Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Sözlük

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

laz - 2

Serbest Kürsü ve Sözlük laz - 2 Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * saat 12 den sonra akıllarının durduğu söylenen insanlar. * saat 12'den sonra akıllarının nasıl durduğunu merak ettiğim insanlar. günlük zaman dilimi dairesel bir döngü değil mi? bir kez durunca bir daha asla çalışmaması gerekmez mi bu teoriye göre. yok ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

laz - 2

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-01-2009, 09:55 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart laz - 2

* saat 12 den sonra akıllarının durduğu söylenen insanlar.



* saat 12'den sonra akıllarının nasıl durduğunu merak ettiğim insanlar. günlük zaman dilimi dairesel bir döngü değil mi? bir kez durunca bir daha asla çalışmaması gerekmez mi bu teoriye göre. yok 12'de duruyor ama belli saatte tekrar başlıyorsa hangi saat o, götten uydurma bilgilerle gelmeyin ulan, sinirleniyorum.



* fıkralarda oynayarak geçimlerini sağlayan insanların genel adı.



* genelde süper espiri yetenekleriyle, cana yakınlıklarıyla ve tabancaseverlikleriyle dikkat çeken topluluk.



* 12' den sonra kafaları çalışmaz diyen insanlara onikiden sonra ancak sizinki kadar çalışabiliyor diye ayar verebilen insanlardır.



* atatürk muhafızlarını lazlardan seçmişti, kendisini heryerde gölge gibi yöresel kıyafetleriyle takip ederlerdi...



* Laz,



* , Türkçe Lazlar , Gürcüce Lazi veya Çani, Yunanca Lazi, Ermenice Çen Antik Çağdan günümüze değin Kolhis



* ve Kuzey Doğu Anadoluda varlığı bilinen bir halkın adıdır.







Doğu Karadeniz sahilinde Rize'nin Pazar ilçesinde Karadeniz'e dökülen Melyatderesinin doğu kıyısından itibaren Gürcistan sınırında ikiye bölünmüş Sarp köyüne dek uzanan köylerde Pazar



* , Ardeşen



* , Fındıklı



* , Arhavi



* , Hopa, iç bölgelerde ise kısmen Borçka, Çamlıhemşin ilçelerinde, ayrıca 19. ve 20. yüzyıllarda göçmen olarak yerleştikleri Batı Karadeniz ve Marmara bölgesinde Akçakoca, Bolu, Bursa, istanbul, Sakarya ve Zonguldak şehirlerinde, 1970'li yıllardan itibaren işçi olarak gittikleri Almanya'nın çeşitli kentlerinde yaşamaktadırlar.







Dil: Lazca



* Güney Kafkasya dil ailesinden Zan ve Kokhian kolundan Gürcüce, Svanca ama özellikle Megrelce ile oldukça yakın bir dildir. Türkiye Lazlarının tamamı Türkçe'yi anadil seviyesinde konuşabilmekte ve yazabilmektedir. Köklü bir sözlü geleneğe sahip Lazca'nın yazılı bir dili bulunmamaktadır. Laz destan, masal ve şiirleri ancak 20. yüzyılda yazıya dökülebilmiş, 1984 yılında Fahri Kahraman tarafından Dumezil'in transkripsiyon sistemine dayanan Latin tabanlı bir alfabe önerilmiştir. Gürcistan'da yaşayan Lazlar ise dillerini Gürcü alfabesi ile yazmaktadır. Lazların ataları olduğu sanılan Kolhların yazılı dilleri olmamasına rağmen, incelenen antik çağa ait mezarlarda Laz asillerin adlarının Yunan alfabesiyle yazılı olduğu görülmüştür. Lazca Yunanca ve Türkçe'den ödünçlenmiş çok sayıda kelime barındırmakta ve kendi içinde bir kaç lehçeye ayrılmaktadır. Cumhuriyet döneminde Türkçe'nin Trabzon ağzının yaygınlık kazanmasıLazca'nın varlığını tehdit eder bir hal almıştır.







