Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Tartışma Fikir Telakisi

Uyarılar

OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Herkes bir tane olumsuz düşündüğü kendine olumsuz mesajlar verdiği bir konu belirlesin ve olumluya çevirsin Ben bundan sonra topluluk karşısında rahat olacağım.Kendi doğal akışımda olacağım..Şunu söylersem nederler bunu söylersem ne derler deyip kendimi frenlemeyeceğim....

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi

OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19-07-2007, 02:11 AM   #1 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 231
Tesekkür: 0
81 Mesajinıza toplam 396 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ramtha333 is an unknown quantity at this point
Standart OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Herkes bir tane olumsuz düşündüğü kendine olumsuz mesajlar verdiği bir konu belirlesin ve olumluya çevirsin

Ben bundan sonra topluluk karşısında rahat olacağım.Kendi doğal akışımda olacağım..Şunu söylersem nederler bunu söylersem ne derler deyip kendimi frenlemeyeceğim.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ.........................
ramtha333 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-07-2007, 01:11 AM   #2 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 231
Tesekkür: 0
81 Mesajinıza toplam 396 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ramtha333 is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Zihnimden geçenlerin gerçekleşeceğine inanıyorum..O yüzden olumlu düşünmeliyim..Yapamam edemem kelimelerini hayatımdan çıkardım..Tam yapamasamda herşeyi yapıyormuş gibi odaklanmaya devam ediyorummm
__________________
................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ.........................
ramtha333 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-07-2007, 09:58 PM   #3 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 231
Tesekkür: 0
81 Mesajinıza toplam 396 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ramtha333 is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Düşünce Gücü........!

"Sen varolan her şeysin...
Düşüncelerin, hayatın, gerçekleşen rüyalarınla
Sen, olmayı seçtiğin her şeysin..."

Hiç düşündünüz mü, nasıl davrandığınız,
ne kadar başarılı olduğunuz gibi konuların ne kadarı
başkalarının şartlamalarına, programlamalarına,
ne kadarı sizin kendi programlarınıza bağlıdır...
Herhangi birimiz için ne kadar önemsiz olursa olsun şartlanmışlıklarımızdan etkilenmeksizin
herhangi bir şey yapmak neredeyse imkansızdır...
Attığınız her adım, yaptığınız her hareket
ya da söylediğiniz her söz,
sizin önceki şartlanmalarınızdan etkilenmiştir.
Herhangi bir eylemde
ne kadar başarılı olacağınız, kendiniz hakkında geliştirdiğiniz kelime ve inançlara bağımlıdır...

İnsan beyni inanılmaz ölçüde güçlü, kişisel bir bilgisayardır...
Ona hangi bilgiyi yüklerseniz bunu olduğu gibi
kabul eder ve yüklediğiniz bilgiye uygun düşünce
ve davranışlar üretir...

Araştırmalar, insanın övgü ve onay niteliği taşıyan davranışlarla hayatının ilk 3 yılı boyunca sık sık karşılaştığını ancak ilk 3 yıldan sonra bu
davranışların giderek artan bir hızla yerini yargı
ve eleştiriye bıraktığını ortaya koymuştur.
Kaldı ki, insan 3 yaş öncesini pek hatırlayamamakta, geçmişe ait anıları
3 yaş sonrası dönemlerle ilgili olmaktadır...

Benliğimizle ilgili algılarımız çevremizin bizi
nasıl gördüğüyle yakın ilişki içindedir.
Çevreden gelen övgü ya da eleştiriler
benliğe mal edilir...
Reddetme, aşağılama, ayırma, yalnız bırakma,
yalıtım, korkutma, yıldırma, tehdit, istismar,
duygusal engelleme ve çocuğa yöneltilmiş
yüksek beklentiler çocuğun olumlu bir benlik
değeri geliştirmesini engeller.
Yeterince sevgi ve onayla karşılanmayan çocuklarda,
"ben sevilmeye layık değilim" düşüncesi
bilinçaltına yerleşir...
"Ben yeteneksizim, ben kötüyüm, varlığımın
bir anlamı yok, vb..."
Bu düşüncelerin bilinç altına yerleşmesini
sağlayan ana etken çevre, bu düşünceyi geliştirense bireydir...

