lola rennt

[bluemoon24]

alman yapımı bir kızın sürekli koşması ne kadar ilginç olabilirki diyenlerin aksine gerçekten başarılı bir sinema filmi.müzikleri oldukça güzel olmakla birlikte diyalogları kızla sevgilisi arasındaki diyaloglar mükemmeldir



manni: lola, what would you do if i died?

lola: i wouldn't let you die

manni: let's say if i died anyway

lola: i'd go to the isle of rugen and cast your ashes to the wind

manni: and then?

lola: i don't know. it's a stupid question

manni: i know what you'd do. you'd forget me.

lola: no!

manni: sure you would. what else could you do? sure you'd mourn for a few weeks. not a bad idea. and everybody is real compassionate and everything's so incredibly sad and everyone feels sorry for you. you can show everyone how strong you are.. what a great woman they'll say she really pulls herself together instead of crying all day. and all at once, this really nice guy with green eyes shows up. and he's super sensitive, listens to you all day. and you can talk his ear off and you can tell him how tough things are for you and blah, blah, blah. then you'd hop onto his lap and cross me off your list. that's how it goes.

lola: manni.

manni: what?

lola: you haven't died yet.

bkz. run forest run)

franka potente ve moritz bleibtreu'un oynadığı yeni alman sinemasının en iyi filmlerinden biri . yönetmen: tom tykwer.

aynı koşullarda başlayıp, üç farklı şekilde biten film. başlangıç koşullarına sıkı bağlılık felsefesiyle ve küçük olayların zaman içerisinde oldukça farklı sonuçlar doğurabileceği fikriyle çekilmiş güzel, müzikleri iyi seçilmiş, hareketli ve dikkatle izlenmeyi hakeden bir film.

daha sonra* im juli ve das experiment'te başrolde oynayan moritz bleibtreu'nun oynadığı film olarak hafızalarda kalmış olması muhtemel film..

moritz bleibtreu'nun im juli ve das experiment filmlerinde ortalığı dağıtmasıyla * akıllarda daha da fazla yer etmiş film.

lola: manni, do you love me?

manni: sure i do.

lola: how can you be so sure?

manni: i don't know. i just am.

lola: i could be some other girl.

manni: u-uh...

lola: why not?

manni: because you're the best.

lola: of all the girls in the world? what if you never met me?

manni: what do u mean?

lola: you'd be telling the same thing to someone else

manni: okay, my feelings say that you're the best

lola: who is your feelings anyway?

manni: it's me. my heart.

lola: your heart says hi manni. she's the one ?

manni: exactly

lola: and you say thanks for the information. see you around?

manni: exactly.

lola: and you do whatever your heart says?

manni: well, it doesn't say anything. it just feels

lola: so what does it feel now?

manni: that someone's asking rather stupid questions

an itibariyle cnbce'de gösterilen güzide alman sineması yapıtı. film boyunca koşarak sevgilisini kurtarmaya çalışan lola'nın koca götünü izliyorsunuz. ufacık noktaların kader üzerine ne kerte büyük değişikler yaptığını anlatmaya uğraşan bir film. eğlencelik bir film.

tykwer'in zaman kavramını son derece iyi işlediği filmi.zaman 2 kere geriye dönmektedir ve her seferinde siz de apayrı tat bırakmaktadır.zaman konseptli bir başka film için

zira bu filmde de zaman filmin sonunda geriye dönmektedir ve izlediğiniz bütün film yaşanmamış bir hal almaktadır.

pek hoş pek güzel bir alman filmdir ve almancadır ve filmden alınma replikler neden ingilizcedir, diye sorasınız gelir..

birbirlerine büyük bir tutkuyla aşık olan lola ve manni berlin'de yaşayan iki genç sevgilidir. bir çete için bazı işler yapan manni, metroda giderken içinde yüksek miktarda para olan çantayı kaybeder.parayı bulmak ve çetenin patronuna vermek için sadece 20 dakikası vardır. bu süre içinde parayı bulamazsa hayatını kaybedecektir. hemen lola'ya telefon eder ve durumunu anlatır. böylece lola parayı bir şekilde bulmak için koşmaya başlar.film çok yüksek bir tempoda aynı olayların farklı sekillerde meydana gelmesiyle sürer gider.kaos ve rastlantıları vurgular

filmi izlemeden önce, ya bu kız 20 dakka'da bulmak zorunda ise parayı, geri kalan sürede ne izliycez biz? diye düşünmeme sebep olmuştur.





---çok pis spoiler---

kelebek etkisini hatırlatan filmdir.

---çok pis spoiler---

izlenesi, güzel bir filmdir. hayattaki minicik detayların gidişatı nasıl değştirebildiğini anlatır. ayrıca lola'nın evden çıkarken çizgi film gibi bir bölümün olması da çok hoştur. franka potente bu film çekilirken saçlarının boyası akmasın ve bir sahnede alev kızılı bir sahnede turuncu saçla dolaşmasın diye saçlarını hiç yıkamamıştır.

aynı zaman temalı başka bir film için



itü içinde dc kullanılmadığı zamanlarda , 5-6 günde kazaa'dan porno diye inidirip, hani lola ya, ortaokuldayken isminde lola geçen bir film gelmişti sinemalara, afişi vardı popolu, gidememiştik, hani acısını çıkartacağım ya, olmadı işte yine, izleyemedik in üstünde poposu görünen lolayı.

filmi izleme amacımızı değiştirip çok da beğendik ama, pişman olmadık!



sonra öğrendim ki tinto brass diye biri varmış, onun filmiymiş benim afişini gördüğüm. adı frivolous lola'ymış, orjinal adı monella.



afişi: http://ia.imdb.com/...



Kaynak: İtüSözlük