YASAM AGACI - SEVGININ GUCUSevilmekten ziyade maksat sevmektir.Severek cogalmak ve her An’da yasamin tadinda olmaktir.Yuzlerce yildir ve halen gunumuzde “sevgi” sozcugu oylesine cok kullanildi, oylesine gerceginden ayri ifade edilir oldu ki, artik kimse sevginin ne demek oldugunu bilmiyor. Sozcukler gercek manalarindan ayrildiklari zaman iluzyonik algilamayi olusturur ve beslerler. Sozcukler gercek manalari (enerjisi) ile kullanildiklarinda “yaratirlar” ve gerceklik alemlerini gorunuse cikarirlar. “Sevgi” sozcugu, kendi gercek anlamindan ve eyleminden ayrildigi icin, sevgiyi hissedemiyoruz. Hissedemedigimiz icin de bir turlu varligimizin ve bedenimizin icinde huzurla “var” olamiyoruz.Sevgi “kullanildi”.Sevgi “Var Olmanin” ve “Yasamin” temel nedeni iken; menfaatlerimizi temin etmenin, egomuzu sisirmenin, pohpohlamanin, diger insan kardeslerimizi kullanmanin, guc almanin guc vermenin araci haline indirgendi.Sevgiyi arac olarak kullanirken amaclarimiza ulastigimizda yasadigimiz hayal kirikliginin ve yuzumuze patlayan tokadin faturasini yalnizligimizla, sefilligimizle, korku dolu kabuslarla oder olduk.Dunyasal amaclarimizi, maddi bagimliliklarimizi, konfor alanimizi, inanclarimizi, yapistigimiz her seyi o kadar cok sevdik ki, “sevgiyi” sevmeyi icimizde beslemeyi aziz tutmayi unuttuk. Sevginin ve Askin hatiri icin sevgi olmanin guzelligini unuttuk. Mana “sevgideydi”. Sevgi bizim gozumuz kulagimiz asimiz suyumuz yolumuz varisimiz; varolusumuzdu.Varolusumuzdan, nedenimizden, Gercegimizden ayrildigimiz icin illuzyon olduk. Masal olduk. Hikaye olduk…..Varligimizin, duygularimizin, dusuncelerimizin, eylemlerimizin nedenini sevgi yapmadikca, sevgiden kaynaklanan nedenle, duslerimizi gerceklestirmek icin yola cikmadikca Evrenden bize kesilen fatura yalnizlik, pismanlik, korku, sefillik aci ve belki de yokolus olacaktir. Bu da pekaladir.Eylem nedenimiz sevgi olmadikca; kendimizi; duslerimize ulasmak icin buldugumuz nedenlerin ne kadar masum olduguna ikna edersek edelim vardigimiz yerin,basladigimiz yer olmasi kacinilmazdir.Evrende her sey “nedenine” evrilir. Tekamul eder. Maksat “Nedenin” tadinin cikarilmasidir. Bilinir kilinmasidir. Nedenin icinde genisleyen bilincte kendikendini kesfetmedir. Kendi kendinin sirrina, sirla birlikte sirrin Ruhtaki lezzetine varmadir. Ruh icinde sevgi olmayan “seyleri” bilemez goremez. Bilememesinin gorememesinin nedeni “kendisi” OL’An “sevgiyi aramasindandir. Bulamadiginda ayni deneyimi basa sarar. Cunku deneyimi tamamlanmamistir.Deneyimin icindeki “Bal- Sevgi”, Ruha ince ince suzulmemistir. Ruh sevgiden kendi ihtisamindan ve gucunden, kamasmamistir. Derinlesememistir. Maksat her An’da “nedende” derinleserek kendini, kendine bilinir kilmaktir.Maksat sevmektir. Tipki kendimize nefes almamiz, kendimize yemek yiyebilmemiz gibidir. Baskasi bizim yerimize nefes alamaz.Yurek icin nefes, Sevgidir.Kalbimiz; “Sevgiyi” teneffus edemediginde, An be An kendi karanligina sarmallanir. Ve bir gun gelir Anlar birikir, tamamlanmamis deneyimler birikir zamani olusturur ve yillar gelir gecer. Ve beden olarak gorunuse “cikan”, sevgiyi teneffus edemedigi icin olur. Her An Ruh icin bir baska olumdur. Sevgisizlikten An be An nasil da oldugunun deneyimindedir. Sonsuzlugun Sinirsizligin nasilda sinirli ve sonlu olabilecegini, nasil son bulabilecegini anlar.Kendini kendinde yeniden sevgiyle var edebilmek icin.Sonsuz bir An’dir Ruhun icinde yasanan. Ve “O” sonsuz An’da sadece sevgiyle varolabilen ve kendini bilebilendir.Bu nedenle “Sevgi” Ruhun kendisine verdigi, verebilecegi yegane OL’An ve paha