fasizm

[bluemoon24]

* italyanca asilli kelime. mussolini'nin hareketinden almistir ismini.



* Puştça bişey



* kendinden farklı olana tahammül edememe, kabul edememe ve yaşatmamaya dayanan mantıksız, saçma bir ideoloji.



* çoğu beşeri sistemlerde olduğu gibi faşizmde sakat ve akıldışı bir rejimdir.hatta yönetim sekli yada rejim bile değildir.eğer biz faşizme bir idare ve yönetim şekli dersek mussolini ile hitlere yönetici dememiz gerekir.halbuki bu ikisi ruh hastası birer manyaktırlar.dünyanın o en buhranlı günlerinde bir şekilde ülke başına gecmişlerdir.faşizme bir idare sekli diyemeyeceğimiz gibi milliyetciliğede faşizmin abartılmıs halidir diyemeyiz.nasılki ülkesini vatanını dinini diyanetini seven her insana milliyetci diyemeyeceğimiz gibi.bu iki kavram birbirinden uzaktır ve karıstırılmamalıdır.









* uretim faktorleri DEVLETE AiTTiR, kati devletçilik anlayısı vardır ve devlet herseyden üstün tutulur. reich, özel sektör yine de varlık gösterir ama devletin belirlediği kadar belli alanlarda seçili kişiler tarafından



* genelde bu tür sistemlerde tek bir lider olur ve ilahlaştırılır.*, *, *... krizdeki ülkelerin rejimidir zira milliyetçilik kötü durumdaki ülkelerin kurtarıcısıdır. ekonomik açıdan durum böyledir sosyal ve toplumsal açıdan ise yazmaya değmeyecek kadar boş bir ideolojidir.



* milliteyçiliğin ırkçılığa döndüğü andir.



dünya türk olsun zihniyetidir faşizm.



* fascisme kelimesinden devsirilmistir.



* bir bok bilmeden milliyetçiliğe çamur atmak isteyen kimselerin ağızlarına pelesenk ettiği kelime.. halbuki faşizm italyanca facio kökünden gelir ve italyan milliyetçiliği anlamındadır.



* Faşizm, haklının değil güçlünün sistemi... Tıpkı Siyonizm gibi ırkçı bir ideoloji olan faşizm, şiddete, baskıya ve zulme dayalı bir sistemi savunur. Faşizmde, ülkeyi yöneten kadro, ülkenin tek hakimidir. Alınan kararlar, yapılan uygulamalar tamamen bu kesimin iradesiyle gerçekleşir. Söz konusu kadro sadece kendi sahip olduğu ideolojiyi hakim kılmaya çalışır. Bu nedenle halkın, yönetim üstündeki eleştirileri, tavsiyeleri dikkate alınmaz. Halka empoze edilmek istenen ideolojiye ters düşen fikir ve düşünceler baskıcı yöntemler kullanılarak susturulmaya çalışılır. Halkın oluşturabileceği kurumlar ve yapabileceği faaliyetler sadece bu yönetim tarafından şekillendirilir. Kısacası faşizmde her birey, yönetimin oluşturduğu resmi ideolojiye hizmetle yükümlü olan bir araç haline getirilir.



* http://www.milliyet.com.t.../03/yazar/temelkuran.html



* zamanında yahudilere uygulandı. ve sonunda birileri dur dedi, uygulayanlar suçlu bulunup idam edildi.







amerika'da uzun zaman zencilere uygulandı, toplum yeni yeni haksızlığını anlamaya başladı ve yavaş yavaş bu da azalmaya başladı.







şimdi ise senelerdir eşcinsellere karşı uygulanıyor. bir gün yine aklı yerinde ve bilimsel gerçeklerden haberi olan bir büyük kesim buna da dur diyecek ve şu an cehaletinden kösülen insanlar bilgi sahibi olmanın kendilerine yaşattığı sürprizle bu faşizme de yavaş yavaş son verecekler.







fakat her faşizm gibi bunun da "kalıntıları" denecek mantıksız ve acınacak insanlar olacak.



