rasko - 2

[bluemoon24]

* hoşsohbet kişi



* kendisini anlatmak için kelimelerin kifayetsiz kaldığı zat-ı muhterem..lisede başlayan dostluğumuzla birlikte hayatıma yön veren çok az kişiden biri..zihinsel yetenekleri konusundaki potansiyeli tavan yapmış insanın kardeşi olmakla gurur duyacağı ender insan..4 sene boyunca neredeyse sıçmaya birlikte gittikten sonra üniversite dolayısı ile ayrılınca boşluğunu hissettiğim psikopat..mesafelerin aramıza koyduğu engeli gönül bağımızla aştığımız android..düşüncelerimizin birlikte şekillenmesinden dolayı göz kırpmalarıyla anlaşabileceğim kardeşim...iyiki varsın..









* raskolnikovun kısaltılmış versiyonu.



* saniyorum ki Akli basinda, ne yazdiginin gayet farkinda olan, yine kimseden lafini esirgemeyen nacizane sozlukcu...



* kendisine özelden atılan mesajlara entry girerek karşılık verecek kadar şovenist bir yaklaşımı olan, entryisini islami motifler kullanarak masum hale sokmaya çalışan, bu davranışıyla sokakta dilenen bir çingene edasını kendisine yakıştıran yazar arkadaştır.fikir olarak bastıramadığı insanlara hakaret ederek galebe çalmaya çalışır. ayrıca "türksen konuş değilsen itaat et" cümlesinin sözlülkte bir başlık olduğunu bilmeyecek kadar da alakasızdır sözlükle.



* bye bye dedirten yazar.



* kıskanç arkadaşımız bunları gene silecek burdan ama bekliyoruz...







yukarda yazmış olmama rağmen detaylara girmek zorunda bırakıldığım kişidir rasko.







rasko başta karizmadır...olmayanların kudurmasına atfen.



dış görünüşü bırakıp...diğer özelliklerine gelirsek eğer.



zihinsel engelli insanlarla uğraşmaz onları toplumun bir parçası gibi görür ve kendisine rahatsızlık verirlerse sdc yanlarından uzaklaşır ki bunun en sağlıklı eğitim metodu olduğunu düşünür.



mantığı güçlü,tuttuğunu koparan bir varlıktır.



eczacılıkta okuyan bir dehadır o.







raskonun yanından bile geçemeyecek,düşünmek ? dediğinizde .... o ne !? sorusuyla karşılık verecek bir felsefe dehası olan, kapasite olarak incir çekirdeğini doldurma başarısını göstermeleri sebebiyle alkışı hak eden değerli insanımızın çekemediği yazardır.



* insanların hata yapabileceğini kabul eden yazar.





* sözlüğü öksüz bırakan yazar..ayrıca kimliğindeki ismini rasko diye değiştirdiğine dair rivayetler dolaşıp durmaktadır..estetik ameliyatla yüzünüde değiştirdiği artık ayyuka çıkmıştır..



* konuşamadık hiç ama gerek de yoktu.. yazdıklarını okumak keyif veriyor idi ve yazmak için yazan değil gerçekten yazabilen bir kaç kişiden birisi idi. gittiyse üzülürüm gerçekten. zaten onun gidişi ile ya bi şeyler değişir ya da gitmeler artar sanırım.





* baska bir nick ile sozlukte yazmaya devam ettiğini tahmin ettiğim degerli yazar.



* de leri mi leri ve ki leri ayirma cilginligi entrysiyle kopmama sebebiyet veren yazar.



* rasko geri donsun kampanyasi işe yaramış galiba, geri dönmüş yazar.. hoşgelmiş..o kadar olay oldu şimdi gelince kimse birşey yazmamış, ilginç..



* dualarımızın kabul olduğunun göstergesi. gözümüzün açık gitmeyeceğinin alameti.



çünkü





* geri dönmüş yazardır. yalnız artık eskisi kadar uzun başlıklar açamayacaktır. ehah hoşgelmiş...



* ugruna kampanyalar acılmıs, gözyasları dokulmus yazar**



donmus, iyi etmis*



* kurtler entrysiyle bas bas ben yazarim ulan diye haykirmistir.ole guzel yazmistir ki 10 defa okusaniz sikilmaz,tekrar bastan okursunuz.yazmak buna deniyor iste.