Bu noktada birey iki bilinçsiz çatışma yaşar...
İnsanlara onu sevmedikleri için öfke duyar,
insanlar onu sevgiye değer bulmamışlardır.
Aynı zamanda kendi varlığına da öfke duymaktadır,
çünkü o değersiz bir varlıktır...
Bu durum kişinin bütün ilişkilerindeki tavrını,
dünyaya bakış açısını, yaşam felsefesini etkiler...

Diğer bir çatışma alanı ise bireyin ilişkilerindeki kısır döngüdür...
Bu kişi gerçekten sevilip onaylandığı bir ortamda da mutlu olamaz.
Çünkü yıllarca bilinç altına, "sevilmeye layık değilim" inancını yerleştirmiştir.
Bir tohum gibi bu düşünceyi büyütmüştür.
Dolayısıyla bilinçaltı bu inanca ters düşen
bir ortamla karşılaştığında huzursuz olur...
Farkında olmaksızın kendine, kendisiyle ilgili inançlarını doğrulayan ortamlar yaratacaktır.
Onu iten, yargılayan insanlar kişiyi bir mıknatıs
gibi çekecektir. Onun varlığını reddeden
her insan bilinç altındaki inancı doğrulayan
bir delildir. Böylelikle bireyin benliğine
dönük düşmanca duyguları da doyum bulur.
İlişkilerinde mutsuz da olsa bundan,
mazoşistçe bir haz duyar...

Bilinçsizce yaptığınız ve sizi mutsuz eden
seçimlerinizi bilinçli olarak değiştirmeniz mümkündür...

Bir düşünceye ne kadar uzun süre inanırsanız
o kadar gerçek olur...

Siz en çok düşündüğünüz şeysiniz.
Herhangi bir konudaki başarı ya da başarısızlığınız başkalarından ne kabul ettiğinize ve kendinizle konuşurken ne söylediğinize bağlıdır.
İnsan, kendisi hakkında düşündüklerinden
başka bir şey değildir. Başarı ve gelişme için
eski olumsuzları silmiş, yerine yeni olumlu düşünce
ve inançları koymuş bir bilinç gereklidir...
Bu ise ancak bireyin kişisel çabasıyla gerçekleştirilecektir...

Beyne doğru sözcükler yüklendiğinde, doğru yönergeler, emirler,
doğru resimler verildiğinde o bizim için doğru sonuçları yaratacaktır...

Bizler seçimlerimizin toplamıyız....
Jean Paul Sartre

UZMANLARIN TAVSİYELERİ
Herkesin bir öyküsü vardır...
Uzmanlar gerçek bir değişimin sağlanabilmesi için öncelikle kişinin
kendisiyle ilgili yarattığı hikayenin farkına
varması gerektiğini söylüyorlar...

1. Kendinizi dinleyin...
İnsanın kendi kendine yaptığı iç konuşmalar büyük
ölçüde onun benliğine bakış açısını yansıtır.
Bu konuşmalarda kendinize neler söylüyorsunuz.
".... yapamam." ,
"isterdim ama ...",
"ben asla ...", vb... türden kurduğunuz cümleler
kendinizi yetersiz algıladığınız durumlarla ilgilidir...

2. Hayallerinizdeki rolünüz...
Her insanın hayallerinde kendini algılayış biçimiyle doğru orantılı bir rolü vardır. Kimileri doğrudan kahraman olurken, kimileri onca acıya, çileye
katlanmış mağdur kahraman rolünü tercih eder. Hayallerimiz kendimizle ilgili oluşturduğumuz resimlerdir...

3. Konuşurken diğerlerine söyledikleriniz ...
"işimi sevmiyorum ...",
"okulda başarısızım...",
"ders çalışamıyorum ..",
"insanlar beni anlamıyor...",
"her gün kavga ediyoruz ...", vb.. bilinç altı programlarımızla
yakından ilgili konuşmalarımızdır...
Başarısızlıklarımızla ilişkili yargı belirten
cümleler başarılarımızı doğrudan etkiler...
"ders çalışamıyorum" düşüncesi beyne,
"istesem de yapamıyorum bu konuda yetersizim" mesajını verecektir... Dolayısıyla bir süre sonra ders çalışmak istese bile kişi bunda başarısız olacak, konsantrasyon sağlayamayacak ya da benzeri problemlerle karşılaşacaktır...