* faşizm milliyetçilik adı altında bir toplluluğun diğer topluluğa kışkırtılmasıdır haksızlık, ezilmek. hor görmek, sakat ve hastaları öldürmek başlıca adetleridir,acaba bunlar hangi mantığa dayanıp 6 milyon insanın öldürülmesini meşru kılmıştır anlamak çok güçtür türkiyede de çoğu kişi ve kurumun



* benimsedği fakat milliyetçilik ad altında yalanladığı bir ideoljidir



* italya'da 1919'dan sonra Mussolini'nin kurduğu partiye bağlı milis kuvvetleri



* büyük bir yürüyüş düzenleyerek Roma'ya girip 1922'de Mussolini'yi iktidara getirmişlerdir. Faşist Milli Parti



* olarak ortaya çıkan bu siyasi örgütün temeli, "Savaşçılar demeti" anlamına gelen



* adlı silahlı milislere dayanıyordu.







Faşistler, komünislere karşı büyük bir mücadeleye giriştiler. Ayrıca, herşeyde devlet elinin bulunması görüşündeydiler. Sloganları "Herşey devlet içindir, hiç bir şey devlete karşı değildir, hiç bir şey devletin dışında değildir" şeklinde idi. Mussolini diktatör olmuştu ve "Duçe" ünvanı ile anılıyordu. Sıkı bir korporasyon sistemi ile ekonomik hayat da kontrol altına alınmıştı.







Mussolini, yine kendi rejimine yakın olan Hitler'in Nasyonal Sosyalizmine büyük sempati duyarak Nazi Almanyası ile Faşist italya'yı aynı blokta topladı ve ikinci Dünya Savaşı'nda birlikte yer aldılar. 1944'te italya mağlup olarak savaşı bıraktı. Mussolini de kendi vatandaşlarınca idam edildi.



* karşısında omuz omuza durulandır.. insanların seçemediği şeyler yüzünden yargılanması hatta cezalandırılması olarak pörtler üstümüze.. insanlığın kanayan yarasıdır.tu kakadır.



* burjuvazinin



* kanlı diktatörlüdür,kapitalizmin olağan üstü rejimlerinden biridir.demogoji ne olursa olsun kapitalizmden farklı yada karşı birşey değil aksine kapitalist diktatörlüğün gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktadır.



* umberto eco, "ebedi faşizm" başlıklı yazısında faşizmin gizlice varkalışını anlamaları için bazı anahtarlar verir. faşizmin yaygın bir totalitarizm biçimi olduğuna dair uyarısını yaptıktan sonra onun karakteristiklerini tanımlar: bilginin ilerleyişini reddetme, irrasyonalizm, kültüre karşı güvensizlik, farklılık korkusu, ırkçılık, bireysel ve toplumsal yoksunluk, yabancı düşmanlığı, aristokratik elitizm, maçoluk, dava yararına bireysel feda, televizyonun yaydığı niteliksel popülizm, yoksul ve basit söz dizimli özel dil.



* kendi kimliğini başkalarının ezilmesi ve yok olması üzerine kuran anlaşılmaz vahşi bir ideoloji... faşizmin temsilcileri ise kendi düşünceleri uğruna binlerce insanı katletmekte bir sakınca görmemiştir...görmemektedir...



* bir kesim sözlük yazarı tarafından temsil edilen düşünceler bütünü.



* nasyonalist sosyalizmdir. yani hem kafatascı hem de kafatasçıdır. ne vatansever olmakla ne de ozgurlukcu olmakla bağdaşır *



* altında derin bir "gruplaşma ve güvende hissetme" ihtiyacının yattığı insan patalojisi. Hastalık derecesinde çocuklarını korumak isteyen anne, mahalledeki tüm çocukları kovalayabilir. Hastalık derecesinde vatanını seven ve korumak isteyen lider de diğerleri ölsün der. Bir yere ait olma, bütünleşme ve güçlenme isteği duyan, kendini birey olarak hissedemeyen, zayıf, kompleksli insanların, tek çıkar yolu bir gruba ait olup onu kanının son damlasına kadar korumak gibi görünebilir. Diğer insanlarla veya soyutladığı her neyse onunla empati kuramaz hale gelir. Giderek kronikleşen bu soyutlama ve soyutlanma isteği bir yaşam felsefesi ve seçimi haline dönüşünce kıyamet kopar. Keşke fiziksel hastalıklar gibi mikroskop altında görünüp de teşhis edilebilse ve insanların bunu anlamak bu kadar vaktini almasa. Yüzyıllardır insanlar bu korku ve güvensizliğe yenik düşerek bir birlerinin canını almaktadırlar. Umarım uzaydan bizi izleyip "vay anasını be" demiyolardır.