* uludağ sözlüğün en sağlam yazarlarındandır rasko. birara yine gelmişti, yine niye gitti? diye düşünüp özlediğim yazar.



* üstadımdır kendisi, daha sık gelsindir sözlüğe..



* toplumbilimci. birinci sınıf yazar.



* tespit yapabilen insanlardandır efendim kendisi. iyidir, hoştur da pek takılmaz sözlüğe. daha sık girmesini bekliyoruz.



* hayatimda çok büyük bir yeri isgal eden firlama tiptir kendisi.







firlamaligi gizlidir.tasiyicilik durumundaki virüsler gibi hiç kendini belli etmez ansizin beliriveririr sonra tekrar çekinik konumda saklanir kalir



* .



ortaya çiktimi o kadar sinsidir ki belirtileri makaraya aldigi adam gaza getirildiginin ve elaleme rezil olmak deyimini örnek a olarak temsil ettiginin farkinda bile olmaz.seyircilerin gülmekten bir yerleri çatlar ama bu pezevenk herif rolünü o kadar iyi yapar ki zavalli kurban içinde bulundugu makara konumunun farkinda bile olmadan gaza geldigi hususta azimle kendini parçalayip bizleri güldürmeye devam eder..tabi bu arada pvc insanimiz hala gayet ciddi hedefteki enayiyi gaza getirmeye devam eder.







disardan bakildiginda sosyolog bir babayla psikolog annenin ogluymus gibi durur ama o sadece siradan bir ebeveynin dogurdugu ancak dogum sonrasi ne acidir ki asiri espiri sonucu kahkahalar atan birinin agzindan çikan virüslü partiküllere maruz kalip pezevenklik virüsü kapan dogulu bir kil yumagidir.







lise 2 deyken ben marmara 3 hukuktayim diye millete yutturabilen bir öküzlükte.sakalsiz halini hiç görmedigim hipofiz bezinin vücudunu hormon manyagi yaptigi hasta bedendir o.







epey killidir ama bu killar kizlarin üzerindeki etkisini azaltmayacak kadar az.eksi 5 derece sogukta atletleyken üsümesini engelleyecek kadarda fazladir.







karizma takilir ki epey de öyledir.tipi,sekli,semali yerinde bir insandir ama ne kadar zorlasada renkli bir gözü,sarisin saçi yoktur.ne kadar kassada kara gözlü kivircik siyah saçli bir insandir.*







benim gibi hayati yasama hastasi özel zevk düskünü birisi için yanindan ayirmayacagi bir yol arkadasidir ki.



birlikte manzarali yerlerde takilmak size mükemmel bir gün geçirtir.







sirf manzara kavramini kendinde zevk olarak barindirdigi ve eksi 2 derece sogukta karli bir istanbul sabahinda bogazda vapurun disina çikip benimle birlikte üç bes martiyi izleme çilginligini yapacak anlayisa sahip olmasi bile kafa adamim olmasina yeter.diger sayisiz özelligi buraya yazarsam sabah olur.an itibariyle saate bakip oldugunu da görmüsümdür.







siir ve benzeri entelliklere meraki oldukça fazladir.roman karakterleri gibi yasar.



bir erkege göre asiri duygusaldir. geçen gün ki deyimiyle o içli bir insandir.







bu adam anlatmayla olacak biri degildir.



görmeniz lazim.



ben kendisi için söylenmis,onu en iyi tanimlayan sözle raskoyu tamamlayayim.



o içinde fransiz büyüten bir kürttür.







lan bak burdanda söylüyom o uzattigin saçlar tarayip islatinca çok güzelde ugrasmassan bonus kafaya benziyon dün beni gülmekten geberttin.



karanlikta karsidan biri geliyo kafasi kabarmis bonus gibi dedim içimden kim bu mal yaa tipe bak...sonra yanimiza gelince bi bakarim bizim rasko çikti koptum...iyice anladim ki saçini islatip sekillendirmezse rezil bir halde oluyor.götüme benziyon lan.







islatincada bir karizma olur ki sormayin







bu vatandas akillilik edip eczacilik fakültesini seçmistir.tercih günü heralde en komik geçen insandir.







adam hayatinin terchini son günün sabaha karsisi dakikalar içinde yapmistir ve eczaci olmayi kabul etmistir.



son günün son saatleri okula yetistirilen öss terch formu ile öss macerasini sonlandirmis acayip biridir.



