YAZARAK HAFİFLEYİN

[cnb]

Duygusal açıdan derin izler bırakmış, zorlayıcı travmalar hakkında yazmanın beyin ve bağışıklılık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğu, 10 yıllık bilimsel bir araştırmanın sonucunda bulunmuş. SMU psikoloji profesörü, James Pennebaker yazarak travmalarımızla yüzleşebileceğimizi, huzur, aynı zaman da da hem bedenimiz hem de zihnimiz için şifa bulabileceğimizi açıklamış.

Pennebaker ve Beall’ın birlikte yürüttüğü bir çalışmada katılımcılardan 4 gün boyunca her gün, günde 15 dakika günlük tutmaları istenmiş. Bir kontrol grubun dışında katılımcılar 2 gruba ayrılmış. İlk gruptan evindeki mutfağı tarif etmek gibi sıradan konular hakkında yazmaları istenmiş.

Kendi içinde üç ayrı gruba ayrılan ikinci bir gruptan ise bir travma hakkında yazmaları istenmiş. 1. gruptan sadece duygularını, öfkelerini, korkularını aktarmaları; 2. gruptan sadece olayları duygu katmadan aktarmaları; ve 3. gruptan hem olayları hem de yaşadıkları duyguları aktarmaları istenmış.

Katılımcıların gelişimi tansiyon ölçümleri, kan değerleri, günlüklerin incelenmesi ve çalışma sonrası bir anket ile değerlendirilmiş.

Travmaları hakkında yazanların zaman zaman ağladıkları, yazdıklarını rüyalarında gördükleri ve daha önce açıklamadıkları özel duyguları açığa çıkardıkları belirtilmiş.

3. grup katılımcıların çoğu ilk başlarda hüzünlerinin arttığını, kendilerini daha kötü hissettiklerini ve endişe duyduklarını belirtmişler. Diğer gruplarda bu yaşanmamış ve hatta diğer gruplarda kişilerin kendilerini daha mutlu, daha huzurlu hissetikleri belirtilmiş.

Ancak, 4 ay sonra, hem duyguları hem de olaylar hakkında yazan kişilerde, yani bu 3. grupta, belirgin olumlu değişiklikler görülmeye başlamış. Bunun sonucunda Pennebaker ve Beall uzun vadede iyileşme sağlamak ve kendinizi daha iyi hissedebilmeniz için ilk etapta zor duygular da yaşamanız gerektiğini bildirmişler.

6 ay sonra tüm katılımcıların sağlık merkezine yaptıkları ziyaretlerin sayısına bakıldığında 3. grup katılımcıların ziyaret oranında %50 azalma görülmüş. Bir travmayı gizlemeye çalıştıkça onun gücü artar...onunla yüzleşmek başlangıçta ne kadar zor olursa da uzun vadede huzur ve şifa getirecektir.

Yapılan diğer araştırmalarda travmalarda yaşanan olayları ve duyguları birleştirerek olay hakkında yazmanın bedende T lenfositlerin daha aktif olmasına ve kişilerin enfeksiyonları daha kolay atlatmlarına yardımcı olduğu görülmüş. Ayrıca çocuklukta yaşanmış travmalar, tacizler, ölümler ve rlar gibi ciddi travmalar hakkında açılmayan kişilerde hastalanma oranının arttığı da görülmüş. Çoğu zaman insanların bu olaylar hakkında konuşmak ve açılmak isteseler de doğru dinleyiciyi bulamadıkları veya bulamayacaklarından korktukları için açılmamayı seçtikleri görülmüş. Zamanla bu içine atma eğilimi, bağışıklılık sistemini zayıflatıyor ve hastalığa giden yolun kapısını aralıyor. Bir kağıda yazmak belki de bunun çözümüdür. Yaşananlar zihnimizde dağınık bir biçimde karmaşık olarak duruyorken onları alıp kelimelerle onlara şekil vermek bizi rahatlatabilir. Bunu bir de duygularımızla birleştirirsek bölünmüş olan düşüncelerimiz ve benliğimiz yeniden entegre olur ve biz güçleniriz. Kendimizi artık bu duyguları bastırmak için zorlamamız gerekmediğinden stres ortadan kalkar ve bedende rahatlama yaşanır.

Pennebaker’ın araştırmaları, travmatik olayların olumsuz etkileri üzerine yazmanın, kişilerde bu duyguları aşarak sağlığa kavuşmayı mümkün kıldığını öne sürüyor. Daha sonra yapılan bazı araştırmalarda ise olumlu duyguları da yazıya katmanın önemi vurgulanmış. McAdams’ın kimliğin belirlenmesinde yaşam hikayesinin rölü üzerine yaptığı bir çalışmada kişilerin hayat hikayelerini anlatarak kimliklerini oluşturmaya çalıştıkları belirtiliyor. Yaşanan olayları kişi kendisiyle bütünleştirdiğinde kimliğini oturtmaya başlıyor çünkü olaylar kişinin başına gelen bir şey olmaktan çıkıp ona ait bir şey olmaya başlıyor. Dolayısıyla sağlık açısından hikayelerimizde veya yazılarımızda olumlu duyguları katmanın hayatımıza olumlu enerjiyi çekmenin bir yolu olarak görülüyor. 2000 yılında King ve Miner’ın yaptığı bir araştırmada kişilerden yaşadıkları kötü bir olaya mutlu son yazmaları ve olayın onların hayatında bıraktığı olumlu yönlerini anlatmaları istenmiş. Kişilerin daha olumlu kelimeler kullandıklarında sağlıklarında önemli ölçüde iyileşme görüldüğü belirtilmiş.

Yazarak Hafifleyin - Yeşim Cimcoz'dan alınmıştır.