barton fink

[bluemoon24]

1991 yılı yapımı bir coen kardeşler filmi. john turturro'nun barton fink'i oynadığı filmde, john goodman ve steve buscemi'de rol almaktadır.

coen kardeşlerin en iyi filmi desem sanırım yanlış bir şey söylemiş olmam.coenler bu film ile altın palmiye kazanarak avrupaya önemlerini belli etmişler,bu filmin kalitesine ancak thr man who wasnt there ile yaklaşa bilmişlerdir-fargo yu bu listeye nedense dahil edemiyorum,oscarı bol ama sanki içi boş bir filmdi o-



filmde özellikle john turturro nun performansı hayranlık uyandırıcıdır.böyle harika bir kafkaesk öyküyü çekebilmiş olan coenler şimdi neden lady killers gibi bir film çektiler

ayrı bir merak konusudur.

coenlerin her filmine ayrı ayrı hayran olsam da barton fink ayrıdır.üreticiliğe nasıl set çekildiği bu kadar güzel anlatılamaz.coenlerin en favori oyuncuları yine iş başındadır.

-spoiler-

filmdeki çoğu kare barton fink'in iç cehennemini anlatmaktadır.

düşündükçe daha çok anlam kazanan diyalogları ve sahneleri barındıran muhteşem bir coen kardeşler yapımı.



--spoiler--

ekran neden karardı ya şimdi .. ahana film bitmiş ne oldu ben anlamadım şimdi? sorusu ile son bulan filmdir aynı zamanda.



kutuda ne olduğunu hala merak ediyorum.



göndermelerle ve hicivle dolu harika bir coen kardeşler filmi.john turturro nun filme çok şey kattığını söylemekte fayda var.

john torturro ve john goodman ın müthiş karakter oyuncuları olarak rakiplerine gözdağı verdikleri film.

coen kardeşlerin en güzel filmi.90ların en önemli filmlerinden biri.yüzlerce kez izlenesi,hayran olunası.

sittin tane sembolizmi vardırgoethe nin faust undan 2.dünya savaşına kadar pek çok olaya/esere gönderme vardır,alt metni çok güçlüdür.

12 kez izlediğim film.



''eheehe..bi kere de anlamadın mı sığır?'' demeyin n'olur. bu film benim için bambaşka bir film. ''her izlediğimde yeni bir şeyler görüyorum, başka başka ayrıntılar keşfediyorum'' klişe lafı vardır ya... hah işte, tam ondan... her seferinde ''ulan bu sefer yeni bir şey keşfedemezsem tamamdır bu film benim için'' diyorum. ama işte olmuyor, 13. sefer yine izleyeceğim.



işin ilginç yanı, filmin temposu son derece ağır olmasına rağmen hala çok zevk alıyorum filmden, hala bambaşka duygular içine girip girip çıkıyorum. takıntı haline geldi resmen ben de.



not: 13.kez izledim.

sabahın 4ünde izlemeye başladığım için sonunu getiremediğim ve bir bok anlamadığım film.aklımda kala ise what's the rumpus?

sen kim, seneryo yazmak kim

sen kim, mesaj vermek kim

sen kim, eleştri yapmak kim

buralarda fink atma dedirttiren coen kardeşler filmi.



ayrıca michael lerner karakterini oynıyan abiye bırak yardımcıyı, en iyi erkek oyuncu oscarını verdim gitti.



Kaynak: İtüSözlük