oysa kendisi teslim gününe kadar tüm mesleklerin odalariyla konusmus ve detayli bilgi toplamistir.



bir endüstri mühendisi günde haç saat çalisip kaç para maas alirindan tuvallete kac gram sictigina kadar arastirmis olasi tüm meslekleri mikroskop altina yatirmis ancak üzerinde hiç düsünmedigi pek bir bilgisi olmadigi eczaclik isinde dakikalar içinde karar kilmistir.







bütün sene mühendislikten bahsedip son dakika saglik sektörünü tercih eden tek insan olsa gerek.



ben anlamaya çalismiyorum sektörünün adamlari kendi haline birak dedi.







ama o asosyal isi nasi yapacak anlamam.



bütün gün kasanin basinda kitap okuyacagi kesin ama.



* bu vatandaşa onca sözün yanında iki çift laf daha entrylemek isterim.







bir kızın süt beyazı olmasının ne abartısı vardır anlamam.ancak bu manyak nasıl bir fetişist ise kız dediğin illa da beyaz olacak diye bütün gün başımın etini yer.







nicol kidman ı görünce bir erkek bu kadar salya üretemez.bu gün yine düşündüm de beyazlığın nesi bu



kadar özel ve etkileyici ki ??



zenciye sen benim beyaz popomu öp diyerek bembeyaz götünü açıp göstermesi repliklerinde rastlarız o beyazlığa.amerikanın altın yumurtlayan tavuğu hollywood bizlere bunu öğretti. beyazın anlamı zihinlerde budur.







bir diğer ilginçliği ise evleneceği kişi üzerine hiç tasvip etmediğim buradada aktaramayacağım fantaazilerinin olmasıdır ki benim gibi bir nezaketizm akımı temsilcisine çok ama çok ters gelmiştir.nitekim her şeyin bir ! yolu bir yordamı vardır.







evdeki mutfak gereçlerini o kadar sıra dışı bir kullanımla işlevselleştirir ki ağzınız açık kalırda bir daha onun evinde çay içemezsiniz.







kınıyormuyum ? hayır ne münasebet alkışlıyorum...



hudutları geniş kişiler her zaman baş ucu insanım olmuştur.







rahatlık her ikimizinde hayatının temel taşıdır da tek bir fark vardır.



ben rahatıma sonuna kadar düşkün olmakla birlikte rahatlığım hiç bir zaman başkasına rahatsızlık vermeyecek şekildedir.



ancak bu zatın böyle bir durağı yoktur.bu sebeple bir çok kez burnumun direğini kırmıştır.işte bunu kınıyorum.







klasik bir kaç noktaya temas etmeden geçmek olmaz onlar geneldir ancak tanımlamada önemli bir yer işgal ederler.







evi dağınktır dersem hata etmiş olurum.



çünkü dağınık olan ev benimkisidir.



bununkisi başka birşeydir.o dağınıklık olamaz.



yeni bir isimlendirmeye gitmek gerek tdk yı göreve çağırıyorz.







düşünce yapısı benden farksız ne o yolun yolcusu ne bu yolun.



çırpınan zihinler bizimkiler allah zihnimizin lastiklerine yol tutuşu versin.







en ama en mükemmel özelliklerinden birisiyse farkındalığının cidden yüksek olması işte böyle bir insanın yakınında olmak insana ayrı bir haz veriyor zira ben neyin farkında ve şuurundaysam biliyorum ki o da onu görmektedir.bunun verdiği huzur bambaşka birşeydir.



* aslında anlatmaya başlamakla hata ettiğimin bilincindeyim ama şöyle yüzeysel olarak bir irdelemekte fayda var çünkü raskonun nesli tükenmiştir..türünün son örneğidir..insanlığın onu tanımaya ihtiyacı var..







lisede bu yaratığı gördüğüm ilk gün bıyıkları yeni terlemiş saf bir delikanlıydı..ama sınıfta ilk konuşan ve milletle tanışmaya başlayanda o olmuştu..sonra nasıl olduysa bir haftada en samimi arkadaşım oldu..bizi ilk birleştiren şey bir basket topuydu* sonra paralel düşüncelerde olduğumuzu öğrendim..artık bir evimde rasko nun eviydi..benim evim uzak diye dalga geçer bize gelmezdi..bende inanılmaz yüzsüzlüğümle onların evinden çıkmazdım..mosquito nunda dediği gibi bu adam o kadar rahattır ki evine her girdiğimizde mobilyalar devrilmiş,florasana çamaşırlarını asmış,perdelerini sigaralarla delerek rasko ismini yazmış,bilgisayar ekranına örümcek ağ örmüş kuşlar yuva yapmış olurdu..eve girdiğimiz andan itibaren konumalndığımız şekilde kalıdık..3 metrekareye 5 kişi yatıp sabah kalktığımızda istemediğimiz sonuçlar doğardı..







