Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Hikayelerimizi Anlatalım > Üyelerin Değişim Günlükleri

Uyarılar

Mustang'in Rüzgarı

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Mustang'in Rüzgarı Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız buna perşembenin gelişi diyorlar sevgili mustang..pazartesiden belliydi..bunda herkesin suçu var..oturduğu başkanlık koltuğunu bir türlü bırakmak istemeyenlerin..hatta belki paranoya üretiyorum, daha doğrusu bunu diliyorum..bu milletvekili olan terörist kadın var hani,ismi aklıma gelmedi,kocası hala aranıyor ve esir olan askerleri almaya gitti..onun hakkındaki ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi

Mustang'in Rüzgarı

Konu Kapatılmıştır
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26-03-2008, 11:34 AM   #141 (permalink)
hayalayaz
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

buna perşembenin gelişi diyorlar sevgili mustang..pazartesiden belliydi..bunda herkesin suçu var..oturduğu başkanlık koltuğunu bir türlü bırakmak istemeyenlerin..hatta belki paranoya üretiyorum, daha doğrusu bunu diliyorum..bu milletvekili olan terörist kadın var hani,ismi aklıma gelmedi,kocası hala aranıyor ve esir olan askerleri almaya gitti..onun hakkındaki detayları öğrendiğim zaman..şunu söyledim..bu ülkede, bir kapıcı bile işe alınırken, hakkında neredeyse 7 ceddine kadar araştırma yapılıyor, bu kadının hakkında bunca şey bilinmesine rağmen, nasıl milletvekili olabildi, bu ülkede her şey danışıklı dövüş olmasa bu kadın türkiye millet meclisinin kapısından bile bakamazdı..onlara o kadar çok taviz verildiki şu an her şeyi açıkça konuşuyorlar..konuşabiliyorlar..halkımız, maalesef çıkarcı ve benden sonra tufan diyen bir zihniyete sahip..uzun vadede kendilerinden gidecek olanların, hesabını değil..bu günün getirisine bakıyor..hele kadınlarımız..dünyanın diğer yerlerinde yaşayan kadınların kan dökerek sahip oldukları hakları bize altın tepsi içinde sunan, atatürke ihanet ediyorlar..dün gece "damadın" müdür olduğu kanalda, üstü kapalı uyarılar vardı..olabilecek bazı şeylerin, türk halkını onlarca yıl geri götürdüğü hatırlatıldı..e, şimdi düşünüyorsun ister istemez..kötünün en iyisini seçeyimmi? kötünün en iyisi hep mi var olacak..evet biz kendimizi, onurumuzu, oylarımızı, üç kuruşluk ekmeğe, beş kuruşluk kömüre sattıkça..olacak..türkiye geneline bak..bizler hayatını belirli kriterlere oturtmuş kaç kadınız, ben kocasından şu an bile eziyet gören avukatlar, doktorlar tanıyorum. birde baş örtüsünü serbest bırakmak demiyorum, zorunlu kılan, bir idare şekli gelirse bugün sokaklarda, başaörtüme dokunmayın diye yürüyen kızların kadınların hali ne olacak..örneklerini komşu devletlerde görüyoruz..daha geçen haftalarda, kadınlarla yakalanan emniyet amirine verilen ceza konuşuluyordu..kadınlar idam edilecek..adam bir iki kırbaçla kurtulacak..çocuklarına bile sahip çıkamayacaklar bu kadınlar..bu ülkede başörtü kamu görevi yapanlar haricinde hiç kimseye yasak olmadı.. özel hayatta başlarındaki hörgüçlerini itici buluyorum ama, buda onların özgürlüğüdür..diyorum..nereye gidiyoruz..perşembeye maalesef mustangcığım..perşembeye..perşembenin gelmemesi için bol bol olumlu düşünce gönderin, barışa ve huzura odaklanın, ben şifa gönderiyorum, haberleri dinlememeye gayret ediyorum başarabildiğim kadar..başardığımda pek söylenemez ama elimden gelenin en iyisini yapıyorum işte..hepimiz böyle yapalım.. BARIŞA ODAKLANALIM

