılar Doldular havayı titrek titrek hiç umursamadan. Hadi söyle bana müziği seversin sen Nasıl çalar insan hapishanede Ağrılardan, sızılardan sonra Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle. 'Havasız bir delikte Gıcırdayan somya üstünde yatakta Yakalanmışsın berbat bir öksürüğe Gel de şarkı söyle. Ama yine de sarı saçlı adam Devam etti kemanı çalmaya Dirildi içimizde ölü düşler.' A. KADİR ÇİLE Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, Hiç bir hürriyetimiz, Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek, Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, Ben burda en büyük çileyi doldurayım, Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç. Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur, Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım. Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyudur.1917 yılında İstanbulda doğdu,1985 yılında yine İstanbulda öldü.1936'da Kuleli Askeri Lisesini bitirdi. Ankara Harp Okulu son sınıfındayken, Nazım Hikmetin bu okulda propaganda yaptığı gerekçesiyle açılan davada yargılandı,10 aya hüküm giydi, okuldan çıkarıldı. İstanbul Hukuk Fakültesine girdi. Tan gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı. Arkadaşlarıyla Yürüyüş dergisini çıkardı. Savaş karşıtı şiirlerini içeren ilk kitabı Tebliğ toplatılınca, sıkıyönetim tarafından İstanbul dışına sürgün edildi.1943-1947 arasındaki sürgünlüğü Muğla, Balıkesir, Konya, Adana ve Kırşehirde geçti.1965ten sonra şiir çevirileri ve kitaplarının yayımıyla uğraştı. İlk şiirleri Ali Karasu imzasıyla yayınlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı. Nazım Hikmetin şiirleri ile karşılaşınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu. Bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele aldığı şiirlerinde Nazım Hikmetin etkisi belirgindir.1940 kuşağının önde gelen toplumcu gerçekçi şairlerindendir. Çok olun, çocuklar, çok olun, yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun. Bu dünya ne tek tek yaşamakta, bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde, bu dünya ne parada, ne pulda, ne kalleşlikte, ne zulümde. Bu dünya aşkın içinde, alın terinde. Çok olun, çocuklar, çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele, yaşayın dünyayı doya doya, açın kapıları, camları güneşe, ne yeise kapılın, ne korkuya, çok olun, çocuklar, çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele. Mutlu olmak varken bu dünyada, geceler geldi dayandı kapımıza, olduk acımızla sarmaş dolaş, bekledik düşümüzle koyun koyuna. Çok olun, çocuklar, çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele, bütün gündüzler sizin olsun, yaşayın dünyayı doya doya. Çocuklar, çiçekleri umudumuzun. Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:57 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.