Din: Roma imparatorluğu döneminde MS. 4 yüzyılda Paganizm'i terkederek topluca Hristiyanlığa geçen Lazlar 16. yüzyılda Ortodoks Hristiyanlıktan islam'a toplu olarak geçmişlerdir. Günümüzde Lazların tamamı Hanefi mezhebinden sünni müslümandır.







tarih: Laz halkı antik çağ ve sonrasında Kolhis, Osmanlı döneminde Lazistan,Lazika, günümüzde ise bazı Laz aydınları tarafından Lazona olarak adlandırılan Kuzey Doğu Anadolu ile Gürcistan'ın birleştiği coğrafyada otokyan olarak yaşamaktadır. Kolhis'in varlığına ilişkin ilk yazılı belge Urartu kralı II. Sarduri döneminde Lazların yaşadığı ülke Qulha olarak geçmektedir. Lazlar MÖ 150-MS 600 yılları arasında Doğu Trabzon ile Abhazya arasında kalan sahil ve hinterlandının tek hakimi olacak Lazika krallığını kurmuşlar bu bölgede yaşayan çok sayıda halkı yönetmişlerdir. Arrian, Trabzon ile Dioskuria



* arasında yaşayan halkları sayarken Lazları da saymıştır: Kolhlar, Saniyalılar, Malahonlar, Heiohlar, Helonlar, Tsitreitler, Lazlar, Apsiller, Abazglar, Sanigler MS 456 yılında Roma imparatoru Marcian bölgeyi ele geçirmiş ve Laz Kralı Gobazes'e



* boyun eğdirmeyi başarmıştır. Bölgeye bizzat giden Prokopius'un notları



* yazarın Çani olarak adlandırdığı Lazlar hakkında detaylı bilgi vermektedir:







Tzaniler, kadim zamanlardan beri, herhangi bir hükümdara bağlı olmayan bağımsız bir halk olarak yaşamışlardır. Ömürlerinin tamamını gökyüzüne doğru uzanan ve ormanlarla kaplı olan bu dağlarda yaşayarak geçirirler. Zira, toprağı işleme konusunda usta değillerdir ve memleketleri, sarp dağların en az olduğu yerlerde bile oldukça engebelidir. Bu yaylalar, engebeli olmanın ötesinde, son derece taşlık, işlenmesi zor ve hiç bir mahsule uygun olmayan bir toprak yapısına sahiptir. Onlar tarım yapacak olsalar bile, ürün yetiştirmek için yeterli toprak bulamazlar. Burada, ne araziyi sulamak, ne de tahıl yetiştirmek mümkün değildir çünkü bu bölgede düz bir arazi bulunmaz ve hatta buralarda ağaç da yetiştiği halde, bunlar meyve vermeyen ağaçlardır. Zira bu bölge bitmek bilmeyen kışın etkisiyle, uzun süre kar altında kaldığından, ilkbaharın başlangıç dönemi son derece belirsiz ve düzensizdir. Bu nedenlerden dolayı Tzaniler eski çağlarda bağımsız bir yaşam sürmüşler, ama şimdiki imparator Justinianus'un saltanatı sırasında, general Tzittas'ın komutasındaki bir Roma ordusu tarafından bozguna uğratıldılar ve hepsi kısa sürede mücadeleden vazgeçerek boyun eğdiler. Böylece, tehlikeli bir özgürlüğün yerine, sıkıntısı daha az olan esareti tercih etmiş oldular. Ve onlar hemen Tanrıya itaat ederek, Hristiyanlığı kabul ettiler. Böylece yaşam biçimlerini huzurlu bir yola sokmuş oldular ve daha sonra düşmana karşı sefere çıkıldığında, her zaman Romalıların yanında yer aldılar.



