gladiator
 

başrolünde russell crowe n olduğu oscar ödüllü bir film....

russell crowe gibi herkesle kavga etmesiyle ünlü bir oyuncuyu gladiator filmine başrol oyuncusu olarak seçtiği için filmin kast sorumlusunu kutluyorum.

2000'de russel crowe'a kazandırdığı en iyi aktör oscar'ı dışında, en iyi film, en iyi kostüm tasarımı, en iyi görsel efekt, en iyi ses oscarlarını da almış film.

diğer rollerde joaquin phoenix, richard harris, connie nielsen görülebilir. yönetmen ridley scott.

karizma isimler de filmin başarısında pay sahibidir. maximus, commodus, marcus aurelius *, proximo...

proximo rolündeki olver reed film tamamlanmadan kalp krizinden ölmüş ve reed'in bulunması gereken birçok sahne bilgisayar destekli gerçekleştirilmiş.

russel croweun oynadığı ve oscarı kazandığı film.

elazığ versiyonunun insanı yarmasına sebep olan flim.ayrıca müziklerinde djivan gasparyan'ın emeği söylenmeden geçilemez.

olağın üstü bir flim

maximus'un askerlerini what we do in this world, will echo in eternity diye gazladığı savaş sahnelerini barındıran film.

filmin kendisi gibi müzikleri de çok etkileyicidir. ayrıca bir de enya çalışması var bu müziklerin arasında.

hafiften sıyırmış imparator commodus rolündeki joaquin phoenix'e oscar adaylığı kazandırmış ridely scott filmi.

film müziklerinde enya'nın eşsiz sesini de duymak mümkündür.now we are free parçası insanı cışturur da coşturur...



izledigim en güzel film. filmdeki en güzel sahne ise maximus un arenada rakibine önce kendi kılıcını sokup, sonra yerden aldıgı kılıcı sapladıgı ardından iki kılıcı da cıkarıp kılıclarla kafasını kopardıgı sahnedir. bu filmde aglamayan dombilidir,taocudur, hıncaldır, uluçtur.

kendisinden sonra gelen benzer filmlere fikir babalığı yapmış olan film.
hayatımda izlediğim en güzel film ünvanına sahip, muhteşem ötesi film..russell crowe oyunculuğuyla tavan yapmış insanları kendisine hayran bırakmıştır adeta bu filmde...romadaki bir dövüş sonunda arenaya inen sezarın oğluna verdiği ayar süperdir, tekrar tekrar izlenmeye değerdir..

şimdiye dek izlediğim filmlerin içinde en bir şahane, en bir mükemmel olanı. russel crowe'un maximus karakteriyle inanılmaz bir karizma yaptığı, başakların içinden geçerken ki sahnesinde kendisine bittiğim, hayran kaldığım film. filmin müzikleri de en az film kadar mükemmel olmakla birlikte, hans zimmer tarafından yapılmış bulunmaktadır. duduk of the north mutlaka dinlenmesi gerekenlerin başında gelir.



maximus'un



my name is gladiator... husband of a murdered wife, father of a murdered son... and i'll have my vengeance...



sözünün ardından, yürü be koçum... kim tutar lan seni! sözleri eşliğinde ağlamamak her yiğidin harcı değildir kanımca...



Kaynak: İtüSözlük