OLUMSUZU OLUMLUYA ÇEVİRMEK
Düşünce biyokimyasaldır. Hiçbir düşünce havada yok olup gitmez...
Bizim enerji alanımız içinde kalarak bizi olumlu/olumsuz etkilemeye devam eder.
Yapılanmış bir düşünceyi değiştirmek kolay değildir.
Bu uzun, kararlı bir süreci gerektirir...
Uzmanların bu konudaki düşünceleri şöyle:
"Olumsuz düşüncelerinize karşı daima uyanık ve tetikte olmalısınız...
Herhangi bir konudaki olumsuz düşünceyi
fark ettiğinizde onu hemen olumlusuyla yer değiştirmelisiniz...."
"....yapamam" cümlesinin yerine,
"... yapabilirim. Bunu yapabilecek yeterliliğe sahibim" cümlesini yerleştirmelisiniz...
"... yapmalıyım" gibi gereklilik bildiren cümleler bilinç altına,
"yapmalıyım ama yapamam mesajını verir...
"Ders çalışmalıyım" cümlesi gerçekte,
"canım istemiyor ama çalışmak zorundayım" mesajını taşır...
Bu mesajı kendinize ve çevrenizdekilere vermeniz
eyleme geçmenizi engelleyecektir...

*Düşünceleriniz daima olumlu olsun...
Sonuçlarla ilgili beklentilerinizi olumluya programlayın...

*Başkalarının olumsuz programlarını reddedin...
Her gün başkalarından duyduğunuz olumsuz programlamaların beyninize yerleşmesine izin vermeyin. Her şeyin kötüye gittiğini söyleyen birini onaylamak onun olumsuz progra**** kabul ettiğimizi, dolayısıyla onun gibi düşündüğümüzü gösterir. Bunun yerine, "hiçbir şey kötüye gitmiyor...
Zor koşulları aşabilecek güce sahibim. Bu koşullar
benim daha da gelişmemi sağlayacak" tarzında bir düşünceyle olumsuz programlamayı reddedin...
Yaşa****zın geri kalanında olumlu düşünme kararını vermek bir süre için
iyi sonuçlar verebilir. Ancak bunun kalıcı olabilmesi için kendinize söyleyeceğiniz olumlu cümlelerin kesin ifadesini vermelisiniz...
Yoksa eski olumsuz düşünme alışkanlığınıza
geri dönmeniz uzun sürmez...


__________________
................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ.........................
ramtha333 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 29-07-2007, 02:13 AM   #4 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 54
Tesekkür: 0
22 Mesajinıza toplam 159 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
zoyasonsuz is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Bunun tek yolu kabuldür.Kabul beynin parolası gibi o düşünceyi yaratan realiteyi kabul etmedikçe olumsuz olumluya çevrilemez.
zoyasonsuz isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 29-07-2007, 03:59 AM   #5 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 35
Tesekkür: 0
13 Mesajinıza toplam 25 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
carisma is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Alıntı:
zeynep kahraman Nickli Üyeden Alıntı
Bunun tek yolu kabuldür.Kabul beynin parolası gibi o düşünceyi yaratan realiteyi kabul etmedikçe olumsuz olumluya çevrilemez.
Doğru.
carisma isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 30-07-2007, 04:07 PM   #6 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 231
Tesekkür: 0
81 Mesajinıza toplam 396 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ramtha333 is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

D ü ş ü n m e S a n a t ı
Her bir düşüncenizin yaşam tualinizde bir fırça darbesi olmasına izin verin.
Bugünün dünyası bizim eserimizdir, bizim düşüncelerimizin yarattığı bir eserdir. Eğer biz bugünkü dünyadan yeterince hoşnut değilsek ve dünya daha iyi bir yer olabilirdi diye düşünüyorsak, ne yapmamız gerekir? Bu konu hakkında düşünmemiz gerekiyor. Düşüncelerimizi bu istediğimiz dünyayı yaratabilecek şekilde oluşturmalıyız. Eğer karmaşa dünyasından hoşnutsam, zihnimin karmaşa içerisinde olmasına izin veririm. Fakat huzurun ve mutluluğun hakim olduğu bir dünya istiyorsam, bu aradığım huzur ve mutluluğu, ilk olarak kendi zihnimde yaratmaya başlamam gerekir.


Düşüncelerimiz ne ise hayatımız, kaderimiz ve dünyamız da o şekilde olacaktır. Bu sadece ruhsal bir yaklaşım değildir, aynı zamanda Unesco’nun beyanlarında da aynı yaklaşım ifade edilmiştir. Unesco beyanlarında huzurun insanların zihninde başladığını ve huzurun korunmasının da orada oluşması gerektiğini açıklamıştır. Bu nedenle, huzur bizlerin yüreklerinde ve zihinlerinde başlar ve bu yolla bütün dünyaya huzur getirebiliriz.