* Kültür: Küçük bahçesinde kendine yetecek miktarda mısır, karalahana, kendir, patates, fındık, meyve, salatalık ekiminin yanısıra evinin altındaki ahırında küçük çaplı hayvancılık, balıkçılık, kuş avcılığı, fırıncılık ve inşaat ustalığı geleneksel Laz meslekleridir. 1930'lu yıllardan itibaren bölgede ekimine başlanan çay tarımı Laz halkının sosyo-ekonomik seviyesini yükseltmiş, başta istanbul olmak üzere göçtükleri büyük şehirlerde küçük esnaflık yapabilecek sermaye oluşturabilmelerine yardım etmiştir.







Giyim: Laz erkeğinin geleneksel kıyafeti Samsun - Batum arasında Osmanlı döneminde giyilmiştir Laz kıyafeti olarak adlandırılmıştır: Başta kabalak, kukul adı verilen siyah başlık, zipka adı verilen siyah körüklü şalvar, çuğa adı verilen burnu kalkık çarık, omuzbaşları ve dirseklerine meşin şeritler dikilmiş siyah aba ceket, belde kalça üzerinde şal



* kuşağı, çerkes kemeri, ayrıca aksesuar olarak yağdanlık, kama, pazubent, hamayıl, zincir.



Laz kadını, Anadolu kadınından farklı olarak şalvar giymemekte eteğine ortkapu adı verilen bir kemerle bağlamakta, başını keşanveya dülbentle örtüp, beline fota adı verilen peştemali sarıp, boyunlarına altın liralar takmaktaydı.







El sanatları: Osmanlı döneminde Lazlar inşaat ustalığıyla ünlü olup sanatlarını 1917 Ekim Devrimi'ne dek çalışmak amacıyla gittikleri Rusya ve Anadolu'da icra etmekteydiler. Kesme taş veya tamamen ahşap malzemeden yapılan geleneksel Laz evleri, kışlık tahılı saklamak amacıyla kullanılan seranderler ve ahşap oyma sanatının icra edildiği yapıların ayakta kalabilmiş örneklerine bölgede halen rastlanmaktadır. Yakın zamana değin gerçekleştirilen, şekil, büyüklük ve kullanım amacına göre hentskeli, kalati, gideli olarak adlandırılan sepet örme sanatı da günümüzde terkedilmiştir.







Mutfak: Geleneksel Laz mutfağının temel besin ögeleri Trabzon ve Rize'de olduğu gibi mısır, karalahana ve hamsi olmakla birlikte geleneksel pişirme teknikleri ve pek çok özgün yemek değişen yaşam koşulları sebebiyle terkedilmiştir. Laz mutfağının en çok bilinen yemekleri şunlardır: Çirbuli, Pilavi, Makarina, Kveli kağimağoni, luku, Ağani lobia, kumhi lobia, kotumeşi dolma, Princoni, papa



* , bureği,baklava, patlicani tağaneri, patlicaniş dolma, mtkui patlicaniş giyai, turşi tahaneyi, kabağiş sutli, termoni







Müzik ve halk dansları: Şimşir kaval ve kemençenin seyrek de olsa kullanımına karşın temel geleneksel enstruman tulum, geleneksel halk danslarının yegane adı ise horondur. Laz ve Hemşin horonlarının Trabzon horonlarından başlıca farkı horonlara sözlü iştirak edilmesi ve omuz silkme figürünün eksikliğidir.







