Novosibir'ın günlüğü

[ametist]

merhaba caribbean valla siteden bi kardeşim oldu sayılır ne güzel.ailenden uzaktasın sanırım üniversite eğitimi alıyosun.o yaşlarda aileden uzakta-tek başına ayaklarının üstünde durman ,kişiliğinin gelişimi açısından süper bişey ,ailelerinin yanında eğitim almış insalarla kıyaslarsan farkına varırsın zaten.şimdi belli sorunlar yaşıyosun ama inan bana senin konumunda yaşıtlarının yaşadığı şeyler.çoğu insan anlatamaz,ama inan öyle.çoğunluğun yaşadığı dönemsel şeyler senin yaşadıkların.ben de senin gibiydim inan buna(ama benim şanssı<zlığım o zamn maalesef böyle bi site yoktu ).çabayla birleştiğinde zamanın üstesinden gelemeyeceği bişey yok emin ol.zaten aşmaya başladın bile telkinlerin de yardımıyla.moralin gittikçe düzeliyo.herşey çok güzel olucak,seninle gurur duyuyorum kardeşim
kendine iyi bak,sağlıcakla kal

[Novos]

yazdığın güzel şeyler için teşekkür ederim. ben de seni sevdim, çok mutlu oldum seninle tanışmaktan. çok sevindim beni kardeş olarak gördüğün için

şimdi benim sana abla demem mi lazım . ben de seni bir kardeş, abla gibi görüyorum, çok sevdim seni yaa. evet şu an uzaktayım

ailemden ama yalnız değilim mücadelede sf'liye zordur başkalarıyla hayatta kalmak, biliyorsun. bir akrabamızın evinde ablamla birlikte aynı evde kalıyoruz,

o da burada okuyor. aileden ayrı kalmak, gerçekten insanı geliştiriyor kesinlikle, biraz daha güven geliyor insana, sonuçta sorumlulukların oluyor, yapıyorsun,

bir şeyler öğreniyorsun hayattan, bir de güzel kısmı işine karışan olmuyor. ben özgüremmmm diyorsun . maalesef şu iki yıllık üniversite hayatımda

bir şeyler yapamadım, ama kalan iki sene de artık bir şeyler yapmaya çalışacağım. telkinlerin etkisi de müthiş yaaa biliyorum dinledikçe daha da iyi olacağım,

şu an üni.'nin açılmasını dört gözle bekliyorum. o zamana kadar da inşallah daha iyi olacağım. sevgiler.

[ametist]

caribbean kardeşim,ben böyle içimden geldiği gibi ,değer verdiğim ve anlayışla karşılayacağına inandığım kişilere sıfatlar takarım senin payına da kardeşlik düştü .sen istedeiğin gibi hitab et,abla deme zorunluluğun yok tabii ki.herneyse , ne güzel ya valla öğrenciliğinizin tadını çıkarın,kendi canından sana destek olacak biri de var sonuçta yanında(sen de bilirsin,bazen tatsızlıklar olur ama en yakının yine ailendir ).ne güzel üniversite okuyosunuz -kaç kişinin eline geçiyo ki bu imkan hem de aileden bağımsız ,yaşamınızda büyük bi kazanç olucak bu erken yaşta ayaklarınızın üstünde durmaya çalışma çabanız.yanlız şu sfliyim başkalarıyla ayakta kalmak zordur gibi cümleler duymak istemiyorum.inadına insanlar arasına karış,nadir de olsa seni üzebilecek olaylar da olabilir(bu da sırf alınganlığından kaynaklı olur,çünkü çoğu insan hiçbişeyin fazla üstünde durmaz,aynı zamanda yüzeysel-günü birlik
yaşar.böyle , hayatı iki adamın söylediği söze bağlı yaşama fikrinden kurtul (söylüyorum ama ben de de hala var ).sadece sorununun üstüne git ve içinden girdiğin ortamdaki insanları eleştirmeye ,kusur bulmaya çalış.bu davranış tarzı senin onlardan farklı olduğunu sana kanıtlar.bu da acayip güven ve farkındalık sağlar kendini daha çok tanımaya,kendini farketmeye başlarsın.yani başkaları sayesinde de kendimizi tanırız çünkü sosyal bi varlığız ve bunun kaidelerini yerine getirmeye mecburuz.bunu yapmadığımız zaman işte asıl sorun orda patlak veriyo.herneyse bunları sana söylerken ,ben de hatırlıyorum .bi de sf'yi paketinden çıkart ,bölümlere ayır ki onla mücadele etmen kolaylaşsın.
kendine iyi bak,sağlıcakla kal