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

 
Alt 26-03-2008, 12:09 PM   #142 (permalink)
Akulina
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

O kadar belirsizlik hakimki,insan haberleri okumak izlemek istemiyor...Dün beni en çok üzen,şaşırtan olay annelerini vahşice doğrayan kızlardı...İnanmak gelmiyor içimden...Nasıl yaptılar,bir anlık öfke insana bunları yaptırabilirmi?...Bu kadarmı aciz olunur?...Yada hakikaten gençlik nereye gidiyor?...Herşeyleri olan bir gençlik var...Herşeye sahipler,ama ama ama...Amalarda takılıyorlar...Sevgi yok,insani değerlerin yerini para alıyor...Profösör'ü tanımam bilmem,nasıl bir anneydi,neler yaşadı bunuda bilemeyeceğim...Ama ortada bir problem var...Bu hepimizin problemi aslında...
Eskiden haberleri izlemezdim...Çocuktum,sıkılırdım...Anlamazdım hiçbirşey...Büyükler dünyasına özgü gelirdi...Anlamaya çalışmaya çalışsamda sıkılırdım...Oyunlarıma,kendi dünyama dönerdim gerisin geri...
Şimdi haberleri izlemek istemiyorum...Yine sıkılıyorum...Bu sefer anlıyorum herşeyi...O daha bir sıkıyor...Hergün flaş,flaş,flaş la başlayan garip olaylar oluyor...Özgürlük adı altındaki prangalara vuruluyoruz...Çoğu kişi hiçbirşeyin farkında değil,ekmeğinin derdinde...Haklılarda,belki...İnsani değerler,eğitim,sağlık,spor...Herşey nereye gidiyor?Spor haberlerine bak,dün 3.lig takımına silahlı saldırı,bumu spor?Nerde centilmenlik?
Haberleri açınca bir gün olsun,bugün gündemde önemli hiçbirşey olmadı,kimse kimseyi vurmadı,öldürmedi,o yüzden haberlerde bugün birşey yok diyeceklermi acaba?
Bu büyükler dünyası,büyükleri bile boğuyor artık...Tekrar kendi dünyama dönüyorum,dönmek istiyorum...Sıkılıyorum,bunalıyorum,çok üzülüyorum...Üzülüyoruz!
Hayal abla dediğin gibi perşembelere olumlu düşünce göndermeye odaklanacağım bende...
 