Avcılık: Laz balıkçısı feluka



* adını verdikleri av kayıklarını kendileri inşa etmekte, ağlarını kendileri örmekteydi. Laz balıkçılar zargana, hamsinin yanısıra çakmaklı tüfeklerle 1970'lere dek yağı için yunus balığı avlamışlardı. Lazlar aynı zamanda ağ kullanarak ya da atmaca evcilleştirerek kuş avlama sanatında da ustadırlar.







grup kimliği Etnik bir terim olarak Laz kelimesi, ilk olarak Pliny&amp



* Lazca konuşan halkı bir yana bırakarak anadili Türkçe olan Karadenizlileri Laz olarak nitelendirecek derecede şaşırtmıştır. Osmanlı döneminde ortak bir kültür ve kimliği tanımlayan Laz terimi 1923 mübadelesiyle Yunanistan'a göçen Pontus Rumlarının "Pontuslu" Samsun-Rize arasındaki müslümanların ise "Karadenizli" terimlerini benimsemesiyle kendiliğinden çözülmüş görülmektedir. Lazlar, Cumhuriyet döneminde ideolojik nedenlerden ötürü milliyetçi tarihçiler tarafından Türk soylu gösterilmek istenmişler , pragmatik nedenlerle bu teoriler benimsenmiş gibi görülmektedir.







kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Lazlar



* lazlar ayrı bir halktır. ancak türkiye'de her şey yanlış bilindiği için bunun da yanlış bilinmesi normaldir. karadeniz bölgesinde doğup büyüyen insana laz denir istanbul'da. son derece yanlış bir tanımlama. laz olmak iyi ya da kötü olduğu için değil. trakyalılar da çingene değil.



* 12den sonra kafaları çalışmaz diyenler için "12den sonra kafaları çalışır. lakin bu kafa belden aşağıdaki kafadır!" *



* karadenizli olan herkesin üstüne yapıştırılan etnik bir kimliktir. yok olmaya doğru giden ana dilleri, kentleşmeye terkedilmiş yaşam biçimleri olan lazların ellerinde kılıçlarla ata bindikleri tarihte rastlanmış bir durum değildir sanırsam...



* ingilizlerle daha doğrusu iskoçlarla hatta irlandalılarla yalnızca müzik** gibi bir konuda değil fiziksel özellikleriyle de benzerlik gösteren ırk. sanıyorum lazlarla keltik* ırk arasında bir bağlantı kurabilen kişi yüzyılın bilimadamı olacaktır.



* karadenizlilere takılan genel bir ad. oysa ki lazlar farklı dilleri olan etnik bir topluluktur ve sayıları onbinlerden ibarettir.



* çoğu türkten daha çok türkiyeye bağlı insanlardır, kendilerinden ricam çocuklarına lazca öğretmeleridir, bir kültür resmen kaybolup gidiyor..



* nazım hikmet'in tabiriyle : sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için,hiç kimseden hiç bir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilecek olanlar....



* nin yöresel halkla karışmış alt kolunun ismidir.



* Balkan Bulgar havayollarinin sivil havacilik kodudur.







ayrica



. law association of zambia



. lvovskiy avtobusnyi zavod



. lazarett



. launch azimuth



* lazlar rum yani yunan kökenli degil, güney kaftasya kökenlidir. pontus rum devletiyle alakalari bir dönem bu prensligin yönetimi altina girmeleridir. pontus siyasi-dini-cografi nedenlerle kurulmus helenistlik bir yunan medeniyeti olmasina ragmen yönetimi pers soyundan gelir ancak birkac gercek "helen" ailesi bu devlete yer bulmustur. öyle ki bu birkac helen-gercek yunanli- ve pers aileden olusan pontus toprak isleyecek köylü bile bulamamis ve bizans kralindan toprak isleyecek asker istemistir. bu sayede yönetim de iyiden iyiye bizans in eline geçmistir. lazlar ise kendi kültürlerini ve yasayis bicimlerini korumus siyasi isyanlar ve birlikler kurmamislardir. türkler fiili olarak bu bölgeye yerlesmis bir süre sonra da-bizans a kafa tutacaklarini anladiklari vakit- pontus u tamemem kaldirmislardir. bu dönemden sonra lazlar batum dan marmara ya kadar yayilmis ve kendi kültürleri, müzikleri, giysileriyle bölgeye renk katmistir. osmanli döneminde batum dan trabzon vileyetine kadar olan bölge- zaman zaman bu bölge dogu marmara sinirina dek ulasir- lazistan olarak adlandirilmis ve böyle yönetilmistir. lazlar da diger kafkas irklari gibi türklerle ve yönetimle çatismamislar hatta yönetime, orduya ve topluma katilmislardir.



