![]() |
Ynt: Kendine Mektup... şu an bu okuduğuma gerçekten inanamıyorum iyi değilim sadanim |
Ynt: Kendine Mektup... Merhaba Zeynep Öncelikle korma benden 23 yıldır beraber yaşıyoruz seninle hep yanımda olmaya çalıştın.Bazen unuttun beni ama sana zaman verdim beni iyice tanı diye özgür bıraktım seni bana geri gel diye,sabrımın karşılığını aldım.Şimdi hep yanımdasın unuttuğun anlar için benden özür dileyip duruyorsun bunlara gerek yok yanıma geldin ya bu bana yeter bana sarılıp benden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorsun ya bu bana yeter.Seviyorum seni yaşamaya aç yüreğinle sen beni beslersin her güzel duygunla beni asla aç bırakma belli etmiyorum vazgeçmeyesin ayakların hep yere sağlam bassın.sen bana emanetsin.Bize sahip çık öğreneceğin çok şey var. Ruhun |
Ynt: Kendine Mektup... Zeynep paylaşım için teşekkürler. aslında iyi fikir kendime mektup konusuna herkes gelecekten ya da belki geçmişten mektup yazabilir. belki de geçmişten mektup yazmalıyız kendimize. o en saf, en masum , en herşeyin mümkün olduğuna inandığımız ve kendimiz olmaktan korkmadığımız zamanlardan yazmalıyız. oğluma bakayırum. ne kadar yalansız ne kadar kendi şu anda. ve ne kadar doğal. dünya umurunda değil. dünya ya da biz onu henüz bozamadık. inşallah yapma etme ayıp vs lerle bozmayız ve sağlıksız kısıtlamalar koymayız ona. çocukluğumuzdan ( belki evlerimizde çok özenilecek ortamlar ya da lişikiler yoktu, kasttettiğim zaten bunlar değil çocukluğumuzun iç dünyasından ) kendimize gelecekte beni unutma, benden vazgeçme, bugün nasıl harika bir varlıksan gelecekte de aynı şekilde kal diyebilmeliyiz. içimizdeki çocuğu keşfetmek ve yaşatmak dileğiyle.. |
Ynt: Kendine Mektup... sevgili uslanmaz kendim... ne zaman vazgeçiceksin kendini bu kadar sert bir şekilde eleştirip herşeyden kendini sorumlu tutmaktan? ya olur olmaz her şeyi kafana takıp saatlerce düşüncelere dalmana ne demeli? biraz akşına bırakmayı öğrensen her şey daha kolay olacak sanki... sense inadına kontrol hep sende olsun istiyorsun ve kontrolu bir an bile kaybetsen bu senin için büyük bir yıkım oluyor. yapma artık bunu lütfen yapmaaa... |
Ynt: Kendine Mektup... Alıntı:
ne guzel duusnmusun bende oyle yapacagim |
Ynt: Kendine Mektup... Ben de kendime geçmişten notlar gönderirim. kendi doğum günümü bile kutlarım. e-kart sitelerinde kartın gönderileceği tarihi kendin belirliyebiliyorsun. Böylece ara ara notlar gönderirim kendime. Mesela "bu işe şevkle şimdi başladın, bunu okuduğun zaman da aynı şevki koru devam et" diye mailler atarım. Bir de mailin geleceği tarihi de unutunca çok güzel sürpriz oluyor kendine. herkese tavsiye ederim. siirokul |
Ynt: Kendine Mektup... Alıntı:
ben de çocukken günlük tutardım ve bazı sayfalarına bugünün harika geçecek! ya da bu sayfada seni bir sürpriz bekliyor yazardım ve o sayfaların uğruna inandığım için denk gelen günler hep çok güzel geçerdi y789 y789 |
Ynt: Kendine Mektup... Soluk soluğa kaldığımda hiç bilmediğim topraklarda,insanların yüzleri olmayan bir yerde buldum kendimi.Her yerde kan ,her yerde senin bedenin vardı.Bedenine dokunmaya çalıştıkça yüzleri olmayan insanlar engelliyordu beni,bana ait olmadığını söylüyorlardı.Biliyordum o kanlar o beden benimdi ,çırpındıkça tırnaklarını etlerime geçiriyorlardı canım acıyordu. Canım acıdıkça seninde canın acıyordu biliyorum. Canın acımasın diye sesimi çıkarmıyordum. Lime lime ediyorlardı etimi.Kanım kanına karışıyordu. İçimden ılık ılık bir şeyler akıyor, üşüyordum. Gözlerim kapanıyor acıyı hissetmiyorum artık direniyorum ama olmuyor bi tanem gözlerim karanlıklara mahkum oluyor . Hadi tut elimi gözlerim kapanıyor, içim çekiliyor. Bedenimi yerlerde sürüklüyorlar son kez bakıyorsun gözlerime donuk, korkuyla, acıyla… Kanların bedenime bulaşıyor. Lime lime olan etlerime kanların doluyor. Saklıyorum seni içime, en derinime. Gözlerim kapanıyor bir tanem gözlerim kapanıyor. Gözlerim , gözlerin… Bilmiyorum ne zaman sonra kendime geliyorum, karanlık bir oda dayım dışardan sesler geliyor. Ağlayanlar , bağıranlar, öfkelerini duvarlardan alanlar… Hepsi burada bu kapının ardında… Bedenimi hissetmiyorum. Duyuyorum ama konuşamıyorum. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum seni orda bıraktığımdan beri. Sanki şimdi kapıyı açıp gireceksin alnımdan öpeceksin. Bilirsin en çok alnımdan öpülmesini severim. Sanki “Artık muanemiz bitti, ignelerimizi yaptırdık hadi gidelim” diyeceksin.Ne çok korkardım iğneden bilirsin. Her ay işkence gibi gelirdi o iğneleri yaptırmak. Şimdi ya şimdi yüregime saplıyorlar onları. Kapıdaki sesler daha çok güçleniyor. Kapı açılıyor. Yüzlerini göremediğim insanlar doluşuyor odaya. Ağlayanlar ve güçlü bir gürültü var. Ağlamalarından, seslerinden tanıyorum onları. Beni ağlama duvarı yapıyorlar, bana kinlerini, öfkelerini kusuyorlar Sesim çıkmıyor bi tanem avazım cıktıgı kadar bağırmak istiyorum, aglamak istiyorum. Siz yaptınız siz öldürdünüz demek istiyorum. Bin yıllık saçma inanclarınızla , öfkelerinizle siz öldürdünüz bizi demek istiyorum. Şimdi alın o sacma fikirlerinizi de gidin demek istiyorum . sesim cıkmıyor, bağıramıyorum. İçimdeki bütün her şeyi kusmak istiyorum. Midem bulanıyor o gecedeki kanı düşündükçe içim kalkıyor. Karşımda yüzün duruyor benden başka kimse görmüyor seni o kadar temiz o kadar berrak ki yüzün o gece görmek için yüzündeki kanları sildiğim bu yüz değil sanki. Gitme canım ne olur gitme korkma seni kimse görmüyor benden başka. Oda da sesler yükseliyor. Gözlerim kapanıyor yine gözlerim ağırlaşıyor. Ne olur gitme kimse seni görmüyor kimse bizi ayıramıyacak gitme… Yüzün, gözlerim… Derin bir sessizlik sonrası….. Kendime şiir Gittin ya Yedi Tepeli şehrimden Ben kayboldum Beyoğlu sokaklarında Dilencilerle konuştum,çalgıcılara eşlik ettim Ne aradığımı bilmeden, dolaştım durdum .......... gittim Bir anda herkes sen oldu Kaçtım ordan ,çıkmaz sokaklara girdim Tinerci çocuklarla ağladım Ateş yakıp oturduk etrafına Hayat hikayelerimizi anlattık birbirimize Onların gözlerinde acıyı,isyanı,çaresizliği gördüm Hikayelerini anlatırken içlerine akıttığı gözyaşlarınıda.. Onlarda görmüşmüdür bendeki seni Onları tanıdıkça kendimden utandım Hayata karşı bu kadar zayıf oluşumdan Sarıldım tinerci çocuklara ,ben ağladım Onlar poşetlerine sarıldı Ben ağladıkça onlar hayata tutundu Sen gittin ya bu şehirden Sen gittiğinden beri ben tinerci çocuğum Elimde poşetim içinde senin kokun Ateşin etrafına oturmuşum seni çekiyorum içime melekceylin...... |
Ynt: Kendine Mektup... Kör bir bıçağım Ne canını acıtabilirim Ne de kan akıtabilirim artık İşe yaramaz, bulanların fırlatıp attığı kör bir bıçak gibiyim. Onlarda biliyorlardı hiçbir can yakamayacağımı, iste semde zarar veremeyeceğimi biliyorlardı. Bildikleri için köşe bucak kaçıyorlardı benden. Hani aşk acı çekmekti ya. Bize hep acı çektireni sevmedik mi? Bizi süründüreni, günlerce gecelerce ağlatanı, bize yüreğimizin yerini öğreteni sevmedik mi? Hep acıya koşmadık mı dur durak bilmeden nefes almadan. Yanı başımızdakini bir adım ötemizdekini bize her şeyiyle kendini sevgisini sunanı değil de hep o uzaktakini yanımızda olsa da yüreği hep başka topraklarda olanı sevmedik mi? Peki neden bu acıya meyilimiz, arabesk zamanlarımı takılıp kaldık. Dünya hızla dönerken değişim bile ayak uyduramazken kendi değişimine, biz kendi etrafımızda dönmesini bilemedik. Her yönümüzü göremedik. Gece ve gündüzü yaşattık ama mevsimleri getiremedik yörüngemize. Her zaman hazan mevsiminin arabesk günlerini yaşadık. Şimdi kör bir bıçağı kim isterdi ki. Alışık değildi bünyelerimiz mutlu olmaya. Acının en dişlisini görmüşken, alışmışken göğüs germişken her şeye sorgusuz sualsiz şimdi nerden çıkmıştı bu kör bıçak canımızı acıtamayacak olan sevda. |
Ynt: Kendine Mektup... melekceylincim yazdıkların gerçekten içinden akanlar belliki kuzucum... umarım yola yeni çıktığın bu içsel yolculuğunda içinde ki gökkuşağının en canlı ve güzel renklerini keşfeder tüm yaşantını mutluluğun renkleri ile donatırsın.. kendine yazdığın bir sonraki mektubun dilerim coşku ve umut dolu olur.. sevgiler.. ark5 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:58 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.