![]() |
Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? eskiden hep kendime sorardım. insan kendi kişiliğini tıpkı bir oyun hamuru gibi yeniden şekillendirebilir mi diye ? evet şimdi buna cevap verebiliyorum.gerçekten mümkünmüş. ancak zaman istiyormuş..ve doğru zamanın gelmesini bekliyormuş ancak bu demek değil ki birşey yapmadan otur bekle değil. çalışıp çabalıycan ama sonuç alamadım diye üzülüp vazgeçmiycen yani bir bekleme sürecinde olacaksın ama aynı zamanda da üzerinde çalışıyor olacaksın. çalışmaların bazen hızlı bazen yavaş olacak.bazen de durakladığını hatta gerilediğini hissedeceksin ama tamamen kopmayacaksın. bazen tek tek damla damla gelicek.bazen de sel gibi akıcak sen çalışmaya dalmışken sana aniden gelecek o ilham, o farkındalık. peki ben bu yeniden oluşumu nasıl sağladım.tabi ki geçmiş zaman filmlerini muziklerini.bugünün filmlerini muziklerini yargılamadan izleyip dinleyerek.yeni bakış açılarını öğrenmeye çalışarak. bunu bir dönem, yaşanmamış pişmanlık dolu yıllaırmın açığını acısını kapatmak için yapıyordum. yani amacım daha farklıydı kayıp zamanı telafi etmekti.kendimi eksik hissetmemin bir dışavurumuydu. çünkü izleyeceğim dinleyeceğim herşey ailem tarafından belirleniyordu. şimdi o farklı amaçla yaptığım eylemimin boşa gitmediğini ve kendimi tanımamda büyük katkısı olduğunu sonradan anladım neleri sevdiğimi neleri sevmediğimi..neleri eskiden sevip şimdi sevmediğimi.gerçek istediğimin ne olduğunu hangi tercihlerimi toplumun etkisiyle hangi tercihleri kendi irademle yapmış olduğunu öğrendim.daha önemlisi kendimi tanıdım ve toplum içindeki statülerimin farkına vardım. siz bunların farkına varmadığınız zaman ve o duruşu gösteremediğiniz zaman yoksayılıyorsunuz. ama şimdi kadın olduğumu ve yetişkin olduğumu anlamış bulunmaktayım... ancak önemli olan şeyin kişilik oluşturmakdan daha çok kendini tanımak olduğunu anladım... aslında herkesin bir kişiliği var.ama kendimizi yeterince tanımadığımız ve bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizi farkedemediğimiz için kendimize ve diğer insanlara "kişiliksiz" "ayırtedilemez" olarak gözükmüşüz. birşeye hayran olmakla fanatiği olmak çok farklı şeyler fanatizm insanın gözünü kör ediyor resmen.fanatizm diğer bütün ihtimalleri reddetmek demektir insan zaman içerisindeki kendisinin yaşadığı değişim süreçlerine saygı göstermeli.eskiden sevip de şimdi sevmediği şeyleri inkar edip geçmişinden utanmamalı.geçmişi inkar etmek veya onu farklı göstermeye çalışmak hala geçmişimizle barışık olmadığımızı ve geçmişi düşman gibi gördüğümüzün işaretidir oysa bugünün gözüyle geçmişe baksak çok daha farklı açılardan göreceğiz.belki empatimiz gelişecek ve haksız görüdğümüz insanların haklı taraflarını görmüş olacağız. yada o günün şartlarıyla anca o kadar olabildiğini sadece ama sadece bugün eski geçerliliğini .önplanda oluşunu yitirmiş olabilir.hatta tamamen yitirmiş olabilir bu hiç önemli değil insanın kendisini tanıyabilmesinde önemli olan şey, bugünü takip ederken geçmişe de sık sık gözatmak.ama bugünün gözüyle bakarak gözatmak gerekli ve günlük hayatı aksatmamalı. eğer 20 sene önce annenizin size bağırmış olması bugün hala aynı acıyı veriyorsa işte o zaman sorun var demektir.ama bu yoklamayı yapın ve acınızın sandığınızdan çok daha az olduğunu görün bunu kendinize ıspat edin. geçmişte sevdiğim şeyleri hala aynı derecede seviyormuyum.aynı derecede şu an beni ifade ediyor mu diye kendimize sormak işte o zaman ortaya çıkacak olan fark gelişmelerimizi değişimlerimizi ortaya koyacaktır.bu yoklamanın sık sık yapılması gerektiğini düşünüyorum mesela 30-35 yaşındaki bir insan için 6 yaşında hatta 15 yaşında çok önemli olan ve hayatında büyük yer tutan hatta hayatının merkezi olan şeyler bugün o kadar da önemli olmayabilir hatta hayatında hiç yeri bile olmayabilir.büyümüş olabilirsiniz. Hatta geçen ay sizin için çok önemli olan birşey bu ay o kadar da önemli olmayabilir. ama büyüdüm diyip de çocukluğunuza dair olan herşeyi bir düşman ilan edip elinizin tersiyle bir kenara itmeyin.o dönemde yaşamış olduğunuz bazı şeyler size yeni nesilin düşünce yapısını anlamanızda biraz olsun kolaylık sağlayacaktır