* karadeniz ve dolaylarında yaşayan halk. bir zamanlar yaşadıkları bölgeye lazistan denmiş ancak, sonradan bu ad bir yasa ile yasaklanmış ve bu adın bir daha da kullanılmamasına gayret edilmiştir. tıpkı kurdistan örneğinde olduğu gibi.



***



lazlar, kurtlere göre, türklere daha yakın kabul edilir. türklerce daha çok sevilir. hor görülmez. kürtler için tamamının pkk'li oldukları düşünülüp "hepsi pkk'li" yakıştırılması yapılırken



* , lazlar için böyle bir şey düşünülmez. lazlar ile canciğer olan türkler yanında, kürtler ile canciğer olan türklerin sayısı pek azdır.



***



erkekleri ya da kızları güzel olduğunda, dudak ısırtacak kadar güzel olabilir. sarışınları da boldur. burunların uzunluğu ile de meşhurdurlar.



bir renk kendileri de, kardeşlerimiz nihayetinde.



* sessiz sedasız ülkenin kaymağını yiyen zeki insanlardır.



* yaşadıkları topraklara kattıklarının karşılığını alan güzel insanlar. çalışkan ve zeki insanlar.



* her zaman geç anlamalarıyla



* dalga geçilen insanlardır.



örn perşembe günü lazlara fıkra anlatılır, cuma namazında gülsünler diye..



* günümüzde pazar, ardeşen, çamlıhemşin, fındıklı, arhavi ve hopa ile borçka nın bir bölümünde yaşayan, 93 harbindeki göç dalgasıyla düzce-adapazarı-sapanca-izmit-gölcük hattında da epey yerleşimi olan, tüm dünyadaki toplam nufusu kimilerine göre 300.000, kimilerine göre ise 500.000 i ancak bulan bir etnik topluluk. küçük bir kısmı da sınırın gürcistan tarafında yaşamaktadır. lazca denilen farklı bir dil konuşurlar. güneykafkas dil grubuna bağlı gürcüce, megrelce, svanca ile akrabadır ve benzerlikler taşır. özellikle megrelceye çok yakındır. pontus ile dil ve milliyet olarak bir alakaları yoktur. dillerinde rumcadan geçme sözcükler ermenice yada italyancadan geçen kelimelerden daha azdır. gramer yapısı bu dillerin hiçbirine benzemez .sadece m.ö.150-m.s.600 yılları arasında lazika krallığı olarak bağımsız yaşamışlardır.



m.s. 554 te bölgeyi gezen prokopius tan bir alıntı:



tzaniler



* kadim zamanlardan beri, herhangi bir hükümdara bağlı olmayan bağımsız bir halk olarak yaşamışlardır. ömürlerinin tamamını gökyüzüne doğru uzanan ve ormanlarla kaplı olan bu dağlarda yaşayarak geçirirler. zira, toprağı işleme konusunda usta değillerdir ve memleketleri, sarp dağların en az olduğu yerlerde bile oldukça engebelidir. bu yaylalar, engebeli olmanın ötesinde, son derece taşlık, işlenmesi zor ve hiç bir mahsule uygun olmayan bir toprak yapısına sahiptir. onlar tarım yapacak olsalar bile, ürün yetiştirmek için yeterli toprak bulamazlar. burada, ne araziyi sulamak, ne de tahıl yetiştirmek mümkün değildir çünkü bu bölgede düz bir arazi bulunmaz ve hatta buralarda ağaç da yetiştiği halde, bunlar meyve vermeyen ağaçlardır. zira bu bölge bitmek bilmeyen kışın etkisiyle, uzun süre kar altında kaldığından, ilkbaharın başlangıç dönemi son derece belirsiz ve düzensizdir. bu nedenlerden dolayı tzaniler eski çağlarda bağımsız bir yaşam sürmüşler, ama şimdiki imparator justinianus un saltanatı sırasında, general tzittas ın komutasındaki bir roma ordusu tarafından bozguna uğratıldılar ve hepsi kısa sürede mücadeleden vazgeçerek boyun eğdiler. böylece, tehlikeli bir özgürlüğün yerine, sıkıntısı daha az olan esareti tercih etmiş oldular. ve onlar hemen tanrıya itaat ederek, hristiyanlığı kabul ettiler. böylece yaşam biçimlerini huzurlu bir yola sokmuş oldular ve daha sonra düşmana karşı sefere çıkıldığında, her zaman romalıların yanında yer aldılar.







