populer olanin ilginc ayrintilarini anlatan mallar

[bluemoon24]

* ucuz yoldan bonus toplamaya, aferin almaya, heyecanina kapildiklari olgu gibi "populer" olmaya cali$an ezik zavallilardir.

populer olmak kotu bir $ey degildir. bir kere hayatta hemen her $ey bir "ego" oyunu olup, her ego, o veya bu yolla tatmin edilmek ister. oyunun raconu budur. sozlugun ta kendisi, benim burada bu yaziyi yaziyor olmam da bu oyunun bir parcasidir, hem de buyuk bir parcasi.

neyse efendim, guzel bir pazar sabahi, "delikan76 ile pazar sabahi tespitleri" programini gundelik ya$amda cevremizde ya$ayan, hatta bundan ote ben dahil hepimizin biraz da "icinde" ya$ayan bir "mallar tespiti " ile acayim gunu istedim. keyfim yerinde herhalde,

buyrun:

$imdi donem donem hayatimizda populer olan $eylerle kar$ila$iriz. bu populer "$ey"in populer oldugunu aslinda gunluk ya$antimizda, muhabbetlerimizde kapladigi yerden anlariz. populer olgular aslinda herkesin herkesle konu$tugu ya da cokca konu$tugu $ey degil midir? ta kendisidir. bir yandan sebep gibi gorunur bu gosterge, ote yandan sonuctur.

bu kimi zaman bir album, kimi zaman bir televizyon programi, kimi zaman bir televizyon programinin bir bolumu, kimi zaman bir spor olayi, kimi zaman bir siyasi olay, kimi zaman bir magazin skandal, kimi zaman bir film olur. toplum, yani ben, sen, o, biz, siz, onlar bu "populer olguyu" konu$uruz. bilgi payla$iriz, fikir ali$ veri$inde buluruz ama en onemlisi yorum yapariz. bu muhabbetlerin govdesini "yorum" olu$turur. yorum, yani ba$tan sona hemen hemen e$it bilgiler ile techiz edilmi$ ki$ilerin, bir olayin once anla$ilmasi sonra da buradan yola cikarak yapilan analizleri surecini tamamlamasi vesaire. bu i$ biraz kapasite ister, zeka ister. zeka dedikse oyle cok degil canim, her insan yapabilir.

ancak, bir kisim insan, ki bunlardan ba$likta mal diye soz ettim, okuz diyecektim 51 karakter oldugu icin diyemedim, ne yapar?

$unu yapar:

populer olan $ey hakkinda duydugu, okudugu ve ilginc ayrintilari her yerde satmaya ba$lar. bilgiclik taslar. burada adini ayrinti koyduk, burada satilan, uzerinden afra tafra yapilan bilginin kendisi ayrinti olmayabilir, ama populer olan "$ey" icinde her zaman bir ayrintidir. yoksa zaten herkes biliyor olur ve o konuyu da esastan tarti$iyor olurdu. burada kastedilen $ey "odd facts about animals" tadinda, duyanlarin "- vaayyyyyy, oyle miymi$ abi, peh peh peeeh...." demesi beklenen ilginc olan veya oyle addedilen bilgilerdir.

bu gibi okuzler, bu ilginc ve sadece kendilerinin bildigini sandigi bu ayrintilari her onune gelene anlatmaya ba$larlar. bonus toplamak isterler, bunu soyledikleri her hatun hemen oracikta onlara versin isterler.



bre okuz, bre manda,

o gazeteyi sadece sen mi aldin, sadece sen mi okuma biliyorsun, sadece senin gazetenden mi pazar eki cikiyor, bu bilgiyi sana cia mi sagladi, te$kilat-i mahsusa mi sagladi da her onune gelene satarsin? hadi sattin diyelim, neden bundan buyuk bir beklenti icine girersin?