okul bu rasko ile bir başka güzeldi..hocanın derste ağzına sıçardı bunu öyle güzel bir metodla yapardı ki hoca bi bok anlamazken biz yerlerde kıvranırdık..okula düğün elbiseleri ile gelirdi hocalar bunu mezun zannederdi..ilk 2 sene bir gün bile ilk derse zamanında girmedi..hep geç hep geç ilk ders kapı çalındığında hah rasko geldi derdik..sonra o kafasında bulduğu yeni makara konularıyla kapıdan girdiği anda kahkalarla birlikte yuvarlanarak gelip yanıma otururdu..sonra anlatmaya başlardı derslere sığmazdı,dışarda bitmezdi hala da devam ediyor..







sonra bir osmik faciası var ki rasko nun affına sığınarak bu konuya hiç değinmek istemiyorum ama kendisine yinede şükranlarımı sunuyorum..







sonunda rasko nun evi popülasyonumuza yetmediği için kendisinden bahsetmek istemediğim birisi yardımıyla kumkapı meyhanelerinin içinde yaşamaya başladık..ordaki pilavcıya sorun gece 2 de son pilavları kim gelip alıyor diye size bahsetsin biraz..tabi rasko nun fıtratı gereği çalışmayıp çeşitli aktivitelerde bulunma isteği hepimiz tarafından olumlu karşılanıyordu..şimdi yüzü burda ben çalışayım diye beni pek ayartmaya kalkmazdı ama yinede sıçmaya bile birlikte giderdik..







kumkapı gecelerinde rasko ile bir balık maceralarımız vardır ki sormayın..rasko nun eşkina balığı ile arasında öyle özel bir münasebet vardır ki sormayın..şişko balıkçının filesi yardımıyla yakaladığımız karideslerle o ilk eşkinayı tuttuğu gece bir milattı onun için o balığa bir kadın şefkati gösterdi öptü kokladı sonra da yedi..yahudi balığına karşıda özel ilgisini söylemeden geçemeyeceğim onun o yumuşak karnına Tolstoy misali binbir benzetme yapıp balık kokana kadar onunla birlikte yaşadı..







hakkı babaya özel bir parantez açmadan geçemeyeceğim..o da Yahudi balığı gibi kahramanımız raskoya ilham kaynağı olmuş hakkında binbir yorum yapıp bizi bizden almıştır..sahilin müdavimi hakkı babayı sigara ve bilimum ucuz şarap ve biralarıyla baş başa bırakırken tekrar bu ilginç adama dönüyorum..







onun için her şey bir rüzgara bakıyor.küçücük bir kıvılcımla harekete geçebilecek bir potansiyeli var.herhangi bir şeyi kafasına taktığı an o hayattaki en önemli şeyi olur ve bütün enerjisini buna harcar.sonrada sıkılır ve siktir et der..







yer yüzünün bok olmaya en müsait bölgesinde doğduğundan beri ikamet etmesine rağmen bok olmayı bir yana bırakırsak bir çok meziyete sahip bir yaratık ortaya çıkmıştır..bunun yanında beni kıskandıran hacılamak için türlü yollar aradığım büyükte bir kütüphanesi vardır çöplüğünün içinde..evet çöplük diyorum haberlerde çöplerini biriktiren teyzelerden biridir o..sigarasını yastığında söndürmekte bir an bile tereddüt etmeyecek aynı zamanda tişörtü ile yere dökülmüş her nevi sulu içeceği kurulayacaktırda..







onu ne zaman uzun süre görmesem okuduğum Dostoyevski romanındaki bir karakter gibi geliyor bana gerçekten yaşadığına şaşırıyorum..hakkında rahatlıkla kitap yazma potansiyeline sahip olduğum bu kadim dostumu anlatmaya şimdilik kısa bir ara veriyorum..