| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Sözlük suara Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * 26-eş-şuarâ mekke'de nâzil olan bu sûre, 227 * âyettir. 224, 225, 226, 227. âyetleri * , medine'de nâzil olmuştur. "şuarâ", şairler demektir 224. âyetinde şairlerden sözedildiği için, sûre bu ismi almıştır. muhaliflerin kur'an'a karşı ileri sürdükleri iddialarından biri de, ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Albay ![]() Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() * 26-eş-şuarâ mekke'de nâzil olan bu sûre, 227 * âyettir. 224, 225, 226, 227. âyetleri * , medine'de nâzil olmuştur. "şuarâ", şairler demektir 224. âyetinde şairlerden sözedildiği için, sûre bu ismi almıştır. muhaliflerin kur'an'a karşı ileri sürdükleri iddialarından biri de, onun bir şair tarafından meydana getirilmiş olduğu idi. işte kur'an, hz. peygamber'in irşadı ile daha önceki peygamberlerin irşadlarının özde birleştiğini ve kur'an'ın bir şair eseri olmadığını isbat ederek, bu iddiayı çürütmekte ve reddetmektedir. rahmân ve rahîm * allah'ın adıyla. 1. tâ. sîn. mîm. 2. bunlar, apaçık kitab'ın âyetleridir. 3. * onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın! 4. biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır. 5. kendilerine, o çok esirgeyici allah'tan hiçbir yeni öğüt gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler. 6. üstelik * "yalandır" derler fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir. 7. yeryüzüne bir bakmazlar mı! orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirdik. 8. şüphesiz bunlarda * bir nişâne vardır ama çoğu iman etmezler. 9. şüphe yok ki rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 10. hani rabbin musa'ya: o zalimler güruhuna, firavun'un kavmine git. hâla * sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti. 11. hani rabbin musa'ya: o zalimler güruhuna, firavun'un kavmine git. hâla * sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti. 12. musa şöyle dedi: rabbim! doğrusu, beni yalancılıkla suçlamalarından korkuyorum. 13. * içim daralır, dilim dönmez onun için harun'a da elçilik ver. 14. onların bana isnad ettikleri bir suç da var. bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum. 15. allah buyurdu: hayır * ! ikiniz mucizelerimizle gidin. şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz, * işitmekteyiz. 16. haydi firavun'a gidip deyin ki: gerçekten biz, âlemlerin rabbi'nin elçisiyiz 17. israiloğullarını bizimle beraber gönder. 18. * dedi ki: biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi? 19. sonunda o yaptığın * işi de yaptın. sen nankörün birisin! 20. musa: ben, dedi, o işi o anda sonunun ne olacağını bilmeyerek yaptım 21. sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. sonra rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı. 22. o nimet diye başıma kaktığın ise, * israiloğullarını kendine kul köle etmendir. 23. firavun şöyle dedi: âlemlerin rabbi dediğin de nedir? 24. musa cevap verdi: eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, * o, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin rabbidir. 25. * etrafında bulunanlara: işitiyor musunuz? dedi. 26. musa dedi ki: o, sizin de rabbiniz, daha önceki atalarınızın da rabbidir. 27. firavun: size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir, dedi. 28. musa devamla şunu söyledi: şayet aklınızı kullansanız * , o, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların rabbidir. 29. firavun: benden başkasını tanrı edinirsen, andolsun ki seni zindanlıklardan ederim! dedi. 30. musa: sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi. 31. firavun: doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi. 32. bunun üzerine musa asâsını atıverdi bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan * ! 33. elini de * çıkardı o da seyredenlere bembeyaz görünen * ! 34. firavun, çevresindeki ileri gelenlere: bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz! 35. sizi sihiriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. şimdi ne buyurursunuz? 36. dediler ki: onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder 37. ne kadar bilgisi derin sihirbaz varsa sana getirsinler. 38. böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. 39. halka: siz de toplanıyor musunuz * , denildi. 40. * eğer üstün gelirlerse, herhalde sihirbazlara uyarız, dediler. 41. sihirbazlar geldiklerinde firavun'a: şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler. 42. firavun cevap verdi: evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız. 43. musa onlara: ne atacaksanız atın! dedi. 44. bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve: firavun'un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. 45. sonra musa asâsını attı bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor! 46. * sihirbazlar derhal secdeye kapandılar. 47. "alemlerin rabbine, iman ettik" dediler. 48. "musa ve harun'un rabbine iman ettik" . 49. firavun, * dedi ki: ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! demek ki size sihiri öğreten büyüğünüzmüş o! ama şimdi * bileceksiniz: andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım! 50. "zararı yok, dediler, * biz şüphesiz rabbimize döneceğiz." 51. "biz, ilk iman edenler olduğumuz için rabbimizin hatalarımızı bağışlayacağını umarız." 52. musa'ya: kullarımı geceleyin yola çıkar çünkü takip edileceksiniz, diye vahyettik. 53. firavun da şehirlere * toplayıcılar gönderdi: 54. "esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattır." 55. " * kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir." 56. "biz ise, elbette uyanık * bir cemaatız." * . 57. ama * biz onları * , bahçelerden, pınarlardan, çıkardık. 58. hazinelerden ve değerli bir yerlerden. 