gizlice ağlamak
 

çevresindeki insanlar gözlerinden akan yaşları umursamayacaksa kişinin, ağlayıp güldüğü kimseyi ilgilendirmiyorsa, herkes kendi beninde takılıp kalmış, en yakınındakilerin hallerini bile göremez olmuşsa, en derinlerden gelen, yüreğinden kopan parçaları gözyaşlarını kimse görsün istemez insan.. böyle anlarda gerçekleştirdiği eylemdir gizlice ağlamak.. istemeden de olsa..

dört duvar arasında olmak gerekmez. insan birinin kucağında bile ağlayabilir çaktırmadan*.

karşındaki haksız ama haksız olduğunu kanıtlaman için hiçbirşey yoksa

karşındaki biraz bile seni düşünmeden hakaret etmeye devam ediyorsa

karşındaki sürekli pişmanlıklar savurup seni suçluyorsa

ona destek çıkan başkaları da varsa ve hepsi de sana suçlarcasına acır tavırla bakıyorsa

işte o an haklı olduğunu bile bile, doğruluğun haklılığın yalnızlığına gömülüp gizlice bir ömür boyu ağlarsın.. ta ki biri birgün çıkıp seni ve o günlerini aklayana kadar, ama önemli olan bu değildi ki.. önemli olan artık kaybolan yıllar..

içine akan gözyaşı belki de...

haykırmak isteyip de yapamadığını saklamak yalnızca...

içte bu sevda..

gözde olsa ne fayda...

yukarı bakarsın, gözlerini arada kırpıştırır gözyaşlarını geri gönderirsin, hıçkırmazsın çünkü o kadar başarılısındır ki artık gizli ağlamak konusunda çaktırmamayı çok güzel öğrenirsin, hatta bi yandan ses tonunu da değiştirmeden konuşmaya devam edersin, eh arada süzülen bir kaç damla elbet olur onları klas bir el hareketiyle hemen alırsın, dikkatli gözler 'gözün mü doldu' derse yok nerden çıkardın dersin..ama o içeri giden gözyaşları buhar olmamakta, baraj gibi dolmaktadır bir gün gelir ki en hazırlıksız, en saçmasapan, en olmadık kişinin yanında birden boşalıverir..e pek de hayırlı bir şey değildir bu başa gelen hadise..en güzeli duygular nasıl isterse öyle davranmak, ambiyansı bozup cool takılmaya çalışmamaktır..

duygulanıp, çaresiz kaldığı anda bile, kendini aile bireylerine güçsüz göstermek istemeyen baba davranışı.



erkeğin gözyaşları.

dünyanın dışardan, kalbin içerden baskı yaptığı anlarda gerçekleşen erkek fonksiyonu.

gecenin bir yarısı insanın içinde birikinler biranda patladığında bari kimse görmesin diye gizlemeye çalışılarak yapılan fakat sabah aaa senin gözlerine ne oldu sorusuna maruz bırakan ağlama.

illaki gözlerden yaş akmasıyla sonuçlanacak diye bir şart olmayan olaydır. fiziksel olarak dışarıdan hiç bir şey anlaşılmasa da kalbinize derin kesikler atılmasıdır. çok sevdiğiniz, ama artık sizi sevmeyen insandan ayrılırken onun yanında dimdik ayakta durmaktasınızdır. ama içiniz acır o size ayrılalım derken. içiniz paramparça olmuşken, yan taraftaki kolondan destek alırken ona ben de seni sevmiyorum dersiniz kalbiniz gözyaşları içinde haykırırken ne oluer gitme diye.

uzun süre sonra hatırlanınca ağlamaya neden olan durumdan daha fazla üzen durumdur.

en güzelidir çünkü birilerine laf anlatma gibi bir derdiniz olmaz, kendinizle başbaşa salya sümük ağlar, düşünür ve genelde kendi salaklığınıza yanarsınız...
gözyaşlarını içine akıtmaktır. en güzelidir. hesapsızdır, çıkarsızdır, ağlamanın en safıdır. ama yine de kimse ağlamasın ya.

ağladığının görülmesini -muhtemelen gururdan dolayı- istemeyen için için huzursuz olan insan hali.



Kaynak: İtüSözlük