Oysa olumsuz koşulların beni etkilemesine izin verirsem, zihnimin ve dünyanın da karmaşa içinde olmasına izin vermiş olurum. İçimde ne taşımak istediğimin seçimini yapmam mümkündür. Mesela içimde bir bahçe oluşturabilirim. Evet, her birimiz içinde çiçeklerin açtığı bir bahçe oluşturabiliriz. Eğer bu oluşturduğum bahçe ile ilgilenirsem ve bu bahçede güzel çiçekler gibi gelişen değerlere ve erdemlere sahip olursam, bahçenin efendisi olan ben bundan keyif alırım. Fakat aynı zamanda iletişim kurduğum herkes de bu çiçeklerin kokusundan haz duyacaktır. Ve böylece başkalarıyla içinde bulunduğum her durum mutluluğun, sevginin ve gerçeğin paylaşımı olacaktır.



Oysaki, günümüzün gerçeği bizlerin cok meşgul olmasıdır. Hayattan mutluluk almak ve bu mutluluğu başkalarıyla paylaşmak, bu sürekli içinde olduğumuz koşuşturma içerisinde unutulmaktadır. Ve bu koşuşturma sırasında bizler zihnimizin içerisindeki bahçe ile ilgilenmeyi unutuyoruz. Bahçemiz bakımsızlıktan balta girmemiş bir orman gibi yabanileşiyor. Balta girmemiş bir ormanda yürürseniz oradaki dikenler size batar. Aynı şekilde yaşam da biraz bu hale gelmiştir. İçimdeki bahçe ile ilgilenmediğim için hiç kimseye acı vermek istemesem de, hem kendime ve hem de başkalarına zarar vermeye devam ederim. İşte dünyamızdaki durum budur. Sabah uyandığımızda “Yine çekilmez bir gün daha!“ diye kendi kendimize söyleniriz. Yaşam bu şekilde güzelliğini yitirmiş, büyük bir ızdırap ve yük haline gelmiştir.



Bu akşam vermeye çalıştığım mesaj şudur: Eğer istersem zihnimdeki bu bahçeyi yeniden yaratabilirim. Bu bir seçimdir. İnsan zihni öylesine güçlü ve öylesine yaratıcıdır ki, kendi seçimlerimizi gerçekleştirebiliriz. Seçimlerimizi bir seçime sahip olduğumuzun ve bu seçimin sorumluluğunu kabul etme bilicinciyle, bilgelik içerisinde yaparsak herşeyi başarabiliriz.



Ben huzurlu bir dünyanın mümkün olduğuna gerçekten inanıyorum. Buna inanma nedenim ise huzurun oluşması hepimizin arzusu olmasıdır. Eğer insanların kalplerinde saf bir arzu var ise, bu saf arzunun gerçekleşmesi için gerekli olan gücü sadece bir kaç kişinin yaratmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. İnsanlık tarihi bize bir kişinin bile fark yaratacağını anlatmaktadır. Gandhi hakkında o zamanki İngiliz hükümetinin “Bu küçük ve sadece peştemal giyen adam ne yapabilir ki?“diye düşündüğünü okumuştum. Bu küçük adam ne yapabilirdi ki? Oysaki sadece bir tek kişi, işte bu küçük adam güçlü düşüncesiyle İngiliz imparatorluğunu Hindistan’dan uzaklaştırabilmiştir.





Bu nedenle düşünceler gerçekten herşeyi oluşturuyor. Dolayısıyla kendi içime bakmalı ve ne türde düşüncelerim olduğunu görmeliyim. Düşüncelerim hakikata, sevgiye ve inancıma mı dayanıyor? Eğer “düşüncelerim böyle ise duygularım nasıl olacaktır?“ sorusunu kendimize sormalıyız. Başkaları ile olan iletişimimin niteliği nasıl olacaktır? Bizler yalnızca kendi düşüncelerimiz ve zihinlerimizde olan bitenlerin değil, aynı zamanda kendi duygularımızın da yaratıcısıyız. Oysaki bizler kendi içimize dönebileceğimizin ve böylece yaratmak istediğimiz düşünce türünü belirleyebileceğimizin idrakinde dahi değiliz. Kendi içimize dönebilir ve belirli türde duygular yaratabiliriz.



