taçyaprakcım, senin başına gelenler her insanın başına geliyor mutlaka, bu işte gerçekten hayır var, önemli olan burada ne kadar çabuk atlatabileceğin, ve kendini çok fazla üzmemen. emin ol buradaki herkes benzer durumlar geçirmiş ve hayatlarına yeni bir boyut açmışlardır. eminim bu sürecin sonunda hayatın daha da güzelleşecek, hayattan daha fazla tat alacaksın, dünyayı, yaşamı daha da net görebilecek ve mutlu olacaksın. buluşmaya git bence, gerçekten çok memnun kalacaksın, yok şöyle olurum böyle olurum diye düşünme, orada hayatın boyunca karşılaşmadığın kadar pozitif, samimi insanlarla karşılaşacaksın. istemiyorsan da tabi gitmezsin, önemli olan senin mutlu, huzurlu olman.
bir alıntı
Acılar yakar insanı, olgunlaştırır, büyütür….
Sözünü dinlediğim bir büyük böyle derdi.
—Ne kadar çok acı çekersen o kadar çok büyürsün, küçük. Ama sanma ki acının sonu gelmez, gelir küçük. Acının da büyümenin de sonu gelir. Belki yorulursun bu acının kollarında, ama sabret bu acı geçer ve bu acı geçtiğinde mutlu ol… Mutlu et kendini…
Uzun uzun anlatır bana sevdiğim bu insan birçok şeyi; bende uzun uzun dinlerim onu.
— Bu kadar acı çektikten sonra nasıl güvenirim insanlara, nasıl mutlu olurum?
Acı bir gülümseme dudaklarında “ olursun küçük, olursun… Sadece takılı kalma acına ve kaldır başını artık…”.
O günün sonunda değdi gözlerin gözlerime. Yaktı içimi. İçimi eski bir acı yakarken, senin gözlerin yakmaya başlamıştı içimi. Gözlerinde gözlerimi gördüğüm an… İşte o an bitmişti acım ve şimdi senin gözlerin yakıyordu içimi ve bu yangında üzmüyordu beni ziyadesiyle mutlu ediyordu… Ama aklımda dönüp duran sorularda huzursuz ediyordu beni.
Gözlerinde gözlerimi gördüğüm anları, bunları ben daha başlamadan cümleye ve başladı söylemeye: “Bilirim acını, ama ben acı çektirmek için gelmem sana. Sana gelişim gözlerinin gözlerimde kalmasıydı. Sana baktığım an sende kaldım ben. Aklım, düşüncem ve… Yüreğim sende kaldı.”
Konuşmaya çalıştım, konuşamadım, sürekli dilimden kalemimden dökülen kelimelerin hepsi boğazımda düğümlendi. Sustum, ama o susmadı.
"acını bilirim, yaranın kanadığını bilirim ama ben seni acıtmaya gelmedim… Ben acına deva olurum diye geldim."
En sonunda dökülür kelimeler dilimden: ” Biliyorum; ya da hissediyorum beni acıtmak için gelmedin. Sen baktın ya bana, gözlerinde gözlerimi gördüm. Gözlerinde gözlerimi gördüğün an acım bitti. Ama gözlerin yakmaya başladı bu kez içimi. Bunun adını bilirim ama söyleyemem korkarım”
Sustuk ikimizde… İkimizin dilinden de “AŞK”
O ; “ben âşık oldum sana.”
Ben; “ gözlerin benimle kalabilir mi?”
sevgiler