Gayet güzel gelişmeler yaşamışsnız.
Bu süreçte bende bir kaç ek öneride bulunayım.
Topluluk konuşma,sosyallik arttirici,koruma kalkanı,başkalarının düşünceleri bu telkinleri de listenize ekleyiniz.
Zihnimizde ki yılların birikimi olan olumsuz düşünceleri minik adamlara benzetirsek ve amacımız onları etkisiz hale getirip hayatımızı değiştirmekse şöyle benzetmeler yapabiliriz.
Suçluluk duyguları,korkular bu küçük adamların en önemli silahlarıdır.
Subliminal telkinler birdenbire bu silahlarını onların elllerinden alır.
Bir gün bir uyanırlar ve bakarlar ki artık eskisi kadar güçlü değiller.
Ayrıca telkinlerde sürekli geçen mutluluk talebi mutluluk üretimini arttırır.
Telkinlerin hepsinde sürekli geçen ortak cümleleler "Mutlusun ve daha mutlu oluyorsun,iyisin ve daha iyi hissediyorsun,iyi hisset mutlu ol,mutlu ol iyi hissettir"
Hatta bu cümle site bannerimizda da yazı olarak subliminal şekilde geçiyor.
Böylece sitede geçirdiğimiz vakitte de subliminal telkin aliyoruz.
Yapılan araştırmalar beynimizin kullanılan bölgelerinin geliştiğini göstermektedir.
İngiltere de taksici olmak için oldukça zor bir sınavı geçmek tüm caddeleri ezbere bilmek gerekir.Bu sınavı geçen kişilere yapılan testlerde beyinlerinde ki adres ile ilgili bölümün daha büyüdüğü gözlemlenmiş.
Benzer bir bakış açısı ile eğer seneler boyunca kendi kendinize mutluyum iyi hissediyorum dememişseniz ve mutsuz olmuşsanız beyninizde ki mutluluk fabrikaları küçüktür.
Madem ki mutluluk taleb etmiyorsun öyle ise mutluluk hormonu için büyük fabrikaya gerek yok diye düşünür beynimiz.Yani neye ihtiyaç varsa enerjiyi orada kullanır.
Telkinlerle birlikte mutluluk talebi artar.Öyle ki bir süre sonra talep ettiğiniz mutluluk hissine karşı elde ki stoklar biter.
Böylece yeni farbrikalar oluşturlmaya başlanır.Bu süreçte kendinizi bir parça kötü sıkıntılı hissedebilirsiniz.
Zaten yapılan araştırmalar depresyondan çıkış sürecinde önce yükselen bir grafiği sonra bir durulmayı sonra tekrar yükselmeyi gösterir.
Bu süreçte bir çok kişi bu kötü hissetme hali olduğunda tekrar başa döndüm diyerek süreçten vazgeçer.
Oysa yapılması gereken bu yeni sürece uyum sağlayana kadar devam edilmesidir.
Size de önerim eğer korkularınız endişeleriniz seneler boyunca devam ettiyse telkinlere uzunca bir süre devam etmenizdir.
Dalgalanma durulma süreci yaşarsanız da asla başa döndüm diyerek umutsuzluğa kapılmamanız bunun doğal bir süreç olduğunu bilmenizdir..
Ayrıca kendinize güveniniz yüksekken mutlaka daha çok aktiviteye katılınız.Bu da güveninizi arttıracaktır.Yani günde 15 saat telkin dinleyip oturmak mı yoksa 6 saat dinleyip daha önce yapamadığınız şeyleri denemek mi derseniz ikinci şık tabii ki derim.
Zaten sizde gerek spor yaparak gerek komşularınızla sohbet vb gibi şeylerle denemeler yapiyormuşsunuz.Bunları arttırmanızda fayda var.