Alt 26-03-2008, 12:51 PM   #143 (permalink)
Yüzbaşı
 
ikizruh - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 518
Tesekkür: 7
281 Mesajinıza toplam 427 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ikizruh is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Alıntı:
Sycorox Nickli Üyeden Alıntı
O kadar belirsizlik hakimki,insan haberleri okumak izlemek istemiyor...Dün beni en çok üzen,şaşırtan olay annelerini vahşice doğrayan kızlardı...İnanmak gelmiyor içimden...Nasıl yaptılar,bir anlık öfke insana bunları yaptırabilirmi?...Bu kadarmı aciz olunur?...Yada hakikaten gençlik nereye gidiyor?...Herşeyleri olan bir gençlik var...Herşeye sahipler,ama ama ama...Amalarda takılıyorlar...Sevgi yok,insani değerlerin yerini para alıyor...Profösör'ü tanımam bilmem,nasıl bir anneydi,neler yaşadı bunuda bilemeyeceğim...Ama ortada bir problem var...Bu hepimizin problemi aslında...
Eskiden haberleri izlemezdim...Çocuktum,sıkılırdım...Anlamazdım hiçbirşey...Büyükler dünyasına özgü gelirdi...Anlamaya çalışmaya çalışsamda sıkılırdım...Oyunlarıma,kendi dünyama dönerdim gerisin geri...
Şimdi haberleri izlemek istemiyorum...Yine sıkılıyorum...Bu sefer anlıyorum herşeyi...O daha bir sıkıyor...Hergün flaş,flaş,flaş la başlayan garip olaylar oluyor...Özgürlük adı altındaki prangalara vuruluyoruz...Çoğu kişi hiçbirşeyin farkında değil,ekmeğinin derdinde...Haklılarda,belki...İnsani değerler,eğitim,sağlık,spor...Herşey nereye gidiyor?Spor haberlerine bak,dün 3.lig takımına silahlı saldırı,bumu spor?Nerde centilmenlik?
Haberleri açınca bir gün olsun,bugün gündemde önemli hiçbirşey olmadı,kimse kimseyi vurmadı,öldürmedi,o yüzden haberlerde bugün birşey yok diyeceklermi acaba?
Bu büyükler dünyası,büyükleri bile boğuyor artık...Tekrar kendi dünyama dönüyorum,dönmek istiyorum...Sıkılıyorum,bunalıyorum,çok üzülüyorum...Üzülüyoruz!
Hayal abla dediğin gibi perşembelere olumlu düşünce göndermeye odaklanacağım bende...
o haberler benimde kanımı dondurdu eğitimi kültürü yaşam şekli maddi durumu çok farklı iki kız evlat ve aynı derecede işlenmiş vahşi cinayetler.bir evlat annesine nasıl kıyabilir aklım almıyor.dün annemle ağzımız açık seyrettik haberi.haber kötüydü ama hiç olmazsa annemin ve benim şükretmek için sebebimiz oldu sanırım.
ikizruh isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline  
Alt 26-03-2008, 07:24 PM   #144 (permalink)
Mustang
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Bizde dün kızımla seyrederken insanlar nereye gidiyor diye hayret ettik eskiden aile içi şiddette erkekler bu türden sinir krizine girer ve gözü dönerdi,şimdi kızllar...Hayata amaçları olmayan yoz binesil yetişiyor.Aileler çocukların elinde öyle oyuncak oluyor.Biz çocuk yetiştirirken yeni bi moda çıkmıştı beni çok rahatsız eden ,özgür çocuklar.Baskı altında büyümüş aileler çocukları fazla serbest bırakıyorlardı.Bende özgürlükte yanayım ama kotrolsüz güç güç değildir.Şimdide onun sonuçlarını yaşıyoruz.Ülkede biçok sorun var ben önceleri kendi fikirlerimi kendime saklıyordum ama artık görüyorumki çevremi daha çok etkilemeli onlarla daha çok ilgilenmeliyim.Bizler dilimizin döndüğünce olaylara açıklık getirirsek daha çok kişiyi aydınlata biliriz.Bizim çocuklarımız Allaha şükürler olsun kısıtlı imkanlarlada olsa hayata çok güzel baka biliyorlar.Kendi kendine yeten ayakları yere sağlam basan güçlü insanlar.Bu sitedeki gençlerin biçoğunu çok beğenerek takip ediyorum.Bizlere hayata sizler için daha sağlam durmamız için güç veriyorsunuz.Ülkem insanına güveniyorum biliyorumki biz bu sorunlarıda aşarız .Osmanlının hasta adamından güçlü bir devlet çıkmıştır.Bizim hastalıklara bağaşıklığımız vardır. bunlarıda atlatırız.Bir başkadır benim memleketim.Biz kadınlara çok iş düşmekte evde gün gezmek yerine çocukları ile sağlam diyaloglar kursunlar.Beni en çok sinirlendiren şey soruyorsunuz ne iş yapıyorsunuz diye kadın cevap veriyor, ev hanımıyım diye.Oysa evini temizlemek için kadın tutuyor,çocuğunu kreşe veriyor yemeklerini ya dışarda yiyorlar yada ev yemekleri yapanlardan alıyorlar sonrada ev hanımıymış...Mutsuz nesiller ve sıradan insanlar.Ben hep söylediğim gibi çocuklarımdan çok şey öğrendim.Oğlum küçükken kendi yapa bildiği hiç bir konuda yardım istemezdi.Bende gücüm yetiğince kendi işimi yapıyorum yapamadığım zaman da zorlamıyorum olduğu kadar olsun hayata annelerimizin kıriterlerini kabul etmiyorum .Benim evime insanlar benim için gelsinler hayata benim gözlerimle baksınlar gülelim eğlenelim .Birlikte sorunlarımızı paylaşalım çareler arayalım.Benim eskiden dolabım nekadar düzeltsemde karışırdı .Sürekli evde bişeylerin yerini değiştirirdim.Artık daha düzenliyim uzun süredir hiç bişeyin yerini değiştirmiyorum .Hayatımda birşeyler yerine oturdukça yaşam tarzımda yerli yerine oturuyor.Şimdi günlük işlerimde daha düzenli olduğum için kendime daha çok zaman ayıra biliyorum.Gene çok konuştum herkese aydınlık günler diliyorum.
 
