06-11-2012, 05:23 PM
|
#207 (permalink)
|
Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Nov 2010 Bulunduğu yer: MaNisA
Mesajlar: 670
Tesekkür: 1,209
574 Mesajinıza toplam 1,385 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: RiMa'NıN PoziTif EğiLiM GüNLüĞü. :) Ben geldim sevgili günlüğüm. 6 aylık Alanya maceram biteli tam 19 gün oldu.
Alanya’da özel güvenlik görevlisi olarak çalıştım bir otelde 6 ay.
Forumdan uzak kaldığım süre boyunca da çok şey yaşadım. Evliliğin kıyısından döndüm mesela. Yaşadığım ve beni en çok etkileyen olay da bu oldu. Ümit(maresparanza), ailesiyle beni istemeye geldi temmuz ayında. Sonra nişan tarihi kararlaştırıldı. Ama nişan olmadı sevgili günlüğüm. Çünkü biz sevgi karşıtı insanlara ve kendimize yenildik. Çünkü biz bir yıldır süren ilişkimizi 20 eylülde noktaladık. BiTTi…
Şaka gibi geliyor bazen. Bugun dahi ağladım saatlerce. Çünkü ben onu çok özledim. Ona karşı aşk anlamında bir duygum kalmadı ama ona ihtiyacım var bu sıra. Kıymetini yeni yeni anlıyorum onun.
Ümit’ten sonra bir sevgilim oldu. Onu çok sevdiğimi sandım. Mesai arkadaşımdı . Nişanlıydı üstelik.. Nişanlısını iki defa gördüğünü söylüyordu; birincisi onu istemeye gittiklerinde, ikincisi nişanında.. Onu sevmediğini ve benim kendisi için çok özel biri olduğumu söylüyordu hep. Ve ben bu adama inandım..
Çünkü onunla tanıştığımda çok farklı duygulara kapılmıştım. Abi diyordum ona, aramızda 4 yaş vardı. Gerçekten abİm gibiydi. Sonra ne olduysa birlikte adaya gittiğimizde oldu.. O gün sevgili olduk orda.. onu çok farklı buluyordum. Sanki birbirimiz için yaratılmıştık. O da koç burcuydu ben de.. onun da 16 yaşında x adında bir kardeşi vardı benim de… onunla memleketimiz de aynıydı. Fikirlerimiz, yapımız, huyumuz.. Her şeyimiz aynıydı sanki. Ve sanki o benim erkek versiyonumdu. Ne yazık ki o da çok incitti beni. O da çok ağlattı. Nişanlısına gitti. Hem de sevmediği o kişiye.. ‘’severim ilerde’’ deyip hayatıyla kumar oynuyordu. Çünkü evlilik bu, şakaya gelmez..
Şimdi ondan bana aldığı gümüş küpeler,alyansımız ve geçmişimiz kaldı.. Affettim onu…
Biliyor musunuz ne oldu ondan ayrıldıktan sonra. Yine görüntüler gördüm.
Ruhum acı çekiyordu. Ağlamaya başlamıştım. ‘ben hiç bu dünyaya ait olmadım’ diyerek sarsıla sarsıla ağlıyordum. Çünkü ben kendimi hiç bir zaman bu dünyaya ait hissetmedim. Bu yüzden hep derin acılar içindeydim. Gürüntüler gelmeye başladı. Karşımdaki duvarda görüyordum her şeyi. 6-7 kişi yaşıyorduk, farklı bir yerdi. Dünya değildi burası. Ve biz ruh gibi bir şeydik orada. Farklı bir silüetimiz vardı. Onu gördüm. (ümitten sonraki sevgilimi.) çok iyi anlaşıyorduk onunla. İkimiz çok iyi dost idik. Sonra birileri geldi. Göremedim onların kim olduğunu. Onu alıp götürdüler. Hayır dedim götürmeyin onu. Ümit de oradaydı. Ama o bizim sevmediğimiz biriydi. Arkadaşımı, can yoldaşımı götürdüler. Sonrasını hatırlamıyorum. Onu bu dünyaya gönderdiler biliyorum, aramızdaki 4 yıl yaş farkı da bunun kanıtı.
Ağlaya ağlaya gördüklerimi anlattım ona. ‘’beni yine mi bırakıyorsun sevdiğim. O zamanki gibi yalnız başına mı bırakıyorsun’’ dedim. Kendimi tutamıyordum. Çünkü çok sarsılmıştım. Bana inanmadı. Beni bir daha arama deyip kapattı telefonu. Kaç saat ağladım bilmiyorum ama kendimi o kadar yalnız hissettim ki. O çok kirlenmiş sevgili arkadaşlarım.. Dilerim ki düze çıkar. Dilerim ki Rabb’imden ruhundaki azap biter. Çünkü o çok zor durumda..
