benden de merhaba

[djarum]

merhabalar bu site nası cıktı karşıma bilmiyorum gerçekten ama.. sabahtan beri siteden ayrılamıyorum..
inceleyecek yorum yazacak o kadar çok sey var ki.. Sindire sindire bakacağım her sayfasına.. Meğer ne kadar çok insan varmış benim hissettiklerimi hisseden.. Çözüm arayan..
İşte hepsi sanırım bu sitede..
Ben dediğim gibi içsel huzuru arayan.. kendimi geliştirme çabası olan 30 yaşında biriyim.. Bazen ne zaman 30 oldum ben diye hayretler içerisinde kalıyorum.. Ne zaman geçti onca vakit ve ben nerdeydim bu zaman içinde.. İnanın hiç bilmiyorum.. Hep bir koşuşturmacada bir an durup düşünecek zaman bile bulamadık bazen..
Onun dışında kendimi anlatmak yersiz.. Dünyevi durumlar her an değişiyor çünkü.. şimdi çalısıyorum ama çalışamayabilirim... evli ya da boşanmış olabilirim.. sadece ruhum değişmez biliyorum. Onu da anlatmak o kadar zor ki.. Belki de size çok benzerim ya da çok farklıyım.. Bilmiyorum ki..
sevgi ve saygıyla yaşamayı sürdürebilme dileğiyle...

[matri]

hosgeldin diyerek, bu dilegine aynen katiliyorum.

[inferius]

vay canına aslında çok güzel ifade etmişsinn belirsizliğini çok hoşuma gitti
hoşgeldin gönderelim sanada
faydalanman ümidiyle
iyi forumlar dilerim =))

[djarum]

inferius Nickli Üyeden Alıntı

vay canına aslında çok güzel ifade etmişsinn belirsizliğini çok hoşuma gitti
hoşgeldin gönderelim sanada
faydalanman ümidiyle
iyi forumlar dilerim =))

teşekkürler.. bakalım işe yarayacakmı? :)
aslında işe yaramasa bile mutlu olmak için birşeyler yapmaya çalışmak bile insanı mutlu ediyormuş.. sadece 1 günde bile bunu anladım...
sevgiler..

[Işıldayan Safir]

Hoşgeldiniz djarum,

Mutlu paylaşımlar dileriz.

Sevgiyle kalın, sağlıkla nefes alın.

Gününüz aydın, içiniz rahat olsun, hoşluklar getirdiniz, gülekalınız....

[maviinci]

Hoşgeldiniz, yüreğiniz güzelliklerde olsun hep

[djarum]

sevgili maviinci, bigokyanus ve vampirella..
sizlere çok teşekkür ederim..Yazdığınız bir satırlık cevaplar bile benim mutlu olmama yetti inanın...
bugün gerçekten neşeyle güne başladım.. bugün hiç birşeyin beni üzmesine izin vermeyeceğim dedim.. Ve kendi kendimi buna zorladım.. Aslında bunu hepimiz biliyoruz ama bakış açımız değiştiğinde aslında dünyamız değişiyor.. keşke bnu hep yapabilsek..
sizlere bir yazı yayınlamak istiyorum.. benim keyifle her gün okuduğum bir yazı..

[djarum]

Bu başlığın ne kadar dikkatinizi çektiğinin farkındayım.Düşlediği herşeyin gerçeğe dönüşmesini kim istemezki? Düşünsenize,bir gün bir ak sakallı dede yanınıza geliyor ve sizin doğuştan bir özel ışıkla yüklendiğinizi,aslında sihirli sözcüğü söylediğinizde istediğiniz her şeyin gerçekleşebildiğini, ama sizin bunu kullandığınızın bile farkında olmadığınızı söylüyor! Sihirli sözcüğü bilmediğinizi söylüyorsunuz.

İşte ben size bu sözcüğü veriyorum:

Y Ü R E Ğ İ N İ Z L E D Ü Ş Ü N Ü N.

Beynimizle düşünmeye bizi hayat savaşı alıştırdı. Yaşamın tamamını madde üzerine kurarken, o doğuştan tepemizde bulunan ve beş duyumuzdan daha hassas antenlerimizin boyunu yavaş yavaş kısalttık.
Gitgide daha az hislerimizi kullandık, daha çok maddenin gösterdiklerine yapıştık. Çünkü başkalarına karşı ne denli güçlü olduğumuzu maddi varlığımızla gösterebileceğimiz bir düzende yaşamaya başladık.

"Hiçbir iyilik cezasız kalmaz" sözünü de biz oluşturduk.
Derken, bir tokat atana, utanması için öbür yanağını uzatan ona da bir tokat yiyince "hırs"ı doğurduk. Hırs antenleri kuruttu. Kin filizlendi,"biz" yerine "ben" diyenler amip gibi çoğalınca bizi sihirbaz yapan o iyilik gücünü unuttuk gitti!