Alt 26-03-2008, 09:20 PM   #145 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

bu konularla ilgili olarak sevdiğim bir kalemin yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum..



karanlığın en yoğun zamanı, şafağın öncesidir.

ruhsal şifalanma sürecinde, sorunun çözülmesi için tek bir yol vardır:

istediğiniz kadar meditasyon yapın, tütsüler koklayın, otlar için, şarkılar söyleyin, bunların çözümleri geçicidir;
asli çözüm soruna neden olan kaynakla yüzleşmektir.

bu kaynağın gözlerinin içine, canınızı ne kadar acıtırsa acıtsın, bakabilmektir.
ancak o zaman kaynağın etkisi hafifler ve sorununuz çözüme kavuşabilir.
fakat diğer her türlü reddetme, görmezden gelme ve bastırma yolu, aslında sizin yüzleşmeden kaçışınızdır
ve ne kadar kaçarsanız o kadar büyüyecektir sorun.

işte dünyamız ve ülkemizin şu dönemde yaşadıkları da, yüzyıllardır beraberimizde getirdiklerimizin sonucu.
sahiplenmeler, maddi gücün peşinde koşmalar, kişisel hırslar ve ihtiraslar, korkular, bastırışlar, reddedişler,
açlıklar ve tüm bunların sonucunda da ortaya çıkan karmakarışık dünyamız ve ülkemiz.

karanlığın en yoğun halini yaşıyoruz gezegen ahalisi olarak. siyaseti, gündemi bir yana bırakın,
yerküremizi mahvettiğimiz için gezegenimizi kaybetmek üzereyiz, bir elli seneyi çıkartabileceğimiz meçhul,
kendi kıyametimizi son hızla kendimiz yaratıyoruz.

Öte taraftan karanlık, gezegene pençelerini geçirmiş, emiyor da emiyor...
bir grup insan, dünyada sınırsız gücü elde etmek uğruna, her türlü karanlık oyunu oynuyor,
politikaları belirliyor, savaşlar çıkartıyor, ülkelerin kaderini yönlendiriyor ve insanlığı yokoluşuna doğru sürüklüyor.

bu insanlar, çıkarları uğruna ülkemize de el atmış vaziyetteler ve ülke halkını "böl-yönet" stratejisine uygun politikalarla,
bir güzel ayrıştırıyor ve birbirleriyle kapıştırıyorlar.

aslında daha fazla anlatmaya da gerek yok, dünyanın ve ülkemizin ne halde olduğunu hepimiz görüyoruz,
ama tam anlamıyla ne yapacağımızı da bilemiyoruz. bu noktada ben kendi önerilerimi sunmak istiyorum sizlere.

duvarımda yıllardır asılı duran ve birçok kişide de asılı durduğuna inandığım bir metin var, başlığı "eski bir tapınak yazıtı".
bu metin şu cümlelerle başlıyor:

"gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin ortasında huzur bulunduğunu unutma."

benim bu insanın midesini bulandıracak derecede baş döndürücü hızla yaşanan olaylar karşısında tutunduğum
yegane motiv bu cümlede saklı. maalesef buna uyabilmek zor olsa ve insan kendini esen sert rüzgarlara kaptırıp,
ruh halini alt üst etmeyi kolaylıkla başarabilse de, o en zor zamanlarda bile bu kelimeleri hatırlayıp sakinleşmeye çalışıyorum.

etrafımız gürültü patırtının ötesinde yıkılıyor resmen, ama dış dünyanın içsel dünyamızı etkilemesine izin verdiğimizde de,
bir canavarın ağzında bir o yana bir bu yana savrulmaktan beter hale geliyorsunuz.

zaten dışın içi değil de, için dışı etkilemeye başladığı noktada şafağın sökmeye başladığını göreceksiniz.

ama bir yandan da şunu eklemek lazım, şu anda yaşadıklarımız da içimizin dışarı yansıması değil mi?
evet, aynen öyle.
düşündüklerimiz, inandıklarımız, yaptıklarımız.. .
bunların hiçbirisi boşa gitmez, hepsi bütün halinde insanlığın ortak bilincini oluşturur ve bu bilinç de aynen bizlerden geriye,
aynen dünyaya yansır. yani karşılıklı bir etkileşim söz konusudur.

bu noktada şunu sormam lazım:
karanlığın dağılmasının yegane yolu nedir?
kılıcı çekip yallah diye dalmak mı?
karanlık bir odaya elinizde kılıçla daldığınızda, o karanlık dağılıyor mu?
demek ki yol bu değil. evet, yanıt çok basit, ışıktır, aydınlıktır.
bu yanıtı herkes verebilr, ama bunun nasıl yapılacağını kestirmek zordur,

aslında benim önereceğim yöntem en zorudur:
insanlığın bilincinin yükselmesinde katkıda bulunmak.

ülkemizin geçirdiği şu karmaşık dönemle ilgili aklımda tuttuğum tek bir cümle var:

ben zamanı geldiğinde türkiye'nin hak ettiği, kendi değerini bulduracak ve aydınlanmış bir yönetimce idare edileceğini görüyorum
ve sürekli bu düşünce üzerine yoğunlaşıyorum.

ha şu anda öyle bir yönetimin izi, eseri yok. mevcut her türlü yöneticimiz, varolan düşünsel enerji sistemimizin ürünleri.
fakat ne kadar çok kişi bu düşünce üzerine yoğunlaşırsa, böyle bir yönetimin ortaya çıkışının daha kolaylaşacağını düşünüyorum,
şu anda en uzaktaki ihtimal olarak görünse bile. yaşadıklarımız, düşüncelerimizin ortak sonuçları aslında.

sen birey olarak kendi aydınlığını yaşamıyorsan (burada diplomalardan, okunan kitaplardan falan bahsetmiyorum) ,
etrafına o ışığı yayamıyorsan; zaten alacağın sonuçta bu kadar olur.

korkularımızla yüzleşmekten kaçarsak, kendi gücümüz ve değerimizi sallamazsak, kendi yaşantımızı aydınlatamıyorsak. ..
içimizin dışarıya nasıl yansıdığının sonuçlarını da görüyoruz, ne kadar ondan kaçıp, istemesek de. keza birbirimize bileniyor
ve "-e karşı" tavrıyla hareket ediyoruz.

karşımızda düşmanlar görüyoruz sürekli ve onlara aynı kin ve nefretle yanıtlar veriyoruz.
karanlığı karanlıkla besliyoruz kısaca.

bu noktada şu yanlış anlaşılmasın, meydanı boş bırakmak değil kastettiğim.
tabii ki duruşumuzu sergileyeceğiz, tavrımızı belli edeceğiz; düşüncelerimizi aktaracağımız yazılar yazacağız;
fakat bunlarda "-e karşı" motiviyle değil; insanlığı kucaklayabilecek çözüm yolları bulmakla hareket etmek gerek.