Bu arada yazmayı unuttum, üç aydır geçmişi şifalandırma çalışmaları yapıyorum kendime. Ve üç aydır yaşadığım pek çok şeyin nedenini gördüm. Az önce anlattığım görüntüler de neden kendimi buraya ait hissetmediğimi ve neden bu kadar derinden yalnızlık hissettiğimi anlatıyordu.
Birini daha anlatayım sizlere. Belki okuyan birine ışık olur yazdıklarım..
Eski bir zamanda yaşıyordum. Hangi yıllar olduğunu hatırlamıyorum. Tahminimce 60-70 yıl öncesi.
Evliydim. Eşim de ben de çok sıradan insanlardık. (kendimi hep özel hissettim bu zamana kadar)
İkiz çocuklarım vardı. Erkekti ikisi de. Birini bakamayacağımızı düşünerek evlatlık vermiştim. Oğlum bir yaşına geldiğinde çok pişman olmuştum evlatlık verdiğime. Verdiğim aileye gittim yavrumu geri almak için. Ama gittiğimde yavrumu gözümün önünde elektrik çarptı. Oyun oynarken elektrikli bir kabloya takılmıştı . Yavrum gözümün önünde kapkara oldu, hiçbir şey yapamadım. Çok acıydı, çok acı.. Hiçbir şey yapamadım. Ağlıyordum , ruhum acı çekiyordu. Bağıra bağıra yeminler ettim asla bir daha çocuk yapmayacağım diye.
Sizlere ne o acıyı anlatabilirim ne de gözümün önünden gitmeyen yavrumun o son halini görmenin verdiği duyguları.. Anlatılmaz bir acı.. Sarsılmıştım. Birkaç gün kendime gelemedim. Çocuğum öldü diye diye ortalarda gezdim. Bunu Ümit’ten başka kimseye de anlatamadım. Bu hayatta neden çocuklardan nefret ettiğimi ve neden asla çocuk yapmam dediğimi çok iyi anladım.
Bunun gibi bir çok şey gördüm. Bazılarını geçmişi şifalandırma meditasyonu esnasında, bazılarını rüyamda, bazılarını ise karşıma durduk yere çıkan film şeridi gibi görüntülerde gördüm. Üç aydır farklı şeyler yaşıyorum. Her şeyin nedenini anlıyorum artık.
Biliyor musunuz Ümit’e neden kötü davrandığımı da çok iyi anladım. Ve onu gerçekten öyle çok özlüyorum ki. O harika bir adamdı. Umarım ki hayatında biri vardır. Ve umarım ki çok ama çok mutlu olur. Onu çok seviyorum. Belki o atmıştır ama ben hala söz yüzüğümüzü cüzdanımda taşıyorum..
Bu arada ‘yalnızz’ımın yanına gittim . canım arkadaşımla forumda başlayan arkadaşlığımızı reele taşımış olduk. Çok şirin bir yerde yaşıyor. Onunla birlikte yaşamayı o kadar çok isterdim ki.. Ama iki gün kaldım zaten onda
Buradan da çok teşekkür ediyorum ona.
Daha çok şey var aslında yazacağım. Ama sığdıramadığım..
Farkındayım, karman çormanım. Bir şeyleri çözmeye ve anlamaya çalışıyorum. Her şeyin biraz daha rayına girmesi için bu süreçten geçmem şart. Bu kadar ilerlemişken vazgeçemem. Hala pozitif Rima’yım sadece enerji seviyem normalin biraz altında. Haa bu arada 3. Sınıfa geçtim sonunda. okula devam..
Satırlarımı Yasemin Hanım’ın paylaşımıyla bitirmek istiyorum : Düzenli meditasyon yapan veya namaz kılan, kendini
tanımaya vakit ayıran, kişisel gelişimi için gayret gösteren, kendine emek veren bir kişisiniz ve şimdi bunların hiç birini
ya da birini yapmak istemiyorsunuz ve iyi değil misiniz?
Kendinizi mutsuz, bitkin yorgun mu hissediyorsunuz hiç bir
neden yokken...gözünüz aydın yepyeni ufuklara açılmak
üzere dönüşüyorsunuz ve çözümlemeniz gerekenler karşı
nıza çıkartılıyor... Yeter ki görmeyi kabul edin ve izin verin.
Bu dönüşüm daha öncekilere benzemeyecek, yepyeni biri ile tanışmaya hazır olun. |
Offline
| |