bizanslı tarihçi agathias m.s.600 lerde:



lazlar büyük ve gururlu bir halkt ve onlar, oldukça önemli başka kavimlere hükmetmektedirler. kolkhidalıların antik isimlerine bağlı olmaları ile abartılı bir şekilde gurur duyuyorlar ve muhtemelen kibirli yaklaşımları da bundan kaynaklanmaktaydı .







mustafa kibaroğlu,lazların etnik kökeni ve prehistoryası:



yapılan populasyon genetik çalışmaları doğu karadeniz bölgesinde yasayan insanların dna özellikleri acısından diğer kafkasyalılarla benzer özellikler gösterdiğini, sanılanın aksine yunanlılar ile herhangi bir genetik bağlantılarının olmadığını ortaya çıkardı.



doğu anadolu'da, transkafkaslar'da, doğu anadolu'da ve doğu karadeniz'de eski dönemlerde kafkas dilleri konuşan hattiler, hurriler daha sonra urartulular bilinmektedir. bunların yanında kura araks kültürünü



* yaratan halklarda vardır. bu kültüre ait grupların etnik kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, bazı yazarlar



* bunlarında yine kafkas halklarından olduğu savunmaktadır. doğu karadeniz, anadolu ve transkafkasya'nin erken döneme ait medeniyetlerin dağılımına tarihsel, arkeolojik, dilbilimsel ve son olarak populasyon genetik veriler ışığında değerlendirirsek, kolhilerin ilk anayurdunun kızılırmağın doğu yönünde, karadeniz dağlarının güney kesimlerinin ilk anayurdu olması gerektiği söylenebilir. büyük ihtimalle eski yunan kayıtlarında gecen tibaraneler, makronlar, tzanlar/zanlar, halybler/haldiler kolhi ler ile, yani bugünkü laz-megreller ile ayni etnik kökenden geliyorlardı. *



* esat sarı dan bir alıntı :



lazların bilinen en eski inançları paganizim ile günümüz islam inancına gelinceye kadar eski inançlarını çok kolay terk etmediklerini ve yeni inançlarıyla eskileri bir arada yaşattıklarını da biliyoruz. lazlarda, cennetin de gökyüzünde olduğuna ölen insanlardan iyi huylu olanların göğe yükselip, ay'a ve yıldızlara gittiğine inanılıyordu. insan ruhunun göğe yükselmesi bir kutsanma sayılmaktaydı. insan ruhunun, göğe yükseleceği zaman gök kapısının