[Novos]

merhaba deranged ablacım (abla sözünü bir kez kullanacağım, seni hep abla olarak gördüğümü bil) benden fazla yaşlı olmayanlara kullanmayı sevmiyorum da.
bu kadar içten ve samimiyetle yazdığın için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. biliyor musun şimdi aynen ablam gibi yazdın . o da 1 ay önce sf ile
dönüm noktamı yaşarken, telefonda böyle konuşmuştu. aynen bunları söylemişti. şokun üzerine şookkk geçirmiştim. yazdıklarını tane tane, ince ince, anlaya anlaya okudum. ve farkettim ki değişimler olsada, bazı şeylerin tam farkında değilmişim, yazdıkların benim için altın değerinde. altın mı istersin yoksa deranged'dan nameler mi deseler, yazdıklarını seçerdim. evet gerçekten doğru diyorsun birini eleştirmek, kusur bulmak, (sf sitesinde bunu genellikle
değer düşürmek olarak görmüştüm. sf'den kurtulmak için değer düşürdüklerini söylüyorlardı.), şimdi düşündüğümde ben hala bunu mantıken zihnimde yanlış bir şey gibi algılıyorum ama anlıyorum kesinlikle. başkasını da malesef düşündüğümüz için, ince düşünceli, zarif insanlar olduğumuz için bunun mantığı bizde ters işliyor. evet övüyorum, beğeniyorum kendimi, başkalarında olmadığı kadar özel insanlarız biz, şair ruhlu insanlarız, başkaları birisinin acınacak haline kahkahalarla gülerken, insanlıktan nasibini almamış, yamyamlardan farkı kalmamış haldeyken bizler o kişinin acısını yüreğinde hisseden, kalbi kırılan insanlarız.
buna bir dur demek gerek gerçekten ama tabi ki yamyamlık olmayacak bu, yamyama ateş etmek olacak.

yüreğine sağlık bu konuda biraz daha bilinçlendim. sf konusunda sorunlarım başkalarıyla konuşmak tam olarak öyle de diyemiyeceğim, çok şükür telkinlere minnet, onu da halletmeye başladım. ablamın dediğine göre orta 1 den sonra içime kapanmaya başlamışım. daha önce kavga ediyormuşuz ondan sonra kavga etmez olmuşuz benim sayemde. hep gıcıklık yapıyormuşum, gıcığın tekiymişim. şimdi yeni yeni aklıma geliyor. 9 senedir hapisteydim, şimdi iş arayan bi hükümlü gibiyim. sorun şöyle ki bu zamanda ben genelde hep dinleyen, susan oldum bu süreçte. şimdi insanların arasına karışıp, kalabalık caddelerde ne konuştuklarına kulak kesiliyorum. 9 sene geriden geliyorum çünkü. çevrem burda olmadığı için de tam olarak kendimi test edemiyorum. kız arkadaşım yok, aklıma takılan en önemli sorun sanırım o. çünkü bakıyorum etrafıma kime baksam ya kız arkadaşı var, ya evli, ya nişanlanmış. sanki hayat 12 yaşımdan itibaren ani bir süreçte akıp gitmiş. nasıl ergen oldum, nasıl ortaokul, lise geçti üni.ye geldim şok içindeyim, nicedir bunu sorguluyorum. bu dönemi de tam olarak hatırlamıyorum. dikkat eksikliğim var, biraz düzeldi galiba. yazdıkların benim için çok önemliydi, şükranlarımı sunuyorum sana