bicemedigi armagandir.Armaganin fiziksel gorunuse cikmisligi “Yasamdir”. Yasam Agacidir. Sevgiyle filiz veren ve her An’da dallari gokyuzune uzanarak; Yasam-Sevgi icin sukur ve zikir edendir.Biz Insanogullari; Yasami yasam eylemek icin, degerli armaganimizi sevgiyle alarak ve kalbimizin tahtina gercek anlamda oturtarak; her An’da, yasamimizda olan her seyi yeniden bir kez daha sevgiyle yorumlayabilmeliyiz,Yasama, Kendimize, “nedenimizin” hatiri icin bir sans vermeliyiz.Ne yasamis olursak olalim, ne olmus olursak olalim kendimizi her An’da bagislayabilmeli ve sevgiyle kendi elimizi tekrar tutabilmeliyiz.An’lari ve deneyimlerimizi sevgiden uzakta yasayarak icimizde biriktirmemeliyiz. Deneyimlerimizi biriktirmekten maksat; deneyimlerimizle bize kalan ve An’in sevgiyle yasanmamisligini gosteren; endise korku kizginlik ofke aci duygularidir.Ve bu nedenle; Insanoglunun yureginde ve deneyimlerinde; korkuyu aciyi endiseyi supheyi sefilligi ayriligi tetikleyen ve insanin bu duygulari odagina getirmesine ve cogaltmasina ve yasamasina neden olan; her kisi, her ogreti, her din, her kural, gelenek ne olursa olsun istisnasiz “Karanligin Aynasi” olmaktan Ruhu curuten ve olume surukleyen bir arac olmaktan baska bir sey olamaz. Bu duygulari cogaltanlar, kendilerine ne isim takarlarsa taksinlar, dillerine sevgiye de dolasalar, isterse kendilerini altin tepsinin icinde de sunsalar; Altinin icinde sunulan “Karanliktan ve Olumden” baska bir sey degildir.Eskiden ortacag’da insanlar bedenlerine kirbacla vurarak ve canlarini acitarak arinacaklarina ve gunahlarindan kurtulacaklarina inanirlarmis ve kendi bedenlerini kirbaclarmis. 21 yy da insanlar, ortacaga gore biraz da Ruh olduklarinin farkina vardiklari icin, Ruhlarini kirbaclayarak acitarak gunahlarindan kurtulacaklarina inaniyor. Ruhun kirbaci; korku aci uzuntu keder ofkedir. Gunumuzde halen bir cok kisisel gelisim metotlarinin korkularin ve acilarin desilerek ve surekli gundeme getirilerek temizlenmesi gerektigine inanmasi ve uygulamalarini arinma seanslari uzerine odaklamasi, Ruhun arinmak icin kirbaclanmasindan ve bir kez daha bir kez daha uzulmesinden baska bir sey degildir.Tabiî ki korkularimizin farkinda olacagiz.Basitce korkularimizin farkinda olmak istersek farkinda OL’uruz.Korkunun ne oldugunun bir kez farkinda OL’undugunda uzerine gidilmesine ve defalarca arinma calismasina gerek yoktur. Korkuyu samimi bir sekilde fark etmek yeterlidir. Arinma calismalari korkunun ve acinin cogalmasindan ve bilincaltinin derinlerine itelenmesinden baska bir ise yaramaz. Uygun zamani ve ortami yakaladiginda tekrar tum hasmetiyle gundeme gelecektir.Yapilmasi gereken; korkunun bir kez fark edilmesi ve bu farkindalikta kalarak sevgi yolunda yurunmesi ve sevgiyi cogaltacak eylemlerin icinde ve ortamlarda olunmasidir. Ruh saf sevgidir ve Gunestir. Gunes dogdugunda illuzyon kaybolmak zorundadir. Dogasi budur.Kendimizi sevmek ve “kendimizi” Ruhumuzu uzmemek adina artik, ruhun arinmasi gerektigi fikrinden ve saplantisini birakmaliyiz. Ruhu arindirmak aciyla tekamul etmek demektir. Bir cuval keciboynuzu yiyip sonunda belki de bir damla balin tadina bakacak halde ve Nesede olamamak demektir.Dunyamizin; Galaksimiz ve tum Evrenle geldigi noktada bu tur metotlar eskidir. Eski enerjidir ve sistemdir. Artik aciyla tekamul etmeye ihtiyacimiz yok.Artik sevincle neseyle askla sevgiyle ve kuantum hizinda tekamul edebiliriz.Binlerce yildir insanoglunun caldigi kapilar ardina kadar aciktir. Rahmet herkesin ve her seyin uzerine istisnasiz tum gucuyle yagmaktadir. Yeter ki artik acinin