tip ogrencilerine sorulan sorular

[bluemoon24]

* - Dahiliye binası nerde?



- Tuvalet Nerede?



- intern müsün?



* -hangi bölümde uzmanlık yapıyorsun?



-hangi bölümü seçeceksin?



-hangi bölümü düşünüyorsun?



-hiç ölüye dokundun mu?



-kadavra nasıl oluyor?



-nasıl dayanıyorsun yaa! miden bulanmıyor mu?



gibi insanı hayatından bezdiren bitmek bilmeyen sorular...



* -kadavra gördün mü?



-hangi konudasınız, hücreleri bitirip dokulara başladınız mı?



-ne doktoru olcan?



-kaçıncı sınıfta bölüm seçiyorsunuz?



* - hacı şu boynum ağrıyo biraz bi bakarmısın sana zahmet?



- abi ben göz okuyorum ne anlarım.



- lan boşuna mı okuyon sen tıp tıptır, alalım olum biz seni okuldan gel yanımda çalış kasma.



* -hiç beyin gördün mü?



* -Iyy kadiir tiksinmiyo musun o irenç ölülerden ıyy?



-Ayy inanmıyorum çok zekisin biliyo musuun nası yaptın o kdr matematik sorusunu össde yaa? *







-yavrum senin bölümün ne?



-dahiliye teyze



-hee iyi iyi anlarsın sen şu benim romatizmaya hangi ilacı içeyim?





*



* oğlum sınıfta güzel kız var mı?



* neden tıp?



* doktor olmayı, ortalama hatun düşürmedeki etkin faktörü dolayısıyla mı seçtin yoksa karıyla kızla işim yok, işin itibarına ve tamamen insani yönüne bakarım mı diyorsun?







Harbiden merak ettim bak, başlık altına yazdıklarında fevkalade referans vermiş hani...



* -sizin okul kaç yıllık.



* - hastalari ellerken ne hissediyorsun?



* -ne doktorluğu okuyorsun?







insanı yıldıracak kadar büyük bir çoğunluk bunu sorar. tıp eğitimi 6 senedir, mezun olunca pratisyen hekim olunur. bir şey doktoru olmak için tus* diye bir sınava girilir, -ki bu sınav öss'ye benzer- eğer başarılı olunursa puana yönelik bir bölüm seçilir.



yüzüncü kez aynı açıklamayı yapınca insan bunalıyor doğal olarak. eğer pek muhabbet havasında da değilsem bulunduğum stajı söyleyip geçiyorum artık.



* -tıp olmasına rağmen neden hala konuşuyorsun? **











....







bonus:





* -ne doktorusun sen simdi?



işte kişiyi kendisinden geçiren sorudur. neden insanlar ısrarla bunu sorarlar anlamak mümkün değildir, zira birşey uzmanı olabilmek için önce okulu bitirip sonra uzmanlık sınavına girip kazanıp üstüne bilmemkaç yıl uzmanlık yapılması gerekmektedir. yani uzman olmak öyle kolay değildir. sabrınız yettiğince açıklama yapar yetmediği yerlerde öğrenciyim ben der geçersiniz. allah sabır versindir. *



* hastane içinde sorulan sorulardır çoğu.. bazen sözlü sorularına cevap vermekten daha zor gelir*.. ama yardımcı olmak adına kesinlikle bir cevap verilmesi, şiddetle önerilir.. bilinmiyorsa bile, soranın yönlendirilmesi gereklilik arz eden bir konudur, şayet burnunu havaya dikip geçmenin insanlık namına hiç bir değeri yoktur..







-başhekimlik nerede ?*



-... polikliniği ne tarafta ?*







--spoiler--



-bakar mısın ?



+buyrun..



-noroloji kliniği burası mı?



+evet amca, burayı mı arıyorsun ?



-evet.



+ee niye yani ?



-bilmem.



+*nasıl yani ? niye aradığını bilmiyor musun amca ?



-bilmem, bi kadın beni buraya yolladı ama..



+hasta mısın amca ? yoksa bi yakının bi yakınını felan mı arıyorsun ?



-yok hasta değilim ben. yakınım yok ki ben, balikesir'liyim zaten.



+*şu belindeki telefonu verir misin bi amca? bi yakınını arayalım olur mu ?



-olur.. *







tabi soran, ileri derece bir demans hastası olunca işler karışmıştır..*



--spoiler--



* "asansör aşağı mı çıkıyor?"*



"asansör yukarı mı çıkıyor?"