Çok çalışanın en iyi maaşı almadığı, korku salanın en büyük addedildiği, adaleti aldatabilenin zeki kabul edildiği, dostların menfaat için tutulduğu, çok parası olanın itibarlı sayıldığı bir yaşam şeklini de biz yarattık...

Antenlerin söyledikleriyle beynimizin söyledikleri çakışmaya başladı. Yüzyıllar geçerken insanoğlu küçüldü, cüce kaldı. Dev bir cüce...

Aşağıdaki halleri,

AÇIK YÜREKLE OTURUP KENDİNİZE İTİRAF EDİN

* İçinizde hala başkalarının yaşamlarına kendinize istediğiniz kadar refah ve huzur dileme yüceliğinin kırıntıları varsa,

* size ait olmayan bir maddeyi cebinize atmaya eliniz gitmiyorsa,gerçek bir yoksul gördüğünüzde kulağınızı çekip tahtaya vuracak kadar idrakiniz ve ona yardım edip yüreğinize su dökecek kadar insanlığınız varsa,

* kendinizi karşınızdakinin yerine koyup düşünebilecek kadar olgunluğunuz ve onu anladığınızda fikrinizi değiştirecek kadar anlayışınız varsa,

* beddua etmekten diliniz korkuyor ve ağzınızdan kaçtığında yüreğiniz burkuluyorsa,

* tanımadığınız birilerinin başarı ve ödüllerine onun kadar sevinip alkışlayabiliyorsanız,

* altı milyar dünya insanının ortak kullandığı değerleri israf etmekten sakınacak kadar paylaşım duygunuz varsa,

* çirkin suratı olan insanların güzel bir yanını da gören bir gözlükle dolaşabiliyorsanız,

*affetmenin hazzını ve büyüklüğünü anlamış bir sevgiyi taşıyabiliyorsanız,

*öfkelenmeden önce bir kez daha nefes alıp vermeyi deneyip ses tonunuzu ayarlayabiliyorsanız,

*dostlarınızın sayısı,paranızdan çok ise,

* içinizdeki öğrenme isteği yüksekse ve bilginiz arttıkça kendinizi huzurlu hissediyorsanız

Siz, içinde hala sihirbazlık değneği olan insanlardansınız!!
O halde isteğinizin gerçekleşmemesi için hiç bir neden yok.İsteyin!!!

NASIL İSTEYECEĞİM?

İşin en kolay yanı bu. Eğer yukarıdaki itiraflarınızda kendinize yalan söylemediyseniz, yani "yüreği temiz" insanlardansanız işe kendinize rahat bir köşe bulmakla başlayın. Nasıl rahat ediyorsanız o pozisyonda, bir koltuğa oturun veya yatağınıza uzanın. Nefesinizi yavaş alın yavaş verin ve her alışta içinize bir çiçek koklar gibi huzur çektiğinizi hayal edin. Kendinizi evrenin tamamlayıcı bir parçası olarak düşünün ve her şeyin üstesinden gelebilecek kadar kuvvetli olduğunuzu tekrar edin.(Çünkü öylesiniz) Boşlukta sizin için hazırlanmış bir paket olduğunu düşünün ve birazdan onun açılacağını ve içinden size şimdiye kadar görmediğiniz bir Yıldız yağmuru akacağını hayal edin. İçinizi arınmış ve temiz hissedin. Sıkıntınız ne olursa olsun aklınızdan silin ve dileğinize konsantre olun.

Şimdi dileğinizi yüksek sesle kendinize tekrar edeceksiniz.

"İşimde çok başarılı olmak istiyorum" ya da (dileğiniz ne ise) "kolumdaki ağrıların dinmesini istiyorum" diye kendi kendinize üç dört kez tekrar edin. (Sizi kimse duymuyor, kendinizle baş başasınız. Bunu sakın garipsemeyin)
Boşlukta başınızın üzerindeki paketin ya da kutunun açıldığını ve ağır ağır üzerinize Yıldızların aktığını hayal edin. O pırıltıların işinizde başarı için kullanacağınız özel yetenekler olduğunu, hepsinin (ağrıyan kolunuzun üzerini kapladığını) düşünün. Kolunuzdaki ağrı için mesela o Yıldızın bir "ağrı kesici" olduğunu düşünün.

Bu Yıldızlar size isteğinizin gerçekleşmesi için evrensel güçten özel yollandı. Buna inanın. Gün içinde çalışırken (ya da kolunuz ağrıdığında) Yıldızların orada olduğunu kendinize hatırlatın.

İçinizden tekrar edin

"ben özelim. Bu Yıldız benim için özel yollandı ve dileğimi gerçekleştirmek için hala oradalar".