* açıldığı ve oradan içeriye geçtiğine inanılmaktaydı. gök kapısının açıldığını görenler de kutsanmış sayılıyordu. bugün, lazlar arasında yaygın olarak kullanılan "meaşa exeui- göğe yüksel" temenni sözü, göğe yükselmenin hâlâ önemsendiğini ve unutulmadığını göstermektedir. eski insanlara göre her şeyin bir tanrısı vardı. dağların, derelerin, bitkilerin, ormanların, hayvanların, suların, yağmurun, rüzgarın, ateşin birer tanrısı vardı. bir de bazı bitkilerin ve hayvanların koruyucusu olduğuna inanılan dida mangisa, ona dida, aneneri, germa üoçi, öinüa gibi adlar verilen insan görünümlü mitolojik varlıklar vardı.bunlarla ilgili birçok hikaye günümüzde hâlâ anlatılmaktadır.yerin altında ise kötülüklerin kaynağı, karanlık güçlerin bulunduğu yer olarak bilinmekteydi. yerin altından insanlara yıkım getiren ürkütücü, korkutucu varlıklar olan galenişi-hortlak



* , dundo/dundu, oburi, koncolozi, ağirbasani, cazi



* gibi kötülük için yaratılmış varlıklar burada yaşamaktaydı.kötü insanların ruhlarının da yerin altına gittiğine inanılmaktaydı. bu ölülerin ruhlarının, dünyada yaptıkları kötülüklerden dolayı, burada azap çektikleri için sık sık hortlayarak dünyaya geri geldikleri ve insanları korkuttukları anlatılmaktadır. bu gibi durumlarda ölüyü tanıyan yaşlı insanlar bir araya gelerek, çeşitli dualar ve bazı efsunlu sözler söyleyerek onu ikna etmeye çalışır, mezara geri dönmesi sağlanırdı. bir daha geri gelmemesi için mezarının ortasına kiraz ağacından yapılmış büyükçe bir kazık çakılırdı.







ismail bucaklişi,lazlar üzerine kartvelist tezler:



2. dünya savaşı sonrasında, simon canaşia ve niko berdzenişvili adlı iki gürcü profesör 'türkiye'den haklı istemlerimiz' başlıklı, türkiye'nin batıyla daha çabuk yakınlaşmasına neden olan ve toprak istemi içeren bir makale yayınlamışlardır



* . bu makalede profesörler tarihsel olarak gürcülere ait olan ve türkiyenin zorla ellerinden aldıkları topraklar için dünya kamuoyuna sesleniyorlardı. bu gürcü savının konumuzla ilgili yanı ise türkiye'den istenen toprakların bir bölümünün lazlara mal edilmesi ve lazların da gürcü oldukları tezine dayandırılmasıdır. ünlü makale yazarlarına göre, milattan önceki dönemlerde var olduğu bilinen kolhida devleti'nin kurucuları lazların ataları olan kolhilerdi. lazların gürcü olmaları münasebeti ile de bu devlet bir gürcü devleti yazarlar, makalelerinde kolhilerin lazların atası olduklarını çeşitli bizans kaynaklarına dayandırmaktadırlar. kolhilerin lazların atası olduğuna dair ortaya konan bilgiler başka tarihçiler tarafından da doğrulanmaktadır. ancak, bugüne kadar lazların bir gürcü boyu olduğuna ilişkin tarihsel saptamalar hiçbir tarafsız tarihçi tarafından doğrulanmamış, sadece gürcü resmi tarih tezi olarak kalmıştır. konu ettiğimiz makalenin önem teşkil eden yönü ise bağlam bölümünde ele alınan ve kolhida olarak zikredilen devletin sınırları ile ilgilidir.







türk milliyetçisi görüşlere göre:



profesör m.fahrettin kırzıoğlu, kuzeydoğu türkiye ve kafkasya tarihi üzerine 40 yıldır yazmaktadır. o'nun çalışması yalnızca resmi ideolojiyi takviye etmiyor, böyle ideolojilerin, üzerine bina edilebilecek temeli sağlıyor.



kırzıoğlu, düşüncelerini diğer kanallardan yaymada da aktiftir. 1990'da, rize ve acara tarihi üzerine bir konuşma yaptı. kültür müdürlüğü çalışanları, bu konuşmanın bir seri konuşmanın sonuncası olduğunu söylediler.



kırzıoğlu'nun makalesinin özü şöyle özetlenebilir. bütün bölgenin tarihi



* yalnızca türkik halkların konteksti içinde tartışılabilir. bu yalnızca lazları değil, gürcü ve acaralara da uygulanır. görüşleri sıklıkla karışık ve birbirlerini tekzip eder mahiyettedir. bir önceki makalesinde gürcülerin çinden gelen moğol orijinli halklar olduklarını iddia eder, bir sonraki makalesinde gürcüstan'ın antik dönem ahalisinin türkik orjinli olduğunu ispatlamaya çalışır.