59. böylece, bunlara israiloğullarını mirasçı yaptık. 60. derken * gün doğumunda onların ardına düştüler. 61. iki topluluk birbirini görünce, musa'nın adamları: işte yakalandık! dediler. 62. musa: asla! dedi, rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir. 63. bunun üzerine musa'ya: asân ile denize vur! diye vahyettik. * derhal yarıldı * , her bölük koca bir dağ gibi oldu. 64. ötekilerini de oraya yaklaştırdık. 65. musa ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardık. 66. sonra ötekilerini suda boğduk. 67. şüphesiz bunda bir ibret vardır ama çokları iman etmiş değillerdir. 68. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 69. * onlara ibrahim'in haberini de naklet. 70. hani o, babasına ve kavmine: neye tapıyorsunuz? demişti. 71. "putlara tapıyoruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz" diye cevap verdiler. 72. ibrahim: peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı? 73. yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı? 74. şöyle cevap verdiler: hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk. 75. ibrahim dedi ki: iyi ama, neye taptığınızı * düşündünüz mü? 76. ''ister siz , ister eski atalarınız'' 77. iyi bilin ki onlar benim düşmanımdır ancak âlemlerin rabbi 78. beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren o'dur. 79. beni yediren, içiren o'dur. 80. hastalandığım zaman bana şifa veren o'dur. 81. benim canımı alacak, sonra beni diriltecek o'dur. 82. ve hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum o'dur. 83. rabbim! bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. 84. bana, sonra gelecekler içinde, iyilikle anılmak nasip eyle! 85. beni, naîm cennetinin vârislerinden kıl. 86. babamı da bağışla * . çünkü o sapıklardandır. 87. * dirilecekleri gün, beni mahcup etme. 88. o gün, ne mal fayda verir ne de evlât. 89. ancak allah'a kalb-i selîm * ile gelenler * . 90. * cennet, takvâ sahiplerine yaklaştırılır. 91. cehennem de azgınlara apaçık gösterilir. 92. onlara: allah'tan gayrı taptıklarınız hani nerede? denilir. 93. size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine * yardımları dokunuyor mu? . 94. onlar ve azgınlar oraya tepetaklak * atılırlar. 95. iblis bütün orduları da. 96. orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler: 97. vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. 98. çünkü biz sizi âlemlerin rabbi ile eşit tutuyorduk. 99. bizi ancak o günahkârlar saptırdı. 100. ''şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var''. 101. ''ne de yakın bir dostumuz''. 102. ah keşke bizim için * bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak! 103. bunda elbet * büyük bir ders vardır ama çokları iman etmezler. 104. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 105. nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladılar. 106. kardeşleri nuh onlara şöyle demişti: * sakınmaz mısınız? 107. bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 108. artık allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 109. buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin rabbidir. 110. onun için, allah'tan korkun ve bana itaat edin. 111. onlar şöyle cevap verdiler: sana düşük seviyeli kimseler tâbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç! 112. nuh dedi ki: onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. 113. onların hesabı ancak rabbime aittir. bir düşünseniz! 114. ben iman eden kimseleri kovacak değilim. 115. ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. 116. dediler ki: ey nuh! * vazgeçmezsen, iyi bil ki, taşlanmışlardan olacaksın! 117. nuh: rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla suçladı. 118. artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. beni ve beraberimdeki müminleri kurtar. 119. bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde * kurtardık. 120. sonra da geri kalanları suda boğduk. 121. doğrusu bunda büyük bir ders vardır ama çokları iman etmezler. 122. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 123. âd * de peygamberleri yalancılıkla suçladı. 124. kardeşleri hûd onlara şöyle demişti: * sakınmaz mısınız? 125. bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 126. artık allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 127. buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin rabbidir. 128. siz her yüksek yere bir alâmet dikerek eğleniyor musunuz? 129. temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı ediniyorsunuz? 130. yakaladığınız zaman, zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz? 131. artık allah'tan korkun ve bana itaat edin. 132. bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, allah'dan korkun. 133. ''o size verdi : davarlar, oğullar". 134. "bahçeler çeşmeler." * den sakının. 135. doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum. 136. * şöyle dediler: sen öğüt versen de, vermesen de bizce birdir. 137. bu, öncekilerin geleneğinden başka bir şey değildir. 138. biz azaba uğratılacak da değiliz. 139. böylece onu yalancılıkla suçladılar biz de kendilerini helâk ettik. doğrusu bunda büyük bir ibret vardır ama çokları iman etmezler. 140. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 141. semûd * de peygamberleri yalancılıkla suçladı. 142. kardeşleri sâlih onlara şöyle demişti: * sakınmaz mısınız? 143. bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 144. artık allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 145. buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin rabbidir. 146. siz burada, güven içinde bırakılacak mısınız * ? 147. "böyle bahçelerde, çeşme başlarında ?" 148. "ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?" 149. * dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz * . 150. artık allah'tan korkun ve bana itaat edin. 151. "o aşırıların emrine uymayın." 