bakin efendi gibi durust olalim, bunu bazen hepimiz yapariz. bilerek ya da bilmeyerek... bilmeyerek yapilanina bir $ey diyemem ama bilerek yapilani bir kumar makinesi kar$isinda kolu cekmek gibidir. sozlukte anket doldurmak gibidir. yani evet malca yaptigin $ey biliyorsun ama ya $ukela olursa?

anlatabildim mi?

icimizde ya$ayan bir canavar bu. konu gelir catar, konu$ulur, once beklersin, ba$ka birisi bu ayrintiyi soyleyecek mi diye, soylerse ne ala, ama soylemezse icin icini kemirir, acaba bu ayrinti herkes bildigi ve hafife aldigi icin mi ortamda soylenmiyordur, yoksa bilinmedigi icin mi? risk alinip atlanmali midir, yoksa defansif olup susulmali midir?



buyrun buyrun, cok "populer" ve guncel ornegimiz var, ornek diyalog uretelim:



.

.

.

- abi $imdi bir kere o filmde paris karakterinin de onemli ve guclu oldugu yanlar var.

- hadi canim. ba$tan a$agi ofsayt bir karakter paris.

- oyle deme abi. muhtemelen "a$kta gurur yoktur" lafinin ciki$ noktasi bu destandaki bu olay.

- bana ne?

- ya oyle i$te abi. hep konu icinde du$unme. biraz geni$ bak olaya. tamam onursuzluk yapiyor, korkaklik yapiyor ama a$ki icin tum bunlari feda ediyor ote yandan. onurlu bir ölü olmak yerine, onursuz bir $ekilde daha onemlisini tanimadigi "a$kini" ya$amayi tercih ediyor. bir oncelik sirasi bu, bilincli bir tercih.

- peki ya achilles? o da brisesis'e gonlunu kaptirdiktan sonra truva ku$atmasini terketmeye karar veriyor biliyorsunuz. o da onur, gurur gordugu $eyleri filmde gene a$ki icin terketmeye hazir. ama gidecegi sabah kuzeninin oldurulmesi uzerine kalmaya karar veriyor. bu olaydan dolayi achilles'in bu karari filmde atlaniyor ama aslinda o da "a$k" diyor oncelikle...

- bu arada arkada$lar biliyor musunuz? hani bu achilles sadece topugundan olen birisi ya, babasi yari tanri, annesi o'nu bu styx irmaginda yikami$, ama ayaklarindan tuttugu icin topuklari islanmami$ ve oralarindan ölümlu kalmi$. hah i$te bu tip literaturune de gecmi$, topuktaki $u tendona da "a$il tendonu" deniyormu$. oradan geliyormu$ yani, ya, ya...

- okuzsun sen, salaksin, biz biliyoz zaten bunu!

.

.

.



bakin bakin. i$te o mal bu mal. populer olan "troy" filmi. populer ayrinti da "a$il tendonu" konusu ve kaynagi.



i$te sevgili dostlarim, yukaridaki muhabbet kurgudur, ama icerigine 80 kez $ahit olunca, dedim icimden, "- ipliginizi pazara cikartacagim!" dedim. daha once de defalaraca ba$ka populer olan konularda bu okuzleri hatirliyorum. kendimden de hatirliyorum, ba$kalarindan da. cevremdekileri bilemem ama icimdeki bu okuzu ben kafasini eze eze oldurecegim, bu ucuzcu, bu ezik, bu sefil canavari yok edecegim.

tamam bu ayrintilari bilelim, yazalim tabi ki. dogaldir bu. ama cok $ey beklemeyelim bunlardan. maymun oluruz yoksa.



not: muhterem cemaat. sozluge girip yazilarimizi okuyorsunuz. sagolun, allah razi olsun. ama $unu da hatirladiiim. sozlukte ve benligimizde pek cok eksigimiz var, objektivitemiz, uzerimize alinma olgunlugumuz, avizelerimiz mavizelerimiz her $eyimiz eksik. burada okuduklarina katiliyorsaniz yapmayiniz, yapmamaya cali$iniz ey muhterem cemaat.





Kaynak: EkşiSözlük