çünkü sorunların kökünde insanlığın ortak bilinci, bu bilincin kökenin de birey olarak bizler yatıyoruz.
aydınlanan her kişinin, bu bilinci daha yukarılara taşıyabileceğini ve bunun yansımasının da dünyaya daha olumlu
olabileceğinden haberimiz var mı acep?
(bkz. morfejenik alanlar kuramı) hani o meşhur "tek bir kişi, dünyaya bedeldir" sözü vardır ya...
aynen bu şekilde işler ve bu dünyaya mutlaka da yansır.

ama siz karşınızdakine sövüp saydıkça ve nefret ürettikçe, var olan bilincin içinde yüzer durursunuz ve kimselere bir fayda sağlamaz bu.
insanlık bilincinin kökeninde bizlerin yattığını söylemiştim, bizlerin aydınlanmasının yolu da kendimizle acımasızca yüzleşmekten geçiyor.
bakmaktan kaçındığımız yüzlerimize, korkularımıza, karanlığımıza bakabilme cesaretinden.
bunu yapabildiğimiz ölçüde ışığımız artacak ve yayılacak. ama bunu sözde değil, özde gerçekleştirdikçe yaşanacak bu.
yoksa sadece kendinizi kandırmış ve yanılsamalarla dolu dünyanıza, yenilerini eklemiş olursunuz.
zaten o ışığı yakaladığınızda da, ortalara çıkıp gek gek dolaşmazsınız, böyleleri kendilerine inanmadıklarından onaylatma çabası içindekilerdir,
gerçekten aydınlanmış kişi bu hali sadece yaşar, böylelerine de sevgiyle gülümser.
ne kadar aydınlanırsak ve ne kadar çok kişi aydınlanırsa, insanlığın şafağı görmesi o kadar kolay olur.
fakat şunu da belirtmem lazım ki bu anlattığım çok zor bir yoldur ve bu yoldan yürümeyi çok az kişi seçmiştir.
umarım bu yolu seçenlerin sayısı gittikçe artar ve insanlık hakettiği yaşamı sürebileceği bir dünyaya sahip olabilir.

**********
"morfojenik alanlar" kuramı
rupert sheldrake’in kuramına göre, herhangi bir türün bir üyesi, yeni bir davranış biçimini öğrendiğinde,
bu canlı türü için geçerli olan nedensel alan birdenbire değişmektedir. eğer bu yeni davranış biçimi yeterince
uzun bir süre boyunca tekrarlanırsa o zaman, meydana gelen "morfojenik titreşim" bu türün tamamını etkilemektedir.

lyall watson, "lifetide: the biology of consciousness" adlı kitabında, günümüzde "yüzüncü maymun ilkesi" olarak adlandırılan
bir ilkeyle bu konuya önemli bir örnek vermektedir. watson yalıtılmış bir adadaki maymunların yeni bir davranış biçimini öğrendiklerinde,
bir diğer adadaki maymunların da aniden, aralarında hiçbir iletişim olmamasına karşın, aynı davranış biçimini öğrendiklerini gözlemlemiştir.

kısacası anlayacağınız, bir kişinin bile insan türünün mevcut bilincinin -ötesinde aydınlanması, türümüzün tamamını etkileyecektir.

