![]() |
iletişim sözlük yönetim mercilerine elektronik posta yoluyla ulaşmak için kullanılabilecek buton. sevgilimden ayrıldım kendimi nasıl affettirebilirim, finalde hangi sorular çıkacak, çakır gerçekten öldü mü tarzı sorulara cevap veremesek de elimizden geldiğince yardımcı olacağızdır. php moda geçmiş sözlük butonu günden güne insanların yitirdiği, ustalaşacağına acemileştiği, duygu ve düşünceler bir başkasına iletme hali. insanların doğdukları andan itibaren ağlayarak da olsa duygularını başklarına aktardığı düşünülürse, aslında hepimizin iletişim konusunda uzman olmamız gerekirdi. fakat günümüzde nedense bunun aksine, duygu ve düşüncelerimizi aktarmak için gerekli kelimeleri bulamıyoruz. yüzyüze konuşurken şeyyy, yaaa internetee hımm gibi kelimelerle lafı ağzımızda geveliyoruz. bazense düşündüklerimizi karşımızdakine anlatmakten çekiniyoruz, ya yanlış anlaşılırsam ya rezil olursam diye. iki dakikada kalkıp yapılıp bitirilecek sunumlar bazılarının korkulu rüyası oluyor sırf topluluk önüne çıkıp konuşması gerektiği için. özellikle günümüze baktığımızda yüzyüze iletişimin son derece azaldığını görüyoruz. yıllardır yüz yüze konuşmaya cesaret edemediğini telefonda anlatan insanoğlu artık bu olayı da aşıp email, sms, chat yeni iletişim araçları deniyor iletişebilmek için. belki cidden bir yere kadar başarılı oluyor ama bunun sonunda da gerçek hayatta derdini anlatamayan, sanal insanlar ortaya çıkıyor. bişi ve istatistikler tuşları arasında yer alan itü sözlük butonu. emailinizi yazmak koşuluyla sözlükle ilgili sorularınız bu tuşu kullanarak ilgili makama* iletebilirsiniz. kanımca o tuşu kullanmak yerine sözlükten özel mesaj atmak sorunun çözülmesi aşamasını daha da hızlandıracaktır. msn, icq ve cep telefonu ile kısa mesaj yollarıyla kurulan, hele skype ile süper ötesi yapılan olaydır. misal, ben cyberboyla bütün gün konuşurum skype vasıtasıyla, çok da iyi derdimi anlatırım, zaten sesli konuşmadır yaptığımız, sesim de gerçek, sanal değil, yok hiç bir olumsuzluğu gerçek hayata, kankalalığı geliştiriyo gözlemlediğim kadarı ile... kullanılan sözlerin, sadece %10'unu oluşturduğu şey. geri kalan %30'unu ses tonu ve % 60'ını ise vücut dili oluşturur. bu yüzden yazışma veya telefon ile iletişim kurmayı sevmeyen insalara anlayış gösterelim. sevelim onları. zordur. iletişim zordur arkadaş. sözlük için söylüyorum bunu. misal ben. adam oturup iki yazımı okuyor, artık kafasında nasıl bir şey canlandırıyorsa bilemiyorum, uzak durmayı tercih ediyor. nereden biliyorum, çok duydum bunu: abi ben seni öyle bilmiyordum. yahu neyimi öyle bilmiyordun? veya öyle bildiğin neydi? sanki eşcinsel olduğumu itiraf etmişim gibi tepkiler alıyorum. sanıyor ki ateşle savunduğum bir konuda kendisiyle ters düştük diye gerçek hayatta kafasına sıkacağım. yok öyle bir şey. hepimiz medeni insanlarız şurada. veya en azından medenileşmeye çalışıyoruz ki, sözlük gibi bir platformu eskitiyoruz yıllardır. bir sakin olun yav, bir kendinize gelin. ayrıca ben de sakin olayım, bu kadar çemkirir tarzda yazmayı planlamıyordum evet. bilgi aktarımı. ahmet'in sahip olduğu ama burcu'nun sahip olmadığı bir bilginin herhangi bir şekilde burcu'ya aktarılması. bilgi aktarımını da olasılıkların azaltılması şeklinde tanımlayabiliriz sanırsam. mesela ahmet'in sahip olduğu bilgi cebinde 3 çilek olduğu bilgisi olabilir. burcu'nun tek bildiği ahmet'in cebinde bir miktar çilek olduğu ise iletişim için gerekli koşulları sağlamışız demektir. burcu açısından ahmet'in çilek sayısı bir dağılımdır. olasılıklar kümesidir. bir tane de olabilir, 10 tane de. ama 100 tane olamaz mesela, ahmet'in cebi o kadar büyük değil. burcu da boş değil yani, bir şey biliyor. ahmet cebinden bir çilek çıkarmış olsun, cebi hâla şişkin. demek ki daha hâlâ çilek var. işte iletişim kuruldu bile, çünkü ahmet'in cebinde bir tane çilek olmadığı bilgisi burcu'ya aktarılmış oldu. burcu kafasındaki olasılıklar listesinden bir tane çilek satırını silebilir. iletişim kurmak için üzerinde daha önceden anlaşılmış bir semboller, işaretler kümesine sahip olmak güzel bir şey. çilek dediğimde karşı tarafın aklında da benim aklımdaki meyvenin canlanıyor olduğunu bilmek rahatlatıcı bir his. hem bu tür bir ortak zemin için aynı dili konuşmaya da gerek yok. birbirini tanımayan ve aynı dili konuşmayan insanları bir adaya koyduğumuzda sırf anlaşamadıkları için açlıktan ölüp gitmezler muhtemelen. aynı dili konuşmuyorlar olsa da bir eskimo ile bir italyan arasında ilk bakışta tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş bir ortak zemin vardır. ikisi de ateşin ne demek olduğunu bilir. ikisi de ateşin can acıttığını bilir. italyan la fragola dediğinde eskimo bi bok anlamayabilir ama 2-3 gün sonra ikisinin de en büyük problemi açlık olduğu zaman ortak zeminde buluşmaya başlamışlar demektir. kısacası insan olmak, kafatasımızın içinde aynı bilişsel mimarîye sahip olmak bize kolay iletişim kurmak için yeterli ortak zemini sağlıyor. tepkilerimizin büyük kısmı kültürel olsa da genetik olarak paylaştığımız reflekslerimiz kuşkuya yer bırakmayacak şekilde karşımızdakine mesaj iletmemizi sağlıyor. acıdan kıvranan ve ağlayan bir insanın hareketlerinin pek azı kültürel, büyük kısmı içgüdüseldir. yeni doğan bebeklerin verdiği tepkiler, gülümsemesi, elimizi tutması pek az kültürel büyük oranda tüm insanlara mal olmuş ortak davranış kalıplarıdır. uzaylılarla önceden anlaşmasız iletişim ise ayrı bir hikaye. onlarla aynı evrimsel tarihe sahip olmadığımız için vereceğimiz tepkilerin ortak olacağına dair bir güvencemiz yok. tanımadığımız bir insan olsa avuçlarımızın boş olduğunu gösterecek şekilde ellerimizi uzatırdık. bu hareketin kültürel farklılıklardan bağımsız, neredeyse evrensel olarak düşman olmadığını belirtme mesajı olduğu düşünülüyor. bir orangutanla karşılaşsak boynumuzu büküp çömelirdik, bu da onlara karşı tarafın üstünlüğü kabul ettiğimiz ve bir tehdit oluşturmadığımız bilgisini aktarıyor. ama ya uzaylı? hiç bir fikrimiz yok. o zaman ortak noktalarımızı bulmaya başlamalıyız. zeki olmasıyla başlanabilir işte. eğer zeki bir varlıksa şunları şunları biliyor olmalı. denebilir. işin bu tarafına girmeye niyetim yok. merak eden marvin minsky'nin uzaylı zekayla iletişim kurma başlıklı denemesine başvurabilir: http://web.media.mit.edu/... doğası gereği kablosuz olan. iletişim için gerekli olanlar a ve b kişileri. b kişinin, a kişisinin kafasındakileri yansıttığı kadarından, algılayabildiği kadarı iletişim oluyor gerçekçi anlamda. karışık olmasın istedim cümleler ama beceremedim sanırım. mevzu çok basit olacak kadar karışık ben ne yapayım. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:55 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.