"burası kaçıncı kat?"







en çok sorulan sorulardır!



* doktor mu olucan sen şimdi? *



kaçıncı sınıfsın?

*kaç sene kaldı bitmesine?



alttan var mı dersin?



ee uzmanlık ne zaman seçiceksiniz?



hangi bölümü düşünüyosun?



benim de başım ağrıyo ne içsem ki acaba?



* - abi tıp fakültesinde elemanın teki yeni gelmiş bir kıza "pardon ellerim batık cebimden kağıt mendil alabilir misiniz?" deyip kıza cebindeki kadavra penisini tutturuyormuş. abi böyle bir çöm şakası var mı gerçekten?



sorulur mu bilmem ama böyle bir çöm şakasından bahsedildiğinde benim aklıma gelmişti bu soru



* + olm hede yerim çok ağrıyo yaa... Böle acayip bi hödö var. Naapsam baba?



- ebenin......!!



* -siz her seferinde yeni bir ölü mü kesiyorsunuz?







tabire bakar mısınız? 'ölü kesmek' cani, gaddar, insan kasabıyız sanki biz yahu.*



hayır efendim biz her seferinde yeni ölü kesmeyiz, zira bize hazırlanmış kadavralar gelir, kadavraları üniversitedeki anatomi asistanları ve hoclaarı hazırlar, yalnız kadavra olması için alınacak olan ölü* fiyatları çok pahalı ve kadavra hazırlaması çok zor olduğu için aynı kadavralar yıllarca * kullanılır.



* -doktor mu olacaksın sen?



+yok, kozmonot!



* 2 sene boyunca başıma gelenlerin, gözlemlediklerim, duyduklarımın bir rafinesi sonucunda aşağıdaki sonucu elde ettim.bu sonuçları sizlerle paylaşmanın mutluluğu içindeyim...







öncelikle size huzur tanımayacak olanlar akrabalarınızdır.



tıbbı kazandığınızı öğrenen akrabalar buram ağrıyor, şuram ağrıyor der, sence ne ola ki yi akabinde hiç üşenmez ekler.



bir arkadaşımın başından geçen olay arkadaşım misafirliktedir, bir yakını bilek ağrısından şikayet etmiş, arkadaşıma ve olaylar gelişmiş







+aykutcuğum baksana şu bileğime çok ağrıyor



-ablacığım ben daha 1. sınıfım



+olsun sen yine de bak



-anlamam ama ben



+ya bi bak çok nazlandım





-siz bilek kanseri olmuşsunuz





ya da bitip tükenmek bilmeyen bir alışkanlık da ne doktoru olacaksinı sormasıdır.



''ne doktoru olacaksin'' artık karabasanım oldu şerefsizim...



ilk zamanlar bu durum uzun uzun anlatılır, tusa gireceğim , sınavda aldığım puana göre bölümümü seçeceğim.



ben bıkarım anlatmaktan onlar anlamamakta ısrar ederler.



o yüzden seneler ilerledikçe konuşmaların seyri de değişir.



önceleri seyri böyle olan konuşmalar:







+evladım ne doktoru çıkacaksın?



-şey teyze bir sınava girdikten sonra belli olacak.



+yani doktor mezun olmayacak mısın?



-tabii olacağım da uzman olark mezun olmayacağım, bitirince pratisyen olacağım...



+vah yazık!



* neye yazık ya? neyse pratisyen de doktor yavrucuğum...







sonraları böyle olur:



+evladım ne doktoru çıkacaksın



-cerrah olacağım ben teyze



+tüh tüh maaşallah







sadece bazıları sizi tus işkenceleri ile de bırakmaz hemen kendince muzip sorular sorar



mesela onlar için kadavra şaşkınlık yaratıcı bir şeydir, size sıradan geldiğine inanmak istemezler, işte bu sebepten şöyle diyaloglar ortaya çıkar



+yahu sen hiç kadavra gördün mü?



- evet gördüm



+nasıldı anlatsana



-ya işte insanın biraz kararmış ve buruşmuşu



+kestin biçtin mi



-yok onları hocalar yapıyor



+hadi ya!



* peki kadavranın seyini gördün mü?



-neyini gördün mü?