İhtiyacınız oldukça bu paketi açıp pırıltıların altında yağmura tutulmayı sürdürün. Her seferinde size özel bir paket hazır olacak. Bunu sevdiklerinize yardım için de yapabilirsiniz.

Örneğin; "Oğlumun imtihanı süresince, her ihtiyacı olduğunda gökte ona özel bir paket orada hazır olacak ve onun üzerine ışıltılarını bırakacak" diye dileyin. Gözünüzde canlandırın. Dileklerinizi sınırlamayın. Ne kadar isterseniz hepsi sizin için orada olacaklar. Bu paketleri dilerken başkalarının paketlerini de ben kullanıyorum, onlara kullanacak Yıldız kalmayacak diye de düşünmeyin. Her insan için sonsuz sayıda, onlar her istedikçe orada Yıldızlar olacaklar diye düşünün. Kimsenin hakkını yemiyorsunuz yani! Aklınıza geldikçe yineleyin...

Dileğiniz "iyilik" bazında olduğu sürece her zaman gerçekleşecek! Tabii bu arada bu satırları okurken aklına hinlik gelenler de olabileceği için şunları da söylemeden geçemeyeceğim:

1- Başkasının kötülüğü için Yıldız paketi açamazsınız. Daha açık şekilde söylemek gerekirse: "Mehmet efendiye sinir oluyorsanız (ki bu sizin bir sihirbaz olamayacak kadar kötü niyetli olduğunuzu gösterir)onun başından aşağı "hastalık Yıldızları" dökmeyi hayal bile etmeyin! Kötüye ait hiç bir dilek gerçekleşmez!Oldu ya kuvvetli bir düşün gücüyle negatif yüklediğiniz o Yıldızları başkasına yolladınız;sizin üzerinize geri yağacağından hiç kuşkunuz olmasın!! Bundan böyle de yüreğiniz gerçek anlamda iyilik için çarpmayı öğrenmedikçe, kendi dileklerinizin gerçek olmasını da beklemeyin!

2- Hastalık ve ağrılar için yapacağınız dilek Yıldızları asla "tıbbın” yerini tutmaz. Bunu hiç unutmayın. Mesela, böbreklerinden sorunu olan bir yakınınızın ağrılarını bu dilek dileme ve Yıldız yağdırma yöntemiyle çok hafifletebilirsiniz ama tedavi görmüyorsa böbrek sorununu çözemezsiniz!

3- Ne kadar iyilik için dilek diler ve başkaları için de Yıldız paketi açıp onların istekleri için de yağdırırsanız; o kadar günden güne kuvvetlenirsiniz. Bir gün gelir, siz bile ne kadar sihirbaz olduğunuza şaşabilirsiniz!

4- Yıldız paketini ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz herhangi bir bölgeye de yollayıp açabilirsiniz. Mesela,huzura ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz bir savaş bölgesine "barış Yıldızı" paketi yağdırabilirsiniz.Ya da çok gergin bir topluluğun üzerine "iyi niyet" Yıldızlarını boca ettiğinizi düşünebilir ve Yıldız üzerlerini kapladıkça onların sakinleştiğini hayal edebilirsiniz. Seçenekler binlerce!! Yeter ki iyilik için olsun, yürekten olsun.

5- Yine bazı hinlikler düşünenler olur diye bir konuyu daha açıklığa kavuşturalım: Kendi üstünüze "sayısal lotodan çok para kazanma" Yıldızları dökmek isteyebilirsiniz. Öyle ya, çok parası olmasını kim istemez ki? Geleceğe ait kazanç korkuları bir günde silinmesin!.. Üstelik sonuçta bu da bir dilek değil mi?..Evet bu da bir dilek ve sizin bunu istemeniz kimseyi eksiltmiyor kimsenin kötülüğüne de sebep değil! Ama maddi dünyaya ait bir dilek bu. Eğer yaşamak için paraya ihtiyacınız varsa, bu lotodaki kadar büyük bir meblağ değildir değil mi? Yaşayamayacak kadar parasızsanız ve madde dünyasına ait bir dileğiniz varsa dileyin size mutlaka darlıktan çıkacak kadar gelecektir! Ama bu meblağın "sayısal loto" kadar yüklü olup olmayacağına sizin irade ve kuvvetli isteğinizden çok, evrensel güç karar verecektir. Yani bu sihirbazlığı size bahşeden, Yıldız paketlerini hazırlayan, her şeyi sizin için yaratan ve sizi kollayan adaletli güç! Hak ettiğiniz kadara o karar verir.. Dilemesi sizden, yollaması ondan! Öyle olmasa sayısaldan kazananlar olur muydu?