* . laz tarihinin hiç birşey olduğunu, ancak orta asya'lı türkik bir halkın tarihi olduğunu göstermeye de çalışır. bir çok sayfa, yalnızca lazların türkik soydan geldiklerini ispatlamaya değil, onların megrel ve gürcülerle akraba olmadıklarını ispat etmeye de tahsis edilir .







erla zwingle-national geographic-eylül2002:



iö 4. yüzyılda, eski yunan ülkesinde yaşayan iason adındaki delikanlı argo adı verilen bir gemi yaptırmış ve yanına 50 savaşçı alarak, o zaman bilinen dünyanın ucunda yer alan kolhis diyarına doğru yola çıkmış. efsanevi kolhis diyarı, günümüzdeki gürcistan'ın batısının büyük bölümü ile karadeniz kıyısı boyunca kafkaslar'dan trabzon'a uzanan yerlere denk düşer. kolhis'te, hiç uyumayan bir yılanın başını beklediği bir meşe ağacına asılı bir altın post varmış ve



* argonotlar bunu her ne pahasına olursa olsun kolhis kralı aietes'in elinden almaya ant içmişler. altın post'u ele geçirmek için yeminler, adak edilen hayvanlar ve insanlarn hayatına mal olan büyüler antik dünyanın en ünlü efsanelerinden biri haline gelmiş.



tabii ki iason diye birisi hiç olmamıştı, bu yüzden onu icat etmek gerekmişti. iö üçüncü yüzyılda yazıya dökülen bu yazıyı dinleyenler bunun altında yatan esas meselenin büyücü prensesler ya da tanrıların buyrukları değil, karadeniz kıyılarının eski yunanlılar tarafından iskan edilmesinin destanı olduğunu anlamışlardı. burası en azından bu efsaneyi yüzyıllar önce nakledenlerin tanıdığı ilkel kabileleri, vahşice adetleri ve bugün bile ansızın patlayan fırtınaları ile ün salmış tehlike dolu bir ülkeydi. yine de eski yunanlılar yavaş yavaş bugünkü türkiye'nin kuzey kıyılarında ve kuzeydoğusundaki kolhis'te gerek deniz gerekse kara ticareti için ideal bağlantı noktaları sağlayan bir dizi kent kurdular.



ne var ki eski yunanlılar bu yörenin uzun ve karmaşık tarihinin sadece ufak bir parçasıdır. gürcistan'da ilk insanlara 18 milyon yıl öncesinden itibaren rastlanır. bugün, yani 21.yüzyılda, batı gürcistan halkı kökenlerinde yatan putperest, hristiyan, yahudi, müslüman, iran, mezopotamya, roma, arap ve rus kültürlerini harmanlamış olarak bir arada yaşatıyor.



* günümüzde dillerini ve benliklerini kaybetme asamasina gelmis bir etnik topluluk. insan kraldan cok kralcılık yapmayagörsün...

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


laz - 2

Serbest Kürsü ve Sözlük laz - 2 Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * saat 12 den sonra akıllarının durduğu söylenen insanlar. * saat 12'den sonra akıllarının nasıl durduğunu merak ettiğim insanlar. günlük zaman dilimi dairesel bir döngü değil mi? bir kez durunca bir daha asla çalışmaması gerekmez mi bu teoriye göre. yok ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:43 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.