ve kuşak çatışması olmayacaktır..böylece çocuklara karşı anlayışınız sevginiz artacaktır ve karşılığında onlar da size aynı şekilde yaklaşacaklardır. her ne kadar çağ ile beraber bazı detaylar değişmişse de değişmeyen temel gerçekler hala durmaktadır...bunu unutmayın. bence annemiz babamız çocukluklarındaki geçmişi kötü sayıp düşman ilan ettikleri için bugün rahata erememiş kişilerdir ve arkasından gelen her yeni nesile de bunu yaşatmak istemektedir. çünkü onların mutluluğu kendi mutsuzluklarını yüzlerine vuracaktır.insanlarda nasıl bir süreç varsa (doğma, büyüme, ergenlik, gençlik yetişkinlik vesaire gibi) dünyamızda da çağlar veya zaman dilimleri mevcut , 60 lar 70 ler 80 ler 2000 ler gibi... 30 lu yıllarda çocukluk geçirmiş olan birisinin şimdinin çocuklarını tamamen anlamasını bekleyemeyiz tabi ki ama 30 lu yıllarda çocukluk geçirmiş olan bir çocuğun temel ihtiyaçları o an ne idiyse bugünün çocuklarının da temel ihtiyaçlarının o olduğunu düşünüyorum.tek farkları çağ gereği başka şartlar içinde yaşıyor olmaları. yoksa onlar da sevgi ilgi istiyor.onlar da fikir beyan etmek birey olduğunu kabul ettirmek istiyor daha da önemlisi onlarda kendi deneyimlerini yaşamak istiyor. bir insanın kendi kişisel hayatındaki süreçlerle birlikte olan değişimleri kabul etmesi gerektiği gibiçağa göre olan değişimleri de kabul etmesi gerekiyor..hatta zorunludur.aksi takdirde herkes kendisini yalnız...sevgisiz soyutlanmış hissetmeye devam edecektir.. benim için doğru zaman şu an oldu...belki bu kişiden kişye değişiyordur...kimisine 40,45 belki 50 60 ında geliyordur bu ilham.bu değişim. hayatım boyunca..en azından hatırladığım kadarıyla 6 yaşımdan beri hep kendim için mükemmelliği aradım..yani olduğum değil, kendim için ve belki herkes için imkansız gözüken şeyi istedim.yani o an yada şu an olduğum değil.aslında olmak istediğim işi olmak istedim ben adım atıp ilerledikçe gökyüzündeki ay misali hedefim de benden uzaklaştı.bazen bütün açılması gereken kapıları açtığımı düşünüp.işte son nokta budur bitti derken başka kapılar olduğunu görüp şu an nerede olduğum konusunda şüphelere düştüm.sanki kendimi koca bir okyanusun ortasında yüzen ve karşı kıyıya ulaşmaya çalışan ama 4 bir yanına gördüğünde her tarafın aynı odluğunu gören ve kıyıyı göremeyen yolunu kaybeden birine benzetiyorum ben hangi yoldan gidiyordum ? gittiğim yol doğru mu ? ilerledim mi ? attığım kulaçlar işe yaradı mı ? belki herhangi bir yoldan gitmiyordum bile ama sonradan zamanla anladım ki..şüpheye düşmek en büyük tuzakmış insan için. ve anladım ki geçmişte koymuş olduğum bazı hedeflere ulaşmış olduğumu görünce "o kadar önemli miydi ? " diye sordum kendime. ama gördüm ki bazı hedefler doğrultusunda yapılan yolculuk hedefin kendisine ulaşıldıktan sonraki durumumuzdan çok daha güzelmiş. ulaşınca bu muymuş ? diyebiliyor insan ve boşluğa düşebiliyor. ve başka bir yeni hedef belirleyemez hale gelebiliyor ve hayat tıkanıyor. o yüzden artık bazı hedeflerime hala neden ulaşamadığım konusunda şikayetlerime son verme kararı aldım. çünkü hedefler ulaşılıp bitince hayat da bitiyor onu anladım. önemli olan hedeflere ulaşmak değil o hedefe ulaşmada katedilen yoldan zevk almak ve hedefe varıldığına bir yeni hedefi daha oluşturabilecek güce sahip olabilmek ve yola devam etmekmiş. yazımı okuyan herkese teşekkür ederim. |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? degişim çok cabuk gerçekleşmiş sanki |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? Yorumlarınız ve tespitleriniz ne kadar da güzel ve doğru. Okurken içim açıldı. Buram buram yaşanmışlık ve farkındalık kokuyor. Şüphe tuzaktır. Kesinlikle doğru yaptığınız işlerin iyi olduğuna kanaat getirmek bir şeyden emin olmak olumlu yönde olduğunda çok şey kazandırır. Vee yolculuk hiç bitmez o yüzden benim günlüğümün adı da "benim kişisel gelişim yolculuğum". Sizler gibi yol arkadaşlarımın olduğunu görmek de çok güzel. Teşekkürler iyi ki varsınız. |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? Alıntı:
Alıntı:
