karafatma
 

şişko çirkin hantal bir böcek, uçtuktan sonra ters düşer ve dönmeye çalışır durur, yeşil sümük benzeri bir sıvıya sahiptir, ezilince batırır ortalığı



öldürmek için gerekli malzemeler:

-bir adet terlik.

-tuvalet kağıdı



öldürme işlemi:

terlikle vurcağınız kuvveti iyi hesaplamalısınız çünkü bu böcekleri dağılmadan öldürmelisiniz. aksi takdirde içinden iğrenç şeyler çıkar . mühim olan böcekten bütün hıncınızı almak değil onu sadece 'tek parça' halinde hakkın rahmetine kavuşturmaktır. terlik işleminden sonra bolca tuvalet kağıdıyla böceği tutup işin en zevkli kısmına geçilir. tuvalet kağıdının arasındaki ölü böcek klozete atılır, sifon çekilir.

çocukken bana çarşaf giyinler olarak tanıtılan sonra karafatmaların böcük, kara çarşaf giyinlerinde insan olduğunu anladığım böcük adı

zenci fatma

iğrençlik bakımından böcektende iğrenç bir görünüme sahip, insanoğlunu olmasa daha iyi olurdu düşüncesine götüren, tipinin tiksindirici olması yetmiyormuş gibi bide siyah rengi ile türünün kazınması zorunlu hale gelmiş yaratık.

kara çarşaf giyen bayanlara takılan lakap. özellikle geçen gün merdivenlerde bir tanesi olan karşı komşumuzun alt komşunun çocuğunu severken kapıyı açıp dışarı çıkmamız üzerine ışık yanınca anında ortadan kaybolan karafatma misali merdivenleri üçer beşer çıkıp evine girmesi nasıl da lakabına leke sürdürmemek için çabaladığının bir göstergesidir.



sabah kalkar kalkmaz,uykulu gözlerle 2si mutfakta 2si tualette olmak üzere ölüleriyle karşılaştığım böcek türü.resmen kanımı çektiler ibneler.hayır anlamadığım gerçekten öldüler mi yoksa ölü taklidi mi yapıyorlar.eğer bu bir şakaysa,hiç komik değil demek istiyorum kendilerine.zira birazdan beni tavayla bayıltım,soyup,üstümde gezebilirler.nasıl bayıltıcaklar diye sormayın.4ünün de birleşip tavanın yanına gitmeleri ve beni bayıltmaya çalıştıklarını görmek beni zaten bayıltacaktır.olum lan harbiden ya ölmemişlerse?



elveda sözlük.hepinizi seviyorum.



'hamam böceği' olarak da bilinen lağım sakini.

iğrenç böcek. kapsül şeklinde topluca yumurtlayan allahın belası... 5-6 yaşlarında bir gün evde kendi kendime oynuyordum, koltuğun arasına elimi soktum misket aramak için, misketle birlikte elime o zamanlarda almanya'dan getirilmiş draje sakızlardan geldi... allah allah dedim bunun bordosunu da mı yapmışlar?, ve drajeyi ağzıma attım. çok acı ve ılık bir iltihap ağzıma aktı sanki... attım ağzımdan ve kustum. babama gösterdiğimde bana gerçekleri anlattı...



çiğnediğim şey karafatma yumurtasıydı....

şu şarkı eşliğinde üzerine böcek öldürücü boca ettiğimiz hayvan..



kapkaradır gözleri uzun anteni

hızlı koşarsın köşelere kaçarsın

karafatma kaç kaç kaç terlik geliyor

saklan yuvana annem seni arıyor



Kaynak: İtüSözlük