[ametist]

caribbean Nickli Üyeden Alıntı

merhaba deranged ablacım (abla sözünü bir kez kullanacağım, seni hep abla olarak gördüğümü bil) benden fazla yaşlı olmayanlara kullanmayı sevmiyorum da.
bu kadar içten ve samimiyetle yazdığın için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. biliyor musun şimdi aynen ablam gibi yazdın . o da 1 ay önce sf ile
dönüm noktamı yaşarken, telefonda böyle konuşmuştu. aynen bunları söylemişti. şokun üzerine şookkk geçirmiştim. yazdıklarını tane tane, ince ince, anlaya anlaya okudum. ve farkettim ki değişimler olsada, bazı şeylerin tam farkında değilmişim, yazdıkların benim için altın değerinde. altın mı istersin yoksa deranged'dan nameler mi deseler, yazdıklarını seçerdim. evet gerçekten doğru diyorsun birini eleştirmek, kusur bulmak, (sf sitesinde bunu genellikle
değer düşürmek olarak görmüştüm. sf'den kurtulmak için değer düşürdüklerini söylüyorlardı.), şimdi düşündüğümde ben hala bunu mantıken zihnimde yanlış bir şey gibi algılıyorum ama anlıyorum kesinlikle. başkasını da malesef düşündüğümüz için, ince düşünceli, zarif insanlar olduğumuz için bunun mantığı bizde ters işliyor. evet övüyorum, beğeniyorum kendimi, başkalarında olmadığı kadar özel insanlarız biz, şair ruhlu insanlarız, başkaları birisinin acınacak haline kahkahalarla gülerken, insanlıktan nasibini almamış, yamyamlardan farkı kalmamış haldeyken bizler o kişinin acısını yüreğinde hisseden, kalbi kırılan insanlarız.
buna bir dur demek gerek gerçekten ama tabi ki yamyamlık olmayacak bu, yamyama ateş etmek olacak.

yüreğine sağlık bu konuda biraz daha bilinçlendim. sf konusunda sorunlarım başkalarıyla konuşmak tam olarak öyle de diyemiyeceğim, çok şükür telkinlere minnet, onu da halletmeye başladım. ablamın dediğine göre orta 1 den sonra içime kapanmaya başlamışım. daha önce kavga ediyormuşuz ondan sonra kavga etmez olmuşuz benim sayemde. hep gıcıklık yapıyormuşum, gıcığın tekiymişim. şimdi yeni yeni aklıma geliyor. 9 senedir hapisteydim, şimdi iş arayan bi hükümlü gibiyim. sorun şöyle ki bu zamanda ben genelde hep dinleyen, susan oldum bu süreçte. şimdi insanların arasına karışıp, kalabalık caddelerde ne konuştuklarına kulak kesiliyorum. 9 sene geriden geliyorum çünkü. çevrem burda olmadığı için de tam olarak kendimi test edemiyorum. kız arkadaşım yok, aklıma takılan en önemli sorun sanırım o. çünkü bakıyorum etrafıma kime baksam ya kız arkadaşı var, ya evli, ya nişanlanmış. sanki hayat 12 yaşımdan itibaren ani bir süreçte akıp gitmiş. nasıl ergen oldum, nasıl ortaokul, lise geçti üni.ye geldim şok içindeyim, nicedir bunu sorguluyorum. bu dönemi de tam olarak hatırlamıyorum. dikkat eksikliğim var, biraz düzeldi galiba. yazdıkların benim için çok önemliydi, şükranlarımı sunuyorum sana

