manken

[bluemoon24]

21. yüzyıl estetik çağı. insanoğlunun beş duyu organından göze hitap eden bir devir. gözle algılanan güzellik baş tacı diğerleri şimdilik yedek kulübesinde, düz koşulara devam ediyor. canlı mankenlerin de allah vergisi endamları, podyumlarda giyim sektörünün son harikaları biçilmiş kaftanın vücut bulmuş hali. ancak öyle oklava yutmuş ya da sokulmuş gibi podyumda duramazsın, yürüyeceksin, sergileyeceksin, salonda izleyen ‘hımmm deyip elbiseye odaklanırmış gibi yapacak, ana haber bülteninden seyreden ev hanımı sokakta kendini o elbisenin içinde hayal edecek, plajda o mayoyla güneşlendiğini düşleyecek evin reisi ‘bizim hatunda neden böle vücut yok lağ diye iç geçirecek, yuvanın ergenlik çağını yaşayan hınzır veledi de 31e malzeme bulup fanteziden fantezi beğenecek. bir çok talebe tek bir arz. mankenlik dediğin zor zanaat.



mankenler defilelerde işte bu zorluğun üstesinden, sergiledikleri ürüne göre fon oluşturan bir müziğin ritmine ayak uydurarak gelmeye çalışırlar.

pipili olanlar her zaman serttir. hangi tarz giyinirlerse giyinsinler kadirist bir bakış ve yıkarım buraları havası vardır. kulisten bir hışımla grup halinde çıkarlar, podyumu ‘küçük dağları biz yarattık ülennn havasıyla arşınlar yürüyüş boyunca ‘amınıza koruz adam gibi durun bakışı atarlar. foyaları podyumun sonunda ortaya çıkar, o karizmadan eser kalmaz. oraya kadar ‘çıkışta bekleyin birer posta kayacağım hepinize edasıyla geldiniz de ne diye 360 derece etrafınızda bir dönersiniz, kıçınızı ‘eice bi bak, nasıııı dercesine kamuya mal edersiniz. dön git geldiğin gibi. yok.



pipisiz olanlar da daha çok catwalk diye tabir edilen tarzla işi kotarmaya çalışır. yürüyüş, bakış, duruş….o duruşa vuruş kaç kuruş sorusuna neden olduğundan sergilenen ürünün zaten kadir kıymeti umursanmaz. efemine tavır ile kaytan bıyık tezatında biri olmadıkça, en azından normal seviyede testesteron hormonlarına sahip bir er kişi, bir kez düşünür bunu. talep tarafının kadın kanadı ise ‘o ne be çalı çırpı gibi incecik diye hasetleneceğinden defile yalnızca ‘pariste moda günleri başlıklı bir haberin saat 02.00 sularında ntvden sosyete soslu bir şekilde sunulmasına neden olacaktır. ha bu arada aynı ergen aynı saatlerde uzun ince gidip gelecekir.

tabii mankenlik her türlü ürünü sergilemeye cesaret gösteren kişilerin icra ettiği bir meslektir. kombinezon, dantelli külot ile iç gıdıklarken, lolikon aksesuarlarla efobofili eğilimlere cevap verebilmek her yiğidin harcı değildir. hele ki birkaç saat sonra, tesettür giyim sektörünün defilelerinde mankenlik yapılacaksa gerçekten profesyonel olmalıdır manken. giydiği elbisenin rolüne iyi bürünmeli duruşunu yürüyüşünü dengeleyebilmelidir. ayyıldız mayo ile yapılmış işve cilve baş örtüsü, pardesü ile yapılmaz. tekbir markasının defilesinde ‘gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. diye ayet varken catwalk ile yürünmez.aksi takdirde ürün hedef kitleden fersah fersah uzaklaşır ki zina mina denmez sikiverirler adamı.



özellikle ilkbahar-yaz kreasyonu için kızlı erkekli tanıtımlar da yapılır. ‘üçünüze üçümüz bayram etsin çükümüz korelasyonlu 6 kişilik bir grup ‘heyyoo heyyooo dünya sikimize ahret taşağımıza heyyooo diyerek podyumda yürümez dans eder, cicili bizili elbiselerini sunar. onlar da olayımızın neşe kaynağıdır.





hamiş: neşe dedim de yazı için yardımlarını esirgemeyip vakit ayıran neşe erberke en içten teşekürlerimle…



Kaynak: İtüSözlük