amorphis

[bluemoon24]

finlandiyalı gothic/alternative rock yapan bir grup. bu hale gelmeden önce black metal, death metal tarzında müzik yapmışlardır. ayrıca şimdiye kadar türkiye'de iki tane de konser vermişlerdir.





bkz. my kantele)

albümleri:



...

...

...

...

...

...

son albumleriyle ilk albumlerini kıyasladığında derin bir ah çektirten grup...nerde tales from the thousand lakes ve the karelian isthmus

albümlerinde yer alan şarkıları:



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...

...



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...

*...



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...



...

...

...

...

...

...

...

...

...

...

2002deki istanbul konseri rezalet bi organizasyon olan grup. rezaleti biraz açarsak salon zemini çökme tehlikesi yaşıyo diyip önleri boşalttırmışlardı bi set çekip herkesi yaklaşık baya arkalardan ve 5 metre genişliği olan bi yerden izlettirmişlerdi. pistte amorphis elemanlarıyla birlikte her daim bi kaç kişi daha oluyodu, ikinci rezalet şimdi hatırlamadığım bi şarkının yarıda kesilmesiyle olmuştu. aldıkları önlem işe yaramamıştı hala salon zemini çökme tehlikesi yaşıyodu sonra o unutamadığım ihtar yapıldı 'lütfen headbang falan yaparken tepinmeyin'. evet böyle bi konserdi 2002 istanbul amorphis konseri.

istanbul konseri fiyaskoya dönüşmüş gruptur. organizasyonu yapan insanların beyin ve zeka olarak böyle bir işi yapacak kadar yeterli olmamaları sonucu konser iki kez durmuş sonrasında da üstte anlatılmış kepazelik olmuştur.arkadaşlar alttaki çelik konstrüksyon erimiş,demirler kırılacak lütfen zıplamayın şeklinde ultra denyo ananoslar yapılmıştır. konser mekanı çökecekse neden orayı seçtiniz bir allahın kulu gelip bakmadı mı, baktıysa neden mekan değiştirilmedi, allahın istanbulunda başka yer mi kalmadı konser yapacak dedirttiren insanları çileden çıkarmış bir konser oldu malesef. yarıda kesilen şarkı da the castaway di ki kitle deli gaza gelmişti. pasinin vokalini geliştirdiği ve brutal kısımlarıda gayet hoş söylediği gözlemlendi ayrıca bateristin son konseri olması da ayrı bir enstantaneydi konserden.herşeye rağmen grubun performansı tatmin ediciydi.

gothic metali tadında bırakan yeni yetmeler gibi içine etmeyen black winter day şarkısıyla işte bu dediğim black metal yapmasa da tapılası grup

the way şarkıları mor ve ötesi-bir derdim var'a oldukça benzer ???

vokalisti pasi'yle yolları ayrılmış gruptur.

2 senedir, grup olarak tatillerini alanya'da geçirmekteler.

black winter day , drowned maid , black embrace gibi yaran şarkılara sahip melodik death grubudur.her ne kadar şu an ki tarzları alakasız olsa da insan şu saydıklarımı dinleyince bir irkilir , vay be filan der oturur dinler gerekirse gitarı da alır eline çok feci moda girer.

yeni vokal ile taptaze albüm yapmışlar



aklıma laponya'nın uçsuz bucaksız beyazını,masalları,efsaneleri,karanlık ormanları getiren, metali son derece güzel,melodik bir müsik haline getirebilen ve böğürtü tarzı vokali bile caiz eyleyen grup.küçük bir anım var bu amcalarla.



bundan yıllar önce,türkiye'ye konser vermek için ilk gelişlerinde,sanırım 1997 yılı idi,konsere iştirak etmiş,inanılmaz bir gece yaşamıştım.konserin başından sonuna black!winter!day! diye bağıran kendinden geçmiş bir kitle vardı..çaldırana kadar da susmadılar.



bense konserin başında ısrarlar nedeniyle öne geçmiş,sonra dayanamayacağımı anlayarak kaçmaya çalışmış,muvaffak olamamıştım.önümde duran bodyguard'a geri dönemediğimi, sahne arkasına geçmek istediğimi,aksi takdirde ruhumu teslim edeceğimi söyleyince adam beni içeri almıştı.işte hayatımın en zevkli konseri böyle başlamıştı. sahne yanında,tomi'nin dibinde oturup konseri izliyordum,bu rahat yetmemiş gibi,grup ekibinden sanılıyordum,bira,su,havlu,allah ne verdiyse baba da servis ediyorlardı.



derken ara verildi,allah dedim,ay parçaları benden tarafa geliyor,şimdi rezil olmayayım bu kim len filan derlerse,diye düşünürken gelip patır patır oturdular yamacıma.bir kasa soğuk bir geldi akabinde.davulcu pekka ile birden kanka olmuşuz,bana veriyor birayı,ben pasi'ye,tomi'ye iletiyorum.bana da bira veriyor,kapağını açamıyorum,hemen fark edip alıyor ve açıyor filan..şaşkın şaşkın etrafıma bakıyorum.neyse orada tanıştık vessellem,özellikle baterist pekka ile kanka olduk,çok rahat adamlar, iyiler.



konseri böyle bitirdikten ve grupla vedalaştıktan sonra o zamanlar çok güzel olan alt kemancıya gittik.aradan 20 dk geçti ki pekka karşımdaydı.oha falan olmak deyimini ilk kez ben,orada kullanmıştım.



grubu da oraya getirmişlerdi.orada muhabbete devam ettik,gayet eğlendik.hepsi çok cana yakın ve rahat insanlar,sadece vokalist pasi biraz hava atmaya çalışıyor gibiydi..



biraya para vermemek de ayrı güzeldi.amorphis,yaklaşmaya çalışan dişi kaplanlar tarafından çevrilmişti ve kızlar elemanlara bira taşıyıp duruyorlardı.bense,pekka sağolsun, hemcinslerimin ısmarladıkları içkileri götürüp duruyordum.pekka ısmarlayan zat arkasını dönünce eline gelen içkileri benimle paylaşıyordu.hey gidi mübarek gece!



sonra ben çıktım,çok geç olmuştu,iyi yolculuklar filan dendi vs..sıraselviler'de biraz yürüdüm,sigara alıp yola devam edecektim ki pekka da çıkmıştı.karşı kaldırımdan bana el sallıyordu.sabahın 4'ü filan.allah allah dedim,heyecan yaptım.karşıya geçtim,gayet velet gibi biraz konuştuk,neyse geyiğin gerisini kendime saklayayım.orada sarıldık, kendine iyi bak şeklinde ayrıldık.



bütün pis metalci erkek arkadaşlarım tarafından oha lan ben kız olsam verirdimm,salak bu adam kaçırılır mı,salaksın kızım sen,manyak olum bu kız şeklinde 1 yıl aşşağılandım. pisler,vermek vermemek de ne demekti,biz masumca sohbet etmiştik oysa ki.



finlandiya'nın hala faal en eski gruplarından biridir. tales from the thousand lakes ve elegy albümleri atmosferik death metal tarzında kilometre taşı olarak kabul edilir.



Kaynak: İtüSözlük