![]() |
gökdelen çok katlı yapı. ilk gökdelen new york 'ta 1902 yılında inşaa edilen flat iron buildingdir. okuduğum bölümdeki dahi insanları ileride çok daha güzellerini yapacakları,yanlarından geçerken insan evlatlarının %90 ının kafasını kaldırıp baktıkları ve vay banasını bea dedikleri,devasa,hayvansal ama çok sevdiğim yapılar... hanginizin var böyle şanlı tarihi? kim dikti bu gökdelenleri? diye de söylenen,okulumuza ait bi söylem vardır... ingilizcesi skyscraper olan yapı. itü ve askeriye olmasa maslak yöresinde daha çok görülecek olan yapı çeşidi bkz. götdelen) dubai international properties ile yapılan anlaşma sonucu yakında bütün istanbul'da görülecek yapı oldum olası kafama takılagelmiş kelime. tanımı şu: çok yüksek bina bir gökdelenin bu sıfatı haketmesi için yüksekliğinin kaç metre olması gerekir? kimileri en az 100 metre olmalı der. kesin bir tanım yine de yok. etrafındakilere göre çok yüksek olan binalar gökdelen oluyormuş. en son buna kafayı takmayı bıraktım. bizim köyde bütün evler tek katlıdır. ağalardan biri dört katlı bir bina yaptı. artık ona gökdelen diyorum. tekfen tower da umurumda değil sabancı kuleleri de... mutluyum artık. leventteki herhangi birinin tepesine çıkıp aşağıya sıçmak istediğim yapı. neo-liberal çağın çıkmazlarını deşifre eden, bir şeyi saklamanın en iyi yolu olarak gözümüzün önüne konmuş bir imgedir gökdelen.. en iyi becerdiği şey insan evlatlarının, yaratılarının esiri olmaktır.. kendinden büyük olan saf bir 'yaşam'la yüzleşmeyi reddedip, yüzleşemeyeceği kadar büyük eserler üretmek, böylece acizliğini meşrulaştırmak, gerçek korkusunu el yapımı bir korkuyla örtmektir.. çevresini aydınlatmak ya da tümüyle karartmaktansa, ışığı açık bırakıp bir bez parçasıyla gözlerini örtmeyi tercih eser insan evladı.. tanrılar yaratır ve onlara köle olur.. dinler yaratır ve asla tutarlı bir ahlaki anlayış oluşturamamasının üstünü örter kendi tutarsız eserini sorgulanamaz hale getirip, onu benimsemeye çalışır.. kavimlerinin yaşadığı toprak parçalarının etrafına kaleler örer kendisinin aynısı olan diğerlerini bu yapıya bakmaya, ondan korkmaya, kendisinden ve kendisinin aynısı olandan uzaklaşıp üretilenin gölgesindeki bir lekeye dönüşmeye zorlar.. kendisi gibi olanlarla kurması gereken her türlü ilişkiyi biçimlendirir, onu sıkı kurallarla kuşatır ve asla çözemediği doğasını kendi eserlerine hapsetmeye çalışır.. sürekli kanıksamayı, kökenini sorgulamadığı değerleri benimsemeyi ilke edinir.. ve neo-liberal çağa gelir insan evladı.. paylaşım sorununun dinamikleri, yarattığı kurgusal dünyada birincil öneme sahiptir artık.. her şeyi başa sarıp öyle yorumlamak, yenidoğan bir açılım, bir devinim, bir vurgu yaratmak hafızasında var olmadığı için, yine en iyi bildiği yönteme, kendi kirli tekerrürüne, yaratısına köle olma alışkanlığına yönelir insan evladı.. gökdelenler diker.. insanın görme menzilinin dışına taşacak boyutta, önünde dikeldiğinizde etkiye verdiğiniz tepkiyi tümüyle sönümleyecek boyutta gökdelenler diker.. kendisini ve kendisi gibi olanları bu el yapımı gücün karşısında diz çökmeye, ona itaat etmeye zorlar.. yarattığı sistemin, en tepesindekinden en dibindekine kadar kendisine ve tüm kendisi gibi olanlara hükmetmesini sağlar.. herkesi kendisinin ve kendisini herkesin kölesi kılar.. aslında yükseldiği kadar alçaldığını, ve belki de daha önemlisi, alçaldığı kadar yükseldiğini anlamaksızın gökle suyun maviliğini ayrıştırmaya, birini değerli, diğerini değersiz kılmaya çalışır.. oysa ki yaşam deniz seviyesinde ve hatta daha aşağısında başlamıştır.. ve insanın ondan uzaklaşma çabasıyla doğru orantılı kısalan bir zaman diliminde.. ..orada sonlanacaktır.. ve bunu anlamaksızın, göğü delemeyen ve asla delemeyecek gökdelenlerini tahkim etmeye devam eder insan evladı.. kelime fonetiği ve yarattığı anlam bütünlüğü olaraktan en çok sevdiğim türkçe kelimelerden biridir..herhalde bu kadar güzel betimlenemezdi, türkçeleştirilemezdi skyscraper lafı.. diğer favorim bilgisayar mesela.. * * * insanın kendini daha da küçük hissettiren, rakım olarak yükselmeyi sağlasa da psikolojik olarak aşağılara indirebilecek devasa yapılar. uzaktan izlendiğinde azamet, büyüklük ve insan olmaktan kaynaklanan bir çeşit gurur sunarken, gökdelenler arasındaki sokaklarda gezerken daha bir kendini yapay alemde hissetme, daha bir karınca gibi değersizleşme duygusu verir. alt kısımlarında iken, güneşten uzak kalma dolayısıyla yaşam gücü veren hormonların pasif kalması vs.., üst katlarında iken de topraktan uzak kalma, adeta plastik çiçek konumuna düşme yaşatır. ve kediler, tavuklar kuşlarla beraber beyaz, sarı, mor çiçeklerle bezeli çamurlu sokaklarında yürünen koşulan, her daim hem çok uzaktaki bulutlarla hem de yanıbaşındaki karıncalarla tabiatın tabi ve asli parçası olarak görülen pastoral kesitten uzak, yetiştirilmesi gereken kar maksimizasyonu ve güçlü rekabet sağlayacak tonlarca iş arasında adeta kocaman bir makinanın ufacık ve yıpranıp gidecek bir mekanik parçası ve anti depresan ilaçları mahkumu olmayı normalize eden büyük ana dişililerdir. görsel: burj dubai/7043) tahsin yücel'in çok güzel bir romanı. ankara kızılay meydanında bulunan, neredeyse tüm ankaralılarca gökdelen olarak bilinen , 1959 yılında inşa edilmiş olan emek iş hanı. sadece 24 kaltı olan ve 76 metre boyunda ki bina inşaa edildiği senelerde ankaralılara pek bi gökdelen gelmiş denilesi binadır Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:28 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.