yazını okuyunca çok mutlu ettin beni.bi nebze bile işe yarıyosa,paylaştıklarım ne mutlu .sen canın nası hitap etmek istiyosa öyle yap.aslında böyle büyüklük küçüklük bildiren sıfatlar da etkiledi bizi,ister istemez bunu zararını gördük(neyse bu da başka bi konu).ama ben kardeş tabirini sana abla sıcaklığında yanında olduğumu belirtmek için kullandım sen de bunu anlamışsın zaten.yanlız sorarlarsa günün birinde altını kabul et bu derim .ya sen benim yazdıklarımı oku ,işine gelen tarafları al,mantığına uygun gelemyenleri at.çünkü bende hala sana söylediğim şeyleri pratiğe dönüştüremedim .sana yazdıklarımın çoğunu uygulayabilseydim hala bunca sorun yaşamazdım. dediklerim işe yaramaz şeyler bile olabilir.kendi mantığınla bunun farkına varman en güzeli.
yanlız etraındakilerin eleştir derken ,içten kelimesini de kullandım.yani etrafındaki insanlara eleştirel bi gözle bak.kimse mükemmel değil ve senden üstün değil demek istedim.kimsenin kalbini kırma ve kimseyi yerme.çünkü herkesin dünyasını şekillendiren öyle karmaşık olaylar var ki,bu yüzden yam yam tabiri de gereksiz.sen de bi tarafa cephe alma ya da senin dünyandan faklı ve sana doğru gelmeyen şekilde yaşayan insanları düşman gibi görmeye,karşı tavır almaya çalıştıkça daha başka sorunlar ortaya çıkar.eleştirel ve aynı zamanda anlayışlı olmak en sağlıklısı (biliyorum zor ,hatta yeni yeni bu şekilde düşünmeye davranmaya başladım)ama hakkını savunan olmak da gerek bunun dışında.bunlar yapılırsa ,insanlarla hiç bi sorunumuz kalmaz gibi geliyo bana.zaman neler getiricek bakalım .sen telkinlere olumlamalarına devam et,sanırım bi kaç aya kadar olmak istediğine daha yakın biri olarak okula başlıcaksın .mutlu kal

[Novos]

Eyvallah bacım

kesinlikle aynı dili konuşuyoruz senle. yalnız sana katılmadığım bir nokta var, yamyam tabiri gereksiz demişsin. birisini düşün,
çok komik bir duruma düştü, ve gülünecek bir durum değil mesela, bu durum karşısında boğazını yırtarak gülenler, zorlukla
sırf onu incitmek için gülenler, bunlar mı yamyam değil, sefil, aciz varlıklar değil. maske takmış, sahte yüzler değil mi
bunlar. empatileri yok bazı insanların, empati şöyle dursun e yok onlarda bu insanlara karşı nasıl kayıtsız kalınır.

o insanın belki kalbi gerçekten paramparça vaziyetteyken... nasıl insan deriz bunlara.

[ametist]

kayıtsız kalmana gerek yok kardeşim hatta kalma sana ters gelen bi şeyi söylemekten çekinme zaten.ama o yaradılıştakiler senin tabirinle yam yam,benim eski tabirimle sırtlan olanlar,aslında sermayesi bundan ,boş işlerden başka bişey olmayıp aslında aşırı kompleksli insanlar-sermayeleri de yok bu adamların.aslında sağlam ,değerlerini savunabilmeyi öğrenebilmiş bi kişi bu durumu öyle güzel eleştirir ki belki onların böyle yaparak aslında ne durumda olduklarını gayet güzel ,kılını bile kıpırdatmadan-gayet rahat bi dille o ortamdaklere aktarabilir.ama bu biraz zor,çok yol katetmemiz lazım bu düzeye gelmek için.herneyse ,sen doğru bildiğini -sana kötü gelen herşeyi hele espirili bi dille aktarmayı başar,bi daha o tip adamlar en azından o zmn yaptıkları hareketleri bi daha senin yanında yapabilsinler.pek sanmam, wave.ama ne yazık ki ,hayatta ahmaklıktan başka sermayesi olmayan adam çok ki hele bu devir de .daha uzun da yazarım ama anlamışsındır.eğer biraz bu tarz adamların argo tabiriyle ciğerine kadar bilmek ,onların durumlarını anlamak istiyosan ki iyi bi kitaptır.,gorki'nin küçük burjuva ideolojisini al oku.çok işine yarar.kendimizi güzel şeylerle kuşatalım ki,böyle ahmaklar yanımızda soluk bile almaya zorlansın.ne diyim biraz kaba oldu ama yam yam olmak bile ne hadlerine düşmüş .güzel insanlar vardır çevrende mutlaka onlara yakın oldukça ,bu mücadele çemberi genişler.güzel şeylere yoralım artık kafamızı hepbirlikte
kendine iyi bak