hasan "sonsuz" çeliktaş
www.derki.com


sevgiler..
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline  
Alt 27-03-2008, 08:55 AM   #146 (permalink)
Mustang
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Mrhabalar,bu gün yine sesiz sakin bi şekilde kalkmıştım.Annemlere telefon ettikten sonratepemin tası yine atmış bulunuyor.Üf ya nebiçim bir insan bu kız ya bencil kendi çıkarları doğrultusunda çevresini hiç düşünmeyen küçük büyük nedir bilmez biri.Annem hastanede sadece hareket yapa biliyor.Çünki ms hastası olduğu için sıcak ve soğuk ona dokunuyor.Bir insan ancak kendi çıkarlarına bukadar öne çıkara bilir.Önümüzdeki hafta sonu annemin yanında kalma zamanı buna geldiği için annemi çıkarmak için gitmiştişimdi bidaha ki hafta sonu çıkaralım diyor.Nasılsa bu hafta sonu geçiyorben kalıyorum diye.Ben hayatımda hiç bir zaman küçük hesaplar yapmadım benim birine yapa bileceğim birşey varsa yapa bileceksem yaparım yapamayacaksam yapamam derim .Bu ortaya bir iş getiriyor sonra herkese emirler veriyor.Karşısındaki küçük büyük herkese iş buyuruyor.Biride şikayet edecek olsa her günü bir bilmeyin diyip çıkıyor.Çevresindekilerle oyuncakmış gibi oynuyor.Artık hiç birimiz onun oyuncakları olmadığımızı göremiyor.Mesla annem hasta kadını ordan oraya sürüklüyor ama onun kaldıracak hali varmı düşünmüyor.Bu nasıl benim kardeşim diye bazn düşünüyorum.
buraya hangi amaçla yazı yazmak için oturmuştum ne yazdım.Canım shamanic yazı çok güzeldi duygularıma tercuman olmuşsun.Bende bu seçimlerden sonra çok üzüldüm ben neyapa bilirim diye düşünmeye başladım .Çevreme karşı çok içime çekildiğimi düşüncelerimi söylemeyi çok ertelediğimi nasılsa anlamazlar diye tarışmadğımı fark ettim.Biz onları görmezden gelip diğerlerine meydanı bırakmışız.Onlar herşeyi yalan yanlış sanki doğruymuş gibi anlatıyorlar.Benim insanım çabuk kanar kanmışlar .Bu yalancıların karşısına doğruları anlatacak kimse olmadığı için meydan boş.Tuncay Özkanın komşularınıza sahip çıkın demesi boşuna değilmiş bunu gördük.Biz bize sahip olacağızki kimse bizi yıkamasın .Biz bizi sevip koruyup kolayacağızki hasta adam olmayalım.Ben ülkemi seviyorum biz ülkemizi seviyoruz .Daha aydınlık bir gelecek hepimizin hakkı .Saygı ve sevgi ile kalın.
 
Alt 27-03-2008, 10:59 AM   #147 (permalink)
hayalayaz
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

biz kaç kişiyiz dedim ve cevabı aldım..azınsanacak bir rakam değil..uzun vadeli düşünmek lazım..akılcı davranmak lazım..evde oturmamak lazım..pc adını verdikleri bu sihirli kutuyu iyi kullanmak lazım..dedim ve geziyorum sürekli..site site..bazı sitelerde, öyle yazılar görüyorum ki, okuduğum anda böyle bir salaklık olurmu diyorum..kuduruyorum, sonra derin nefes alıp..kendi mesajımı yazıyorum..akla ve zekaya hitap etmeye çalışıyorum..ama karar verdim..benim bu konularda, öğretecek çok bilgim yok..yani politika yapmayı bilmem..ama bunu öğrenmem için bu konuda bilgisi olan insanların arasına giricem..mutlaka benimde yapabileceğim bir şey vardır..
 
Alt 27-03-2008, 12:02 PM   #148 (permalink)
Mustang
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Bende biçok guruba üye oldumyazdığın mesajlara hemen hakaretle yanıt veriyorlar.Hiç eleştiriye hiç tahamülleri yok haksız çıktılarmı hemen hakarete başlıyorlar acizliklerini hakaretle örtmeye çalışıyorlar.Sen doğru yürü arkandan gelen çok olur.Işığımız inşallah dünyayı aydınlatsın.
 