Bizlerse, çoğu zaman başka insanların bize iyi duygular vermesini bekleriz, sizin bana çiçek getirmenizi, beni mutlu etmenizi beklerim ve eğer benim bu düşüncelerimi yakalayamaz ve bana çiçek getirmezseniz mutsuz olurum. İlginçtir ki insanın doğası sorumluluğu başkalarının üstüne atmaya yatkındır. Oysaki bu sorumluluğu başkalarına atmamız özgürlüğümüzü kaybetmemiz anlamına gelir. Başkalarının bize mutluluk veya üzüntü vermesi, onların benim hayatımın efendisi olması anlamına gelmektedir. Özgürlüğün anahtarını kendimizin talep etmesi gerektiğinin idrakinde değiliz. Kendi zihnimin ve kendi duygularımın efendisi olabileceğimi anladığımda, özgürlüğümün de anahtarını talep etmiş olurum. Düşüncelerimin niteliği ne ise sözlerim, eylemlerim ve de hayatım da o nitelikte olacaktır.



Eğer olumsuz bir düşünceye sahipsem, bu düşünceler içimde bir acı ve ızdırap yaratacaktır. Bu duygumu anlayabildiğimde, yaşamda acı yerine mutluluğu elde etmek için bende büyük bir motivasyon oluşacaktır. Kendi düşüncelerimin acı çekmeme sebep olduğunu anlayabilmenin büyük bir idrak gücü olduğunu düşünüyorum. Böylece acı çekmeme sebep olan olumsuz düşünceleri ve duyguları istemediğime karar verebilirim. Çünkü sahip olmak istediğimiz şey aslında mutluluktur. Eger hakikate ve iyiliğe dayanan düşüncelere sahipsem mutluluğa da sahip olabilirim. Aynı zamanda bu mutluluğu başkaları ile de paylaşabilirim.



Düşünme sanatı, düşüncelerimin ve duygularımın nereden geldiğini anlamaktır. Kesin bir bilim olarak da tanımlanabilir. Bu bilim öylesine kesindir ki insan, zihninde neler olup bittiğini ve de düşüncelerinin nereden geldiğini anlayabilir. Çünkü duygularımız gibi düşüncelerimizin de dışarıdan geldiğini zannederiz. Dışarıda gördüğümüz ve işittiğimiz uyarıcıların zihnimizde düşünceler yarattığı doğrudur. Fakat şu da bir gerçektir ki, dört ayrı kişi aynı koşullarda olup biteni aynı şekilde gözlemleseler de, düşünceleri ve tepkileri oldukça farklı olabilir. Yine de insanların kişiliklerine göre neler düşünebileceklerini anlayabiliriz. Ve bu anlayışımız tamamen doğrudur; çünkü bulunduğumuz durum ne olursa olsun düşüncelerimiz kişiliğimizden ortaya çıkmaktadır. Şu anki kişiliğimiz de bügüne kadar yaşadığımız tecrübelerden oluşmuştur. Doğduğumuz, yaşadığımız ve eğitim aldığımız yerler, ailemiz, arkadaşlarımız ve işte bütün bu yaşadığımız tecrübeler bize şekil vermiş ve bugünkü kişiliğimizin oluşmasını sağlamıştır. Ve karşımıza dışarıdan hangi uyarıcı çıkarsa çıksın, düşüncelerimizin ortaya çıkmasında tetikleyici olan işte bu kişiliğimizdir. Kişiliklerimiz arasındaki farklar belli durumlar karşısında bazılarımızın bu durumun üstesinden gelinebileceğini düşünmelerine, bazılarımızın ise bu durumun imkansız olduğunu ve yapılabilecek birşey olmadığını düşünmelerine sebep olur. Hangi tür bir kişiliğe sahip olduğumuz sadece kader meselesi değildir. Çünkü bizler bir seçim yapabiliriz. Düşüncelerimin güçlü ve olumlu olduğu bir kişilik yaratabilirim. Çünkü düşüncelerimiz ile kişiliğimiz arasında çok önemli bir başka kavram vardır. O da benim anlama, bilgiyi alma ve kullanma kapasitemdir. İşte esasında düşünme sanatı bu anlayışımın niteliği ile belirlenmektedir.