[CeM]

Kardeşim böyle devam et inşallah daha iyi olacansın

[Novos]

sevgili günlük merhaba

bugün anket işine başladım. sözde bugün eğitim vardı. çarşambaya almışlar. 8'de uyandım kahvaltı yaptım, bir güzel duş aldım, ohh rahatlıyor insan
sabah sabah. yürüyecektim kızılay'a ama fazla vakit kalmamış 9'a. koştur koştur bindim metro'ya. şirkete gittim, girdim içeri merhabalar, hoşgeldinler
faslı. 3 kız eski eleman, 1 kız da yeni başlayacakmış. yeni gelenin adı tülay, diğerleri gonca, necla ve sinem. tülay, necla ve sinem öss'ye girmişler.
gonca iki haftadır orada çalışıyormuş benden 1 yaş küçükler bebelerle kaldık yavvv . ben utandım yav 3.sınıfa geçtim demeye, yok ya ne utanacam gururla söyledim. müthiş bir şeymiş beaa sen 3tesin adamlar daha üni.de değil .ahmet bey var yöneticimiz bir de pc başında umut. bugün eğitim vardı ama malum çarşambaya almışlar. birazdan işe başlıyacaksınız dedi ahmet bey. kızlarla sohbet ettim az çok, eskisine göre baya bi gelişmişim, ben bile
inanamadım. sohbette rahattım da koltukta otururken biran sıcak basması geldi. hafif bir yanma belirdi yanaklarımda. biran sf mi geliyor dedim içimden ama kendime güveniyorum dedim biraz sonra normale döndüm. üff tülayda hiç konuşmuyordu ya ne o oyle ağzından kerpetenle aldım lafları. birden eski halim aklıma geldi, eskiden demek ben boleymişim. ben soruyorum o cevap veriyor.. ben soruyorum o cevap veriyor. yuhhhh kardeşim yaaa bi kere de sen sor diimii ama. yalnız tülay hoşuma gitti, erkek arkadaşı
var mı acaba dusun dur biraz daha geçsin öğreniriz. necla ile sinem baya fırlamaymış. zort atlıyolar hemen lafa. biraz tanışma muhabbeti ettik. gonca ikisine göre az
konuşuyodu. onu tam çözemedim şimdilik nedir necidir. pek tekin ayak gibi gelmedi, sanki. zamanla tanıyacağız. ahmet bey pek güven veren biri gibi gelmedi.
umut'tan da işkillendim biraz. herşey zamanla. çay içmiycem desemde getirmişler. çay içmekte biraz zorlandım başta, yudumladım bardağı bırakırken titredi biraz elim ama sonra titremedi.

