HAYATIM GERCEKTEN NE ZAMAN DEĞİŞECEK?

[Işıklı yol]

ooooo baby yeaaa

[Işıklı yol]

gülücük2 Nickli Üyeden Alıntı

nasıl soru sorcagımı bıle bılmıorum:( aynen artık denemıorum bıleee

kaybettiğiniz yalnızca kendi hayatınız olacak. Ve dokunamadığınız hayatlar. Sen varsan vardır dünya, kendine yardım edemeyen başkasına nasıl yardım etsin!..

[beyazhuzun]

jaimemiamor Nickli Üyeden Alıntı

hiçbir zaman değişmeyecek.

seni ilgilendirmez zaten!!!

[maviinci]

beyazhuzun Nickli Üyeden Alıntı

seni ilgilendirmez zaten!!!

noluyoooorr bakın, hayat ne güzel gökyüzü bugün istanbulda masmavi, hava o kadar güzel ki insanın içi böyle mutluluk doluyor, koşup oynayası geliyor çocuklar gibi çocuk değiliz belki ama bu, bizim yetişkin mutluluğumuzun önüne geçemez

sonuçta, hepimiz aynı kanepede zıplıyoruz

[gülücük2]

hayat gercekten guzel ancak bu guzelliği farketmek ayda bır olmamalı .....

[maviinci]

gülücük2 Nickli Üyeden Alıntı

hayat gercekten guzel ancak bu guzelliği farketmek ayda bır olmamalı .....

Zamanin birinde iki tane kiz kardes varmis, NASIL akıllılarmıs anlatamam.
Etrafindaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmus.

Bir gün anneleri onlari dagdaki bilge BIR adama götürmeye karar vermis.

Kizlar, bilge adamla

Bir süre çok mutlu olmuslar ama sonra sikilmaya baslamislar, "Bilgenin bilemeyecegi bir soru bulmamiz lazim" diye düsünmüsler .........Kizlardan biri bir gün" Buldum! " diye sevinmis."

Iki elimin arasinda bir kelebek koyacagim ve bilge adama soracagim "

Avucumun içinde bir kelebek var. Canli mi, ölü mü?

"Ölü" derse kelebegi birakacagim. canli derse avucumu hafifçe bastiracagim.

Her ne derse desin cevabi bilemeyecek.

Kizlardan birisi kapali tuttugu ellerini bilgeye dogru uzatmis.

Ve sormus:


"Avucumun içinde bir kelebek var: canli mi, ölü mü?

Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kizin gözlerine bakmis, bakmis vecevaplamis:

"Senin elinde kizim. Senin elinde........." canli kalmasi da senin elinde ölü olmasi da.....

Simdi bakin hayatiniza ve mutlulugunuza..

Nerede mi?

Açin avucunuzu..

Sizin ellerinizde: Tam avucunuzun içinde .



böyle gbir hikâye var.. neden olmasın, değil mi ayda bir geliyorsa, belki de sizin ona gitmeniz gerekir.. neden hep ondan birşeyler bekliyoruz sizi ayda bir ziyaret eden bir arkadaşınız var ve siz ona gitmiyorsunuz.. bize küsmediği için şanslı olmalıyız artık durumun farkına vardığımıza göre, onu sık sık ziyaret etmememiz için hiçbir sebep yok

[gülücük2]

ama nasıl ?

[maviinci]

gülücük2 Nickli Üyeden Alıntı

ama nasıl ?

sana nasılın cevabını vereceğim ama sonunda kendini mutlu hissedeceğine dair bana söz vereceksin işte, öyle

[gülücük2]

gercekten nasıl ı soylersen kesınlıkle kendımı ıyı hıssedecegım :)

[maviinci]

gülücük2 Nickli Üyeden Alıntı

gercekten nasıl ı soylersen kesınlıkle kendımı ıyı hıssedecegım :)

nasıl sorusunu hayatından çıkararak mutfağa su içmeye giderken bu soruları hiç düşünüyor musun:

* kaç derecelik açıyla yürüsem?
** bardağı nasıl tutsam?
*** üstünden mi altından mı tutsam?
**** dudak payı bıraksam mı?
***** bırakırsam kaç cm olsa?
****** acaba su doldururken yere dökersem ne olur?
******* temizlemek için hangi bezi kullansam?
******** selpak mı kullansam, filli peçete mi kullansam?
********* amerikan bezi alıp onu da kullanabilirim aslında..
********** amerikan bezi nerede satılır bilmiyorum ki..
*********** bilen birini arayıp sormalıyım.
********** kumaştan, bezden anlayan bir arkadaşım var, onu arayayım.
ararsın, aldığın cevap doğrultusunda aklına şunlar takılır: ********* acaba, oraya gidince nasıl sorsam?
******** adam bane nerede kullanacağımı sorarsa ne derim?
******* ya yanında müşteriler varsa ve ben onların yanında sorduğum için satıcı beni duymazdan gelir ve ben rencide olursam?
****** öyle bir şekilde sorayım ki, beni mutlaka duysun! ama nasıl??
***** başkasına mı aldırsam acaba?
**** nazımın geçeceği birkaç kişi vardır eminim..
*** acaba nasıl söylesem de arkadaşlarım benim için su içmeye gittiğimde yere dökme olasılığım bulunan birkaç damla suyu silebilmem için amerikan bezi alsalar??
** offf,, o zamana kadar su içemeyeceğim
* her şeyin içinden bu amerikanlar çıkıyor.. lanet olası federaller



mutluluk için de böyle..

bak; senin nick in gülücük; ben bi zamanlar nasıl güleceğimi düşünürdüm. lan derdim, insanlar bana bakıyor. şimdi ben nasıl güleceğim, diye düşünür ve gülümsememi kontrol etmeye, nasılını düşünerek gülümsemeye çalışırdım. ne oldu biliyor msuun?

hayatım zehir oldu ben öyle saçmalık görmedim, sadece komik bulduğum bir fıkraya gülmek istiyordum ama işin içine nasılı sokunca; suratım dışarıdan nasıl gözüküyor, sol tarafa meyilli mi güleceğim sağa meyilli mi? kaç saniye gülmem gerekir? vs.. bir süre bunlarla uğraştım.. gülemedim ya gülmeyi beceremiyordum Allah'a şükür, nasılı zamanla çıakrdım aradan ve ne yapmak istiyorsam sadece onu yapmaya başladım.

bak ders konusu da aynı şekilde.. 2 yıldır nasıl çalışacağım, diye soruyorum kendime.. 2 yıldır yerimde sayıyorum. bu yıl toplam 18 dersim vardı, 2 si dönemlik, 16 sı yıllık nasıl diye sordukça hiçbir şey yapamadım, yerimde saymak bile kârdı - gerilere gittim o yüzden, sen ve istediğin şey arasına giren "nasıl" sözcüğünü ve ona yüklediğin manayı aradan çıkart lütfen.. hayatı kendine daha fazla zorlaştırma, "sadece yap"