bu arada belirteyim, bu yazdıklarımın çok daha fazla kişiye ulaşmasını okuyabilmelerini isterdim ama internette diğer kişisel gelişime dair olan diğer sitelere forumlara gözattığımda üyelerin kişisel yazılarını paylaşabilmeleri için en uygun sitenin burası olduğunu gördüm. diğer sitelerin anabaşlıkları ve yapısı buna izin vermiyor.Hazır makalelerin kopyala-yapıştır yapılması için açılmış bölümler var. hatta bazılarında kişisel yazı ve fikir paylaşılmamasına dair uyarı yazısı bile vardı. burası insanın kendini ifade etmesi için en uygun yer bence. ve benim de en çok ihtiyacımın olduğu şey kendimi kendi kelimelerimle ifade edebilmekti.... iyi ki varsınız. |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? Alıntı:
|
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? iyiki varsınız sizi yeni farketmeye başladm. Hoşuma giden yanınız değişime ve gelişime açık olmanız.. Eksikliklerinizi görebilmeniz ve bunun için çaba sarfetmeniz. Fikirlere açık olmak eleştirileri, gelişimimiz için bir fırsat olarak görmek (zaman zaman alınsamda :)) Hedef belirleyip hedeflerinize ulaşabilmeniz bunlar her insanın yapabileceği şeyler ama her insanın yaptığı birşeyde değil.. Bazılarımız neyi nasıl yapılacağını, nereden başlayacağını pek kestiremiyor. Bu yüzdende ilk adım atması daha zor hale geliyor.. Önemli olan değişimin düşüncelerde gerçekleştiğini farkedebilmek. Değişim senin düşüncelerinde gerçekleşir. Sonra davranışlarına yansır ve en sonunda da kişiliğini şekillendirmeye başlar. Benim değişim konusunda farkettiğim bir çok eksikliklerim olsada bunlardan en önemlisi uzun bir yazıyı okuyup bitirdikten sonra ne okuduğuımu tam kestiremememdi. İşte bu konu içinde 2 farklı çalışma yürütüyorum. İnş. bu sorundan kurtulurum.. |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? Alıntı:
evet eleştiriler çok önemli gerçekten, ama hepimiz farklı farklı ifade tarzlarına sahip olduğumuz için (kimimiz daha sivri dilli kimimiz daha munis) birbirimizi yanlış anlamalar alınmalar falan ortaya çıkabiliyor. ama ters gelen ifade tarzını kişisel olarak algılamayıp "o kişinin kendinin ifade tarzı" olduğunu hatırlamak işimi kolaylaştırıyor diyebilirim. çünkü bu insanlar bilerek ve isteyerek kalp kırmak amacıyla eleştirmiyorlar (ve belki buna yol açtıklarının farkında bile değiller) bundan eminim. bence değişime nereden başlayacağını bilememek durumu, değişim için harekete geçmeyi yeteri kadar istemeyen kişilerin sığındıkları bir bahane olduğunu düşünüyorum. bir de birşeyleri başarmış olan insanlardan öneri beklerken 2x2 = 4 tür gibi veya 1. aşama şudur 2. aşama budur gibi, hazır kalıplaşmış formüller sunulmasını bekliyorlar. böylece işlerini garanti aldıklarını ve çabalarının boşa gitmeyeceğinden emin olduklarını düşünüp, çabaları sonucu başarısızlığa uğradıklarında ise suçu rehber edindikleri kişiye atmak istiyorlar.(burada kimse alınmasın, bazılarımız öyle ama) hiçkimse bir yola ilk adım ile başlarken hangi noktadan başladığını bilmeden başlıyor. bunu ancak ilerledikçe anlayabiliyoruz. hepimiz kendimize "kişiselleştirilmiş rehber" bulma şansına sahip değiliz. bir veya birçok kişiyi rehber alabiliriz (hatta bu rehberler bile birbirinden farklı yönlere gidiyor olabilirler.) ama o kişilerin önerilerini yine kendimiz kişiselleştirerek kendi yolumuzu yapabiliriz. gittiğimiz yolda karşımıza çıkacak olanlar ve yapacak olduğumuz şeyler tıpkı parmakizlerimiz gibi herkesinki birbirinden farklı olacaktır, benzerlikler olsa da . inşallah sen de sorun olarak gördüğün engelleri aşarsın ve inşallah çalışmalarının meyvesini görürsün. iyi ki varsın :) |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? şu deyişmek istemeyenlerin tutundugu dalı çok merak ediyorum neden istemiyolar cevremde 100 lerce insanda nerdeyse hiççe yakınına anlatamıyorum durumu bide sitede deyişmeye niyetlenipde deyişemedigin söleyenlerede çok kızıyorum 1 sene bu siteye boşuna girip çıkmış bir yıl geçmiş olmadı ya demiş neyse sölemicem başka |
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? Alıntı:
|
Cevap: Kendimi tanıma ve yeniden şekillendirme yolunda neler öğrendim ? aslında ilerlemedikleri her saniye geriye gittiklerini bi farketseler |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:53 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.