6- Öyle miskin miskin oturup, işten kaytarıp, çalışmayıp sonra da kendinize "iş hayatında başarı" dilekleri tutup başınızdan Yıldız dökmeyi düşünmüyorsunuz değil mi? İnsana ait tüm melekeleri doğru yerine getirmeden sadece Yıldızlardan bir sihir geleceğini düşünüyorsanız lütfen "AÇIK YÜREKLE OTURUP KENDİNİZE İTİRAF EDİN" satırına geri dönün ve baştan bir göz atın. Neden gerçekleşmediğini anlayacaksınız..

Haydi işbaşına! Kendinize "iyi" bir şey dileyin hepinize, tepenizde sürekli açılmaya hazır , dar zamanınızda size huzur yağdıracak Yıldız paketleri diliyorum..

Haydi işbaşına. Dileyin olacak.. İnanın! Eğer yoğunlaştığınız dilek gerçekleşmediyse lütfen "AŞAĞIDAKİ HALLERİ OTURUP AÇIK YÜREKLE KENDİNİZE İTİRAF EDİN" yazılı satıra dönün ve tekrar okuyun. Neden gerçekleşmediğini bulacaksınız. Hepinizin tam başının üstünde her zora düştüğünde açılacak olan bir Yıldız paketinin hazır olması ve üzerinize ebedi iyilik ve huzur dökmesi dileklerimle..


ALIŞTIRMALAR


5 AŞAMALI BİLİNÇALTI TEMİZLEME KALIPLARI

Ben yalnız ve tek başıma da çok "değerliyim"

Ben yalnız ve tek başıma da çok "değerli" olduğumu biliyor ve inanıyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "değerli" olduğumu kabul ediyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "değerli" olduğum için kendimi takdir ediyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "değerli" olduğum için şükrediyorum

***

Ben yalnız ve tek başıma da çok "güçlüyüm"

Ben yalnız ve tek başıma da çok "güçlü" olduğumu biliyorum ve inanıyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "güçlü" olduğumu kabul ediyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "güçlü" olduğum için kendimi takdir ediyorum

Ben yalnız ve tek başıma da çok "güçlü" olduğum için şükrediyorum



(Yukarıdaki kalıpları "değerliyim" ve "güçlüyüm" yerine,
bilinçaltınıza olumlu mesaj verecek


"başarılıyım",

"yeterliyim",

"mutluyum",

"huzurluyum"


gibi kelimelerle değiştirerek de tekrarlayabilirsiniz.)

1. Ben kendimi seviyorum

2. Ben kendimi olduğum gibi seviyorum

3. Ben kendime değer veriyorum

4. Ben kendime olduğum gibi değer veriyorum

5. Ben herkesi seviyorum

6. Ben herkesin olduğu gibi olmasına izin veriyorum

[djarum]

BU SÖZLERİ KENDİNİZE SESLİ SÖYLEYİN VE İNANIN..

GERÇEKTEN İNANIN ÇÜNKÜ İÇİNİZ BUNU BİLİYOR ZATEN..

DIŞINIZA DA ,KULAĞINIZ DUYACAK ŞEKİLDE ANLATIN..

SİZ DEĞERLİSİNİZ..

DEĞERLİSİNİZ..

DEĞERLİSİNİZ...



Mutlu olduğunuzda mutluluğu yaşayan sadece kendiniz değilsiniz.

Sevgi dolu olduğunuzda, sevgiyi yaşayan, sadece kendiniz değilsiniz.

Barış ve huzur içinde olduğunuzda, barış ve huzuru yaşayan, sadece kendiniz değilsiniz.

Mevlana olduğunuzda, Mevlanalığı yaşayan, sadece kendiniz değilsiniz.

Siz bir yandan bunları yaşarken, bir yandan da farkında olmadan, evrenin enerjisini yükselterek, pek çok insanın hayatını etkiliyorsunuz.

Yaşadıklarınız ile oluşan düşük veya yüksek frekanstaki enerjiniz ile siz farkına olsanız da olmasanız da, inansanız da inanmasanız da, görseniz de görmeseniz de, toplu bilinçteki yaşam enerjisini fazlası ile etkilemektesinizdir.

Kanadalı Doktor David Hawkins araştırmaları sonucu vardığı değer şöyle Pozitif ve her şeyi olduğu gibi kabullenen mutlu bir insanın yaydığı enerji, 90.000 insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.

Sevgiyi gerçek anlamda yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 750.000 insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.

Barış ve huzur içinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 10 milyon insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.

Mevlanalığı yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 70 milyon insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.

Peygamber, budha seviyesinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji ise tüm insanlığın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.

Bugün, peygamber, budha veya Mevlana olmasanız da, 90 bin insanı mutlu etmeye ne dersiniz?