ve korkunun gitmesi gerektigine karar verelim, geregini yapip eyleme gecelim ve lutufla buyumeyi, genislemeyi, kendimizi oldugumuz gibi sevmeyi secelim.Ve Varolusa “evet” diyelim. Iyiligimize ve guzelligimize iman edelim. Her nerede ve her kimsek, Evren bir sekilde cagrimiza yanit verecek ve yardimimiza tum ihtisami ve sevgisiyle gelecektir. Yalniz degiliz. Unutulmadik. Sadece bizler kim oldugumuzu unuttuk ve unutturulduk. Simdi hatirlama zamanimiz. Ve ayaga kalkip yurume vaktimiz. Evrendeki butun gunesler Dunya Gezegenindeki Insanoglu icin doguyor. Evrendeki her Ruh sessizce Insanoglunun uyanisi icin “selamda” hazir durmus bekliyor. Uyanis secilirse An kadar yakin, nefesimizde bizleri bekliyor butun Alemler.Bizler saf sevgiyiz. Piril piriliz ve Yaradan’in Gozbebegiyiz.Ne olmus olursa olsun ve ne olmus olursak olalim; Kendimizi bagislamayi ve sefkat gostermeyi ogrenmemiz hayrimizadir.Bagislamak ve sefkat her birimizin icinde OL’AN en buyuk yetenek ve korunma kalkanimizdir. Yeniden baslamanin ve her An’da yeni olmanin ivmesidir. Enerjisidir.Her An’da yeniden baslamaliyiz unutmaliyiz gecmisimizi bir onceki An’da olanlari.Yoksa her An’da yeni olamayiz. Canli olamayiz.Bitmis olanlarin bilgisi ( aci korku ofke) ile An’da baslamadan bitemeyiz. Canli olmak her An’da yeni olmakla mumkundur. Bu demek degildir ki ders almayacagiz her seyi unutacagiz. Tabiî ki unutmayacagiz. Bu duygulari ve olaylari bilecegiz. Ama bu duygulari silip kendimizi An’da duygu olarak sifirlamayi da bilecegiz.Ve canli Ol’mak her An’da yuregimizde sevgiye ve aska bagliligimizla adanmisligimizla mumkundur.Her An’da yeni olmak her seyden kopuk olmak demek degildir.An’da canli olmak yasamda olanlara her An’da yeni gozlerle bakarak sevgiye aska guzellige iyilige bir kez daha…bir kez daha “””sonsuz kez””” daha sans verme gucu cesareti ve iradesidir.Ve bu “Kendinin” sevgisidir.Her An’da gecmisin ofkesine nefretine kucuk hesaplarina endiselerine ve korkularina olmektir.Cunku sevgi her seydir.Ve her sey sevgiyle var olabilir.An’da sevginin ve askin gorunuse cikmasina ege sans vermiyorsak, An’in ihtisami ve isigi icimizde dogmadan olur. Tamamlanmamis kalir. Tamamlanmislik insani her An’da yureginde yavas yavas yasama ve “kendine “ oldurur.An’da yasanan sevgi hissedis her An’in balidir.Sevginin her seyi affedebilme ve yeniden baslayabilme Gucu vardir. Yeter ki nedenimiz “sevgi” OL’sun.Cunku sevgi; her An’da sonsuz potansiyeller arasindan gorunuse cikmanin en yuksek potansiyeline-ihtisamina ulasmaya calisir.Sevgi; her yerde “Kendini” kendinde asmaya adanmisliktir.Sevgi; her kiside kendi askinligini gormeye calisan bir cift “Sonsuz Goz” gibidir.Ve bu sonsuz “Arayis”- “Meyledis”; “Sevginin Gucudur”.Her An yeni bir varolustur sevgideDunyada ve Ahrette; Asktan ve sevgiden baska her seye doyulur.Sevgiye ve Aska asla doyulmaz.Cunku bir tek Sevginin Gucu her An’da eger izin verilirse “Kendini” asabilir.Ve her An’i yeni kilar.Ve her An’da muhtesemdir.Benzersizdir.Sevgin ve Askin sonsuz ve sinirsiz olusu her An’da benzersiz ve daha derinlesen manada yeni olmasindandir.Her sey eskir yipranir yorgun gonullerimizde. Ama sevgiyle uzanan bir el, sevgiyle bakan bir cift goz, sevgiyle soylenen bir soz asla eski degildir.Kendi coskusundadir. Kendi sicakligindadir.Cunku Guc; sevgidir.Ve Sevgi, Guctur.“Kendini” asandirAskindir.“Sevgi; yuregimizin gunesini, askinligimizi; tutkuyla askla her daim yasamin safagina dogurmaktir”.Yazan Nilgun Nart …..28.02.2008
bir arkadaşım yollamıştı bu yazıyı benimde çok hoşuma gitti sizinle paylaşmak istedim.
sevgiyle kalın