152. "yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyenler * . 153. dediler ki: sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin! 154. sen de ancak bizim gibi bir insansın. eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir mucize getir. 155. salih: işte * bu dişi devedir onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün içme hakkı da sizindir, dedi. 156. ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir. 157. buna rağmen onlar deveyi kestiler ama pişman da oldular. 158. bunun üzerine onları azap yakaladı. doğrusu bunda, büyük bir ders vardır ama çokları iman etmezler. 159. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 160. lût kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladı. 161. kardeşleri lût onlara şöyle demişti: * sakınmaz mısınız? 162. bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 163. artık allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 164. buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin rabbidir. 165. rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? doğrusu siz sınırı aşmış * bir kavimsiniz! 166. rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? doğrusu siz sınırı aşmış * bir kavimsiniz! 167. onlar şöyle dediler: ey lût! * vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın! 168. lût: doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim! 169. rabbim! beni ve ailemi, onların yapageldiklerinden * kurtar. 170. bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık. 171. ancak bir kocakarı müstesna. o, geride kalanlardan * . 172. sonra diğerlerini helâk ettik. 173. üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... uyarılanların * yağmuru ne de kötü! 174. elbet bunda büyük bir ibret vardır fakat çokları iman etmezler. 175. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 176. eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladı. 177. şuayb onlara şöyle demişti: * sakınmaz mısınız? 178. bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 179. artık allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 180. buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. benim ücretimi verecek olan, ancak âlemlerin rabbidir. 181. ölçüyü tastamam yapın, * eksik verenlerden olmayın. 182. doğru terazi ile tartın. 183. insanların hakkı olan şeyleri kısmayın. yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. 184. sizi ve önceki nesilleri yaratan * dan korkun. 185. onlar şöyle dediler: sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin! 186. sen de, ancak bizim gibi bir beşersin. bilki, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz. 187. şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır. 188. şuayb: rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir, dedi. 189. velhasıl onu yalancı saydilar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi! 190. doğrusu bunda büyük bir ders vardır ama çokları iman etmezler. 191. şüphesiz rabbin, işte o, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. 192. muhakkak ki o * âlemlerin rabbinin indirmesidir. 193. * onu rûhu'l-emîn * indirdi. 194. senin kalbine uyarıcılardan olman için, 195. apaçık arapça bir dille. 196. o, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır. 197. benî israil bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir delil değil midir? 198. biz onu arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, 199. bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi. 200. onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. 201. onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. 202. işte bu * onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir. 203. o zaman: bize * mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir. 204. * onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı? 205. ne dersin! eğer biz onları yıllarca yaşatsak. 206.sonra tehdit edilmekte oldukları * başlarına gelse! 207. faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır. 208. bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı * olmuştur. 209. * ihtar edilmiştir ve biz zülmetmiş değilizdir. 210. o'nu * şeytanlar indirmedi. 211. bu onlara düşmez zaten güçleri de yetmez. 212. şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. 213. o halde sakın allah ile beraber başka tanrıya kulluk edip yalvarma, sonra azap edilenlerden olursun! 214. * en yakın akrabanı uyar. 215. sana uyan müminlere * kanadını indir. 216. şayet sana karşı gelirlerse de ki: ben sizin yaptıklarınızdan muhakkak ki uzağım. 217. sen o mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan. 218. o ki, * kalktığın zaman seni görüyor. 219. secde edenler arasında dolaşmanı da * . 220. çünkü her şeyi işiten, her şeyi bilen o'dur. 221. şeytanların ise kime ineceğini size haber vereyim mi? 222. onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler. 223. bunlar, * kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. 224. şairler * , onlara da sapıklar uyarlar. 225. baksana onlar her vâdide şaşkın şaşkın dolaşırlar. 226. ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler. 227. ancak iman edip iyi işler yapanlar, allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. haksızlık edenler, hangi dönüşe * döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. Kaynak: EkşiSözlük
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Sözlük suara Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * 26-eş-şuarâ mekke'de nâzil olan bu sûre, 227 * âyettir. 224, 225, 226, 227. âyetleri * , medine'de nâzil olmuştur. "şuarâ", şairler demektir 224. âyetinde şairlerden sözedildiği için, sûre bu ismi almıştır. muhaliflerin kur'an'a karşı ileri sürdükleri iddialarından biri de, ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi