isabel
 

charles aznavour'un çok hoş bir şarkısı, hele o kahkahamsı fakat hüzünlü isabel demesi şahane

lost dizisine 3. sezon 9. bölümde katılmış yeni bir karakter..



--ağır spoiler--

kendisine the others tarafında şerif deniyor..dikkat etmişsinizdir..ekşi sözlük'ten okuduğum ve beğendim bir ayrıntıyı buraya da taşımak, paylaşmak istedim..



efendim kendisine şahsen kıl olmamın nedeni soğuk ve keskin bir karakteri canlandırıyor olmasıdır..karar veren, bilen, bilge bir kişilik..ama sonuçta ben'in emirlerini de uyguluyor..buraya kadar bir sorun yok..



güvenliği sağlamakla görevli olduğu için ona şerif denmekte..peki, bu da akla yatkın..hemen dizimizin şu sahnesine kitleniyoruz..isabel'in gecenin bir yarısı jack'in hapis olduğu kafesin önüne gelip, çince jack'in dövmelerini okuyup muhabbet ettiği sahne..bu sahnede muhabbet başlamadan önce çıkır çıkır diye biz lost manyaklarına oldukça aşina olan bir sesi duyuyoruz..bu kara dumanı gördüğümüz her sahnede işittiğimiz ses..muhabbet süresince bu sesi duymaya devam ediyoruz..



sonra alex'in, ben'in jack'le anlaşıp idamı iptal ettirten emri konseye ulaştırmaya çalıştığı sahneye gelelim..burada kapıyı ilk tom açıyor ve arkada juliet'ı görüyoruz..en arkadaki jack, diğer bir en arkada içeride olan juliet'i kesebildiği bir noktadan bir anda isabel çıkıp geliveriyor, tom ile jack boğuşurken..bırak onu tom diyor, tom da bir gram isyan etmeden, usul usul dinliyor isabel'i..hayda diyorum ben?! bir mühendis gözüyle izlemesem ve dizi lost olmasa belki bir derece diyeceğim ama benim de aklıma garip şeyler geliyor..bir anda ortaya çıkmalar, çıkır çıkır sesler beni kuşkulandırıyor..



neyse diyorum ve güzel achara'ya bir kez daha bakıp bölümü kapatıyorum..

bir lost manyağının günlüğünden



--ağır spoiler--



Kaynak: İtüSözlük