[bluemoon24]

kanat atkaya ve can kozanoğlu gibi son derece sevimli iki adamın sunduğu güzel program

tek eksisi cuma geceleri yayınlanmasıdır-zira bu programı izleyecek insanlar cumaları oturup tv izlemez pek

her cuma akşamı niyetlenip seyrederken karşısında uyuyakaldığım, kültür fizik programı. her hafta bir konu başlığına el atar bu adamlar, kimi zaman animasyonlara, kimi zaman reklam kültürüne sardırırlar. zira kanat'ın elindeki dvdleri o programdan başka yerde göremezsiniz. öyle de ucubik şeyler getirir bazen. bir de studyonun kahve kupaları oldukça karizmatiktir merak etmeden duramıyorum can kozanoğlu o bardakları evden mi getiriyor acaba...



gereksiz bir bilgi, can kozanoğlu bilgi üniversitesi, iletişim fakültesinde öğretim görevlisidir. kendisinden önce tuğrul eryılmaz bu programa çıkıyordu ki o da aynı fakültede hocadır.

bundan mütevellit, heyecanla kanat atkayayı da bünyemize bekliyoruz.



can kozanoğlu ve kanat atkaya nın sunduğu kaliteli geyiğin, mizahın, kültürün ve sanatın olduğu eğlencemizdi. o zamanlar televizyonda izlenebilecek bir kaç şeyden biriydi benim için. aşağıdaki gibi mavraların çevrildiği eğlencemizdi, yazık oldu.



can kozanoğlu : özcan deniz korku filmi senaryosu yazıyormuş. sen ne düşünüyorsun bu konuda?

kanat atkaya : valla şimdiden korkmaya başladım abi, o derece yani, aman deyim.

di-li geçmiş zamanla bahsedilince yüreğimin sızlamasına neden olan program. bir ara e2'de başlayacak söylentileri dolandı ama sanırım yalan oldu. üzüldüm hatta yıkıldım. adam gibi bir program bulmuştuk elimizden aldılar yav. onun ayarında bir program gelmedi, gelemez.

kitap, dvd vs... tanıtım bölümünde aşağıdakine benzer dialoglara rastlayabileceğimiz tv programı

c.k.: evet abi neler var bugün elinde

k.a.: abi bugün bir kitap bir de dvd var elimde. kitabın adı uvandura. bir roman bu. uganda da geçiyor. aslında günümüzde gerçekten çok ağır bir sosyo-ekonomik yara olan zimbabwe-tahiti çarpışmasından bahsediyor kitap. açıkçası okuyucuya siz gerçkete bu açmazda hangi taraftasınız? diye soruyor. ııı... baş kahramanımız cemba cembaysa henüz bir çocuk ve bu tarafsal varoluşun dışında ben kimim? sorusuna yanıt arıyor bir yandan kendi içinde... aslında kitap bundan iki yüz yıl önce yazılmış bir el yazması ve yalnzıca urdu dilinde yazılmış ve yalnızca bir kopya daha var o da bangladeş te rahatça bulunabiliyor. ama bence mutlaka okunması gereken bir yapıt.

c.k.: anlıyorum abi. ya ben bu kitabı ilk okuduğumda iki aylıktım. ve inanılmaz keyif aldığımı hatırlıyorum. ve etkisinden de kurtulamamıştım aylarca. ama şimdi senin elinde görünce içim yeniden bir kıpır kıpır oldu o eskiii günlere bir geri döndüm adeta. hatta bir ara senden alıp okumayı bile düşünüyorum. bir de dvd görüyorum orda o nedir?

k.a.: abi bu da yine ugandayla alakalı bir eser. bir belgesel demek daha doğru aslında. abi bu ugandanın balta girmemiş ormanlarında iki metre karelik bi alan var. oraya yalnızca iki yılda bir güneş vuruyor. ve bürgün iki adam orda bir balta buluyor ve aslında ormanın baltagirmiş olduğu anlaşılıyor. işte bu da o baltanın tarihçesini anlatan bir yapıt. ama asıl özelliği görüntülerin tamamının ugandanın yerli halkının çektiği videolardan oluşması. ve kesinlikle hiçbir müzik yok, ses yok, görüntü yok. yüz elli beş dakikalık bir belgesel. ama mutlaka izlenmeli diye düşünüyorum. bunu da sikseniz bulamazsınız. bende yolda buldum zaten ama yolda rahatça bulunabiliyor.

c.k.: peki abi teşekkür ediyorum.

k.a.: ben teşekkür ediyorum.



Kaynak: İtüSözlük