2 saat falan bekledik ofiste. tülay bir kitap getirmiş, onu okuyup durdu, bu sürede. hiçkimseyle konuşmadı.
iki saat sonunda tülay'la gonca birlikte çıktılar. benimde şansıma necla denk geldi. neclayla çıktım dışarı. size biraz gösterecekler dedi ahmet bey. neyse
çıktık o iş merkezi bu iş merkezi dolaşmaya başladık, biraz geçti necla sızlanmaya başladı, işte yaparsın bilirsin falan dedi. yok dedim bir tane anket yap
öyle git dedim. mağazalara hep necla soruyordu yok oğlu yok. dedim bi de ben söyleyim merdivende 4-5 kişi toplanmışlar. sordum anketimiz var ankete katılmak istemisiniz diye. gülüm dedi kısa olsa olurdu da 5 dk sonra bir yere gideceğim dedi. ben de dedim abi 10 dk sürer yaa olmaz mı dedim. boş duruyoruz diye bizi mi buldun dedi. napalım abi herkes çalışıyor sizi buldum dedim. vaktim yok dedi. merdivenlerden çıkarken arkadaşları ona seni yakışıklı diye seni buluyor dediler. ben de aynen öyle abi dedim. manyak bir şeymiş yaa toplumla kaynaşmak, çok keyifli oluyor. 15 dk dolandıktan sonra nihayet bir adamla yapabildik anketi. tamam dedim öğrendim eyvallah sana. gün boyu iş merkezlerini dolaştım, anket yapmaya, dolandım dolandım soruyorum: anketimize katılır mısınız? diye herkes işinde gücünde yok kardeş sağol, kusura bakma... biran yapamayacam sandım neyseki bir saatçiye sordum tamam kardeş gel yapalım dedi. ohhh rahatladım, inanamadım da biraz heyecanla da olsa yaptım anketi ohhh rahatlamıştım. ikinci ankette tam matrak bir yere gittim. adamlarla sanki kırk sene arkadaş gibiydik. sorular çok hoşlarına gitti. 4-5 kişi toplandı iş sahibinin arkadaşları kakara kikiri biran iş sahibinin arkadaşı: sen çok heyecanlısın dostum , bu ne hal böyle dedi, ellerim titriyormuş meğer o arada, ellere baksana dedi. farketmemiştim öyle olduğunu heyecanlı mıyım? öyle mi görünüyorum dedim. evet dedi. sonra ben de: ben sosyal fobiğim dedim. nesin? sosyal fobi misin dedi. topluma karşı çekingenlik var bende, psikolojik bir hastalık dedim. işte böyle işlerde çalışarak yenmeye çalışıyorum dedim. adamın hiç haberi yok bole bi hastalıktan. yenersin dostum dedi sen şu mağazada çalış 1 haftada düzelirsin bizim gibi olursun dedi. biraz sanki rahatlamıştım.
adamlar müthiş eğleniyodu yaaa ben de eğleniyordum. müthiş bir şeymiş. bir tane de kuyumcu buldum, dedim bu kuyumcu yapmaz anket ama bi şansımı deneyim dedim. anket yapıyoruz katılmak ister misiniz? gözler feldir feldirdi adam bişeye sinirlenmiş belli, ben basacak küfürü, defol der diye beklerken, adam gel kardeş gel yapalım, canım sıkkın zaten müşteriyle kavga ettim demin, can sıkıntımız gider dedi. üstüne bir de çay da söyledi. ama hakikaten anket eğlenceliydi, adamın neşesi yerine geldi. demin köpüren adam neşelenmeye, gülmeye başlamıştı. sordu nerelisin diye falan yerliyim şu ilçeden dedim. hadi ya dedi benim de anne tarafım oralı akrabalar falan var dedi. hatta bugün c.tesi herkesin işi başından aşkın, haftaiçi gelseydin sana bir sürü kişi ayarlardım dedi. yetmedi yandaki komşu dükkanı da anket için ayarladı. oh hiç uğraşmadan bir yer daha. yaaa müthiş bir gündü bugün. bir anket doldurduğum yer bak ayağın uğurlu geldi satış yaptım dedi. sorulara gün sonunda 20 dk lık 6 tane anket doldurdum. büyük başarı benim için. baya uzun olmuş görüşmek üzere.

[ametist]