Sevgili Sycorox,
Telkinleri dinlemeyi ara ara ben de bırakıyorum. Neden mi? bazen dünya telaşı,
bazen de canım istemiyor dinlemek. Bir tarafım dinlemediğim için kızarken bir
tarafım sanki benim elimi kolumu bağlıyor. Sanki içimde iki kişi birbiriyle sürekli kavga
ediyor. Bense, ben kimsem veya hangisiysem arada kalıyorum. Hayatımsa buna
paralel gelgitlerle dolu. ama şunu fark ettim ki artık en olmaz durumlarda bile yani
öyle hüngür fışkırık olmam gereken durumlarda bile olumsuz duygularımın farkına
vardığım anda kendimi o noktadan çekip almayı başarabiliyorum ve doooru hayallerime
hedeflerime kilitleniyorum. Bu beni ayakta tutuyor. çünkü biliyorum ki ben bir
mıknatısım aslında çünkü o an hangi hissiyat içerisinde olursam bir sonraki zaman
dilimlerinde onları çekmeye devam edecek ve o negatif durum ve olayları kendi
kendime çoğaltacağım. İnsanın kendine ettiğini kimse etmezmiş sözü tam da bunu
ifade ediyor olmalı.İnsan seviyorsa kendini ve farkındaysa olan bitenin, kendinin
en büyük dostu olabiliyor. ama rast gele ve farkındalıksız yaşıyorsa hayatında
başkalarının tesiri altında kalabiliyor.Artık hayatımda uzuuuuun yılları geride
bıraktıktan sonra sırtımdaki kamburlardan biran önce kurtulmak istiyorum. Bir
telaş aldı sorma gitsin. Aslında ömür çok kısa. Yunus Emre'nin dediği gibi: Geldi
geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle geldi şol göz yumup
açmış gibi.Ama sen şanslısın. harika bir annen var ve bu siteyle erken zamanda
gençliğinin baharında tanışmışsın. Nerden nereye geldik. Ayrıca bir de duygu ve
düşüncelerini bizlerle bu kadar net paylaştığın için bizler de şanslıyız. Hepimizin
birbirimizden öğreneceği şeyler var ne de olsa...
Not: Yaa bu düğün ne zaman? İzmir' e geldiğinizde bir İzmir toplantısı yapsak tanışmayı çok istediğim Hayal Ablam'ı Suzzy'i ve Mustang ile kızını ben de görsem olmaz mı?????