Bir tür anlayışa göre elle tutulabilir, ölçülebilen fiziksel şeyler en önemli olandır. Diğer tür anlayışa göre ise hayattaki en önemli şeylerin elle tutulamaz, görünemez şeyler olduğudur. Hakikat, huzur ve sevgi gibi. Bizler hayatın görünemez boyutuna baktığımızda işte hayatımızdaki gerçek değerlerin bunlar olduğunu anlarız. Bunu idrak ettiğimizde de zihnimizin durumu icin birşeyler yapmamız gerektiğini anlayabiliriz. Ve o zaman kendimize fiziksel olarak değil de ruhsal açıdan bakmaya başlarız. Bu iç yolculuğumuza devam ettigimizde ve kendimizi bir ruhsal varlık olarak algıladığımızda, içimizdeki gücü keşfedebilir ve bu güç sayesinde zihnimizin istediğimiz yörüngede kalmasını sağlayabiliriz.



Oysaki kendimizi fiziksel bir varlık olarak algıladığımızda zihnimizi kontrol edebilmenin ve disiplin altına almanın mümkün olabileceğini dahi bilemeyiz. Fakat kendi içimize döndüğümüzde ve kendimizi ruhsal bir varlık olarak algıladığımızda istediğimiz düşünceleri seçebiliriz. Ve bu anlayış bize kendi orjinal, ebedi kimliğimizin hakikat ve sevgi olduğunu gösterir. Aynı şekilde orjinal halimizin huzur olduğunun farkına varabiliriz. Bu nedenlerdendir ki huzurun, sevginin olduğu ve şiddetin olmadığı ortamlarda kendimizi rahat hissederiz.



Düşüncelerimizin bu orjinal kimliğimiz ile uyum içinde olmasını sağlayabiliriz. Bilinçli olarak düşüncelerimin ve duygularımın niteliğini seçebilir; düşüncelerimi pozitiflikle ve güçle, duygularımı da herkese karşı sevgi ve iyilikseverlikle doldurabilirim. Böylece kişiliğimde oluşan dış katmanları değiştirebilir ve kendi orjinal kişiliğim olan kutsallığa ve güzelliğe geri dönebilirim.



Huzur kesinlikle çok yakındır. Bunu düşünebilir ve oluşturabiliriz. Bütün yapmamız gereken düşüncelerimizi bunun üzerine odaklamamızdır. Ve son olarak, şu mesajı vermek istiyorum. Zihnimizde ve kalplerimizde huzurun yaratıcısı bizleriz, aynı şekilde dünyada da huzurun yaratıcısı bizleriz. Sizler ile burada yaratacağımız huzurun bu duvarları aşarak sadece şehre değil, bütün dünyaya ulaşmasını deneyimlemek istiyorum. Ve sizleri bu huzuru yaratmak için birkaç dakikalık sessizliğe davet ediyorum.
__________________
................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ.........................
ramtha333 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-08-2008, 01:48 AM   #7 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 231
Tesekkür: 0
81 Mesajinıza toplam 396 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ramtha333 is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Hani meşhur bir söz vardır. Bir insana kırk gün deli dersen deli olur diye..İşte bizlerde kendimiz hakkındaki olumsuz düşüncelerimiz olumlularla değişitirmeli..ısrarla ve inatla olumlu sözcükleri tekrarlamalıyız..Taaaa.. o sözcükler bilinç altımıza işleyip yer edinceye kadar..
__________________
................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ.........................
ramtha333 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-11-2018, 11:24 PM   #8 (permalink)
 
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 7
Tesekkür: 0
3 Mesajinıza toplam 5 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kanka24 is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Ynt: OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Alıntı:
ramtha333 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hani meşhur bir söz vardır. Bir insana kırk gün deli dersen deli olur diye..İşte bizlerde kendimiz hakkındaki olumsuz düşüncelerimiz olumlularla değişitirmeli..ısrarla ve inatla olumlu sözcükleri tekrarlamalıyız..Taaaa.. o sözcükler bilinç altımıza işleyip yer edinceye kadar..


Olum cumle nasil olmali.
Ornek
Cesur ol
Cesur olacagim
Cesurum
Hangisi.mesela
kanka24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME

Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi OLUMSUZ DÜŞÜNCEYİ OLUMLUYA ÇEVİR ME Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Herkes bir tane olumsuz düşündüğü kendine olumsuz mesajlar verdiği bir konu belirlesin ve olumluya çevirsin Ben bundan sonra topluluk karşısında rahat olacağım.Kendi doğal akışımda olacağım..Şunu söylersem nederler bunu söylersem ne derler deyip kendimi frenlemeyeceğim....

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:40 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.