+anlarsın ya şeyini



* işaret parmağını sana göstererek oynatır



-yav git allahaşkına sapik mısın?







bazıları da kadavra ile ilgili derin üzüntülere kapılır



+kimleri kadavra yapıyorlar



-asker kaçaklarını



+sahi mi?



-yok be, şaka yaptım genellikle kimsesizleri ve fakir ailelerden ölenleri, bir de nadir de olsa bağışçıları



+ya yazik değil mi?



-yahu yazık ama ne yapsaydık seni mi kesseydik bir yerlerden öğrenmeliyiz değil mi ki seni kurtaralım



+yine de yazik







bazıları da tusu bir yerlerden duymuştur ama diş hekimliği fakültesi ile tıp fakültesinin farklı fakülteler olduğunu bilmez ve cahilliği ile yetinmez öğüt vermeye başlar



+evlat tusta nereyi tercih edeceksin?



-cerrahi ağırlıklı tercihlerde bulunacağım



+boş ver cerrahlığı, cerrah olup ne olacak, gel seni dis hekimi yapalım



-nasıl yani?







bazıları da tıpta okuduğunuzu duyar duymaz sizi ve tıbbı aşağılamaya çalışır mesela



+oğlum nerelerdesin, nereyi kazandım



-tıbbı kazandım hacı



+oğlum tip okuyup ne olacaksın?



-avukat...



ki bunu söyleyen kişi büyük ihtimalle ya liseyi anca bitirmiş ya da haspel kader düşük puanlı bir bölüm kazanmıştır.







insanların çok büyük kısmıdan nedense eğitim süremize takmışlardır, yahu sanane okuyan benim sanane



+tıp çok uzun ya!



-ee ama sizde de hazırlıktı sınıf uzatmaydı derken siz de 6 sene de ancak mezun oluyorsunuz?



+olsun tıp çok uzun'







ya da mesela kırtasiyeci de



+tıp kaç sene chirurgus



-vallahi bildiğim kadarıyla 6 sene



+üfff çok uzunmuş sen boş ver tıbbı gel yanımda ciraklığa başla...











nedense bazıları da pratisyenleri doktordan saymamaktadırörneğin bir sekreter size şöyle davranbilir



+aaa ne güzel doktormuşsunuz peki ne doktorusunuz?



-pratisyen



+olsun pratisyen de doktordur



nedendir bilinmez bazıları da bizle ilgili mit uydurmayı çok sever mesela bir bakkal söze şöyle girebilir



+siz de kazananların yarisı 3 seneye kalmaz birakiyormus



-bırakan var da o kadar değil ama



+öyle öyle sen bilmiyorsun



-iç ses



en çok uydurulan mit ise bizim deli olduğumuz yönünde telefonda bir söze gilersin hemen arkandan 2 kişi fısıldaşırlar



+garibim delirmiş



-delirir tabii bu tıp çok zor ya siz bilmezsiniz



+insan biter tıp bitmez







bir de nedense doktorların parayı ganiyle götürdüğüne dair yaygın bir kanı vardır



+şimdi çalışıyorsun böyle ama yarın ayda 20 milyar kazanacaksın



-yok daha neler



+bekle de gör bizim amcaoğlu 2 sene tatvan da çalıştı 2 araba, 1 cip, 4 daire, 1villa, yarım yat, 2 çift de kollukaldı



-kolluk?



+hım kolluk çoçukları vilanın havuzunda yüzsün diye



-anladım, ben kaçtım...







az kalsın unutuyordum eğer taşra da bir tıp fakültesi okuyorsanız böyle bir diyaloğu muhakkak ki yaşayacaksınız



+bölüm ne?



-tıp



+ooo çok güzel hangi üniversite?



-cumhuriyet üniversitesi



+nerde ki o ya?





-sivasta



+ya öyle mi



* ,olsun evlat tip tiptir.



-iç ses: ya ne olacaktı tıpoş?







bir tıp öğrencisinin başından geçenler kaba taslak böyle



şimdi t cetveli ile ilgili anılar için mühendislik fakültesine bağlanıyoruz.



uludağ haber/chirurgus...



* +toktur oğlum benim böğrümde bir sancı oluo böyle sanki hayvanlar çıkmışta tepiniyor gibin ne yapsam geçmeyyo



- ııh şeyy kem küüüm... teyzem ben daha öğrenciyim...



+ amaaaan pek te havalanmışın sen ne o beğenmez oldun demi buraları.



- !!!