18-01-2010, 05:10 PM
|
#106 (permalink)
|
Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 876
Tesekkür: 712
521 Mesajinıza toplam 2,173 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: benim hikayem... kim, kimin çekim yasasıdır?
Tuhaf bir gündü
dün yaşadığım olay kim kimin çekim yasasından etkileniyor düşüncesini ve çekim yasasına yeni bir bakış açısı kazanmama neden oldu.
Maça gitmek üzere evden çıktım. otobüsü kaçırmamak için hızla adımlarla durağa kadar yürüdüm. Duraga vardığımda bekleyen birkaç kişiye 73 numara geçtiğimi diye sordum. henüz geçmedi dediler. rahat bir nefes aldım.
otobüs beklerken benim güzergahımla ilgisi olmayan 1 numaralı otobüs 20 dakika aralıklarla iki kez geçti. bu 20 dakikalık arada 73 numaranın çoktan gelmiş de benim stadyuma ulaşmış olmam gerekiyordu. çünkü 73 numaralı otobüs 1 numaralı otobüsden daha erken hareket etmesi gerekiyordu. benim beklediğim otobüs mutlaka bozulmuş olmalıydı
stada yürüyerek mi gitsem diye düşünmeye başlarken yanımda orta yaşlı kahverengi deri ceketli, kirli sakallı bir adam yaklaştı. bilet varmı diye sordu. yüzüne baktım. dilenciye benzemiyordu ama para isteyen birine de benzemiyordu. para isteyip istemedğini kesinleştirmek için karşıda gişe var ordan alabilirsin dedim.
ben öyle deyince adamın yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. param yok dedi.
dilenci olmadığına ve kesinlikle parasız dolaştığına kanaat getirdim. bilet parasını verdim. bilet alıp almamak için gişeye kadar gidip gitmediğini kontrol etmek için arkasından bir süre baktım.
o esnada, "bu adama parayı verdinya otobüsün hemen şimdi gelecek" düşüncesi belirdi. o düşünce belirir belirmez de otobüs geldi.
normalde son model belediye otobüslerini bekliyordum ama gelen eski tip 302'lerdendi.
bu olayı nasıl yorumlayacağımı bir süre pek kestiremedim. birincisi beklediğim otobüs bozulmuş, yarım saat gecikmeyle de olsa hareket edebilmişti. ben durakta beklerken de kirli sakallı benden para istedi. ben parayı verir vermez de otobüs geldi. tuhaf bir rastlandı. ikincisi kirli sakallının çekim yasasının belediye otobüsünü yarım saat geciktirme pahasına gerçekleşmiş olmasıydı. belki kirli sakallı çekim yasasını çalıştırdığından bile habersizdi.
ona parasını verince otobüs belirdi.
işin aslı böyle bir ihtimal kirli sakallıya uzunca bir süre benden başka kimsenin para vermediği ve benden başka kimsenin para vermeyeceği anlamına geliyordu ki adamın çekim yasasında karşılaştığı insan bendim. neden durakta bekleyen onca kişi varken benden istedi ki?
alnımda, "bu adam enayi, biraz kendini acındırırsan mutlaka para koparırsın" mı yazıyor? üçüncüsü
adama para verince aklımda beliren, "parayı verdin ya otobüs şimdi gelecek" düşüncesi sonrasında otobüsün hemen gelmesi aslında benim çekim yasamın bir sonucu olabilirdi. parayı ver otobüs gelsin. ancak benim çekim yasam, çalışmak için benden rüşvet istiyor anlamı çıkmıyor muydu bundan? rüşvetçi evren!!! dördüncüsü ve benim pek ihtimal vermediğim ancak her zaman olasılık dahilinde bulunan
tüm bu olayların aslında gerçekte varolmadığı ve hayatın tümden düşünceler aleminden ibaret olduğu şeklinde bazı kuantumcuların benimsediği düşünce odaklı bir yaşam modelinin içinde yer aldığımı destekliyordu. eğer duraktaki olaylar yaşanmadıysa benim de tam şu anda yazıyor olmam da bir düşünceden ibaretti. okuyucunun okuyup okumadığını bile kestiremem çünkü okuyucu da sadece benim düşüncemden ibaret...bir okuyucunun varolup olmadığı bile meçhuldur.
bu yüzden, bir hayli saçma geliyor, maddeyi yok saymak... not: alıntı değildir...
__________________
Karnımı besliyorum |
Offline
| |