Alt 27-03-2008, 01:16 PM   #149 (permalink)
Akulina
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Merhaba annecik;)
Hiç kafanı takma,şimdi içerde olayı dedeme anlatıyorsun...Baya heyecanlı ve sinirli konuşuyorsun,bu kızın seni bu kadar etkilemesinden,sinirlendirmesinden bıktım artık...

"İnsanlar da ülkelere benziyor
Sınırları var, yüzölçümleri
Yasaları var
Bayrakları, ilkeleri
Kimi dağlık bir arazidir.
Kimi kıraç
Kimi bereketli
Kimi dardır
Kimi engin göz alabildiğince
Kiminin sınırlarından sıkı pasaport denetimiyle girilebilir.
Elini kolunu sallayarak girersin kiminden içeri
Sonuçta ne küçümse insanları kızım
Ne de önemse gereğinden çok
Ama anlamaya çalış
Nedir ve ne kadar genişleyebilir yüzölçümleri"

bu şiiri çok sevdiğini biliyorum...Onunla arana artık resmi çekilen bir sınır koymalısın...Sınırını ve vakarını bilmeli...Çünkü kimse ses çıkarmadıkça,o farkında değilim maskesi ardına saklanarak yapacağını yapıyor...Bunları söylerken sana git ona bağır,çağır şunu yap bunu yap fln demiyorumki bu benim haddime düşmez...Hatta asla bağırıp çağırma...Vakarını koru,ona karşı...Ama ben seni bu kadar sinirlendirmesine ve sınırlarını bilmemesine dayanamıyorum...Birşeyler demek istiyorum ama ben onun gibi biri değilim...Kendime yakıştıramıyorum,söylemek istediklerimi...

Birde;
Artık hayal kurmaya başla annecim...Emin ol hayal kurmaya başladıkça,hedeflerin oldukça bu tarz şeyler çerez formatında kalıyor...Düşünmüyorsun...
Kitapkafeni düşün...Hisset kokusunu...içinde pişireceğin,pastaları düşün...Satacağın güzel kitapları hisset...Masalarını,sandalyelerini,önünden geçen insanları,gelen insanları,müdavimlerini,oraya gelince olumsuz hissedip,çıkarken huzurla dolan insanları hisset...
Birgün bunları yapacaksın...
Ben eminim...
Sen yaparsın...
Sende emin ol...
Ve eyleme geç
Böyle abuk subuk insanları,serbest bırak hayatından...Bırak hangi suya akıyorlarsa aksınlar...Ama sınırlarını koy artık...Lütfen...Kendin için yap...
 
Alt 27-03-2008, 06:15 PM   #150 (permalink)
Mustang
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Mustang'in Rüzgarı

Aman yarabi ne gündü hızına yetişemedim.Dün kuzucuğumla birbirimize fal bakmıştık.Benim falım bol dedikodulu çıkmıştı ama sonu aydınlıktı .Akşama kadar şekilden şekle girdik .Şimdide annemin bakıcısı ayrılıyor.Bakalım sonuç ne olacak.Bugün telefon trafiğine yetişemedim.Kendimi bittere verdim .Şimdi daha sakinim sonuçta kendimi yiyip bitiriyorum.Biraz huzurrrrrrrrr......
 
Konu Kapatılmıştır

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Mustang'in Rüzgarı

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Mustang'in Rüzgarı Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız buna perşembenin gelişi diyorlar sevgili mustang..pazartesiden belliydi..bunda herkesin suçu var..oturduğu başkanlık koltuğunu bir türlü bırakmak istemeyenlerin..hatta belki paranoya üretiyorum, daha doğrusu bunu diliyorum..bu milletvekili olan terörist kadın var hani,ismi aklıma gelmedi,kocası hala aranıyor ve esir olan askerleri almaya gitti..onun hakkındaki ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:01 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.